Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/126 E. 2018/1279 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/126 Esas
KARAR NO : 2018/1279
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/02/2016
KARAR TARİHİ : 25/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin———— Müdürlüğünde posta ayrım ve işleme hizmetleri yönünden davalı şirket ile hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, dava dışı ———- davacısı olduğu Ankara 10. İş Mahkemesinin —— dosyasının kesinleşmesi sonrasında anılan işcinin alacaklı olduğu Ankara 14. İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı dosyasından——– tarihinde —— TL ödeme yaptıklarını, anılan işçinin tekabül eden alacağın —– TL olarak hesaplandığını, tüm sorumluluğun yüklenici şirketlere ait ollması sebebiyle tüm alacağı davalıya rücu ettiklerini belirterek rücuen alacak olarak —— TL ödeme tarihiniden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; rücuen tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, dava dışı —— davac—– işçisi olduğunu ve—– nin tek başına sorumlu olduğunu, dava dışı işçinin çalışmasının en başından itibaren davacı —- çalışanı olarak kabulü gerektiğini, dava dışı işçinin ihbar tazminatı fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücretinden son işveren olan vira şirketinin sorumlu olabileceğini, müvekkillerine sorumluluk yüklenemeyeceğini, iş mahkemesinde görülen davadaki harç masarf ve vekalet ücretlerinden de sorumlu olmadıklarını, zira davadan haberdar olmadıkları gibi davanı kendilerine ihbar da edilmediğini, talep edilen faizin haksız olduğunu, dava dışı işçinin kıdem tazminatından ancak kendileri nezdindeki çalışma süresi ve o dönemdeki ücret nispetinde sorumlu olabileceklerini savunarak davanının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: Dava rücuen tazminat davasıdır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda, mahkememizce davacı ile dava dışı ————-. arasında görülmekte olan İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin —— Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dava dışı ——— davacısı ve davacı —- ile dava dışı————– davalı işverenler olduğu Ankara 13. Mahkemesinin ——- Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dava dışı ——- alacaklı ve davacı —- nin borçlu olduğu Ankara 14. İcra müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyası celp edilmiş, mahkemizce celp edilen dava dışı —— hizmet dökümünün incelenmesinde davacı —- bünyesinde——— tarihleri arasında çalıştığı davalı ———– bünyesinde ———– tarihleri arasında çalıştığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konusu hakkında nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişi dosyaya sunduğu 03/07/2018 havale tarihli raporunda özetle; davacı ile davalı arasında imzalanmış olan hizmet alım sözleşmeleri ile dava dışı işçiye karşı aralarında asıl iş veren alt iş veren ilişkisi kurulduğu, her ne kadar 6552 sayılı kanunun 8. Maddesiyle getirilen düzenlemede dava dışı işçi gibi aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam süreye göre belirlenecek kıdem tazminatlarının ilgili kamu kurum veya kuruluşu tarafından ödeneceği belirtilmiş ise de, kurumun alt işverenlere rücu edebilmesi anılan hükme ait bir husus olmayıp, ödeme yapan kurumun 6098 sayılı TBK ve hizmet alım sözleşmeleri uyarınca alt işverenlere, kendileri nezdindeki kıdem süreleri ve ücretleri ile orantılı olarak rücu hakkı bulunduğunu, dosyadaki mevcut delillere göre davacı tarafından Ankara 14. İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı dosyasına ——– tarihinde 17.245,86 TL ödendiği, böylece müteselsil borçlulukta iç ilişkide rücu şartı olarak geçerli ifa bulunması şartının yerine geldiğini, rücu edilebilecek kıdem tazminatının 1.120,28 TL rücu edebileceği kıdem tazminatına işlemiş faizin 2.163,18 TL rücu edebilecek yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin ——- hesaplamaya göre 138,43 TL olduğu rücu edilebilecek yargılama gideri oranının 19,78 TL olduğu, sonuç olarak davacının davalıdan isteyebileceği rücuen tazminat alacağının 3.437,67 TL olduğu ve davacının ödeme tarihi olan 03/05/2013 tarihinden itibaren faiz talebinde bulunacağı yönünde rapor tanzim etmiş rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde rücuen tazminat talebinin zaman aşımına uğradığı yönünde itirazda bulunmuş ise de; taraflar arasında hizmet sözleşmesi olduğu, sözleşmeden kaynaklanan tazminat taleplerinde zaman aşımı süresinin TBK 146 maddesi uyarınca 10 yıl olduğu, bu nedenle davacının talebinin zaman aşımına uğramadığı gerekçesi ile davalının zaman aşımı itirazının yerinde olmadığı anlaşıldı.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, bilirkişi raporu, celp edilen dosyalar iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında müteselsil sorumlu olarak dava dışı çalışana ödemede bulunduğu, davacının yapmış olduğu ödemeyi rücuen davalılardan talep etmekte haklı olduğu, alınan bilirkişi raporunda davacının talep edebileceği miktarın 3.437,67 TL olarak hesaplandığı, davacının talebinin TBK 146 maddei uyarınca zaman aşımı süresinin dolmadığı, davacının bu tutar kadar davalıdan rücuen tazminat davası açmakta haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE
2- 3.437,67 TL nin ödeme tarihi olan 03/05/2013 tarihinden itibaren, işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 107,87 TL harcın alınması gerekli olan 234,82 TL harçtan mahsubu ile bakiye 126,95 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 155,00 TL, bilirkişi ücreti 1.000,00 TL, olmak üzere toplam 1.155,00 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 628,64 TL yargılama masrafından, davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gider 116,90 TL, olmak üzere toplam 116,90 TL’den, kabul-ret oranına göre davacıya isabet eden 53,27 TL’nin mahsubu ile kalan 575,36 TL’ye peşin harç 107,87 TL, eklenerek sonuç olarak 683,23 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 526,35 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 63,62 TL’nin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2180 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2180 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar acıkca okunup usulen anlatıldı. 25/12/2018