Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1353 E. 2019/24 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1353 Esas
KARAR NO : 2019/24

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2016
KARAR TARİHİ : 10/01/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 19/12/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu —————. İcra müdürlüğünün 2016/24790 e sayılı icra dosyası ile davalı hakkında icra takibi yaptığını, davalı borçlunun süresi içinde borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz edip takibi durdurduğunu, davalının itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, toplanacak deliller ile davalının itirazının yerinde olmadığının anlaşılacağını beyanla, itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 10/01/2019 tarihli esas hakkındaki beyanında; Dosyanın tekemmül ettiğini beyanla, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER :
– İstanbul Anadolu ————-. İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı takip dosyası,
– Kartal ———-. Noterliğ’nin 27/10/2016 tarih, —– yevmiye nolu ihtarnamesi,
———————–Müdürlüğü kayıtları,
-Cari hesap ve faturalar,
—————————-. davacıya ait BS formları,
—————–. davalıya ait BA formları,
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu 22/01/2018 tarihli raporunda özetle; Dava ve icra takip dosyasının, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacının ibraz ettiği usulüne uygun tutulduğu anlaşılan ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, taraflar arasında 2016 yılı içinde ticari ilişkinin bulunduğunu, ticari ilişkiye dayalı cari hesabın oluştuğunu, davacı tarafın süre içinde davalı tarafa 10 adet muhtelif tarih ve tutarlarda toplam 465.277,35 TL tutarında fatura ile mal verdiği, buna karşılık davalı taraftan 14 ayrı tarihli 445.548,00 TL ödeme aldığını ve 28/11/2016 icra takipli itibariyle 19.729,36 TL alacaklı olduğunu, ancak davacı tarafın icra takibinde 19.729,36 TL asıl alacak talep ettiğinden, talebe bağlılık ilkesi gereği talebi ile bağlı olacağını, davacı tarafın asıl alacağına temerrüt tarihinden takip tarihine kadar 131,66 TL işlemiş faiz talep edebileceğini, davacı tarafın asıl alacağına da takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceğini, alacağın faturaya dayandığını, belirli ve bilinebilir (likit) olduğunun kanaatine varmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, KABUL VE GEREKÇE:
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenmesinde, taraflara arasında cari hesap alacağına dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, davacı tarafın fatura karşılığı davalıya mal verdiği, Kartal —————–. Noterliği’nin 27/11/2016 tarihli —————— yevmiye nolu ihtarı ile cari hesap alacağını davalıdan talep ettiği, davalı tarafın borcunu ödememesi üzerine İstanbul Anadolu ———–. İcra Müdürlüğü’nün —————— Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yaptığı, davalı/borçlunun 05/12/2016 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiğinden takibin durduğu, davacı tarafın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı, ——————- Müdürlüğü kayıtlarına göre tarafların tacir olduğu, davacı ticari defteri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile alınan raporda davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı lehine delil olabileceği, davalının defter inceleme gününde hazır bulunmadığı ve defterlerini ibraz etmediği, davacının ticari defterinin incelenmesinde davacı tarafaın takip tarihi itibariyle davalı taraftan 19.729,36 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın davalı tarafa Kartal————- Noterliği 27/10/2016 tarih,———— yevmiye nolu ihtarı nedeni ile temerrüt şartlarının oluştuğu, takip öncesi faiz talep edebileceği, faiz oranının yıllık %10,50 olduğu ve işlemiş faizin de 131,66 TL olduğu, —————- Alınan BS formları ile —- Alınan BA formlarının uyumlu olduğu, davalı tarafın takip öncesi noter ihtarı ile temerrüde düşürüldüğü, cari alacağın likit hale geldiği ve davalı tarafça bilinebilir olduğu, icra takibine itirazın haksız olduğu anlaşıldığından, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacının İtirazın İptali davasının KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün ————- Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile takibin kaldığı yerden devamına,
3-Takibe konu alacağın %20 ‘si olan 3.955,48 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 337,75 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 98,89 TL’nin, alınması gerekli olan 1.351,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 914,35 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 337,75 TL, posta ve tebligat gideri 148,15 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL, olmak üzere toplam 1.085,09 TL yargılama masrafının davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —————uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı doşyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.