Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1306 E. 2020/292 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1306 Esas
KARAR NO : 2020/292
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/12/2016
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında bir süreden beri devam eden bir ticaret bulunmakta olduğunu, müvekkilinin inşaat işi ile iştigal etmekte olduğunu ve davalı şirketten inşaat malzemesi almakta olduğunu, ——– ayında davalı şirket yetkilisi ——–müvekkili şirketi arayarak, inşaat malzemesi satışı hususunda teklifte bulunduğunu, müvekkilinin de bu teklifi kabul ettiğini, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca müvekkilinin ———- nolu hesaptan , —— çek nolu ———–çek nolu —- tarih ve ——- tutarlı olmak üzere toplam — tutarlı çekleri keşide ederek teslim ettiğini, taraflar arasındaki anlaşmaya göre , —- ödemeden müvekkilinin önceki tarihlerden kalan borcunun mahsubu ile ——- alacaklı olduğunu, bu bedel karşılığı müvekkiline inşaat malzemesi derhal teslim edileceğini, müvekkilinden inşaat malzemesi teslim edeceği vaadiyle çekleri teslim alan davalı şirketin çekleri derhal 3. Şahıslara kullandığını, ancak mal teslimatını gerçekleştirmediğini, hatta müvekkilinin telefonlarına dahi cevap vermediğini, mal teslimatını gerçekleştirmeyen davalı şirketin müvekkilinden aldığı çeklerin bir kısmını kredi karşılığında bankaya verdiğini, bir kısmını da ——- verdiğini, müvekkilinin bu çeklerin tamamını ödemek durumunda kaldığını, — tarih ve —- tutarlı çek ile —– tarihli —- çekin ———- çek ile ——vadeli —- çekin ———-tarafından tahsil edildiğini, müvekkilinin davalı şirketin kendilerine yapıldığı gibi onlarca şirketle aynı anlaşmayı düzenlediği, müşterilerinden bu şekilde milyonlarca —- ve senet topladığı, bu çeklerin bir kısmını kredi karşılığında bankalara kullandığı, bir kısmını ise ——– vasıtası ile tahsil ettiğini, aynı dönemde şirketin menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarını ——- veya bu şirketin çalışanlarına, ortaklarına devrettiğini, piyasayı bu şekilde dolandırdıktan sonra hemen akabinde —–Asliye Ticaret Mahkemesinin —– sayılı dosyası ile iflas ertelemesi davası açtığını öğrendiğini, müşterilerini ve müvekkilini, ——- ve içinde avukatların da yer aldığı bir davasında yapılan yargılama sonunda ——- olma durumunun gerçekleşmediği anlaşıldığını ve mahkeme tarafından ret kararı verilerek konulmuş bulunan ihtiyati tedbirin kaldırıldığını, —— tarihinde toplam —- meblağlı çeki teslim ederek ödeyen müvekkilinin bu ödemeler karşılığı davalı şirketten ——-alacağı bulunduğunu, davacı şirket ile hukuki ve fiili irtibatı bulunan ve ortakları aynı olan ——— borcu davacı şirketin alacağından mahsup edildiğini ve davacı şirketin ———– alacağının tahsili amacıyla işbu davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek, davanın kabulü ile ——- alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin huzurdaki davaya karşı cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış, usulüne uygun olarak ön inceleme duruşma günü taraflara tebliğ edilmiş ve ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık, “Davacı ile davalı arasında inşaat malzemesi alım satımı konusunda sözleşme bulunup bulunmadığı ile bu sözleşme uyarınca bedele karşılık davaya konu çeklerin verilip verilmediği ve sözleşmeye konu malın teslim edilmemesi nedeniyle davacının davalıdan olan önceki borçları da mahsup edildikten sonra, davalıdan alacaklı olup olmadığı ve davacının davaya konu bedelin iadesini davalıdan talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.” şeklinde tespit edilmiştir.
Davacı tarafından taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında inşaat malzemesi alımı için davalıya avans ödemesi olarak teslim edildiği iddia olunan — adet çekten ——-muhataplı ——– tarihli 1506 nolu —– bedelli,————- tarihli ——— çeklerin ibraz edilip edilmediği, çeklerin ödenip ödenmediği yönünden ————— müzekkere yazılmış, yine ——– müzekkere yazılarak ——— davacıya ait tüm hesap kayıtlarının celbine karar verilmiş olup, ——— gönderilen davacı şirkete ait hesap hareketlerinin incelenmesinde ———tarihinde takastan ödendiği, ———- tarihinde takastan ödendiği, ——– tarihinde takastan ödendiği, —- nolu —– bedelli çekin ——— tarihinde şubeler arası takas çek tahsilatı ile ödendiği,———- tarihinde şubeler arası takas çek tahsilatı ile ödendiği görülmüştür.
Mahkememizce ———— nolu çeklerin fotokopileri istenilmiş olup, çeklerin incelenmesinde, keşidecisinin davacı——olduğu, lehtarının davalı ——- bedelli çek ile ——— —- bedelli çekin davalı ———- cirolandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —– tarihli raporunda özetle; davacıya ait —— yıllarına ilişkin defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan —- dava tarihi itibariyle — alacağının olduğu ve davacı beyanına göre —- davalıya borçlu bulunduğunu kabul ettiğinden davacının davalıdan —– tutarında alacağının raporlandığı, davacı tarafından davalıya verilen —— adet çekin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ise ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediği ve incelenemediği anlaşılmış olup, bilirkişi ara kararının oluşturulduğu ——- tarihli duruşma tutanağının davalıya tebliğ edilmediği anlaşılmakla davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi yönünden davalının hazır olduğu ——— tarihli duruşmada davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması yönünden ara karar oluşturulduğu, davalı vekiline bilirkişi ücretini yatırması için süre verildiği, inceleme günü bilirkişi ücretinin yatırılmadığı anlaşıldığından bilirkişi incelemesinin yapılamadığına dair —– tarihli tutanak düzenlendiği görüldü.
“…ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. ———
Yapılan yargılama sonucunda ; dosya kapsamındaki tüm deliller; bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalıya inşaat malzemesi alımı karşılığında avans ödemesi olarak toplam bedeli ——- olan —- adet çekin davacı tarafından keşide edilerek davalıya verildiği ve işbu çeklerin tamamının davacı tarafça ödendiği, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının ticari defter ve kayıtlarından da anlaşıldığı üzere davacının davalıya teslim edilen ve ödenen —– bedelli çekler karşılığında taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında bakiye — alacağının bulunduğu, davalının davaya cevap dilekçesi sunmadığı gibi davacı tarafından ödenen ——– çekler karşılığında davacıya mal teslimi ile ilgili herhangi bir belge ibraz etmediği, davacı tarafından yapılan ödeme karşısında malın teslim edildiğinin ispat külfetinin davalıda olduğu ve davalı tarafından mal tesliminin ispat edilemediği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davacı ticari defterlerinde kayıtlı olan davalı alacağı mahsup edildikten sonra bakiye —- çeklerin ödenme tarihleri dikkate alınarak ————- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi yönünde davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KABULÜ İLE,
2———— tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 4.843,89 TL harcın alınması gerekli olan 19.375,52 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14.531,63 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 4.843,89 TL, posta ve tebligat gideri 171,5 TL, bilirkişi ücreti 1.000,00 TL, olmak üzere toplam 6.015,39 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 28.304,88 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2020