Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1067 E. 2018/472 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1067 Esas
KARAR NO : 2018/472

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2016
KARAR TARİHİ : 26/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün 2016/13601 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi açıldığını ve davalı şirket tarafından takibe konu borcun tamamına itiraz edildiğini, itirazın haksız ve yerinde olmadığını, müvekkil tarafından davaya konu icra takibinde talep edilen bedel, davalı şirket ile aralarında geçen ticari ilişki neticesinde oluşan cari hesap alacağına ilişkin olduğunu, davalı şirketin dosyaya sunulan itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu borcun olmadığını ,borcun tamamını itiraz ettiğini iddia ettiğini, davalı şirketin itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu borcun olmadığına ilişkin iddia , takibini sürüncemede bırakma amacı ile beyan edildiğini, kötün niyetin söz konusu olduğunu, açıklamış oldukları nedenlerle tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı tarafından %20 icra inkar tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafın üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin iştirakı olduğu ….bünyesinde 50 yıllık sanayici kimliği ile faaliyetleri kapsamında kaynak sarf malzemeleri ve makinaları üretimi ve satışı ile iştiğal ettiğini, müvekkilin ticari ilişkileri nedeni ile yüzlerce firma ile iş ilişkisi yürüttüğünü tüm borçlarını zamanında tam olarak ödeme kuralı müvekkil şirket açısından önemli olduğunu,davacının İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğünün 2016/13601 E. Sayılı dosyasından müvekkil aleyhine haksız olarak icra takibine başlandığını, davacı tarafından başlatılan takibe müvekkili tarafından süresinde itiraz edildiğini, 20/10/2016 tarihinde ……. müvekkiline ekte sunulan yazılar ve cezaların tebliğ olduğunu, gelen tebligatlarda …….Ş hakkında sahte belge kullanım tespiti ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma tespitlerinin olduğunu ve yazının tebliğinden itibaren 15 gün içinde 2011 yılı ile ilgili beyanlarda düzeltmede bulunumasının tebliğ edilmesi üzerine müvekkilinin tüm bu işlemler için Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Müdürlüğüne … Dönemi için KDV indirimi iptal edilerek KDV nin ödenmesi mecburiyetinde kalındığını, ödenen tutarın gecikme faizi ile ibrlikte 2738,27 TL olduğunu ilgili indirim için ayrıca 265,37 TL vergi ziya cezası ödendiğni, ayrıca 2011 Temmuz Ağustos , Eylül, Ekim, Kasım için 31,50*5-157,50 TL yeniden beyanname verilmesi nedeni ile damga vergisi de ödendiğini, toplamda 3161,14 TL ödeme yapıldığını, açıklamış oldukları nedenlerle davalıların haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile haklı takas mahsup taleplerinin kabulüne karar ittihazını vekaleten talep ettikleri görülmüştür.
DAVA ; Hukuki niteliği itibari ile İİK 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava açıldığı tarihte yazılı yargılama usulüne tabii olup, usulünce taraf teşkili sağlanmış , dilekçeler aşaması tamamlanmış , HMK 140 maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı yapılıp uyuşmazlıklar tesbit edildikten sonra tahkikat aşamasında deliller toplanıp ticari defterler incelenmiş tahkikat sonlandırılarak dava sonuçlandırılmıştır.
İstanbul Anadolu …….. İcra Dairesi’nin 2016/13601 esas sayılı icra dosyası dosya içerisine celp edilmiş yapılan incelemede davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 3.441,39 TL asıl alacak yönünden ilamsız icra takibini başlattığı, davalı tarafından süresinde verilen itiraz dilekçesinde borca itirazın üzerine takibin 01/07/2016 tarihinde durduğu ve davanın İİK 67 maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.
UYUŞMAZLIK ;Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu…….İcra dairesinin 2016/13601 esas sayılı dosyasında takibe konu alacağın dayanağı faturanın takibe konu kısmının dava dışı davalı şirket ile aynı şirket olduğu iddia olunan …… ile olan ticari ilişki nedeniyle ödemek zorunda kaldığını iddia ettiği vergi cezalarını mahsup edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından , TTK 83-85 maddesi ve HMK nun 222 maddesi uyarınca tarafların ticari defterlerinin bilirkişi aracılığı ile incelenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaparak 12/02/2018 tarihli raporunu dosyaya sunmuştur.
