Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1207 E. 2018/694 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1207
KARAR NO : 2018/694

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2016
KARAR TARİHİ : 05/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde ;müvekkilinin antreposunda muhafaza edilen ve davalı şirkete ait 14.12.2012 antrepo giriş tarihli antrepo beyanname …….. tutkal nevi emtianın, takip tarihine kadar ödenmemiş ardiye ücretinin tahsili için İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğünün 2016/17044 sayılı dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, Türkiye gümrük sahasına giren davalıya ait emtianın davalının nam ve hesabına müvekkiline ait antrepoya
bırakıldığını, davaya konu emtianın göndericisinin …….. isimli …… firması, gümrük işlerini yapan şirketin…….i, taşıyıcısının …, alıcısının davalı olduğunu ileri sürerek müvekkilinin ardiye ücret alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle birlikte tespiti ile İstanbul Anadolu ………icra müdürlüğünün 2016/17044 sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere müvekkil lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının antrepo hizmetine konu olan ve müvekkiline ait olduğu iddia edilen emtianın müvekkilinin malı olmadığını, emtianın müvekkili ile arasında satış sözleşmesi dahi bulunmayan…… adlı firma tarafından 2012 yılında gönderildiğini, müvekkilinin yetkilendirmiş olduğu I………. tarafından müvekkilinin bilgisi olmaksızın alınarak davacıya ait antrepoya teslim edildiğini, davacının emtianın antrepoya tesliminden 6 ay sonra müvekkiline yazı gönderdiğini, müvekkilinin malın kendisine ait olmadığını davacıya bildirdiğini, sahibi yada kanuni temsilcisi tarafından takip edilmeyen emtianın tasfiye edilmesi gerekirken emtianın 4 yıl boyunca davacı tarafından saklanmasının kötüniyetli bir eylem olduğunu, kötüniyetli olarak emtianın tasfiye edilmesini ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava,antrepo ücretinin tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu İstanbul Anadolu …….icra müdürlüğünün 2016/17044 esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde; dosyamız davacısı şirket tarafından dosyamız davalısı aleyhine önce Bakırköy ……icra müdürlüğünde davalı şirket aleyhine 14.12.2012 tarihli … beyanname numaralı eşyanın icra takip tarihine kadar ödenmemiş antrepo ücreti alacağı açıklaması ile 58.250.00 TL asıl alacak, 23.308,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 81.558,38 TL alacağın genel haciz yolu ile tahsili için icra takibi başlattığı, davalının icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, itirazın davacı tarafça kabul edilmesi üzerine icra takip dosyasının İstanbul Anadolu …….. İcra müdürlüğüne gönderildiği ve davalıya yeniden ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacının İstanbul Anadolu ……. İcra Hukuk Mahkemesine yaptığı şikayet neticesinde 2016/915 esas 2017/289 karar sayılı dosyada ödeme emrinin davalıya tebliğ tarihinin 23.08.2016 tarihi olarak tespitine karar verildiği, bu karar doğrultusunda davalının 24.08.2016 tarihinde yaptığı borca itiraz nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve taraf şirketlere ait tüm yasal defter ve dayanak belgeler üzerinde uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır.Alınan raporun dosyadaki verilere uygun , denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmasa da , yurtdışından davalı adına gelen tutkal türü emtianın, davacının işlettiği gümrüklü antrepoya davalının bilgisi dahilinde, adına tescilli 1…….sayılı antrepo beyannamesine kayden intikal etmesi ile birlikte , taraflar arasında icap ve kabule dayanan sözleşme ilişkisi kurulduğundan; incelenen maddi olayda davacının alacağı şekil şartına tabi olmayan vedia sözleşmesi niteliğindeki ardiye ilişkisinden kaynaklanmaktadır . …. alana ödenecek olan ücret, vedia sözleşmesinin esaslı unsurları arasında olmadığından ödenecek ücretin miktarı taraflarca kararlaştırılmış olmasa da , sözleşme kurulmuş olur ve bu durumda da saklayanın ,
