Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1194 E. 2018/534 K. 09.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1194
KARAR NO : 2018/534

DAVA : Şirket ortaklığının sona erdiğinin tespiti ile hisse devrinin şirketler pay defterine işlenmesi
DAVA TARİHİ : 10/11/2016
KARAR TARİHİ : 09/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan şirket ortaklığının sona erdiğinin tespiti ile hisse devrinin şirketler pay defterine işlenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı dava dilekçesinde ;davalı şirketlere ait bir kısım hisselerin kendisine ait iken , taraflar arasında düzenlenen 11.05.2015 tarihli hisse devir sözleşmesi ile bu hisselerinin tamamınıdavalılardan ……. aktif ve pasifleriyle birlikte devretmeyi ve bu şahsında söz konusu hisseleri teslim almayı kabul ve taahhüt ettiğini, hisse devri ile birlikte ……. yönetim kurulu üyeliğinden ve …… ‘dki yönetim kurulu başkanlığından 22.05.2015 tarihinde istifa edip , her iki istifanamesinin ticaret sicil müdürlüğüne usulüne uygun olarak ihtar edildiğini, ancak davalı şirket yetkilileri tarafından bu istifaların tescil ve ilan ettirilmemesi nedeniyle TTK hükümlerine uygun olarak 15.09.2015 tarihinde res’en tescil edilip gazetede yayınlandığını, hisse devri sözleşmesi ile birlikte davalı şirketler nezdinde hiçbir hissesinin kalmadığını buna rağmen halen şirket genel kurul toplantılarına davet edildiğini, davalı …… sözleşme ile şirketlerdeki hisselerinin tamamını devralacağını kabul ve taahhüt etmesine rağmen hisseleri devralmaktan kaçındığını, şirketlerin yönetim kurulunun da devir işlemini şirketlerin pay defterin işlemediklerini belirterek, davalı şirketler bünyesinde hiçbir yetki, sıfat ve sorumluluğu bulunmadığının tespiti ile sözleşme gereği hisse devri prosedürünün yerine getirilmesinin sağlanarak değişikliklerin şirket pay defterin işlenmesini, ticaret sicile tescili ile ticaret sicil gazetesinde ilanının sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı …. cevap …..dilekçesinde özetle ; şirket hisse devrinin geçerliliğinin yönetim kurulu kararının alınması ile gerçekleştiğini, bu konuda kendisinin de mağdur edildiğini, şirkette bulunan tüm hisselerinin usul ve yasaya uygun olarak 01.02.2016 tarihinde şirketin diğer hissedarlarına devrettiğini ve davalı şirket ile hiçbir ilgi ve alakasının kalmadığını , sözleşmenin tüm edimlerini davacı tarafın yerine getirmesi gereken bir sözleşme olduğundan, yönetim kurulu kararının davacının talebi doğrultusunda ve yönetim kurulunun belirleyeceği şekilde yapılması gerekir iken bu sözleşmenin yönetim kuruluna bildirilmemesi sebebi ile kendisinin mağdur olduğunu, şekil olarak geçerli olmayan sözleşmenin hukuken de geçerli olmasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın açılmasına kendisi sebep olmadığından davanın da reddi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı şirketlere Tebligat Kanununun 35. Maddesi uyarınca tebligat gönderilmiş ise de, bu davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmamış ve duruşmalara da katılmamışlardır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava,davalı şirketlerdeki hisselerin tamamının diğer davalıya devri nedeniyle şirket ortaklığının sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların gösterdikleri tüm deliller celbolunduktan sonra dava dosyası ve davalı şirketlere ait tüm yasal kayıt ve dayanak belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Alınan raporun dosyadaki delillere uygun ve denetime açık olduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Davalı şirketlerin celbolunan ticaret sicil dosyalarının incelenmesinde; davalılardan…….. ‘nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde Limited Şirketi iken 03.09.2013 tarihinde yapılan tescil ile tür değiştirerek…….