Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1214 E. 2020/95 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1214 Esas
KARAR NO: 2020/95
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 15/11/2016
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ———- tarihinde davacı———- yönetimindeki kendisine ait ———-plakalı motorsiklet ile davalıların sürücüsü sahibi ve trafik sigortacısı oldukları ———-plakalı aracın zincirleme kazaya karıştığı, sürücü ——— kaza anında ——— promil alkollü ve bütün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, ——–Asliye Ceza Mahkemesinin ——— Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılamada mahkum olduğu, — ——— Asliye Ceza Mahkemesinin ——– E. Sayııl dosyası ile yapılan yargılamada mahkum olduğu, fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaldıyla ——— plakalı motorun hasar tutarı tedavi giderleri ve sürekli sakatılk karşılığı———– TL maddi tazminatın kaza tarihi ——– tarihi itibariyle tüm davalılarından tahsilini talep ettiğini, ———- TL manevi tazmitanı sadece … ile …dan kaza tarihi itibariyle yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı——– vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartının yerine getirilmemesi nenedi ile davanın usulden reddini talep ettiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen ——– tarihli kazaya karıştığı belirtilen ——— plakalı aracın müvekkili şirkete ————- tarihleri arasında geçerli olmak üzere ————–olduğunu söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı ———TL olduğunu, trafik sigortacısı şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan sigorta poliçesindne belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulacağını, maluliyet sebebi ile ortaya çıkan zararların uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap edilmesi gerektiğini, maddi zararlarda araç başına azami —– TL ile sınırlı olduğunu, ——tarihinde ——- TL tazminat ödendiğini, tüm bu nedenlerle davanın öncelikle dava şartı noksanlığı nedeniyle reddine, tedavi giderlerine ilişkin taleplerin reddine, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğinden dava tarihniden itibaren yasal faize hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekület ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinden ——— aracın kayıt maliki olup kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını bu müvekkilinin sorumluğunun KTK 85. Maddesinde ifadesini bulan kusursuz sorumluluk hallerinden araç işletenin sorumluluğuna yani tahlike sorumluluğuna dayandığını, KTK 85. Maddesinde sözü edilen sorumluluğun kapsamı ise maddi tazminata yönelik olduğunu, manevi tazminatın şartlarını KTK kapsamı dışında bırakmış ve Borçlar Kanununu haksı fiillere yönelik genel hükümlerine yollama yaparak, manevi tazminatın şartlarının borçla kanununa göre belirlenmesi gerektiğinin hüküm altına alındıığını, davacı tarafın ———- gibi fahiş bi tutarda manevi tazminat talep edildiğini, advacının manevi tazminata hak kazandığı kabul edilse dahi hükmedilecek takdir yetkisinin sınırsız olmadığını, yargıtayın istikrarlaşmış içtihatlerine göre manevi tazminat talep edebilmek hakkının zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını, tüm bu nedenlerle davacının maddi zararlarının dava tarihnidne önce giderilmiş olması nedeniyle maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine, manevi tazminat talep edebilme şartlarının oluştuğunun tespiti halinde ise zenginleşme aracı olarak kullanılmayacak şekilde hakkaniyete uyğun bur miktarın sadece davalılardan araç sürücüsü … aleyhine hükmedilmesine, diğer davalı …’ın manevi tazminat sorumluluğu bulunmadığı için reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinden bırakılmasına karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde meydana gelen kaza nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalının zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı (maddi tazminat) ve manevi tazminat istemini ilişkindir.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda, mahkememizce uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında ; davalı sigortanın ——– sigortalısı, diğer davalı ——— maliki olduğu ,diğer davalı —- sevk ve idaresindeki, ———- plaka sayılı araç ile davacının sevk ve idaresindeki ——– plaka sayılı aracın ———— tarihinde yaptığı ve davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası neticesinde ; kazanın taraflarının kusur durumu ve davacının bu kaza nedeniyle manen elem ve izdirap duyup duymadığı noktasında toplanmaktadır, şeklinde tespit edilmiştir.
Davacı vekili ön inceleme duruşmasında davaya konu maddi tazminat zararlarının karşılandığını, müvekkilinin kalıcı maluliyetinin olmadığını, davaya manevi tazminat yönünden talep edilmesini talep ettiği, maddi tazminat yönünden feragat ettiğini beyan etmiştir.
Tarafların sosyo ekonomik durumları mahkememizce tespit edilmiş, davalı …’ın satış temsilciliği yaptığı ve aynı zamanda öğrenci olduğu, gelirinin asgari ücret olduğu tespit edilmiştir. Araç maliki davalı …’ın ise ———- TL geliri olduğu tespit edilmiş olup, davacının ise asgari ücret ile çalıştığı, eşinin devlet memuru olduğu ve ———– TL maaş aldığı tespit edilmiştir.
Celp ve tetkik olunan trafik tescil bilgilerine göre kazaya karışan ——— plakalı aracın kaza tarihinde davalı ——-adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
————yazılan müzekkereye cevaben davalı sigortaya———— plakalı aracın ———— tarihinde alkollü olarak kullanılması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıya ——— TL tazminat ödendiği anlaşılmıştır.
Davacının kaza nedeniyle tedaviye ilişkin evrakları —————– celp edilmiş olup, kaza nedeniyle davacının sol omzunda kırık olduğu ve tedavi gördüğü anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut alkol tespit tutanağının incelenmesinde kaza anında kazaya sebebiyet veren davalı—————- olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan kaza tespit tutanağının incelenmesinde ——– tarihinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin davalı sürücü———- kaza mahallinden sol şeritten sağa geçmek isterken önce davacının kullandığı motosiklete, ardından önünde bulunan —-plakalı aracın arka kısmına, ——– plakalı aracın sağ arka tampon kısmına vurma neticesinde kazanın meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın KTK 52/1-b kurallarını ihlal etmiş olması nedeniyle kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce kusur bilirkişisinden alınan kusur raporunda özetle; davalı sürücü———- alkollü olduğu halde ———– plakalı otomobili kullandığı, hızını aracın teknik özelliklerine, görüş, yol ve trafik şartlarına göre ayarlamadığı, doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yaptığı, diğer araçlara arkadan ve yandan çarptığı, Karayolları Trafik Kanunu’nun 46/c – 47/d , 48-52/b – 84/d-f maddelerinde açıklanan kusurları münhasıran alkol etkisi altında işlediği ve kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğu ve davacı …’in ise kazanın meydana gelmesinde bir kusuru olmadığı yönünde rapor tanzim etmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.é şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Manevi Tazminat
Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1-2. Maddesine göre, Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti Raporu, Hastane Belgeleri, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; ——– tarihinde davalıların sürücüsü maliki ve sigortacısı olduğu —— plakalı araç ile davacının sürücüsü olduğu———- plakalı araç arasında maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, kaza nedeniyle davacının sol omzunda kırık oluştuğu ve————– tedavi gördüğü, dosyadaki kaza tespit tutanağına ve mahkememizce alınan kusur bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde ———— plakalı araç sürücüsünün alkollü olduğu ve kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının ise kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle davacının maddi zararlarının karşılandığı beyan edilerek davacının maddi tazminat isteminden feragat ettiği ve davaya manevi tazminat yönünden devam ettiği, davacının ve davalıların sosyo ekonomik durumlarının araştırılarak mahkememizce tespit edildiği, kazanın meydana gelmesinde davalının tam kusurlu olması, davacının kusurunun bulunmaması , kaza nedeniyle davacının yaralanması, sol omzunda kırık olması nedeniyle davacının kaza anında yaşadıkları, yaralanma nedeniyle duyulan acı, elem ve ızdırap ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, kaza anı ve olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacının manevi zararının oluştuğu ve davalı sürücü ve işletenin TBK ‘nın 56. Maddesi uyarınca manevi zararlardan sorumlu olduğu ve davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı sürücü ve işleten/araç maliki yönünden temerrütün haksız fiil tarihi itibari ile gerçekleştiği, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak usulüne uygun feragat nedeniyle maddi tazminat yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Maddi tazminat yönünden açılan davanın usulüne uygun feragat nedeniyle tüm davalılar yönünden REDDİNE,
2.Manevi tazminat yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, olayın oluş şekli, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak ——-TL manevi tazminat namı ile , haksız fiil tarihi olan ———– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar—————— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 146,87 TL harcın alınması gerekli olan 341,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 194,68 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve … ”dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 235,50TL, bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.235,50 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 144,00 TL yargılama masrafından, davalılar … ve … tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri 150,00’den, kabul-ret oranına göre davacıya isabet eden 133,00 TL’nin mahsubu ile kalan 11,00 TL’ye peşin harç 146,87 TL eklenerek sonuç olarak 157,87 TL’nin davalılar … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.091,50 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına, davalılar … ve … ‘ın yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 17,00 TL’nin davalılar … ve … ‘ın kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafın davalı … yönünden tebligat gideri olarak yapmış olduğu 41,50 TL yargılama masrafının kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat davası yönünden davalılar yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ‘nin 13/2 maddesi uyarınca 3.000,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davalılar … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı’ya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden davalılar … ve … yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalılar … ve … ‘a verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … ve … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ————– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/01/2020