Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1340 E. 2019/813 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1340 Esas
KARAR NO : 2019/813

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2016
KARAR TARİHİ : 10/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı —————— 25/12/2015 tarihinde yapılan tarafların açıkça imzasını ve kabul beyanlarını içerir mal satış sözleşmesi yapıldığını bu sözleşmeye göre davalı şirketin satıcı müvekkilinin ise alıcı olduğunu satışı yapılan ve bu satışa karşılık müvekkilinden alınan 35.000,00 TL bedelli çeke karşılık davalı şirketin 14/05/2016 tarihinde sözleşme ile satışı yapılmış olan malları teslim etmeyi taahhüt ettiğini, yapılan satış sözleşmesi gereğince taslimat tarihi olan 14/05/2016 tarihinde malların alıcıya taslimatı gerçekleşmediği takdirde satış karşılığı alınan çekin alıcıya iade edileceğini, davalı şirket ile müvekkili arasında yapılan sözleşme gereğince müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine geütirdiği ve davalı şirkete —- ait olan çeki verdiğini, davalı tarafın sözleşmede açıkça teslim tarihi yazılmasına karşın müvekkiline malların teslimini gerçekleştirmediğini, davalı şirketin mal satışı yapmış olduğunu, iş yeri de kapanmış olduğunu yeni adresi ve faaliyetinin devam edip etmediğinin bilinmediğini, davalı şirketin müvekkilinden almış olduğu ———–ait çeki davalı bankadan kullandığı krediye teminat olmak üzere bu bankaya verdiğini davaya konu çekin halen davalı banka uhdesinde olduğunu, davalının sözleşmenin kendisine yüklediği malların teslimine ilişkin edimi ifa etmediği gibi sözleşemye dayanarak müvekkili tarafından verilen çeki de diğer davalı ——- kullandığı krediye teminat olmak üzere bu bankaya verdiğini, müvekilinin üstüne düşen sorumlulukları yerine getirip sözleşmede belirlenen edimini ifasına rağmen davalının hiçbir iş yapmadan müvekkildne aldığı çeki kullanmasının kötüniyetinin açıkça göstergesi olduğunu müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağını belirttiği, dava konusu çekin ödenmesini engeller mahiyette ve olası bir icra takibi neticesinde davacının uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, dava konusu çekin iptaline ve müvekkiline iadesine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ikame etmiş olduğu davada çeki diğer davalı —— yapılan satış sözleşmesine istinaden verdiğini, ancak sözleşme gereği verilmesi gereken malların firma tarafından verilmediği iddasıyla çekin iptali ve menfi tespit davası açtığını, önce müvekkili banka için davalıya atiye terkettiğini daha sonra tekrar dahil ettiğini, davanın reddi gerektiğni, müvekkilinin çeki ödendiğinde borcuna mahsup etmek üzere kredi borçlusu dier davalı ————… Şirketinden aldığını müvekkilinin iyi niyetli 3. Şahıs olduğunu davacının iyi niyetli 3. Kişiye karşı bu iddiaları ileri süremeyeceğini, Yargıtay kararları ve kambiyo hukuku açısında davacının iddialarının dinlenilmesisinin mümkün olmadığını, davacı müvekkilinin bankanın kötüniyetli olduğunun ispat etmesi gerektiğini, ————— İle müvekkili banka arasıda kredi ilişkisinin mevcut olduğunu, dava konusu çekte müvekkili banka iyiniyetli üçüncü şahıs durumunda olup yetkili ve haklı hamili olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının % 20 icra inkar ve kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı ——— arasında yapılan mal satış sözleşmesine istinaden verilen —– tarihli —–numaralı 35.000,00 TL bedelli keşidecisi davacı olan çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup İİK 72 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
İş bu dava icra takibinden önce açılan, dava konusu çekin karşılıksız olduğundan borçlu olunmadığının tespiti istemidir. Dava konusu çekin karşılıksız olduğunun ispat yükü davacıya düşmektedir. Davacı borçlu, davaya konu çekin davalı —- ile yapılan sözleşme kapsamında davalıya verildiğini, davalı—- da bu çeki kredi alacaklarının teminatı olmak üzere diğer davalı —- Bankasına verdiğini beyan etmiş olup, mahkememizce davalı —– şirket yetkilisine HMK 169 ve devamı maddeleri uyarınca isticvap davetiyesi tebliğ olunmuş olup, davalı ——şirket yetkilisi 10/05/2018 tarihli duruşmadaki beyanında isticvaba konu mal satış sözleşmesi altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, 35.000,00 TL bedelli davaya konu çekle ilgili malları davacıya teslim etmediğini, bu çekin bedelsiz kaldığını, bu çeki diğer davalı —— kredi borcunu ödemek amacıyla verdiğini, borcu ödemesine rağmen bankanın çeki vermediği için davacıya iade edemediğini beyan etmiş olup davacının davalı ——– şirketine dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığı tespit edilmiştir.
