Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1211 E. 2020/719 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1211 Esas
KARAR NO: 2020/719
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/11/2016
KARAR TARİHİ: 22/12/2020
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili —— içinde yolcu olarak bulunduğu —- sevk ve idaresindeki —- girdiğinde arıza nedeniyle tünel içinde yol kenarına park etmiş olan yine —- plakalı itfaiye aracına arkadan çarptığını, bu kazada otobüs şoförü——- vefat ettiğini, otobüsteki diğer yolcularla birlikte müvekkili———- ağır şekilde yaralandığını, kazadan sonra—– kaldırılan müvekkilinin burada uzun süre tedavi gördükten sonra taburcu olduğunu, fakat tedavi ve kontrollerinin devam ettiğini, bazı tedavilerin de ——— yapıldığı, yapılan tedaviler neticesinde ——– tarihnide verilen——— bu kaza neticesinde meydana gelen vücukttaki kırıklar ve yaralanmalar sebebiyle % 72 oranında “ağır engelli” olduğu belirtildiği, diğer rahatsızlıkları ile beraber engellilik oranı % 79 olduğu, müvekkilinin bu kaza sebebiyle çalışamaz hale geldiği gibi normal günlük ihtiyaçlarını da başkalarının yardımı olmadan karşılayamacak durumda olduğunu, maddi olarak çok büyük masraflara girdiğini, ayrıca kaza yapan ——– sahibi sigortalı —– adına diğer davalı ——— mevcut olduğunu, bu poliçe gereğince de müvekkilinin zararının ödenmesi gerektiğini, anca bu davalı da müvekkilinin zararlarını karşılamayı reddettiğini beyanla müvekkilinin zararlarının bilirkişi marifetiyle hesaplanması ve alacağının belirli bir hale geldiğinde artırmak üzere şimdilik —– maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahmemize sunduğu —- tarihli ıslah dilekçesinde; müvekkilinin maluliyetine sebep olan trafik kazasında —-plakalı aracın sürücüsü —- % 100 kusurlu bulunduğunu, bu aracın —- bulunan davalı —- yönünden belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, davada——– olan tazminat taleplerinin toplam ——olarak kabulünü, diğer davalı—— hakkındaki davanın atiye bırakılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: ————– cevaben; davalı vekilinin husumet itirazının yerinde olmadığını, davalı tarafın kusur ve maluliyet oranları ile ilgili talepleri zaten araştırılacak olup ortaya çıkacak duruma göre taleplerini artırmak üzere belirsiz alacak davası olarak davayı açmış bulunduklarını, müvekkilinin emekli olduğu, ek iş olarak arıcılık yaptığını, bu kaza sebebiyle arılarla ilgilenemediği için —– telef olduğunu, ——- cevaben; davalının öncelikle ——- sorumlu olduğu itirazı da yersiz olduğunu, davalının faiz başlangıcı ile ilgili itirazı da yersiz olduğu beyanla ve dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili———-tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- Mahkememize sunduğu—– tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davaya konu trafik kazasına sebebiyet verdiği iddia edilen sigortalıya ait aracın——- uyarınca sigortasının ———olduğunu, meydana gelen kazada kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, özellikle davaya konu kazaya karışan araçta yolcu olan davacının emniyet kemeri takmayarak seyahat etmiş olmasıyla yaralanması arasında doğrudan illiyet bağı bulunduğundan bu nedenle ayrıca kusur atfedilmesi gerektiğini, davacının kalıcı bir sakatlığının bulunduğu iddia ediliyor ise öncelikle davacının bizzat muayene sevki ile sakatlık durumunun —– sorulması gerektiğini, ———-müzekkere yazılarak davacının çalışıp çalışmadığı hususunun sorulmasına, davacının gelir durumunun kesin delillerle ispatlanmalı, sürekli ve düzenli geliri bulunması gerektiğini, ayrıca davacının ———— rücuya tabi herhangi bir tazminat ve yardım alıp almadığı hususunun sorulması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı— vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: — plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde——-tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sakatlanma halinde kişi başına azami sorumluluk limiti kaza tarihinde —— olduğu ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu ancak söz konusu kaza——– sırasında gerçekleştiğinden öncelikli sorumluluk aracın zorunlu trafik mali sorumluluk sigortacısında olduğunu, işbu dava nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığı ve davanın reddi gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik ve tedavi taleplerinin —– müvekkili şirketçe karşılanmasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı——- vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde dava konusu trafik kazası nedeniyle maluyet ve kusur oranları ile davalıların zararı tazmin yükümsülü olup olmadıkları noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve/veya daimi iş göremezlik tazminatı davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan——tarihli yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre; —- sevk ve idaresindeki —– araç ile — sevk ve idaresindeki—— araçların kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez—- tarafından tanzim edilen —- incelendiğinde; poliçenin — arasında geçerli olduğu, sigortalısının —sigortalanan aracın —- plakalı araç, poliçe limitinin ise ——- ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan tescil bilgileri incelendiğinde; kaza tarihi itibariyle — aracın — plakalı aracın—- adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
——- KUSUR raporuna göre; sürücü — % 60 oranında kusurlu, davacı — % 40 oranında kusurlu ve sürücü —– kusursuz olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
