Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1202 E. 2018/523 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2016/1202 Esas
KARAR NO : 2018/523

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2016
KARAR TARİHİ : 10/05/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 11/11/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı firma arasında distribitörlük sözleşmsei imzalandığını, davalı firmaya 27/05/2015 tanzim tarihli ………. vade tarihli üç adet senet verildiğini, davalı firma yetkililerinden….. tarafından senet alındı bordrosu düzenlendiğini, senethlerin verilme amacının, müvekkilinin bayilik yaptığı bölgedekimüşetrileriinn……. aldığı ürünlerin ödemelerine ilişkin olarak verilmiş olan teminat olduğnuu, müvekkilinin bölegesindeki müşterilerinin ürün bedellerini ödemesi sonucunda işbu teminat senetlerinin müvekkiline iade edileceği hususunda davalı ile anlaşıldığını, aracı olarak yapılan tüm satışlar karşılığında davalı tarafından müvekkiline gönderilmesi gereken hak ediş olan free (TMR İmplant) implantların da müvekkiline gönderilmediğini, davalının müşterilerine satış karşılığnıda ücretsiz olarak hediye ettiği yurt dışı eğitim seminerleri paketlerinin ücretlerini müvekkilinden talep ettiğini, müvekkilinin sorumluluğu olamayacağını beyanla yurt dışı seyahat ücretini ödemek istemediğini, bunun üzerine davalının teminat senetlerini elinde tutarak iade etmediğini ve üzerinde tahribat yaparak İstanbul Anadolu ….. İcra müdürlüğünün 2015/25748 e sayılı dosyası ile icra takibine konduğunu, çeklerin icra tehdidi altında ödenmesine rağmen, müvekkilinin hak edişi olan free ürünlerin gönderilmediğini, bu olaylar neticesinde müvekkilinin piyasadaki ticiri itibarının sarsıldığını, iflasın eşiğine gelmesine sebebiyet verdiğini beyanla çekler üzerine teminatsız olarak tedbir konulmasına, söz konusu senetler ile ilgili olarak müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığının tespitini, senetlerin ve senet borçlarına karşılık verilmiş olar çeklerin iadesine, ödenen çek bedellerinin istirdatına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 21/06/2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Dava açılışında harcın 82.124,15 TL üzerinden ödendiğini, yurt dışı eğitimlerin ücretsiz olduğunu ve dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 21/06/2016 tarihli celsedeki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu 08/08/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Adliye mahkemesi olduğunu, davaya konu çeklerin toplamının 124.000,00 TL olduğu ve harcın bu değer üzerinden tamamlanması gerektiğini, davacının müvekkiline 21/12/2015 tarihi itibari ile 213.006,24 TL cari hesap borcu olduğunu, bu hususun ticari defter ve kayıtlarla sabit olduğunu, senedin teminat senedi olduğu yönündeki bayanların gerçek dışı olduğunu, senetlerdeki imzaya bir itiraz bulunmadığını, çeklerde tahrifat olmadığını, müvekkilinin davacının müşterileri ücretsiz yurtışı eğitim sunma yükümlülüğünün bulunmadığını beyanla, davanın reddine, davacının %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu 06/05/2016 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu bonoların teminat senedi olup olmadığı ve bu bonolara ve takibe konu çeklere dayalı olarak davalının borçlu olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, bono ve çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğü’nün 2015/25748 Esas sayılı dosyasında; davacı/takip borçlusu hakkında 22/12/2015 tarihli takip talebi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı/takip borçlusunun süresinde takibe itiraz etmemesi nedeni ile takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez bonolar incelendiğine; … tarafından Uysal Medikal lehine 12/01/2015 tarihinde …… bedel ile keşide edildikleri ve vade tarihlerinin sırası ile … olduğu her iki bonoda da nakden kaydının bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyada sunulu 24/12/2015 tarihli protokol incelendiğinde; taraflar arasında İstanbul Anadolu ……. İcra müdürlüğünün 2015/25748 e ve icraya konulmayan 25/10/2015 tarihli …. için toplam (……) borç için………. …, ………., …….., ……….L bedelli çeklerin verilmesinin ve ödenmesinin ardından dosya borcunun bitmiş olacağı kayıt altına alındığı anlaşılmıştır.
Yine dosyada sunulu olan ve protokole göre davalıya verilen çekler incelendiğinde … tarafından …….l lehine ….. … olarak keşide edildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu ……… İcra müdürlüğünün 2015/25748 e sayılı dosyasında Bursa …… İcra müdürlüğüne yazılan talimat nedeni ile uygulanan haciz ve muhafaza işlemi sırasında takip borçlusu …’nun söz alarak “borcu kabul ediyorum borç benim borcumdur” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
27/05/2015 tarih ve……… nolu senet alındı bordrosuna göre …… vade tarihli ve ……. bedelli; 25/11/2015 vade tarihli …… bedelli; 25/10/2015 vade tarihli ve … bedelli bonoların teslim alındığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 02/05/2017 Havale tarihli kök raporunda özetle; İcra ve dava konusu olan senetlerin davalı………şirketin’ce ücüncü kişilere satılan mal veya hizmet karşılığı verdiğine dair sözleşme, ücüncü kişiler adına tanzim edilen faturalar ve üçüncü kişilerce bu senet bedellerinin davalıya ödendiğine dair ödeme belgelerini, mahkemeye ibraz etmesi, devam etmekte olan dava ile ilgili talimat gereği, yetkili ……… Mahkemesince gönderilecek olan bilirkişi raporunda davacı …’nun dava konusu senetleri mal atımlarına karşılık olarak davalı …. vermediğini, davalı …………..şti’nin üçüncü kişilere sattığı mal bedellerine karşılık olarak verildiğinin ve üçüncü kişilerce bu senet bedellerinin davalı ……. ödendiğinin belirtilmesi, hallerinde davacı …’nun davalı ………şirket’inden 124.000,00 TL alacaklı olacağının kabulü gerektiğini, aksi durumda dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelere göre karar verilmesi gerektiği görüş ve kanatine varıldığını, beyan ve rapor etmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi 02/05/2017 Havale tarihli ek raporunda özetle; kök raporunda her ne kadar …’nun………. Şirketinden 124.000,00 TL alacaklı olacağının kabulü gerektiğini belirtmesine karşın davacı …’nun iddialarını doğrulayacak herhangi bir belgeyi dava dosyasın sunamadığından, , talimat gereği, Bursa …… Asliye Ticaret mahkemesince görevlendirleilen ……..tarafından tanzim edilip mühkemeye sunulan bilirkişi raporunda da davacıyı haklı kılacak bir hususa rastlanmadığından, Davacı …’nun davalı … ve gıda ürünleri … den herhangi bir alacağının olmayacağını beyan ve rapor etmiştir.