şirkete dönüştüğü , sermayesinin 300.000.00 TL olduğu, bu sermayenin her birinin 1.000,00 TL olmak üzere 300 adet hisseye ayrıldığı, sermayenin A, B ve C grubu paylardan oluştuğu, davacının A grubu 100 paya karşılık 100.000.00 TL lik sermayesinin bulunduğu, davalı ortağın C grubu paya sahip hissedar olduğu, davalı şirketin sermayesinin tamamının ödendiği, ana sözleşmesinde hisse senetlerinin nama muharrer olarak ihraç edileceğinin belirtildiği, ana sözleşmenin 7. Maddesinde pay devrinin yönetim kuruluna yazılı olarak bildirileceği, keyfiyetin yönetim kurulunca onaylanıp pay defterine yazılmadıkça şirkete karşı geçerli olmayacağı hükmünün bulunduğu, yine ana sözleşmenin 8. Maddesinde ; hisselerin devrinde hissedarların öncelikli alım haklarının mevcut olduğu, söz konusu ön alım hakkının A grubu hissedarların diğer hissedarlara nazaran öncelikli olarak kullanılacağının yazılı bulunduğu, diğer davalı ……… ….. Müdürlüğünde Limited şirket olarak kayıtlı iken 03.09.2013 tarihinde yapılan tescil ile tür değiştirerek Anonim şirkete dönüştüğü, şirketin sermayesinin 3.433.500.00 TL olup, bu sermayenin her biri 11.445.00 TL kıymetinde 300 adet hisseye ayrıldığı, sermayenin A,B,C grubu paylardan oluştuğu, davacının B grubu 100 paya karşılık 1.144.500.00 TL lik sermayesinin bulunduğu, davalı ortağın C grubu hissedar olduğu, davalı şirketin sermayesinin tamamının ödendiği, ana sözleşmesinde hisse senetlerinin nama muharrer olarak ihraç edileceğinin belirtildiği, ana sözleşmenin 7. Maddesinde pay devrinin yönetim kuruluna yazılı olarak bildirileceği, keyfiyetin yönetim kurulunca onaylanıp pay defterine yazılmadıkça şirkete karşı geçerli olmayacağının belirtildiği, ana sözleşmenin 8. Maddesinde; hisselerin devrinde hissedarların öncelikle alım haklarının mevcut olduğu, söz konusu ön alım hakkını A grubu hissedarların diğer hissedarlara nazaran öncelikli olarak kullanacağının yazılı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı ile davalı ………. arasında 11.05.2015 tarihinde 2 adet sözleşme imzalandığı, davalı ……. ‘deki A grubu 100.000.00 TL değerindeki 100 adet payının tamamının sözleşmede belirtilen şartlarda davalı …… devredildiği yönünde ve davalı ……….. grubu 1.144.500.00 TL değerindeki 100 adet payının tamamının sözleşmede belirtilen şartlarda davalı ……. devri konusunda anlaştıkları görülmüştür.
Davacı tarafından Beykoz ……… Noterliği aracılığıyla 11.03.2016 tarihinde ……. ve . yevm…iye nolu ihtarnamelerle şirketlerdeki tüm hisselerini 11.05.2015 tarihli hisse devir sözleşmesi ile davalı …….devrettiğini ihtar ettiği, ancak ihtarnamelerin keşide edildiği adreslerden davalı şirketlerin taşınmış olması nedeniyle tebliğinin yapılamadığı ve tebliğ imkansızlığı nedeniyle evrakların çıkış merkezine iade edildiği anlaşılmıştır. Davalı şirketlerin esas sözleşmelerinde TTK nun 492. Maddesine istinaden nama yazılı payların ancak şirketin onayı ile devredilebileceği hüküm altına alınmıştır. TTK nun 494.maddesinde ; ” (1) Devir için gerekli olan onay verilmediği sürece , payların mülkiyeti ve paylara bağlı tüm haklar devredende kalır. (2) Payların miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebri icra gereği iktisap edilmeleri halinde bunların mülkiyeti ve bunlardan kaynaklanan mal varlığına ilişkin haklar derhal ; genel kurula katılma haklarıyla oy hakları ise ancak şirketin onayı ile birlikte devralana geçer.(3) Şirket , onaylamaya ilişkin istemi aldığı tarihten itibaren en geç 3 ay içinde reddetmemişse veya red haksızsa onay verilmiş sayılır” hükmü yer almaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı şirketlerdeki hisselerini diğer davalı …… devrettiğine ilişkin gönderdiği ihtarnamelerin davalı şirketlere tebliğ edilemediği, her iki şirketin ayrı ayrı ana sözleşmelerinin 8. Maddelerinde ; hisselerin devrinde hissedarların öncelikli alım haklarının mevcut olduğu (her ne kadar davacı sadece kendisinin A grubunun tek hissedarı olduğunu iddia ederek diğer ortağın yazılı onayını almasına gerek olmadığını iddia etmekte ise de, 8. Maddede sadece A grubu pay sahibi değil, “hissedarların ” öncelikli alım haklarının mevcut olduğu, yazılı olduğundan, davacının bu yöndeki itirazı mahkememizce geçerli görülmemiştir.) davacının ise davalının haricindeki ortağa teklif yaptığına dair delil sunulmadığı , davacı ile davalı şahıs arasında düzenlenen sözleşmelerde hükme bağlanan şartların da yerine getirildiğinin ispatlanamadığı, mevcut ticaret sicil kayıtlarına göre davacının halen davalı şirketlerin ortağı bulunduğu anlaşılmakla, yasal koşulları oluşmayan davanın aşağıdaki şekilde reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın REDDİNE ,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 35.90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29.20 TL harcın mahsubu ile bakiyesi 6.70.-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan harç ve giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı vekili tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı …’ın yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.