Sunulan rapor uyarınca; tarafların ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümlerine göre yapıldığı ve ticari defterlerin birbirini doğruladığını,takip konusu 16/10/2015 tarihli …….. Seri nolu 25516,59 TL bedelli faturanın ve davalı tarafından yapılan 22075,20 TL ödemenin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi itibariyle 3,441.39 TL alacaklı olduğunu, ……. ile aynı şirket olduğu iddia olunan …………’nin farklı ticaret sicil numarası ile sicilde kayıtlı olduğunun sicil adreslerinin farklı olduğunu, şirketlerin 2016 yılına kadar aynı hakim ortak ve şirket temsilcisi tarafından yönetildiğini, davalının …….. ‘nin özel esaslar kapsamına alınması nedeniyle 2011/07 dönemine ait 8.845,00 TL matrahlı 1.592,10 TL KDV bedelli fatura için düzeltme beyanında bulunulmasının ihtar edilmesi üzerine davalının gecikme faiziyle birlikte KDV bedeli olarak 2.738,27 TL , Vergi ziya cezası olarak 265,37 TL , 2011 Temmuz Ağustos, Eylül , Ekim , Kasım ayları için 157,50 TL damga vergisi olmak üzere toplam 3. 161,14 TL ödeme yaptığını, mahsup konusu vergi-cezanın farklı tüzel kişilere ait olması yanında karşı tarafın kabulünde olmadığı ve mahsuba konu alacağın vergi dairesi tarafından yapılan talebin usulüne uygun olup olmadığı hususunda yapılacak yargılamada vergi – idari yargının görevli olduğunu, bu nedenle ayrı bir yargılamanın konusu olduğunu takas mahsup edilemeyeceğini belirterek davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 3441,39 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
TBK 139. Maddesi uyarınca iki kişi karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimlerin birbirine borçlu oldukları takdirde her iki borç muaccel ise her bir alacağını borcu ile takas edebilir. Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile ileri sürülebilir.
Takas mahsup iddiası bir defi olup; davada cevap süresi içerisinde ileri sürülmelidir. (H.G.K. 2007/4-621 Esas ve 2007/615 Karar)
Takas – Mahsup Talebi Yönünden ; Davalı vekili dava dışı……. ile davalı şirketin aynı şirket olduğunu ve dava dışı şirket ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle ödemek zorunda kaldığı 3.161,14 TL vergi-ceza borcunun davalı şirketten alan borca mahsup edilmesini talep etmiş olup, her ne kadar dava dışı şirket ve davalı şirketin 2016 yılına kadar hakim ortağı ve temsilcisi aynı ise de; şirketlerin sicil adresinin farklı olduğu ve farklı sicil numarası ile ticari sicilde kayıtlı olduğu hususları nazara alındığında dosya kapsamındaki deliller ile dava dışı şirket ile davalı şirketin aynı şirket olduğu ya da aralarında organik bağ olduğu hususunu ispatlayamadığı, basiretli bir tacirin farklı ticari unvanlara sahip şirketler ile yapmış olduğu ticari işlemler yönünden her bir şirketin ayrı bir tüzel kişiliği olduğunu gözeterek ticari defter ve kayıtlarını bu şekilde tutması gerektiği hususu da nazara alındığında , davalının dava dışı 3. bir şirket ile yapmış olduğu ticari ilişkin nedeniyle ödemek zorunda olduğu vergi-ceza borcunu davacı şirkete olan borcundan mahsup edemeyeceği kanaatine varılarak davalı şirketin takas mahsup defii yerinde görülmemiştir.
Takibe Konu Asıl Alacak Yönünden; Tarafların TTK hükümlerine uygun olarak tutulan birbirini doğrulayan ve sahibi lehine delil niteliği taşıyan ticari defter kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 3.441,39 TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak takibe konu asıl alacak yönünden itirazın iptali talebinin kabulüne ,
İcra İnkar Tazminatı Yönünden ; Takibe konu alacak cari hesap ilişkisi sonucu düzenlenen fatura alacağından kaynaklanan likit bir alacak olup, itiraz haksız olduğundan davacı lehine İİK 67/2 maddesi uyarınca % 20 oranında İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE
2- İstanbul Anadolu …… İcra Dairesinin 2016/13601 esas sayılı icra dosyasında takibe konu 3.441,39 TL asıl alacak yönünden İİK 67 maddesi uyarınca İTİRAZIN İPTALİNE , takibin bu miktar üzerinden %10,50 oranını aşmamak kaydı ile değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile devamına,
3-Takibe konu 3.441,39 TL asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK 67 maddesi uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte olan Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 235,08 TL karar ilam harcından dava açılırken yatırılan 58,78 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 176,30 TL ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan ……. ‘ye göre 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti, 154,40 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere 904,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya yada ahzu kabza yetkisi olan vekiline verilmesine,
7-HMK 120 maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra HMK 333 maddesi gereğince taraflara ya da ahzu kabza yetkili vekiline iadesine,
Karar verildi.
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, Gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren HMK 345 maddesi uyarınca yasal iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı..