Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1059 E. 2021/432 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1059 Esas
KARAR NO : 2021/432

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2016
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 06/10/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında — imzalandığını, sözleşme devam ederken davalının hiçbir haklı nedene dayanmadan—- itibariyle sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, bu fesih ihbarı üzerine 14.04.2016 tarihli ihtarnamenin davalıya keşide edilerek sözleşmeden kaynaklanan zararların talep edildiğini, ancak davalının —-iddialarının yenilendiğini ve davacının zarar ve taleplerini tazmin etmeyeceklerini bildirdiğini, sözleşmenin 6.maddesinde uygunsuzlukların ilgili tarafa yazılı olarak bildirilmesi ve uygunsuzluğun 10 gün içinde giderilmemesi durumunda haklı fesih olabileceğini, aylık yaklaşık 10.000,00 TL bedeli olan hizmet sözleşmesi için, erken fesih nedeniyle müvekkilinin yaklaşık 90.000,00 TL’lik zarara uğradığını, bu zararın bilirkişi yoluyla tespit edilebileceğini belirtmiş olup, davanın kabulüne davalının 13.01.2016 tarihli — haksız şekilde feshinin tespitine, haksız fesih sonucu davacının müspet zararların mahkemece tespit edilmesine, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız fesih sonucu oluşan şimdilik 1.000,00 TL müspet zararın 14.04.2016 tarihli ihtarname tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek ticari faiz oranıyla birlikte tahsiline, yargılama giderlerinin ve — davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu— tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili—- yerine getirilmesi hususunda, davacı şirket ile 13.01.2016 başlangıç tarihli hizmet sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmenin imzalanmasından sonra davacıya gerekli bilgi ve — iletildiğini —- programlarında belirtmiş —– atamalarında belirtilen yasal süreler kararlaştırıldığında olması gereken süreler ile çok ciddi farklılıklar olduğunun tespit edildiğini, davacı tarafından belirtilen—-şirketin personel sayısına —- olduğunu, –bu konuda eksik hesaplama yaptığım ve basiretli tacir gibi davranmadığım, davacı vekili dava dilekçesinde her ne kadar —–belirtmiş olsa da buda hatalı olup yine belirtildiği —– dakika olması gereken —– edilmediğinin çok net ortada olduğunu, davacı şirket — tarihine müvekkili şirkete bildirildiğini,—- sadece tarih içermesi saatleri içermemesi sebebiyle saatlerinde belirtilmesi suretiyle düzenlenip tekrar derhal bildirilmesi —şirket tarafından — verildiğini– cevap alınamadığım, davacı şirket tarafından belirtildiği gibi— tarihinde göndermiş olduğu —— yaptığının görüldüğünü, kendilerine—-kadar –verilmesine —-çalışanların olmadığı — hizmet verildiğini, başarı—- sürekli olarak ziyaretlerine geç geldiğini ve konu ile –yöntemi geç kaldığı süreyi çıkış saatine eklemeyi tercih ettiğini, —-kişi sayısının iletilmiş olmasına rağme—- tarihinde kendilerine sayı bildirilmeden önce fatura kestiğini, —- ile yapıldığım, — ayında yaşanan aksaklıklar ve sözleşmeye aykırılıklar dolayısıyla davacı—-, tarafların toplantı konularını tutanağa geçirdiğini ve aksaklıklara karşı nasıl yol alınması gerektiği düzeltmelerin yapılmasının belirlendiği tutanağın davacı —-yazılı olarak bildirdiğini, düzeltme olmadığı gibi özensiz ve eksik hizmetin devam ettiğini, bu yazılı bildirimden sonra müvekkili şirket tarafından beklendiğini ancak sözleşmenin 2. Maddesi gereği karşı taraftan 10 günlük sürede düzeltme gelmediği içinde fesih hakkını kullandıklarını belirtmiş olup açıklanan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Fatura suretleri,
-İşveren—– tarihli hizmet sözleşmesi sureti,
—– nolu sözleşme fesih ihbar sureti,
—– yevmiye nolu ihtarname sureti,
-Mail yazışmaları suretleri,
-Mali Müşavir, borçlar hukuku uzmanı, Makine mühendisi bilirkişi heyetinin — tarihli raporu,
-Borçlar Hukuku uzmanının bila tarihli ayrık raporu,
——
-Mali Müşavir, borçlar hukuku uzmanı, Makine Mühendisi bilirkişi heyetinin — tarihli ek raporu,
-Mali Müşavir, borçlar hukuku uzmanı, Makine mühendisi bilirkişi heyetinin — tarihli 2. ek raporu,
-Mali Müşavir, borçlar hukuku uzmanı, Makine mühendisi bilirkişi heyetinin — tarihli 3. ek raporu,
-21/10/2020 tarihli ıslah dilekçesi,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, KABUL VE GEREKÇE;
Dava, sözleşmenin haksız feshi nedeni ile açılan tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Taraflar arasında ihtilafsız olan hizmet sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedenlerle feshedilip feshedilmediği ve yapılan fesih nedeniyle davacının müspet zararının bulunup bulunmadığı ile bu zararın tahsilini davalıdan talep edip edemeyeceği noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildikleri delilleri toplanmıştır.
