Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1198 E. 2019/343 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/453 Esas
KARAR NO: 2019/513
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2017
KARAR TARİHİ : 21/05/2019
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 21/04/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile dava dışı ve 3. kişi/işveren olduğunu belirttiği ———-arasında riziko adresinin ———— olduğunu belirttiği ——- yapımına ilişkin ———– bulunmakta ve——-ait alanın güvenliğinin davalı şirket tarafından sağlanmakla olduğunu,——— tarihinde meydana gelen hırsızlık sonucunda hazırlanan 25.02.2016 tarihli ekspertiz raporunda; “14.11,2015 tarihinde ———- yapımı devam eden Teknopark İstanbul şantiyesinde hırsızlık hadisesi meydana gelmiştir. Şantiye sahasında yapılan incelemelerde proje alanının yaklaşık 1.000,000 örgü ile çevrili olduğu, giriş çıkışların tek noktadan yapıldığı bu noktada güvenlik kulübesi ve bekçilerin yer aldığı, giriş çıkışların kontrollü olduğu sahanın güvenliğinin————tarafından sağlandığı, şantiyede 24 saat boyunca 2 vardiya şeklinde güvenlik firmasının hizmet verdiği, vardiyada 3 bekçi bulunduğu gözlemlenmiştir,” şeklinde güvenliği sağlanacak alan ve güvenlik şirketinin uygulamış olduğu güvenlik tedbirleri hususlarını açıklamış olduğunu, 14.11.2015 tarihinde söz konusu ———— inşaatı şantiyesinde gerçekleşen hırsızlık neticesinde oluşan zararın, o alanın güvenliğini sağlamakla sorumlu olduğunu belirttiği davalı ——— ait olduğunu, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 2L maddesinde; “‘Özel hukuk tüzel kişileri ve özel güvenlik şirketleri, istihdam ettikleri özel güvenlik görevlilerinin üçüncü kişilere verecekleri zararların tazmini amacıyla Özel güvenlik mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır” şeklinde yapılan düzenleme ile özel güvenlik şirketlerinin verecekleri zararların tazmini hususunun açıkça belirtilmiş olduğunu,——– tarihinde meydana gelen hırsızlık sonucu———- adresinde bulunan ve ekspertiz raporunda değeri 40.925,13-TL. olarak tespil edilmiş olduğunu belirttiği kabloların çalınmış olduğunu, söz konusu hasara ilişkin sigorta poliçesinde muafiyetin, “hırsızlık hasarlarda 7.500 USD” şeklinde olduğundan 14.11.2015 tarihli TCMB döviz satış kuru esas alınarak hesap yapılmış olduğunu (1 USD=2,8738 TL.) Buna göre uygulanacak muafiyetin 7.500 USD x 2,8738 TL. = 21.553*50 TL. olduğunu, tespit tutarından muafiyet oranı çıkarıldıktan sonra kalan 19.371,63 TL. nin dava dışı 3. Kişi/işveren olduğunu belirttiği ———- tarihli muvafakati ile dava dışı 3, kişi olan yüklenici ——— tarihinde————– İBAN hesabına ödendiğini, hasarın ödenmesiyle müvekkili şirketin, sigortalısının yerine halef olmuş ve sigortalının zarara sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü haklarının müvekkili şirkete intikal etmiş olduğunu, davalının, müvekkili sigorta şirketi tarafından 02.08.2016 tarihinde başlatılan İstanbul 21, İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyasına yetki itirazında bulunmuş olduğunu, takip dosyasının, İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyasına kaydedilmiş ancak davalının bu defa da haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz etmiş olduğunu, iddia ettiği alacağın tahsili için başlatıldığını belirttiği icra takibine, davalının kötü niyetle itiraz etmiş olduğunu beyanla,itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 13/06/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 21/05/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 12/05/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davanın usul ve yasaya aykırı olup reddedilmesi gerektiğini, davacı ile dava dışı ödeme yapılan ——– arasında herhangi bir sorumluluk sözleşmesi olmadığını, davacı ile davadışı ————— yapılan sigorta poliçesinde lehdar olarak dahi gözükmediğini, Davacının, hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen davadışı ————– yaptığı ödemeyi taraflarından talep etmesinin hiçbir hukuki dayanağı ve gerekçesi olmadığını, müvekkili şirketin sigorta şirketi ile ya da sigorta poliçesinin tarafı———- imzaladığı bir sözleşme, yüklediği bir edim bir borç olmadığını, bu nedenle, davacı tarafından müvekkil aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü ——— Esas numaralı dosyası ile yapmış olduğu icra takibi haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili güvenlik şirketi, ——-ile aralarında imzaladıkları özel güvenlik hizmeti sözleşmesi uyarınca, ———– tarihinden başlamak üzere, sözleşme süresince——— alanının güvenliğini sağlayacağını, ancak taraflar arasında yapılan sözleşmenin ilgili maddelerinden de anlaşılacağı üzere, burası 950 bin metrekaresi tel örgülerle kapalı saha, 1,5 milyon metrekaresi orman arazisi olmak üzere 2,5 milyon metrekarelik bir yerleşke olduğunu, müvekkili şirketin, hizmet verdiği süre boyunca projede güvenliği sağladığını, bunun için vardiyalı şekilde