Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1079 E. 2018/749 K. 19.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1079 Esas
KARAR NO : 2018/749
DAVA :Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2016
KARAR TARİHİ : 19/06/2018
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 11/10/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; dava konusu çek … Hiz. Ltd. Şti tarafından diğer müvekkili …ye cirolanarak verildiğini, müvekkili…… ye ait …… çek numaralı ……. Şubesinin …….. hesap, 24/09/2016 tarih ve 10.887,91 TL bedelli çeki ciro ederek, ……..’ye ödenmesi cirosuyla yine bu şirkete gönderilmek üzere 01/08/2016 tarihinde …… Şubesi görevlisine teslim edildiğini, kargonun teslimi sırasında çalındığını, davaya konu çekin müvekkili şirketin resmi çeki olduğu ve tacir çeki olduğunu, tacir çeki olduğu halde ön yüzüne açıkça yazdığını, çek çalındıktan sonra müvekkili şirket cirosundan sonra cirosu bulunan, davalı ………… müvekkilin müşterisi olmadığı gibi müvekkili şirketle ticari hiçbir ilişkisi ve bağlantısı bulunmadığını, ayrıca çekin arkasında ciranta olarak imzaları bulunan davalı … ve diğer davalı …….’in de müvekkil şirketle hiçbir ticari ilişkisi veya bağı bulunmadığını, çekin arkasında cirosu bulunan kişiler çalıntı, hırsızlık malı, çeki alıp tahsile çalışmadığını, müvekkili şirketin çalınan ve davaya konu çekin cirosunda açıkça “…….’ ye ödenmesi cirosu” bulunduğunu, çekin üzerinde …….’ nin cirosu bulunmadığını, davalıların tamamı bu çekin üzerinde ……..’ nin cirosunun olmadığını bildikleri ve gördükleri halde ciro zincirinin bozulduğunu bildikleri ve gördükleri halde ciro zincirinin bozulduğunu bildiklerinden davalılar dava konusu çekin meşru hamili olmaları hukuken mümkün olmadığını, tacir oldukları anlaşılan davalıların çekin üzerinde ………’ nin cirosunun bulunmadığı görmemeleri mümkün olmadığını, davalılar ciro zinciri kopmuş, hırsızlık sonucu çalınan çeki bilerek ve işbirliği içinde aldıkları ve tahsile çalıştıklarından şüphe bulunmadığını beyanla İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü’ nün …… Esas sayılı dosyaya konu …… tarafında keşide edilmiş davaya konu çekin istirdadına ve çekin taraflarına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ….havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirketin dava konusu çalıntı çekin meşru hamili olduğunu, dava konusu çalıntı çekte ciro zincirinin koptuğunu, davalıların çalıntı çeki almalarında kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili …. tarihli duruşmada esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı…… vekili Mahkememize sunduğu 15/11/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davaya konu çekin müvekkili şirkete …. sözleşmesine istinaden ve ciro yoluyla geçtiğini, müvekkili………… arasında 25/02/2016 tarihli …. sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden müvekkili şirketin faturalarla tevsik edilmiş bulunan ve …….. tarafından keşide edilen ……… A.Ş.’ nin …….. numaralı, 24/09/2016 ödeme tarihli, 10.887,91 TL bedelli çekini ilgili mevzuata uygun şekilde …………den tevdi aldığını, müşteri ………….ile müşteriden önceki ciranta arasında düzenlenmiş faturalar ile aralarındaki ticari ilişkinin belgelendirildiğini, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği ve çekin yasal, iyi niyetli meşru hamili olduğunu, müvekkili şirketin çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi ve bilebilecek durumda olmadığı, …. ilişkisinin gerektirdiği dikkat ve özeni yerine getirdiği açıkça görüldüğünden işbu nedenlerle açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… vekili Mahkememize sunduğu 04/05/2017 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: dava konusu çekin takibe konu edildiği İstanbul Anadolu…… İcra Müdürlüğünün …..7 Esas sayılı icra dosyası diğer dosya borçlusu ve çekin keşidecisi olan ……… dosya borcunu ödemesi ile icra dosya borcunun kapandığını, tüm bu nedenlerle davacının menfi tespite istirdata ilişkin olarak taraflarına yönelteceği bir husumeti ve hukuki yararı kalmadığı gibi huzurdaki davanın konusuz kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. vekili 19/06/2018 tarihli duruşmada esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ………’ ye dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı ……. ‘nin ciroladığı davaya konu çekin kargoda kaybolup kaybolmadığı, çekteki ciro silsilesinin bozulup bozulmadığı, davalı ….. şirketinin yetkili ve yasal hamil olup olmadığı, keşideci tarafından çekin ödenmesi ile davanın konusu kalıp kalmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, davaya konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) ve çekin istirdatı davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu……….. İcra Müdürlüğü’nün 2016/21727 Esas sayılı dosyasında; davacı/takip borçlusu hakkında 30/09/2016 tarihli takip talebi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı/takip borçlusunun süresinde takibe itiraz etmemesi nedeni ile takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Takibe konu çek incelendiğinde; keşidecisinin …………, lehtarının ….. , keşide tarihinin 24/09/2016, bedelinin ise 10.887,91 TL olduğu, çekin lehtarı tarafından cirolandıktan sonra çekin sırasıyla …………….. in cirolarının bulunduğu, çekin ….. tarafından bankaya ibraz edildiği ancak ödemeden men kararı üzerine ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu ………… İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/898 Esas sayılı dosyasında verilen gerekçeli karar incelendiğinde davacısı ………… tarafından davalısı……….. hakkında açılan davanın icra takip dosyasında keşideci …… borcu icra dosyasına ödediğinden bahisle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, çek fotokopisi, takip dosyası, İcra Hukuk Mahkemesi kararı, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/çek borçlusu/ciranta tarafından ciro edilen kambiyo senedinin davalı/çek alacaklısı/Hamil tarafından iktisap edildiği, menfi tespit davasının icra takibinden sonra açıldığı, genel kuralın aksine senede dayalı borç ilişkilerinde ispat yükünün senet borçlusunda olduğu, davaya konu çekin davacı ………… tarafından ……. ödeyiniz şeklinde ciroladığı,….. tarafından ise çekin bu kez … … yazarak ciroladığı, ancak çeklerde…… cirosunun yer almadığı, …… ‘ den sonra ……in cirolarının bulunduğu, davcı ….. ‘ nin cirosunun beyaz ciro olmaması nedeniyle ciro silsilesinin kopuk olduğu, hamilin hak sahipliğinin ispatı için müteselsil ve birbirine bağlı ciroların bulunması gerektiği, ciro silsilesindeki kopukluk nedeniyle davacı şirketin davalılara karşı davaya konu çek nedeniyle herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı, ancak davaya konu çekin takip dosyasına keşidecisi tarafından ödenmiş olması ve çekin keşideciye dönmüş olması nedeniyle çekin kambiyo vasfı sona erdiğinden menfi davasının konusuz kaldığı, davacı ….. A.Ş. ‘ nin açmış olduğu çekin istirdatı davasının da yine çekin keşideciye dönmüş olması nedeniyle konusuz kaldığı, davacı …. açmış olduğu çekin istirdatı davasının ise bu davacının çek kaybolduğunda son hamil olmaması nedeniyle yerinde olmadığı ve bu davanın reddi gerektiği, davacılar tarafından diğer davalılar……. hakkında açılan davanın ise dava dilekçesinin talep sonucu kısmında icra dosyası nedeniyle borçlu olunmadığının tespitinin talep edilmiş olması ve bu davalıların takip dosyası alacaklısı olmamaları ve çek hamili bulunmamaları nedeniyle yerinde olmadığı ve reddi gerektiği, davacı tarafça keşideci tarafından davalı … şirketine ödenen çek bedelini istirdatı 31/05/2018 tarihli celsede talep edilmiş ise de çek bedelinin davacılar tarafından ödenmemesi nedeniyle İİK ‘ nun 72. maddesi uyarınca davanın kendiliğinden istirdat davasına dönüşmesi hususunun davacılar yönünden uygulanma imkanı bulunmadığı gibi davanın kendiliğinden sebepsiz zenginleşme davasına da dönüşmeyeceği bu hususta herhangi bir ıslah da bulunmaması nedeniyle çek bedelinin istirdatı talebi hakkında usulünce açılmış bir dava bulunmadığı ve dolayısıyla bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığı, buna karşın davacılar açmış olduğu menfit davası ile davacı …..n çekin istirdatına ilişkin davası konusuz kalmış ise de ödemenin davadan sonra yapılmış olması ve ciro silsilesi kopuk çekin davalı … iktisap etmiş olması karşısında davacıların dava açtıkları tarih itibariyle haklılıkları nedeniyle anılan davalar yönünden davalı ….. şirketinin yargılama masrafı ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın davalılar ….. yönünden REDDİNE; davacı …..çekin istirdatına ilişkin davasının REDDİNE; davacıların davalı ….’ye açmış oldukları menfi tespit davası ile davacı….. Tarafından …. ‘ye açılan çekin istirdatına ilişkin davanın konusuz kalması nedinyle davanın esası hakkında karar karar verilmesine yer olmadığına; keşideci tarafından davalı …’ye ödenen çek bedelinin istirdatına ilişkin talep yönünden usulünce açılmış bir dava bulunmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 214,58 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 35,90 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 178,68 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
3-Davacıların menfi tespit ve davac…. çekin istirdatına ilişkin davalı .. ye açılan dava yönünden 35,90 peşin harç, 94,40 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 130,30 TL yargılama giderinin davalı … den alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacıların davalılar …. yönünden açılan dava yönünden yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalı …. yargılama sırasında yapmış olduğu 11,00 TL tebligat ve posta giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacıların menfi tespit ve davacı …’ nin çekin istirdatına ilişkin davalı …. ye açılan dava yönünden yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirmiş olmaları nedeniyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalı ….. alınarak davacılara verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalı …. iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … A.Ş. vekilini yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/06/2018