Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1247 E. 2020/559 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1247 Esas
KARAR NO : 2020/559
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2016
KARAR TARİHİ : 22/10/2020
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu —–havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davacı yanın, dava dışı—- mevduat hesabına—— bulunduğunu, ilgili bankanın bu bakiye kısmını ödemediğinden dolayı davacı yana borçlu bulunduğunu ancak davalı yanın gayrı kabili rücu olmak üzere tasfiye halindeki dava dışı —— tüm borçlarını banka adına ödemek üzere devir ve temlik aldığını, temlik alan davalı yan ile davacı yan arasında—- yapılandırılmasına ilişkin — tarihinde ödeme taahhüdü ve temlik ve ibraz sözleşmesinin yapıldığını, sözleşme kapsamında davalı yanın davacıya—–eşit taksit halinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, taraflar arası akdedilen sözleşmeye rağmen davacı yanın alacağını davalı yandan tahsil edemediğini, davalı yanın sözleşme şartlarını yerine getirmediğini, davalı yan tarafından ödeme yapılmaması üzerine, alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu beyan etmiş, bu nedenlerle davanın kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu—– tarihli cevap konulu beyan dilekçesinde özetle; Takip dayanağı sözleşmede alacaklının değişmemesi, tam aksine borçlunun değişmesi nedeni ile alacağın temliki değil borcun nakli (yüklenilmesi) işleminin söz konusu olduğunu, hal böyle olunca dayanak sözleşmenin niteliği gereği borcu devralan davalı yanın, dava dışı —— karşı haiz olduğu ve itiraz ve def’ileri davacı alacaklıya karşı ileri sürebileceğini, dava dışı —- sürecinin devam ettiğini, kar ve zarar hesabı sahiplerine tasfiye sürecinde alacak isabet edip etmeyeceğini ve edecekse bu alacağın miktarının ancak tasfiye sonucunda belli olacağını, dava dışı ———- tasfiye sürecinin devam etmesi nedeni ile davacı kar-zarar katılım hesabı sahibinin tasfiye sonucunu beklemeden talepte bulunamayacağını, böylece davacı katılım hesabı sahibinin alacağının henüz muaccel hale gelmediğini ve işbu davanın zamansız açıldığını, davacı yan tarafından hiçbir taksitin ödenmediği iddiasının mevcut olduğunu, fakat davalı yan tarafından sözleşmenin ilk —- maddesi uyarınca fiili ödeme günündeki — olarak, davacı yana ödendiğini, davacı yan tarafından açılan davada —- talepte bulunulduğunu beyan etmiş, bu nedenlerle davanın reddine, davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—– sayılı takip dosyası,
— tarihli sözleşme,
-Kar ve zarara katılma hesap cüzdanı,
-Ödeme dekontları,
—–hesap hareketleri,
-Mali Müşavir—–tarihli bilirkişi raporu,
-Mali Müşaviri — tarihli ek raporu,
-Mali Müşavir —–tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava; taraflar arasında imzalanan —- tarihli sözleşmeye dayalı olarak başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafından başlatılan ——– dosyasında takibe konu alacağın dayanağı taraflar arasında ihtilafsız olan alacağın temliki sözleşmesi uyarınca davalı tarafından ödenmesi taahhüt edilen ivazın ödenip ödenmediği ve davalıdan bir alacağı olup olmadığı olarak tespit edilmiştir.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
—- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ödeme emrinin borçluya— tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından—- tarihinde yasal süresinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, İcra Dairesince takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edildi.
Mali Müşavir — mahkememize sunduğu — tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; —– yapılmış bulunan — ile alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi kapsamında da,—– firmasının muhattap olarak anılacağı yazılı olarak belirtilmiş bulunması ve davacı —alacağının kalmadığından bahisle — hususlarının nedeniyle —–davacıya karşı borçlu bulunduğu, temerrüt faiz oranının takipteki talep gibi en yüksek ticari faiz oranı olan —- avans faiz oranı üzerinden hesaplandığı, davalı ——— itirazının iptalinin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile —dava tarihi itibari ile—asıl alacak, değişen ticari faiz — temerrüt faizi olmak üzere toplam — üzerinden yapılması ve davacı tarafından — tarihinden itibaren de — asıl alacak matrahı üzerinden yıllık— tarihinden itibaren de yıllık —- değişen oranlarda—- avans faizi üzerinden temerrüt faizi talep edilebileceği, tarafların ihtarname masrafı, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu hususunda beyan ve raporda bulunmuştur.