çok sayıda güvenlik personeli istihdam ettiğini, eksiklikleri rapor ettiğini ve bunları ————bildirmiştir. Müvekkili şirket görevini gereği gibi yerine getirdiğini, mesleki hiç bir ihmali, eksikliği ve dolayısıyla sorumlululuğu olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun ——– ile arasında yapılan sözleşmenin sınırlı olduğunu, projenin yapımı sırasında çalışacak başka fiirmaların depolarının güvenliğini sağlamanın müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını, proje içerisinde çalışan firmaların kendi depo görevlileri olduğunu, bu firmaların, kendi güvenlik önlemlerini kendileri aldığını, bu alan içinde iş yapan taşeron firmaların kendi korumasında olan ve onlar tarafından getrilip götürülen mallarla ilgili müvekkilinin bilgisinin ve sorumluluğunun olmasının beklenemeyeceğini, hırsızlık olayının şaibelerle dolu olduğunu, hırsızlık yapıldığına dair hiç bir iz ve emare olmadığını, projede çalışan firmalar nedeni ile mal sirkülasyonu olduğunu, müvekkili şirketin, şantiyeye giren çıkan malların nevi, cins, miktarı ile ilgili bir bilgiye de sahip olması söz konusu olmadığnıı. böyle bir sorumluluğu ve yükümlülüğü bulunmadığını, dolayısıyla müvekkilin herhangi bir zimmet sorumluluğunun da olmadığını, müvekkil şirketin sözleşme gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, işverenin talimatlarına uygun davranmakla yüküm olan güvenlik şirketlerinin işverenin eksik önlemleri dolayısıyla oluşacak zararlardan sorumlu tutulamayacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 19/06/2017 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 21/05/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının sigortalısının işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle davalı tarafın kusurunun bulunup bulunmadığı, hasar bedelinin davalıya rücu edilip edilmeyeceği, davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı ve hırsızlık olayının sigorta teminatı kapsamında olup olmadığı noktasındadır.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu 22. İcra dairesinin —— e sayılı takip dosyası,
-09/07/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporu,
– 21/10/2014 tanzim tarihli ————– İnşaat Tüm Riskler sigorta poliçesi,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, sigorta poliçesinin (sözleşmesinden) kaynaklanan ödeminin rücuen tazmini talebiyle başlatılan takip nedeniyle itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu 22. İcra dairesinin ———- e sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde, alacaklının İstanbul 21. İcra dairesinin ——– e sayılı dosyası ile takip başlattığı, ödeme emrinin borçluya 03/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin İstanbul Anadolu 1. İcra dairesinin ——– muharebe sayılı sayısı ile ——— tarihli itirazı nedeniyle takip dosyasının İstanbul Anadoul 22. İcra müdürlüğünün 22. İcra müdürlüğüne tevzi edilerek —– esasını aldığı, yeniden gönderilen ödeme emrinin ———- tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 09/12/2016 tarihinde süresinde itiraz dilekçesi vermesi üzerine takibin durdurulduğu, bormçlu gider avansı olmadığından itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Davacı itirazı öğrenme tarihinden bir yıllık hak düşürücü sürede İ.İ.K. 67. M istinaden itirazın iptali davasını açmıştır.
Mahkemece Elektrik Mühendisi Sigorta uzmanı ve olay yeri inceleme güvenlik uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden aldığı, 09/07/2018 tarihli raporda; hırsızlık olayının meydana gelmesinde davalının kusuru bulunmadığından sorumluluğunun bulunmadığı, hırsızlık olayının davacının dava dışı sigortalısı ile imzaladığı ——– tarihnide kapsayan inşaat tüm riskler sigorta poliçesinin A.1.1.1. Hükmüne göre meydana gelen hırsızlık şeklinin teminat dışı olduğu, davacının sigortalısına ödemesinin lütuf ödemesi olduğu, lütuf ödemesinin halefiyet ilkesi ihlali olduğundan rücuen tazminat talep hakkını sonlandırdığı, davacının temlik niteliğinde ibranamesinin dosyada bulunmadığı rapor edilmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerk değerlendirlimesinde; davacı ile dava dışı sigortalı arasında risk sigortası bulunduğu, hırsızlık olayının sigorta döneminde olduğu, ancak hırsızlık şeklinin sigorta poliçesinin A.1.1.1 e göre teminat dışı olduğu, davacının teminat dışı hırsızlık şekline rağmen sigortalısına lütuf ödemesinde bulunduğu, lütuf ödemesinin halefiyet ilkesinin ihlali olduğu, davacının temlik niteliğinde ibranemeyi de dosyaya sunmadığı, davalının kötüniyet teminatı talebinin ise advanın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından davacının itirazın iptali davasının davalının ise kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacının itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 241,41 TL harcın alınması gerekli olan 44,4 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 197,01 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/05/2019