Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1102 E. 2018/462 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2016/1102 Esas
KARAR NO : 2018/462

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2016
KARAR TARİHİ : 26/04/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 18/10/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı dava dışı ……….. ‘nin ……….muhkim ……… ‘ne sevk ettiği ………. ürünleri – ………..havlu emtiasının borçlu/davalı şirket sorumluluğunda ………… taşıması sırasından hasarlanması sonucu müvekkili sigorta şirketinin ödemiş olduğu hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacıyla İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün 2015/26391 e sayılı dosyası ile borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını beyanla, davalının itirazının iptali ile takibin devamına alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 12/01/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Süresinde olmayan zaman aşımı def’ine muvafakatları olmadığını, taşıyıcı tarafından hiçbir şekilde sevk mektubuna çekince konulmadığını yükün ve ambalajların iyi durumda olduğunu ve malın taşıma esnasında zarar uğradığının aşikar olduğunu, davalının taşıyıcı olarak varış mahalline kadar taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan mesul olduğunu ve dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 26/04/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; Davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 17/12/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Zamanaşımı itirazları bulunduğunu, davacının sigortalısına yaptığı ödemenin ……. Şirketi temsilcilerince düzenlenen rapora dayandırıldığını, ortada düzenlenmiş bir hasar tutanağı olmadığını, …… şirketince düzenlenen tutanağının özel ekspertiz tutanağı statüsünde olduğunu, taşıyıcı tutanağı olmadığı gibi taşıyıcının taraf olduğu bir tutanakta olmadığını, tutanağın rücu talebine dayanak olamayacağı için itibar edilemeyeceğini, davacının emtia nakliyat sigorta poliçesi kapsamında olmayan bir hasarı ödediğinden halefiyet şartları gereğince talepte bulunamayacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 26/04/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde uluslararası taşıma sırasında emtianın hasara uğraması nedeniyle davacı … şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedelini davalıya rücu edip edemeyeceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu…… İcra Müdürlüğü’nün 2015/26391 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 29/12/2015 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 30/12/2015 Tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti 26/12/2017 Havale tarihli raporunda özetle;
a.)Sigorta bilirkişisi yönünden ; Hasarın demiryolu taşıması sırasında meydana geldiği ancak demiryolu idaresince teslim atma sırasında yapılmış bir hasar tespiti dosyada bulunmadığını,
b.) Kimya bilirkişisi yönünden :Hasar tespiti için analize gerek olmadığı ve hasar tespiti yapılmadığı açık vaziyette belirtilmişken, sadece vagonda hasarın miktar olarak raporda belirtilmesi ile örtüşmediğinden hasarın gerçek ve hangi miktarlarda oluştuğuna ilişkin kanaat oluşmadığını,
c.) Tasıma bilirkişi yönünden : Yükün taşınması Uluslararası Karma ( Multimodal / Kombine ) taşıma niteliğinde ve bu tip taşıma kuralları Birleşmiş Milletler ( BM ) Cenevre Konvansiyonuma tabi olduğu, ancak anılan Konvansiyonun Türkiye henüz onaylamadığını, Hasarın, yükün demiryolu taşıması sırasında meydana geldiğini ancak parkurdaki ülkelerden biri taraf olmamasından, ülkemizin taraf olduğu………İle Eşya Taşımalarına İlişkin Sözleşme …… hükümleri de işbu davada uygulama alanı bulamayacağını, Dava konumuzda iç hukuk ( TTK) taşımaya ilişkin hükümleri uygulama alanı bulabileceğini, Hasar tespitini ilişkin olarak,………… Sanayi Odası’na bağlı Ekspertiz şirketinin ve belge üzerinden de olsa; yurt içi Ekspertiz raporlarına itibar edilmesi gerektiğini, Emteayı yükleme, aktarma, elleçleme, yükün gönderini tarafından yapıldığını ve bu nedenle dayanak TTK m. 878/l.c hükmünde davalı akdi taşıyıcının sorumluluğunun sonlanmış olduğunu, Yüke gözetim borcu altında olduğu davalıca da kabul edilmekte salt, Yüksek Mahkeme kararı gereği, davalıya, yüke nezaret borcu eksikliğinden, hasarda % 25 oranında kusur izafe edildiğini, İzafe edilen kusur kapsamında; davalı akdi taşıyıcının davacı sigortacıya rücuen 2.559.37 TL hasar tazminatı ödemesi gerekeceği ve bu tutarın taşıyıcının tazminat üst sınırını aşmadığını, Temerrüdün icra takip (25.12.2015) tarihinde başlayabileceğinin düşünüldüğünü, Ancak Rücuen tazminat talebinde zamanaşımı olup olmadığı Mahkemenin hukukunda olduğunu, Davacı sigortacı, nakliyat sigorta poliçe kloz hükmü hilafına sigortalısına tazminat tediyesinde bulunulmuş olmasından halefiyet ilkesi ihlal edildiğini ve dosyada temlik niteliğinde ibraname de yokluğundan, davacının davada sıfatı Mahkemenin hukukunda olduğunu beyan ve Rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşya veya yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişidir. Eşya her türlü yükü de kapsar. Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya yolcuyu varma yerine ulaştırmayı; buna karşılık, eşya taşımada gönderen ve yolcu taşımada yolcu, taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanır(TTK m. 850/1-2). Taşımaya ilişkin bir nüshası gönderene ait olup ve diğeri eşyaya eşlik etmek, üçüncüsü taşıyıcıda kalmak üzere üç özgün nüsha olarak taşıma senedi düzenlenir(TTK m. 856/1). Ancak taşıma senedi düzenlenmemiş olsa bile, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile taşıma sözleşmesi kurulur ve eşyanın taşıyıcıya teslimi, taşıma sözleşmesinin varlığına karinedir(TTK m. 856/2).
