Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1050 E. 2018/1276 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/681 Esas
KARAR NO : 2018/1234
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/10/2015
KARAR TARİHİ : 18/12/2018DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 01/10/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davacının sürücüsü ve sahibi olduğu ———–plakalı araç ile davalının trafik sigortası teminatı altındaki, ———- yönetimindeki———— plakalı aracın 16.07.2010 tarihinde kazaya karıştığı, sürücü ——kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, davacının sürekli sakat kalacak şekilde yaralandığı, davalı sigorta şirketine ———- tarihinde başvurulduğu ancak ödeme yapılmadığı beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla —— TL sürekli sakatlık tazminatının,——– kaza tarihi 16.07.2010 itibariyle yasal faizi ile———‘ dan başvuru tarihi 09.07.2015 itibariyle avans faizi ile müştereken ve müteselsilsen tahsili talebi ile ——- 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 16,07.2010 itibariyle yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 25/12/2015 havale tarihli ve 24/02/2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalının zamanaşımı itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu ve önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 19/09/2018 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; maddi zararlar için talepte bulunulan 3.000,00 TL ‘sinin 67.975,41 TL artırılmak suretiyle toplamda 70.975,41 TL’nin temerrüt tarihi olan 09/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Islah dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 18/12/2018 havale tarihli celsedeki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ——-Sigorta vekili Mahkememize sunduğu ——- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: —— plakalı aracın ———- trafik sigortası teminatı altında olduğu, sürücüsü –’un kusuru olmadığı için tazminat sorumluluklarının olmadığı, davacı motosiklet sürücüsünün ehliyetsiz olduğu ve kask takmadığı için kusurlu olduğu, talebin fahiş olduğu, kusur ve zararı bilirkişinin belirlemesi gerektiği açıklanarak davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı ——Sigorta vekili ——- havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———AŞ vekili karar duruşmasına katılmamıştır.
Davalı —— vekili 20/01/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; ——plakalı aracın —— Sigorta A.Ş.’nin trafik sigortası teminatı altında olduğu, sürücüsü — kusuru olmadığı için tazminat sorumluluklarının olmadığı, davacı motosiklet sürücüsünün ehliyetsiz olduğu ve kask takmadığı için kusurlu olduğu, davacının kaza anında ——– plakalı motosiklet ile su dağıtım elemanı olarak çalıştığı için kazancının fazla olmadığı, talebin fahiş olduğu, kusur ve zararı bilirkişinin belirlemesi gerektiği açıklanarak davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı ——- vekili 16/03/2016 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- vekili 18/12/2018 havale tarihli celsedeki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu kazanın meydana gelmesindeki kusur durumu ve davacının maluliyete uğrayıp uğramadığı, davalıların zararı tazmin yükümlüsü olup olmadıkları noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve/veya daimi iş göremezlik, tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan16/07/2010 tarihli yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre; ——sevk ve idaresindeki ——- plakalı motosiklet ile —– sevk ve idaresindeki —— plakalı aracın kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez ———— tarihinde ——–tarafından tanzim edilen Karayolları ZMSS Poliçesi incelendiğinde; poliçenin ——tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının – —-sigortalanan aracın —–marka —– plakalı araç, poliçe limitinin ise —-TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan————- Plakalı aracın tescil bilgileri incelendiğinde; —— adına kayıtlı olduğu ve —– plakalı aracın ise ——- adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul ATK 3. İhtisas Dairesinin —– Tarih ve—– sayılı—-raporuna göre; —- doğumlu ———–tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı diz eklem hareketlerinde kısıtlılık arızası nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: ——— %14 E cetveline göre %10,3 (yüzdedokuzvirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği anlaşılmıştır.