Mali Müşavir bilirkişi — tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporuna davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Mali müşaviri bilirkişi —- tarafından düzenlenen —-tarihli ek raporda;—–arasında yapılmış bulunan —– ile alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi kapsamında da, —- firmasının muhattap olarak anılacağı yazılı olarak belirtilmiş bulunması ve davacı— alacağının kalmadığından bahisle — ibra etmiş olması hususlarının nedeniyle —- davacıya karşı borçlu bulunduğu, temerrüt faiz oranının takipteki talep gibi en yüksek ticari faiz oranı olan — üzerinden hesaplandığı, davalı —–iptalinin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile — takip tarihi itibari ile — asıl alacak, değişen ticari faiz oranları üzerinden — faizi olmak üzere toplam — üzerinden yapılması ve davacı tarafından —-dava tarihinden itibaren de yıllık — avans faizi üzerinden temerrüt faizi talep edilebileceği, tarafların ihtarname masrafı, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu hususunda beyan ve raporda bulunmuştur.
Mali Müşavir bilirkişi — tarihli raporunda sonuç olarak; Davacı yanın davalı yandan icra takip tarihi olan —-faiz olmak üzere toplam —- alacaklı olduğu, davacı yan —- alacağı için 3095 sayılı yasaya istinaden (md.4/a) icra takip tarihi olan, — tarihinden—- tarihinden itibaren ise —oranında faiz talep edebileceği, tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, hükme esas alınan mali müşavir bilirkişi — tarihli raporu dayanak yapılarak; Taraflar arasında davaya ve takibe konu alacağın dayanağ—- tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmadığı, — sözleşme ile davacı taraf dava dışı —- şirkete temlik etmeyi, davalı şirket ise davacının dava dışı—– eşit paylar şeklinde aylık —- – ödeme günündeki döviz alış kuru karşılı TL olarak ödemeyi taahhüt ettiği, davalı tarafından taahhüdüne konu ödemelerden 7 parça halinde toplam — ödeme yapıldığı, ödeme tarihlerindeki kur karşılığının —- tarihinde davacının —- alacaklı olduğu, davalı tarafından ödemesi taahhüt edilen tarih ve miktarların belirli olduğu, ödenmeyen taksitler yönünden taksit tarihini takip eden gün davalının temerrüde düştüğü, takip tarihinden önce ve takip tarihinden sonrası için 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre —-yabancı para ile açılmış bir yıllık mevduata fiilen uyguladığı faiz hesabına göre değişen oranlarda faiz uygulanması gerektiği, taraflar arasında — tarihli sözleşme ile alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye istinaden asıl alacak miktarının davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; davanın Kısmen Kabulü ile, —- dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin—- işlemiş faiz olmak üzere toplam—- yabancı para ile açılmış 1 yıllık mevduata fiilen uyguladığı faiz hesabına göre icra takip tarihi olan—- tarihinden — tarihinde kadar — tarihinden — kadar —- devamına, Fazlaya dair talebin Reddine, Taraflar arasında —-tarihli sözleşme ile alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye istinaden asıl alacak miktarının davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla, asıl alacak miktarı —– icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1—-sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin — olarak —- yabancı para ile açılmış –yıllık mevduata fiilen uyguladığı faiz hesabına göre icra takip tarihi olan— tarihinden — tarihinde kadar—- tarihinden— tarihinde kadar — — tarihinden itibaren ise —- oranında faiz ile devamına,
2-Fazlaya dair talebin REDDİNE,
3-Taraflar arasında — tarihli sözleşme ile alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye istinaden asıl alacak miktarının davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla, asıl alacak miktarı —– icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 111,10 TL harç ile icra dosyasında alınan 134,33 TL harcın, alınması gerekli olan 1.230,44 TL harçtan mahsubu ile bakiye 985,01 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu 29,20 TL başvuru harcı, 196,20TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.450,00 TL bilirkişi ücretleri toplamı 1.675,40 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.117,72 TL ‘ye, peşin harç 111,10TL ile birlikte eklenerek sonuç olarak 1.228,82 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 557,68 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2020