Eşyanın niteliği, kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında, ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen, eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorundadır. Ayrıca gönderen, eşyanın sözleşme hükümlerine uygun şekilde işleme tabi tutulabilmesi için işaretlenmesi gerekiyorsa, bu işaretleri de koymakla yükümlüdür(TTK m. 862).
Sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı, taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorundadır. Taşıyıcı, ayrıca yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür(TTK m. 863).
Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır(TTK m. 863). Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur(TTK m. 876). Eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olduğu açıkça görülüyorsa, gönderen veya gönderilen en geç teslim anına kadar zıyaı veya hasarı bildirmezlerse, eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiği varsayılır. Bildirimde, zararın gerekli açıklıkla belirtilmesi ve nitelendirilmesi şarttır. Birinci fıkradaki karine, zıya veya hasarın açıkça görünmemesi ve eşyanın tesliminden sonra yedi gün içinde bildirilmemesi hâlinde de geçerlidir. Zıya, hasar veya gecikme teslim sırasında bildirilirse, bu bildirimin yukarıdaki hükümlere uygun olarak eşyayı teslim edene yapılması yeterlidir(TTK m. 889/1,2,5).
Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar. Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi; yolcu taşımasında, yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlar. Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış ise, zamanaşımı süresi, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlar. (TTK m 855/1-2)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, CMR belgesi, ödeme dekontu, demiryolu konşimentosu, gümrük beyannamesi, faturalar, ekspertiz raporu, nakliyat emtia sigorta poliçesi, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında taşınan emtianın zarara uğraması nedeniyle ödenen hasar bedelinin rücuen tahsiline dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, davacı … sirketine sigortalı ……. .. bulunan …… firmasına sevk ettiği ürünlerin kara yolu ile taşındıktan sonra bilahare ……….. nolu vagona aktarma yapılarak …. nolu demiryolu konşimentosu ile sevkedildiği, vagon içindeki emtianın…….. hattını denizyolundan ro-ro ile geçmiş olduğu 24/09/2014 tarihinde malın …. adresindeki alıcısına ulaştığı yaptırılan ekspertiz çalışmasında bir kısım ürünün hasarlı olduğunun tespit edildiği, davacı … şirketinin yaptırmış olduğu eksper raporuna göre hasarın malın nakliyesi sırasında istif bozulması sonucu meydana geldiği, malın ……….. limanında aktarma olduğu dikkate alındığında, aktarma öncesi veya sırasında mal da hasar olduğunun ilgililerce görülecek olması nedeni ile bu halde tutanak tanzim edilmesinin gerekli olduğu, böyle bir belge ibraz edilmediğine göre mevcut hasarın demiryolu nakliyesi sırasında meydana gelmiş olduğu görüşünün belirtildiği, davacı … şirketince 11/03/2015 tarihinde sigortalısına 10.237,49 TL hasar bedeli ödendiği, hasarın demiryolu taşıması sırasında meydana gelmesi nedeniyle uyuşmazlığa TTK’nin uygulanması gerektiği, alıcının malın hasarından ………… yapılan ekspertiz tarihi olan 06/10/2014 tarihinde haberdar olduğu ancak davalıya hasar ile ilgili yapılmış herhangi bir ihbar bulunmadığı, davacı … şirketince ise hasar bedeli tanzim edildikten sonra 25/12/2015 tarihinde icra takibine geçildiği, TTK’nın 855/1-2 maddesine göre zaman aşımı süresinin 1 yıl olduğu ve bu sürenin eşyanın gönderilene teslim tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı, davacı tarafından yaptırılan eksper raporuna ve ……… yaptırılan eksper tutanağına göre gönderilenin alıcısına 24/09/2014 tarihinde teslim edildiği, teslim tarihinden icra takibinin başlatıldığı tarihe kadar 1 yıllık sürenin dolmuş olduğu ve talebin zaman aşımına uğradığı, davalı taraf her ne kadar 855/5-a maddesindeki Taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden dolayı zararın meydana geldiği iddia etmiş ise de eksper raporuna göre mala herhangi bir şekilde dışardan ulaşma noktası tespit edilememiş olması, vagonda haricen fiziki olarak herhangi bir hasar tespit edilememesi ve mühürlerin bozulmamış olmasının tespiti karşısında taşıyıcının kastından veya pervasızca bir hareketinden ya da 855/5-a maddesindeki diğer hususlardan dolayı zararının meydana geldiği hususunun ispatlanamadığı, bu halde 3 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanma olanağının bulunmadığı, bunun yanı sıra cevap dilekçesi süresinde verilmemek ile birlikte süresinde süre uzatım talebinde bulunulduğu ve bu dilekçe ile taleplerin zaman aşımına uğradığına ilişkin def’inin ileri sürüldüğü, bu nedenle zaman aşımı def’inin usulüne uygun olarak ileri sürüldüğünün kabulü gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın zaman aşımına uğramış olması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı vekilinin, şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
3- Başlangıçta peşin olarak alınan 119,35 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 35,9 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 83,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ………. uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
7- Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu ……….. İcra Müdürlüğünün 2015/26391 E sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.