saklatandan eşyanın antrepoda kaldığı süre ile bağlantılı olarak ardiye ücreti talep etme hakkı doğar. Uzun süre ardiyede kalan eşyanın antrepo ücreti konusunda bir düzenleme …… Kanunumuzda bulunmasa dahi , Borçlar Kanununun 574/2.maddesi uyarınca birikmiş ardiye ücretinin üçer ayda bir ya da eşyanın kısmen veya tamamen ilgilisine tesliminde tahsil edilebileceği hükme bağlanmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 46.maddesi; “özet beyan kapsamındaki eşyaya , gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanım belirlenmesine ilişkin işlemlerin deniz yolu ile gelen eşya için, özet beyan verildiği tarihten itibaren 45 gün , diğer bir yolla gelen eşya için özet beyanının verildiği tarihten itibaren 20 gün içinde tamamlanması gerektiği” , 50.maddesinde; ” belirlenen bu süreler içinde gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanım tayini için gerekli işlemlere başlanmamış eşyanın aynı kanunun 177 ila 180.maddeleri hükümlerine göre tasfiye edileceğini” , 177.maddesinde ; ” Gümrük Kanunu’nun 50.maddesine göre kendilerine verilen süre içinde gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanım tayini için gerekli işlemlere başlanmamış eşyanın , 178.madde hükümlerine göre tasfiye edileceğini, bu maddeye göre tasfiyelik hale gelen eşyanın tespit ve tahakkuk belgelerinin 30 gün içinde tasfiye idaresine intikal ettirileceğini, tasfiye idaresinin de tasfiyeye konu eşyayı 30 gün içinde teslim almakla mükellef olduğu hükme bağlandığı gibi , 4458 sayılı Kanuna bağlı gümrük yönetmeliğinin 609.maddesinin son fıkrasında “………tasfiyelik hale gelen eşyanın tespit ve tahakkuk belgeleri 30 gün içinde tasfiye idaresine intikal ettirilir.Tasfiye idaresi de , tasfiyeye konu eşyayı 30 gün içinde teslim almakla mükelleftir” hükmü düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler çerçevesinde Gümrük Kanunu’nun 164.maddesine göre serbest dolaşımda olmayan eşyanın hazineye hiçbir masraf getirmeyecek şekilde gümrüğe terkedilmesi ve gümrük idaresinin gözetiminde imhası mümkün olup; 164. Madde kapsamına giren yani ilgilisi tarafından gümrüğe terkedilen eşya aynı kanunun 177/1-h maddesi uyarınca ve 178.maddede öngörülen şekilde ihale yolu ile satış, yeniden ihraç amaçlı satış, imha ya da kamu kuruluşları ile özel kanunla kurulmuş vakıf ve derneklere tahsis edilmek suretiyle tasfiye edilir. Tasfiye tüzüğünün 4.maddesi ; “….gümrük depo ve antrepoları ile özel antrepolarda bulunan eşyanın tasfiye listeleri gümrük idarelerince , bunların dışında kalan eşyanın tasfiye listeleri ile işletmeci kuruluşlarca düzenlenerek iki nüshası ilgili gümrük idaresine , bir nüshası da tasfiye idaresine gönderilir.” hükmünü getirmiştir. Bu düzenleme kapsamında , davacı şirketin Gümrük Yönetmeliğinin 278.maddesi nazarından …… ” statüsünde olduğu açıktır. Yani davacı uygulamada kendilerine münhasır farklılıkları bulunmakla birlikte , işleticisi ve kullanıcısı aynı kişi olan ve antrepoya alınan eşyadan bu kişinin sorumlu olduğu antrepolar şeklinde tanımlanan özel antrepo işleticisi değil,………… işleticisidir ve antreposunda tasfiyelik hale gelen eşyanın tasfiye listelerini işletmeci kuruluş olarak hazırlayıp iki nüshasını gümrük idaresine , bir nüshasını da tasfiye idaresine göndermekle görevlidir. Hal böyle olmakla birlikte 4458 sayılı Kanunun 101.maddesine göre ; gümrük idarelerince gerek görülen haller dışında eşyanın ……… Rejimi altında kalış süresi sınırsız olduğundan eşyanın …..i altında kaldığı sürece antrepo işleticisinin yani davacının, gümrük gözetimi altında muhafaza ettiği eşya için bu eşya alıcısı tarafından gümrük formaliteleri ikmal edilip serbest dolaşım için antrepodan çıkartılmadığı ya da mahrecine iade edilmediği sürece, gümrüğe terkedilmiş ve imha yolu ile tasfiye edilmiş olsa bile ilgilisinden yani davalıdan eşyanın gümrük gözetimi altında antrepoda kaldığı döneme süreye ilişkin ardiye ücreti talep etme hakkına sahiptir. 4458 sayılı Kanuna bağlı Gümrük Yönetmeliğinin 228.maddesi uyarınca; Gümrük Antrepo Rejimine tabi tutulacak eşyanın konulacağı antreponun bağlı olduğu gümrük idaresine sunulması gerekir. Yükün gümrüklü