Davacının davalı bankaya çek nedeniyle borçlu olup olmadığı ve özellikle davalı banka tarafından dosyaya sunulan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca diğer davalı —————-davalı bankaya yaptığı ödemeler, davalı——şirketinin bu kredi sözleşmesi uyarınca bankaya borcunun bulunup bulunmadığı ve davaya konu çekin neye istinaden davalı —- davalı bankanın aldığı yönünde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bankacı bilirkişinin dosyaya sunmuş olduğu rapora göre, davalı — ile davalı banka arasında 15/04/2013 tarihinde 1.000,000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden 26/01/2016 tarihinde 150.000 TL lik kredi kullandırıldığı, bu kredinin teminatını da davalı —- tarafından 25/01/2016 tarihinde verilen 7 adet çekin toplamının 244.350,00 TL lik çeklerin oluşturduğu ve iş bu çeklerin içinde dava konusu 35.000,00 TL bedelli çekin de olduğu, davalı —-dava tarihi itibariyle davalı bankaya 32.501,85 TL borçlu olduğu, aynı zamanda davalı — davalı bankaya çek sorumluluk bedellerinden dolayı bankanın 21 adet çekten dolayı 27.090,00 TL gayri nakdi risk alacağının bulunduğu yönünde rapor sunulduğu anlaşılmış olup TTK 792. Maddesinde çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. Maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür hükmünü içerdiği, davacının davalı bankanın kötü niyetli olduğunu ispat etmesi gerektiği ancak davalı bankanın davacı tarafından kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği, bankanın dava konusu çeki davalıdan kredi alacağının teminatı olarak aldığı, kaldı ki davalı bankanın çeki edinme nedenini de kanıtlamakla yükümlü olmadığı, davacının davalı ———- ile yapmış olduğu sözleşmeye konu malların davacıya teslim edilmediği iddiasını sözleşmenin tarafı olmayan ve kötü niyetli olduğu ispat olunamayan bankaya karşı ileri süremeyeceği davacının çek nedeniyle iyi niyetli hamile karşı sorumluluğunun bulunduğu bu kapsamda davalı bankanın çeki kötü niyetli ve keşideci davacının zararına iktisat ettiği hususunun ispatlanamaması nedeniyle davalı bankaya çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti isteyemeyeceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın —- yönünden kabulüne, diğer davalı —————Yönünden ise reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın ——————– Yönünden KABULÜ ile; davacının davalı ————- muhattabı ———olan — keşide tarihli 35.000,00 TL bedelli keşidecisi davacı — olan —-çek nolu çek yönünden borçlu olmadığının tespitine,
2. ——————— yönünden açılan davanın REDDİNE,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 597,72 TL harcın alınması gerekli olan 2.390,85 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.793,13 TL karar ve ilam harcının davalı————- taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 597,72 TL, posta ve tebligat gideri 259,40 TL, bilirkişi ücreti 1000 TL, olmak üzere toplam 1.857,12 TL yargılama masrafının davalı ————— alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca 4.200 TL avukatlık ücretinin davalı ——————– alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı —– yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—– uyarınca 4.200 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı —— vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.