Talimat yolu alınan 12/04/2017 havale tarihli Bilirkişi raporunda özetle;
Davacı … ‘nun ibraz ettiği 2015 yılı resmi defterleri incelendiğinde; Davalı ……… ile ticari ilişkisi olduğunu, fatura girişleri ve ödemeler yapıldığını, ancak ibraz edilen cari hesap ektresi fotokopi olduğunu 30.12.2015 tarihinde 148.076 …’nun alacak bakiyesi olduğu görüldüğünü, bu bakiyenin tespiti itibaren tüm cari hesap hareketlerinin ve resmi defterlerin incelenmesi gerektiğini, inceleme esnasında davacı ……. tarafından ekte yer alan belgeler sunulduğunu, sunulan belgeler fotokopi olduğunu, belgelerin aslı sunulmadığından ve talimatta bu yönde bir inceleme yetkisi bulunmadığından belgeler üzerinde inceleme yapılamadığını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, senet alındı bordrosu, bono ve çek suretleri, takip dosyası, protokol, Distribütörlük sözleşmesi, haciz ve muhafaza altına alma tutanağı, bilirkişi raporları, ödeme dekontları iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/senet borçlusu/Keşideci tarafından keşide edilen kambiyo senetlerinin davalı/senet alacaklısı/Hamil tarafından iktisap edildiği, menfi tespit davasının icra takibinden sonra açıldığı, genel kuralın aksine senede dayalı borç ilişkilerinde ispat yükünün senet borçlusunda olduğu, taraflar arasında distribütörlük sözleşmesinin bulunduğu, davacının davalıya senet alındı bordrosuna göre toplam bedeli ……. olan 3 adet bonoyu verdiği, dosyada sureti olan ve toplam bedeli…… olan bonoların davalı takip alacaklısı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu edildiği, takibe konu edilen bonolarda nakden kaydının bulunduğu, İstanbul Anadolu ……….. İcra müdürlüğü tarafından Bursa …… İcra müdürlüğüne yazılan talimatta haciz ve muhafaza tutanağında, takip borçlusunun borcu kabul ettiği, her ne kadar davacı takibe konu bonoların teminat senedi olarak davalıya verildiğini iddia etmiş ise de davacının takip borçlusunun bonolardaki nakden kaydının aksini yazılı delil ile ispatlayamadığı, ayrıca icra takibine konu edilen 2 adet bono ile icra takibine konu edilmeyen ……… bedelli bono borcu toplamı 124.000,00 TL borca karşılık 5 adet çek verilmesinin 24/12/2015 tarihli protokol ile kararlaştırıldığı, bu protokol içeriğine göre bonoların teminat senedi olmadığı, ayrıca çek bir ödeme aracı olup bono karşılığında 5 adet çek verildiğine göre bonoların davalı takip alacaklısına ifa uğruna verildiği, davacının ……. tarihli protokolün aksini yazılı delil ile ispatlayamadığı, bunun yanı sıra çekin borç ödemesi için verildiğine karine teşkil etmesi nedeni ile davacı takip borçlusunun 2 adet bono karşılığında verilen 5 adet çekin bedelsiz olduğunu yazılı delil ile ispatlayamadığı, tarafların ticari defterlerinde bonoların teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, davacının, mali müşavirinin kendi aleyhine karşı taraf ile anlaşarak kendini borçlandırdığı iddiasına ise gerek çeklerin ve bonoların keşidecisinin bizzat kendisinin olması gerekse ….. tarihli protokolü bizzat kendisinin imzalaması nedeni ile itibar olunamayacağı, davacı 30/12/2015 tarihinde ……… tarihinde 30.000,00 TL, ….. tarihinde 22.000,00 TL, 27/01/2016 tarihinde 22.000,00 TL ödediğini ve ödediği bu bedellerin istirdadını talep ve beyan etmiş ise de davacının bono ve bonolar yerine verilen çekler nedeni ile sorumluluğunun devam etmesi karşısında ödenen bedelin istirdadı şartlarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
..
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Başlangıçta peşin olarak alınan 1.402,48 TL karar ve ilam harcı ile 715,13 TL tamamlama harcının işin hitamında ödenmesi gereken 35,9 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 2.081,71 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
3- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan …… uyarınca 12.670,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
6-Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu ……… İcra müdürlüğünün 2015/25748 e sayılı dosyasının mercine iadesine,
Dair, davacının yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .