Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1272 E. 2020/244 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1272
KARAR NO : 2020/244

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/11/2016
KARAR TARİHİ : 23/06/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 29/11/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —— tarihinde dava dışı—– sevk ve idaresindeki ve müvekkili …————- ise yolcu olarak içerisinde bulunduğu ——- plakalı araç ile —— istikametine doğru seyir halinde iken yolun ——- olması nedeniyle aracını kaydırarak yolun kenarındaki ters dönmüş vaziyette duran sürücü —— sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın ön kısmına kendi aracının ön kısmıyla çarptığını ve yine aynı istikamette seyir halinde olan—– idaresinde bulunan———– plakalı aracını kaydırıp ters dönmesi ve aracının arka kısmıyla———— plakalı aracın sol arka kısmına çarpması sonucu üç araçlı maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada müvekkili … ‘nın yaralandığını, kazaya ve müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet veren ———plakalı aracın ——————— nolu —————— poliçesi ile davalı … şirketine sigortalı bulunduğunu, davalı … şirketine ——- tarihinde başvuru yapıldığını, başvuru sonucu yeteri kadar ödeme yapılmadığını, bu nedenle bu davayı açtıklarını belirterek iş gücü kaybından doğan şimdilik—————– daimi sakatlık tazminatı alacağının davalı … şirketinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ——————–havale tarihli dilekçelerinde özetle; tarafların sulh olduğunu bu nedenle davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 03/01/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: kazaya karışan aracın müvekkili şirkete sigortalı bulunduğunu, davadan önce müvekkili şirkete başvuru yapıldığını ve hasar dosyası açıldığını, hasar dosyasında alınan tıbbi mütalaa raporunda özetle iletilen sağlık kurulu raporu ile trafik kazası arasında illiyet bağı kurulamadığını, bu nedenle tazminat talebinin reddedildiğini, bu rapora göre davanın reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının ———- sevkinin gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin reddinin gerektiğini, hatır taşımasının tazminat hesabında tenzilinin gerektiğini, avans faizi talep edilemeyeceğini, tazminata hükmedilmesi halinde faizin yasal faiz olacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize ————— havale tarihli dilekçesinde özetle: taraflar arasında yapılan uzlaşma neticesinde davacı tarafa ————-ödeme yapıldığını, müvekkili şirkete yöneltilen talepler bakımından davanın konusuz kaldığını, davanın reddi halinde lehlerine çıkabilecek yargılama gideri ve vekalet ücretinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazasın nedeniyle tarafların kusur oranları ile davalının zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, daimi iş göremezlik tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Sulh, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan ve görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir(HMK m.313). Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.314) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.315).
Sulh halinde Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir(HMK m.315).
Vekilin aracılığı ile sulh halinde, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır(HMK m.74).
Sulh sözleşmesinde yargılama masrafı ve vekalet ücreti de düzenlendiğinden bu hususta ayrıca bir değerlendirme yapılmamıştır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, sulh, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların yargılama sırasında sulh oldukları ve davanın konusuz kaldığını beyan ettikleri, sulh sözleşmesinin yasal şartları taşıdığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Sulh nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 29,20 TL harcın, alınması gerekli olan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 25,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Sulh sözleşmesi gereğince taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.