İstanbul ATK 3. İhtisas Dairesinin ——– Tarih ve —- sayılı MALULİYET raporuna göre; —– oğlu, —– doğumlu———– tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sağ tarafta kıyaslandığında diz eklemi hareket kısıtlılığıarızası nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak ——— cetveline göre % 10,3 (yüzdeonvirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, dolayısıyla 11.12.20017 tarih ve 27004 sayılı kararımızda bir değişikliğe mahal olmadığı anlaşılmıştır.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Kurulu’nun ——– Tarih ve ——- sayılı KUSUR raporuna göre; Davacı sürücü ——— %20(Yüzde Yirmi) oranında kusurlu olduğu, Davalı ——– %80 (Yüzde Seksen) oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı ————- 09/03/2018 tarihli keşifteki beyanında; “Ben kazanın meydana geldiği yerin biraz ilerisinde oturuyorum, kaza gününde de bir arkadaşıma gitmek üzere kazanın meydana geldiği yerde geçiyordum, davacının sürücüsü olduğu motorsiklet ——-Caddesinden —— yönünden —–istikametine doğru gidiyordu, kazaya karışan diğer beyaz araç ise yine Uzundere Caddesinden—— İstikametinden geldi ve —- caddesi istikametine ——- dönmek isterken trafik kazası meydana geldi. Trafik kazası keşif heyetine gösterdiğim mahalde meydana geldi, bu yerde —– kapakları olması nedeniyle hatırlıyorum, tanığa ———– tarihli hazırlık ifadesi okunup Soruldu: Ben gördüğümü söylüyorum, hatırladığım kadarı ile olay anlattığım şekilde meydana geldi,——– mahallemizde bulunan bakkalda servisçilik yapması nedeniyle tanıyorum, bu bakkalda ——-Caddesinden——- istikametine doğru bulunuyordu, hatırladığım kadarıyla kazaya karışan beyaz araç hızlı idi, ancak ne kadar hızlıydı bilemiyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Makine Mühendisi Bilirkişi 28/05/2018 havale tarihli raporunda özetle; Davalı sürücü ————– plakalı minibüsü ile sola dönerken doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yaptığı, karşıdan gelen ve emniyetli duramayacak kadar kavşağa yaklaşmış olan ———plakalı motosikletin geçmesini beklemediği, kazaya karıştığı ve motosiklet sürücüsü——— ağır (5/6) derecede yaralanmasına neden olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 53/b/5 – 84/f ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 102/b/7 – 157/a/6 maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, yaralanmak ve maddi hasarlı kazanın meydana gelmesinde asli ve %80 kusurlu olduğu, Davacı sürücü —— sürücü belgesi olmadığı ve kask – gözlük takmadığı halde —— plakalı motosikleti kullandığı; kavşaklara yaklaşırken yavaşlamadığı, kontrolsüzce sola dönüş yapan ——- plakalı minibüs ile kazaya karıştığı ve kendisinin ağır (5/6) derecede yaralanmasına neden olduğu için Karayolları Trafik Kanununun 36 – 52/a – 78 ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 101/a – 150/a maddelerinde açıklanan kusurları işlediği, kazanın meydana gelmesinde tali ve %20 kusurlu olduğu, Sol bacaktaki kırık ile koruyucu tertibat kullanmama arasında illiyet bağı olmadığı için müterafik kusur indirimine gerek olmadığı, işbu rapordaki kusur değerlendirmesinin İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun 27.04.2017 tarihli raporundaki kusur değerlendirmesi ile uyumlu olduğu, —- Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 17.08.2010 tarihli raporunda, davacı motosiklet sürücüsü ———–’in yaşamını tehlikeye sokmayan, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif olmayan, kemik kırıkları yaşam fonksiyonlarını ağır (5/6) derecede etkileyecek nitelikte yaralandığı, davalı——– Sigorta A.Ş.’nin ——- sayılı zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası poliçesiyle ——plakalı minibüsün —— tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği 16.07.2010 tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altına alındığı, Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın——– soruşturmasında mağdur —–şikayetçi olmaması nedeniyle——– numaralı Kovuşturmaya Yer Olmadığı kararının verildiği, beyan ve rapor etmiştir.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişi 20/07/2018 havale tarihli raporunda özetle; davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin 22/05/2015 tarihi olduğu, davacının hesaplanan süreli iş göremezlik zararının 66.494,67 TL olduğu, davacının hesaplanan sürekli iş göremezlik zararının 4.480,74 olduğunu rapor etmiştir.
Kusur, maluliyet ve aktüer raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Manevi Tazminat
Anılan Kanunun 56/1. Maddesine göre, Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 Tarih, 2016/14573 Esas ve 2017/6035 Karar Sayılı İlamı).
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir(İstanbul BAM 9. Hukuk Dairesi’nin 12/07/2017 Tarih, 2017/426 Esas ve 2017/506 Karar Sayılı İlamı).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.é şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 30/10/2017 tarih, 2015/18576 Esas ve 2017/9772 Karar Sayılı İlamı).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/08/2016 Tarih ve 29789 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın Ek:6 Tazminat Ödemelerinde İstenilecek Belgeler Maddesi ile eklenen düzenlemeye göre bedeni zararlardan sürekli sakatlık tazminatına esas sağlık kurulu raporunun 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmesi gereklidir.
Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin uygulanması gereklidir.