Mahkememizce bir mali müşavir ve– bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır.
Mali Müşavir, borçlar hukuku uzmanı, Makine Mühendisi bilirkişi heyetinin mahkememize sunduğu 28/09/2018 tarihli raporunda özetle;
A- Sözleşmenin feshinin yerinde olup olmadığı;
10.03.2016 tarihli sözleşmenin feshi gerekçelerinin—açısından yerinde olmadığı,
B- Davacının alacağı;
Davacı tarafin sözleşme hükümleri üç (-3) ay yerine getirmiş olduğu, sözleşmenin yıllık olması sebebiyle sözleşmeden kaynaklı dokuz (-9-) aylık alacağının bulunduğu ve de davacının toplam — olması gerektiğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyetinde yer alan —-ayrık görüşlerini içerir raporunda özetle; Sözleşmenin– nedeniyle davacının yapmaktan kurtulduğu– tutarı düşülmeli ve bu suretle davacının net zararı hesaplanması gerektiğine beyan ve rapor etmiştir.
Mahkememizin –celse ara kararı ile taraf vekillerinin bilirkişi kök raporuna karşı itirazları değerlendirilmek üzere bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmıştır.
Mali Müşavir, borçlar hukuku uzmanı, Makine Mühendisi bilirkişi heyetinin 09/08/2019 tarihli 1. Ek bilirkişi heyeti raporunda özetle;
A) Taraf vekillerinin itirazlarının— ibaret oldukları, başka —-olmadıklarından, tarafımızdan tazmin edilen bilirkişi raporundaki görüş ve kanaatimizi aynen muhafaza ettiğimizi,
B) Davacının müspet zararı bulunmadığından müspet zarara yönelik ay ay hesaplama yapmanın da mümkün olmadığı beyan ve rapor etmiştir.
Mahkememizin — tarihli celse ara kararı ile taraf vekillerinin bilirkişi 1. Ek raporuna karşı itirazları değerlendirilmek üzere bilirkişi heyetinden 2. Ek rapor aldırılmıştır.
Mali Müşavir, borçlar hukuku uzmanı, Makine Mühendisi — özetle; Davacının– işyeri hekimine sözleşmenin feshinden sonra —göz önünde tutulduğunda, sözleşmenin amacı da bu hizmetlere yönelik olduğundan,— davacı alacağından düşürülmesi gerektiği, davacının — davacının kalan alacağına eklenmesi gerektiği,
B.) Bu sebeplerle, davacının toplam — alınmasının uygun olacağını beyan ve rapor etmiştir.