antrepoya intikal etmesi ile değil, eşya sahibinin veya onu temsilen gümrük müşavirinin verdiği gümrük beyannamesinin ilgili gümrük idaresi tarafından tescil edilmesi ile birlikte eşya ………i hükümlerine tabi olur ve o zaman antrepoya alınan malın gümrük gözetimi altında gümrükte bekleme müddeti sınırsız hale gelir. Bu süreçte antrepocu üzerine düşen bir idari işlemi yapmamış olsa bile bu durum, malını antrepo rejimi altında gümrüklü antrepoda takipsiz bırakan eşya sahibinden antrepocunun işlettiği ardiyenin işgaliyesinden doğan süreye bağlı antrepo ücretini isteme hakkını etkilemez. Bu durumda , davacı antreponun davanın dayandığı icra takibine konu ettiği alacağını davalı adına düzenlenmiş sevk evrakları eşliğinde …….. plakalı araçla gelen ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 5.ve 225.maddesine göre Kartal . N……….oterliğinin 06.12.2012 tarih 18487 sayılı vekalete istinaden dolaylı temsil yetkisi ile dava dışı …… Limited Şirketi tarafından davalı adına ……Gümrük Müdürlüğü’nün 14.12.2012 tarih …….. antrepo beyannamesi ile …… Rejimine tabi tutulan ; dolayısıyla da Gümrük Kanunu’nun 101. Maddesine göre davalı adına gümrük gözetimi altında antrepoda kalış süresi sınırsız hale gelen 3 koli halindeki 977 kiloluk tutkal türü emtianın işlettiği antrepodaki ……. tarihleri arasındaki 1280 günlük antrepo ücretine dayandırdığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı taraf her ne kadar bu malın kendisine ait olmadığını beyan etmekte ise de, dosya kapsamına sunulan sevk evraklarının tamamı davalı adına düzenlenmiş olup, dava dışı……….. ………… tescil ettirdiği ……… sayılı antrepo beyannamesinden davalının da haberdar olduğu, adına tescilli beyanname kapsamı emtia üzerinde her türlü tasarruf yetkisinin de davalıda olduğu anlaşıldığından savunmasına itibar edilmemiştir.
Uygulamada antrepo ücretleri antrepo işleticisinin kendi tarife hükümleri doğrultusunda hesaplanmakta olup, ardiye ücreti konusunda uyulması zorunlu olan bir tarife bulunmamaktadır. Genel antrepolarda gümrük gözetimi altında muhafaza edilen eşyanın antrepo kapladığı alan ve fiziki özelliği önem arzettiğinden genel antrepoların uyguladıkları tarife birim fiyatlarında malın kıymetini değil bürüt ağırlığını esas aldıklarını , bürüt ağırlığına göre antrepoda çok yer kaplayan hacimli mallarda ise şartları oluşması halinde eşyanın kıymetinden bağımsız olarak 1 m3 = 333 kg.kriteri ile volüm ağırlığı üzerinden ücret tahakkuk ettirilebileceği , kararlaştırılmış ve önceden duyurulmuş olması halinde antrepocunun minumum tonaj olarak 100 kg veya 1 ton üzerinden de ücret talep edebilecektir.Ancak fiyat listelerinde belirtilen ve duyurulan bu tür kayıtların sadece malın antrepoda kısa süreli kalışlarında yani giriş çıkışlarında standart işlemlerde tatbik alanı bulduğu, somut uyuşmazlıkta antrepoda rutin dışı çok uzun süre kalan malın birikmiş ardiye ücreti tartışıldığından asgari kilo yerine gerçek kilo üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, gümrük mevzuatımızda veya tasfiye tüzüğünde eşyanın gümrüğe terk edildiği tarih itibariyle ya da takipsiz bırakılması durumunda eşya sahibinin ardiye ücretinden kaynaklanan mesuliyetinin de sona ereceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır.
