Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/123 E. 2018/497 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2016/123
KARAR NO : 2018/497

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 02/02/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun takibe konu 27/07/2015 tarihli seri …….. nolu faturaya konu malları ve 21/08/2015 tarihli seri ……… nolu faturaya konu malları satın aldığını, söz konusu fatura bedellerinden takip konusu miktarının ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu………İcra Müdürlüğü’nün 2015/24711 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu beyanla itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 08/05/2018 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 14/03/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili firmanın davacı firmaya karşı muaccel herhangi bir borcunun bulunadığı gibi takibe konu edilen alacağın varıldığının somut delile dayanmadığını, davacı firmanın …… tarihinde kesmiş olduğu 8.550,00 TL tutarında faturaya …..tarihinde karşı fatura kesildiğini, bakiyenin 14.10.2015 tarihinde cari hesaptan düşülerek davacı firmaya ödeme yapıldığını, cari hesabın kat edildiğini, dava konusu meblağın kendilerince kabulünün mümkün olmadığını beyanla davanın reddine, % 40 ‘dan aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, karar celsesine katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde takibe konu iki adet fatura nedeni ile davalının fatura bakiyesinden dolayı borçlu bulunup bulunmadığı ayrıca takibe konu faturalara karşı fatura kesip kesmediği, bu konuda taraflar arasında bir anlaşma bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu…….. İcra Müdürlüğü’nün 2015/24711 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 14/12/2015 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan 27/07/2015 tarih ve ……..seri nolu fatura incelendiğinde, davalıya yönelik olarak 168.750,03 TL bedelli düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan 21/08/2015 tarih ve ……….seri nolu fatura incelendiğinde, davalıya yönelik olarak 8.550,00 TL bedelli düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilince dosyaya sunulan 31/05/2015 tarih ve ……. seri nolu fatura incelendiğinde, davacıya yönelik olarak “Fiyat Farkı” açıklaması ile 8.550,00 TL bedelli düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişinin sunduğu 03/11/2017 havale tarihli raporunda özetle; davacı tarafından ibraz edilen ve delil vasfını taşımayacağı kanaatine varılan ticari defter ve kayıtlara göre, taraflar arasında ki borç alacak ilişkisin gösteren tacari dayanağı muvain dökümlerinin sunulmaması nedeniyle davacının icra takibi olan 14/12/2015 tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığının belirlenmesinin mümkün olmadığını, davalı tarafından ibraz edilen ve delil vasfını taşıyan ticari defter ve kayıtlara göre ise davalının icra takip tarihi olan 14/12/2015 tarihi itibariyle davacıya herhangi bir borcunun veya alacağının bulunmadığını, taraflar arasındaki ihtilafın davalı tarafından davacı adına düzenlenen …….. tarihli …… nolu fiyak farkı açıklamalı toplam tutarı 8.550,00 TL olan faturaya dayandığı, bu faturanın dayanağının ne olduğunu gösteren somut bir belgenin davalı tarafından sunulmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna itiraz ve beyanları doğrultusunda başka bir mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Mali Müşavir bilirkişinin sunduğu 03/01/2018 havale tarihli raporunda özetle; davacı tarafça usulüne uygun olarak tutulan ticari defter ve dayanak belgelere göre, davacının icra takip tarihi itibariyle davalı taraftan 8.550,00 TL alacağı olduğunu, ihtilaf konusu olan davalının 31/05/2015 tarihli …. nolu 8.550,00 TL bedelli fiyar farkı içerikli faturanın dayanağının bulunmadığını, dosya içeriğinde bu faturanın kabul edilebileceğine dair satın alma şartlarına, satış fiyatlarına ve/veya fiyat farkının nasıl oluşacağına ilişkin bir düzenleme ve/veya sözleşme bulunmadığını, davanın kabulü halinde asıl alacağı talebe bağlılık ilkesi gereği % 9 oranında yasal faiz işletilebileceğini, davacı tarafından ibraz edilen ve delil vasfını taşımayacağı kanaatine varılan ticari defter ve kayıtlara göre, taraflar arasında ki borç alacak ilişkisin gösteren ticari dayanağı muvain dökümlerinin sunulmaması nedeniyle davacının icra takibi olan 14/12/2015 tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığının belirlenmesinin mümkün olmadığını, davalı tarafından ibraz edilen ve delil vasfını taşıyan ticari defter ve kayıtlara göre ise davalının icra takip tarihi olan 14/12/2015 tarihi itibariyle davacıya herhangi bir borcunun veya alacağının bulunmadığını, taraflar arasındaki ihtilafın davalı tarafından davacı adına düzenlenen 31/05/2015 tarihli …… nolu fiyat farkı açıklamalı toplam tutarı 8.550,00 TL olan faturaya dayandığı, bu faturanın dayanağının ne olduğunu gösteren somut bir belgenin davalı tarafından sunulmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
TİCARİ DEFTERLERİN DELİL KABİLİYETİ
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir. (HMK m. 199)
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
TEMERRÜT
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
FAİZ
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
……. Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, takip dosyası, bilirkişi raporları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında fatura ve cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davalının ticari defterlerine göre davacı tarafın faturalarının davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davacı tarafça 31/05/2015 tarihli fiyat farkı faturası kesildiği, davacının ise kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan 8.550,00 TL alacaklı olduğu ve davalı tarafça kesilen fiyat farkı faturasının davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, taraflar arasındaki mutabakatsızlığın davalı tarafça kesilen fiyat farkı faturasından kaynaklandığı, ancak taraflar arasında fiyat farkı faturası kesileceğine ilişkin bir anlaşma olduğu hususunun ispatlanamadığı gibi fiyat farkı faturası kesilmesini haklı gösterecek bir sebebinde bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafça kesilen fiyat farkı faturasına itibar olunamayacağı, fiyat farkı dışlandıktan sonra davalının ticari defterlerine göre davacıya 8.550,00 TL bakiye borcunun bulunduğu, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği (Yargıtay 23. HD’nin 10/02/2016 tarih ve 2015/4576 Esas – 2016/621 Karar sayılı ilam) davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olması nedeni ile davacı lehine delil teşkil edeceği, bu nedenle davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, davacının takip talebinde yasal faiz talep etmiş olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz(3095 sy. m. 2/1) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğü’nün 2015/24711 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE,
3-Takibe konu alacağın %20 ‘si olan 1.710,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 146,02 TL harç ile takip dosyasında alınan 42,75 TL harcın alınması gerekli olan 584,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 395,28 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 146,02 TL peşin harç, 144,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 500,00 TL ve 700,00 TL bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 1.490,02 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı tarafça tebligat gideri olarak yapılan 20,00 TL yargılama masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ……. uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
9- Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğünün 2015/24711 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.