Mahkememizin –celse ara kararı ile bilirkişi kök raporunda ayrık rapor doğrultusunda Mali Müşavir, –uzmanı, Makine Mühendisi bilirkişi heyetinden 3. Ek bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mali Müşavir, borçlar hukuku uzmanı, Makine Mühendisi bilirkişi heyetinin tarihli 3. Ek raporunda özetle;
A.) işyerinde yapılan 21/01/2020 tarihli incelemede davcı tarafından yanı şartlarla sözleşme imzalanmadığı,
B.) Müspet zarar hakkındaki 27/01/2020 tarihli 2.ek bilirkişi raporundaki görüş ve kanaatini aynen muhafaza ettiğini beyan ve rapor etmiştir.
Davacı vekili tarafından 21/10/2020 tarihli ıslah dilekçesi sunulmuş ve ıslah harcı yatırılmıştır. Islah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan— tarihli 2. Ek raporda hesaplamaya ilişkin kısım dayanak yapılarak;
Taraflar arasında 13.01.2016 tarihli Hizmet Sözleşmesi imzalandığı, davalı şirket tarafından — fesih ihbarı ile sözleşmenin feshedildiği, davacı şirket tarafından 14.04.2016 tarihli ihtarname ile sözleşmeden kaynaklanan zararların davalıdan talep edildiği, davalı şirket tarafından– ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiği, ücret ödenmesini gerektirecek bir durum bulunmadığından ödeme yapılmayacağının bildirildiği,
Mahkememizce bilirkişi heyetinden aldırılan 28/09/2018 tarihli kök rapora göre; tarafların incelenen usul ve yasaya uygun tutulmuş ve tarafların lehine delil vasfına —– davalı tarafa borç kaydedildiği, fatura karşılığının alacak kaydedildiği, davacı tarafın ticari defterlerinde alacak borç gözükmediği, davalı tarafın incelenen —davacı tarafından düzenlenen 3 adet faturanın davacı şirkete borç kaydedildiği, fatura karşılığının ise alacak kaydedildiği, davalı tarafın ticari defterinde alacak borç gözükmediği, taraflar arasında imzalanan –sözleşmeye göre davacı tarafın hizmet sözleşmesi ile üstlendiği yükümlülüklerini yerine getirdiği, hizmet sözleşmesinin davalı şirket tarafından sözleşmenin 6.2 maddesine istinaden 31.03.2016 tarihi itibari ile feshinin haksız fesih olduğu, hizmet sözleşmesinin 6.2 maddesine uyulmadan feshedildiği, fesih — açısından yerinde olmadığı, davacı—– aylık çalışma — aykırı bir uygulamasının olmadığı, davacı tarafın sözleşme hükümlerini 3 ay süreyle yerine getirmiş olduğu, sözleşmenin yıllık olması sebebi ile sözleşmeden kaynakl—-bulunduğu, davacının toplam alacağının 88.599,96 TL olduğu, bilirkişi heyetinden — raporunda sözleşmenin erken feshi nedeniyle davacının yapmaktan kurtulduğu masraflar tutarının düşülerek net zararın hesaplanmasının gerektiğini bildirdiği,
Mahkememizce bilirkişi heyetinden aldırılan ve hükme esas alınan 2. Ek bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın sözleşmenin haksız feshi nedeni ile —- sözleşmenin feshinden —– bir ödeme yapılmadığı, yapılmayan ücret karşılığının 56.567,34 TL olduğu,—olduğu ve alacağına eklenmesi gerektiği, davacı —- edebileceği alacak toplamının 40.839,21 TL olduğu, davacı — davalı tarafa iadeli taahhütlü mektup ile gönderilen 14.04.2016 tarihli ihtarnamenin davalı tarafa 15.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile davalı tarafa– olduğu, tarafların tacir ve yapılan işin ticari iş olması nedeniyle kanuni temerrüt faizi talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Islah ile artırılmış 40,839,21 TL’nin temerrüt tarihi olan 23.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek kanuni temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 28,9 TL harç ile ıslah/tamamlama harcı olarak yatırılan 700 TL harcın, alınması gerekli olan 2.789,73 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2060,83 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 28,9 TL peşin harç, 700 TL ıslah/tamamlama harcı, 279,4 TL tebligat ve posta gideri, 2.850 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 3.858,3 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden ——-ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.