—–sayılı MALULİYET raporuna göre;——— tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı sol kalça-her iki diz-sol ayak bileği hareket kısıtlılığı ve arızası nedeniyle —– tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinden yararlanılarak Balthazard formülüne göre % 71,58 oranında, E cetveline göre % 80 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş olacağını, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabaliceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyetinin — havale tarihli raporunda özetle; davalı sigorta şirketi tarafından— aracın sürücüsü ——— olayda % 100 oranında kusurlu olduğu, olay sırasında arıza yapması nedeni ile yolun sağ şeridinde duran aracın sürücüsü —- olayda kusursuz olduğu, davacının nihai ve gerçek iş göremezlik maddi zararının — olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının—– tarafından düzenlemiş olan —- teminat limiti aşılmadığından davalı —düzenlenen— kazanmayacağı, hal böyle olunca davalı —sorumluluğuna gidilemeyeceğini, temerrrüt başlangıcının davalı—— tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti ve Maluliyet raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında ——–
————— tarihinde yürürlüğe giren ———– tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan —- tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır——-
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği — tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar —- tarihinde yürürlüğe giren—– değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir————
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, —– öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre —– tarihinden sonra ise—- uygun olarak düzenlenmesi gerekir——
——- yayım tarihinde yürürlüğe giren—— Belgeler Maddesi ile eklenen düzenlemeye göre bedeni zararlardan sürekli sakatlık tazminatına esas sağlık kurulu raporunun ——- düzenlenmesi gereklidir.
Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle———–uygulanması gereklidir.
TEMERRÜT VE FAİZ
Sigortacılar, hak sahibinin—— belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller,——– iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; — tarihinde davacının yolcu konumunda bulunduğu —- aracın kaza yaptığı, kazanın meydana gelmesinde — — plakalı aracın sürücüsü —– arıza yapması nedeniyle sağ şeritte duran ve arıza yapan araç sürücüsünün aracından inerek gelenleri sol şeride yönlendirmesine rağmen hareketsiz konumdaki araca arkadan çarpması nedeniyle % 100 kusurlu olduğu, davacının bu kaza nedeniyle yaralandığı ve iş göremezlik oranının % 80 olduğu, iyileşme süresinin 18 aya kadar uzayabileceği, dosya kapsamına ve mevzuata uygun olarak hazırlanması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının sürekli iş göremezlik zararının — olduğu, geçici iş göremezlik zararının —– olduğu, davacı tarafça ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik zararı talep edilmiş ise de dava dilekçesinde geçici iş göremezlik tazminatının talep edilmediği dava dilekçesinde talep edilmeyen istemin ıslah veya talep arttırımına konu edilemeyeceği —– — bu nedenle geçici iş göremezlik istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, sürekli iş göremezlik talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davalılardan —- kazaya sebebiyet veren aracın taşıma sigortasını yapan şirket olduğu, — ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan daha sonra —— sigortasının şehirler arası taşımacılarda bir kaza nedeniyle yolcunun uğrayacağı zararları teminat altına aldığının belirtildiği, davaya konu trafik kazasının — taşımada gerçekleştiği, —–arasındaki taşımanın şehirler arası taşıma olmaması nedeniyle taşıma sigortasının kapsamına girmediği bu nedenle —–yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalı —- kazaya tam kusuruyla sebebiyet veren aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını yapan şirket olduğu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. Maddesine göre kaza tarihinde geçerli poliçe limitiyle sınırlı olarak davacının sürekli iş göremezlik zararından sorumlu olduğu, yargılama sırasında davacı vekili tarafından —– yönünden davanın geri alındığı bildirilmiş ise de davanın geri alınmasının davalının muvafakatine bağlı olması ve davacı tarafça davalının geri almaya muvafakatini bildirmeden geri almadan rücu etmesi nedeniyle HMK 123 uyarınca davanın geri alınmasının şartlarının oluşmadığı, kazaya sebebiyet veren aracın ticari olması nedeniyle alacağa ticari faiz işletilmesi gerektiği, davadan önce davalı —– tarihinde başvurunun reddedildiği, başvurunun reddedildiği tarih itibariyle temerrütün oluştuğu, bu tarihten itibaren ticari faiz işletmek gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine——yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın—–yönünden REDDİNE,
2——- yönünden;
a)Sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden davanın KABULÜ ile —- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla davalı—— alınarak davacıya verilmesine,
b)Geçici iş göremezlik tazminatı yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 10.126,59 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL ve ıslah harcı olarak alınan 634,32 TL’nin mahsubu ile bakiye 9.463,07 TL karar ve ilam harcının davalı —— alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 18.033,24 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı —- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —– verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 693,50 TL adli tıp fatura bedeli ve 575,10 TL posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama gideri ile 29,20 TL peşin harç ve 634,32 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.061,32 TL’nin davalı—– alınarak davacıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——- istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/12/2020