Antrepo işleticileri her ne kadar kendi ücret tarifelerine göre eşya sahiplerinden ardiye ücreti isteyebilecek iseler de , bu durumdan yararlanılarak piyasa fiyatına kıyasen fahiş bir ücretin de kabul edilemeyeceği açıktır. Bu konuda makul ve dürüst kimseler bu akdi yaparken boşluğu önlemek isteseler di nasıl bir çözüm kabul edecekler idiyse bu çözümün tarafların dürüstlük kuralı çerçevesinde farazi ortak arzuları olarak kabul edilmesi gerekir. Uzman bilirkişi tarafından bu çerçevede ücretin değerlendirildiği ve bu değerlendirme sırasında raporunda da açıkça gösterdiği üzere objektif kriter sağlayacak olan ve sektörde aynı işi yapan diğer antrepoların ücret tarifelerinin ortalamalarının gözetildiği ve usulüne uygun şekilde yaptığı değerlendirme sonucunda davalı şirketten 3 kap halindeki 977 kg
emtianın gümrüklü antrepo ücreti olarak 14.12.2012 – 16.06.2016 tarihleri arasındaki 1280 gün için talep edebileceği ardiye ücreti ve masrafları, kademeli rayiç birim fiyatlar ve 16.06.2016 tarihli TC Merkez Bankası döviz satış kuru baz alınmak suretiyle ( ve birim fiyat X saklanan malın tonajı X saklanan gün sayısı formülü ile ) toplam 11.742,37 TL olarak tespit etmiştir. Bilirkişinin tespiti yukarıda yapılan tüm açıklamalara uygun olduğundan mahkememizce esas alınmıştır. Davacı taraf icra takibine konu ettiği alacağını takip tarihinden önce davalıdan yazılı olarak talep etmiş ve ödeme için yedi gün süre tanımıştır. Buna göre , davalının 02.04.2015 tarihinde kendisine gönderilen ödeme isteğini 12.05.2015 tarihinde tebliğ aldığı, kendisine tanınan 7 günlük süre nihayetinde 19.05.2015 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü , temerrüt tarihinden takip tarihi olan 16.06.2016 tarihine kadar geçen 394 gün için talep edebileceği 11.742,37 TL antrepo ücret alacağı yönünden 3095 sayılı kanuna göre 1.330.91 TL işlemiş avans faizini talep edebileceği tespit edildiğinden aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; davalının İstanbul Anadolu …… İcra müdürlüğü’nün 2016/17044 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 11.742,37 TL asıl alacak , 1.330,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.073,28 TL alacak yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, ayrıca 11.742,37 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 oranında avans faizi yürütülmesine,
2-Alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan hükmolunan asıl alacaığın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Yasası uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden alınması gereken 893,50 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 985.03 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 91,53 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
4-Davacıya iadesine karar verilen harç dışında davacı tarafça yapılan 893,50 TL peşin harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacının peşin harç gideri dışında yaptığı 29,20 TL harç gideri, 4.30 TL vekaletname tasdik harcı,256,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.290,20 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red edilen miktarlarına oranlanması sonucunda kabul edilen miktara isabet eden 206,81 TL sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca,
-Kabul edilen dava değeri üzerinden davacı yararına tayin ve taktir edilen 2.180.00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
-Reddedilen dava değeri üzerinden davalı yararına tayin ve taktir edilen 7.883,36 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.