Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1333 E. 2018/440 K. 18.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/200
KARAR NO : 2018/712

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/06/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ……. havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …. sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı tarafın müvekkili şirketten yapmış olduğu alımları neticesinde doğan borçlarını bugüne kadar ödemediğini, bir kısım borçları için müvekkili şirkete vermiş olduğu …. tarihinde keşide edilen 300.000,00 TL bedelli çekin karşılıksız çıkması üzerine 16/09/2009 tarihinde…. … İcra Müdürlüğü’nün 2009/19309 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe geçildiğini, davalı tarafın icra dosyasına herhangi bir itirazının bulunmadığını, icra müdürlüğünce 6 aylık zamanaşımı süresi geçtiğinden bahisle davalı tarafından Bakırköy ….. İcra Hukuk Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyası üzerinden şikayet yoluna gidilerek icranın geri bırakılmasının talep edildiğini, mahkemece talebin kabulüne karar verildiğini ve icra müdürlüğünce dosyanın geri bırakılmasına karar verildiğini, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takibin 6 aylık sürede işlem yapılmadığından zamanaşımına uğramışsa da müvekkilinin alacağının ödenmediğini, bu durumda söz konusu çekin yazılı delil başlangıcı olduğunun göz önünde bulundurulmasını, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucu alacağın ortaya çıkacağını beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL alacağın mucceliyet tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 30/11/2017 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 10.000,00TL ‘lik taleplerini …. artırarak fazlaya ilişkin tüm talep, dava, alacak haklarımız saklı kalmak kaydıyla 133.317,93TL ‘nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili …….tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ıslah ve talep dilekçeleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Tasfiye halinde davalı şirket tasfiye memuruna dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı vekili …….. tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; dosyaya vekaletnamelerini yeni sunduklarını, dosyayı incelemek üzere süre verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde çeke dayalı olarak başlatılan takibe davalının şikayeti üzerine 6 aylık zaman aşımı süresinin dolduğundan bahisle icra hukuk mahkemesi tarafından icranın geri bırakılmasına karar verilmesi üzerine temel ilişkiler alacağın devam edip etmediği olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, alım satım ilişkisine dayalı alacağın tahsili davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu ‘nun207/1 ‘inci maddesindeki; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Dosyada mübrez …………. Şubesi ‘nden verilen …… çek nolu …… keşide tarih ve 300.000,00 TL bedelli çek incelendiğinde, keşidecisinin ………, lehdarının …….. olduğu, daha sonra çekin lehdar tarafından davacı ….. …’ye cirolandığı ve 01/09/2009 tarihinde bankaya ibrazı sonrası karşılıksız kaşesinin vurulduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen …… İcra Müdürlüğü’nün…… Esas sayılı dosyasında; davalı/takip borçlusu hakkında ….tarihli takip talebi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, davalı/takip borçlusunun takibe itiraz etmediği ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen Bakırköy ……. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/826 Esas sayılı dosyasının incelendiğinde; davalı …. tarafından davacı …… …… Aleyhine takibin 1….. tarihleri arasında işlemsiz kalması nedeniyle zamanaşımına uğradığından bahisle takibin iptalinin istendiği, mahkemece talebin kabulüne karar verilerek İİK’nun 71/2 ve 33/a maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün davacı ….. ……. tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …… Hukuk Dairesi ‘nin 23/09/2013 tarihinde….. Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği, 25/12/2014 tarihinde ilk derece mahkemesi kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişinin sunduğu …… havale tarihli raporunda özetle; davacı şirketin davalıdan 133.317,93 TL asıl alacak, asıl alacağa bağlı olarak 83.795,87 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 217.113,80 TL alacaklı olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Ticari defter incelemesi yapılmasına ilişkin ihtaratlı ara kararın davalı şirket tasfiye memuruna usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, inceleme gününde davalı tarafın defter ve dayanak belge ibraz etmediği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Ticari Defterlerin Delil Kabiliyeti
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir. (HMK m. 199)
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
Temerrüt
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
Faiz
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
……… Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, çek sureti, takip dosyası, Bakırköy …… İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/826 Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlattığı, davacı takip borçlusunun şikayeti üzerine …… İcra Hukuk Mahkemesinin ……. Esas sayılı dosyasında 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle takibin İİK.nun 71/2 ve 33/a maddesi uyarınca geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın … denetiminden geçerek onanmak suretiyle 03/12/2013 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise genel hükümlere göre alacak davası olduğu, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davalının ticari defterlerini kabul edilebilir bir mazeret bildirmeksizin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz etmediği, davacının ise kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan 133.317,93 TL alacaklı olduğu, davacının ticari defterlere delil olarak dayandığı ve tarafların ellerinde bulunan belgeleri -ticari defterler dahil- ibraz zorunluluğu bulunduğu, bu zorunluluğa ve verilen kesin süreye rağmen davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, HMK’nun 220′ inci maddesinde, bir tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesinin sonuçlarının düzenlendiği, karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği ve tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebileceği(Yargıtay ………. Hukuk Dairesi’nin 12/09/2017 tarih, 2016/3858 Esas ve 2017/2944 Karar sayılı İlamı – Yargıtay …. HD’nin 07/02/2017 tarih ve 2015/12365 Esas – 2017/648 karar sayılı ilamı – Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 28/01/2016 Tarih, 2015/5491 Esas ve 2016/506 Karar sayılı ilamı) davacının ticari defterlerinin Türk Ticaret Kanunu’na ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun düzenlemelerine göre(TTK’nın 18. Maddesinin birinci fıkrasına ……. Genel Kurulunda eklenen “bu Kanun hükümleri uyarınca” ibaresinin gerekçesinden) usulüne uygun tutulmuş olması ayrıca alacağın dayanağı faturanın mevcut olması karşısında belgeleme ve kaydın belgeye(…….. dayanması ilkesi[“belge yoksa kayıtta yoktur” ilkesi]’ne(TTK’nın 64/2. Maddesi ve gerekçesinden) uygun olması nedeni ile davacı lehine delil teşkil edeceği, buna göre davacının davalıdan 133.317,93 TL alacağının bulunduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 133.317,93 TL alacağın; …… dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte kalan 123.317,93 TL’sinin ıslah tarihi olan 30/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 170,78 TL harç ile ıslah sonrası alınan 2.106,00 TL ıslah harcı toplamı 2.276,78 TL harcın, alınması gerekli olan 9.106,94 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.830,16 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan peşin harç 170,78 TL, ıslah harcı 2.106,00 TL, posta ve tebligat gideri 284,55 TL ile bilirkişi ücreti 900,00 TL olmak üzere toplam 3.461,33 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ……. uyarınca 13.415,43 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
6-Karar kesinleştiğinde, Bakırköy…………. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/826 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
7-Karar kesinleştiğinde, Bakırköy ……………. İcra Müdürlüğünün 2009/19309 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..