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, SGK Kayıtları, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Keşif, Tanık Beyanı, Kusur Tespiti Raporu, Hastane Belgeleri, Maluliyet Raporu, Ceza/Soruşturma Dosyası, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, Hesap/Aktüer Raporu, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 16/07/2010 tarihinde davalı ——— sevk ve idaresindeki——plakalı araç ile davacı – —–sevk ve idaresindeki —–plakalı motosikletin karıştığı yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, kazada davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü– un %80 oranında, davacı sürücü—– %20 oranında kusurlu oldukları, her ne kadar davalı — -vekili kusur raporlarına itiraz etmiş ise de ——–kolluktaki 17/07/2010 tarihli ifadesinde aracı seyir halinde iken sinyal vererek—— Caddesi’ ne sola döndüğü esnada caddenin sol şeridine geçtiğinde —– Caddesi—- istikametinden tersi istikametten gelen motosikletin kendisine çarptığını beyan ettiği, ayrıca araçların çarpışma noktası ve keşif sırasında dinlenen davacı tanığının beyanı nazara alındığında kaza tespit tutanağında çizilen krokinin doğru olduğu, kaza tespit tutanağının aksinin ispatlanamadığı, bu nedenle birbirleriyle de uyumlu olan Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi kusur raporu ile Makine Mühendisi bilirkişinin hazırladığı kusur raporlarına itibar edildiği, trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle geçerli mevzuat hükümlerine göre kaza nedeniyle davacı —— %10,3 oranında sürekli malul kaldığı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, davada trafik(ZMMS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinden önce yürürlükte bulunan Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporuna göre davacının 4.480,74 TL iş ve güçten kalması nedeniyle, 66.494,67 TL iş gücü kaybı nedeniyle olmak üzere toplam 70.975,41 TL zarara uğradığı, kask takılmaması, alkollü sürücünün aracına binme, hatır taşıması gibi kazanın meydana gelmesinde değil ve fakat zarara etkili olan müterafik kusur indirimi nedeni bulunmadığı, kaza nedeniyle davacı ——– ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı, davacının tibia şaft kırığı tipII tanısıyla tedavisine başlandığı, davacıdaki kırığın parçalı olduğu, proximal tibia kilitli titanyum plak ile biyolojik internal fixasyon yapıldığı, alçı ve atel işlemi uygulandığı, davacının sosyal ve ekonomik durumu, kaza anında yaşadıkları, yaralanma nedeni ile ağır bir tedavi süreci geçirmesi, yaralanma nedeniyle duyulan acı, elem ve ızdırap ile tedavisi mümkün olmayacak şekilde sürekli malül kalınmış olması karşısında tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, kaza anı ve olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, ———– plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan davalı sigorta şirketinin davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre, davalı işleten/malik’in ise davacı tarafın maddi ve manevi zararından, sürücü kusuru ve araçtaki bir bozukluğun birlikte kazaya neden olmuş olmaları ve kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini iddia ve ispat edilmediğinden KTK 85/1-4 ve 86. maddelerine göre işleten olarak kusursuz sorumluluk esaslarına göre müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davalı ———aracının ticari araç olması ve tacirin borçlarını ticari olmasının asıl olması nedeniyle tazminat alacağına ticari faiz uygulanması gerektiği, ancak davalı işleten/araç maliki yönünden yasal faiz talep edildiği ve malik yönünden temerrütün haksız fiil tarihi itibari ile gerçekleştiği, davalı sigorta şirketi yönünden ise sigorta şirketine 09/07/2015 tarihinde müracaat edilmiş olması nedeniyle 22/07/2015 tarihinin davalı sigorta şirketi yönünden temerrütün oluştuğu tarih olarak kabul edilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın iş ve güçten kalma tazminatı ve iş gücü kaybı tazminatı yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın maddi tazminat davası yönünden KABULÜNE, manevi tazminat davası yönünden KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Geçici iş göremezlik tazminatı 4.480,74 TL ve daimi iş göremezlik tazminatı 66.494,67 TL olmak üzere toplam 70.975,41 TL ‘nin davalı ——- yönünden kaza tarihi olan 16.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi yönünden 22.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak 12.000,00 TL’nin manevi tazminat namı ile kaza tarihi olan 16/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı——— ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 78,56 TL harcın ıslah harcı 232,25 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 5.668,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.357,24 TL karar ve ilam harcının -davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 4.582,46 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 596,60 TL, bilirkişi ücreti 1.400,00 TL, Adli Tıp Kurumu(Kusur) fatura bedeli 314,50 TL, Adli Tıp Kurumu(Maluliyet) fatura bedeli 566,30 TL, olmak üzere toplam 3.131,20 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 2.856,00 TL yargılama masrafından, davalı ——– Sigorta A.Ş. tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri 122,00 TL’den, kabul-ret oranına göre davacıya isabet eden 11,00 TL’nin mahsubu ile kalan 2.845,00 TL’ye peşin harç 78,56 TL, ıslah harcı 232,25 TL ile birlikte, eklenerek sonuç olarak 3.155,81 TL’nin -davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 2.699,41 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 275,00 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 111,00 TL’nin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 8.157,30 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalı ———alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden davalı ——-yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı——verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya; artan delil avansının yatıran davalı tarafa ayrı ayrı iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı ———vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/12/2018