Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1043 E. 2022/100 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1043
KARAR NO: 2022/100
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 03/10/2016
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili — tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; halen davalı—- poliçesi ile kayıtlı bulunan davalılardan sigortalı — maliki olduğu — plakalı aracın diğer davalı—— karşısında manevra alamayıp, yol üzerinde tekrar geri geriye manevra yapmak istediği sırada kaldırımda yaya olarak yürüyen müvekkile çarparak sol kolunun kırılmasına ve sol bacağın kesilmesine sebep olacak kazaya neden olduğunu, müvekkili —– yaşında ve kaza tarihine kadar beyinsel veya fiziksel hiçbir hastalığı olmayan sağlıklı, her işini kendi gören, hiçbir yaşlılık hastalığı dahi olmayan birisi olduğunu, kaza tarihine kadar hiç yatalak hasta olmamış, dişleri dahi hala kendi ana dişleri olduğu, eşi —- yaşında olup, sağlık durumundaki sorunlar——-nedeniyle evdeki işlerde fiziki desteğe ihtiyacı olduğundan kaza tarihine kadar bu desteği müvekkilinin verdiğini, müvekkilinin kaza sonrasında sol kolunun kırıldığını, ve sol bacağının diz altından kesildiğini, bu sebeple tüm hayatının değiştiğini, yatağa bağımlı ve ömrünün sonuna kadar başkalarına muhtaç hale geldiğini, hasta olan eşini bakıp destek olmakta iken bu defa eşi için bakıcı desteğine ihtiyat duyar hale geldiğini, her türlü ihtiyaçları için daha fazla maddi ve manevi yardıma muhtaç haline geldiğini, kalan ömründe kendisi ve eşi için ulaşım maliyetlerinde ciddi artış meydana geldiğini, gideceği yere taksi ile gitmek zorunda kaldığını, —– giderlerine katlanmak nedeni ile yaşam kalitesindeki belli sürelerde değişmesi de yine sol kolunun kırılmasının verdiği elem ve ıstırabın yanında birçok ihtiyacının da başkalarının yardımı ile karşılar hale geldiğini, bu kaza sebebiyle sağlık sorunlarının artacağını, yaşam süresinin kısalacağını, sağlık sorunlarında ve giderlerinde de ciddi artış meydana geleceğini, müvekkilinin meydana gelen trafik kazası neticesinde, uzun süre hastanede yatmak zorunda kaldığını, hastanede yattığı dönem için bir tedavi masraflarını—— tarafından karşılandığını, fakat kurumun karşılamadığı diğer tüm giderler müvekkili tarafından karşılandığını, kesilen bacağı sebebiyle —– takıldığını, yine —— giderlerine katlanmak zorunda kalacağını, ——- sonrasında da kalıcı sakatlık düşüş ömrünün sonuna kadar devam edeceğini, — sayılı — uyarınca işletenin ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğunu, kazaya karışan karışan aracın sadece yardımcı eleman olmadan sadece şoförle işe gönderilmesinden ve bakımlarından da sorumlu olduğunu, dosya üzerinde yapılacak araştırmada da görüleceği üzere, kaza sonrasında düzenlenen —- tarihli kaza tespit tutanağında sigortalı davalının işleteni bulunduğu aracın sürücüsünün açık kural ihlali nedeniyle tam bulunduğunu, yine, hafriyat işini davalı işletene veren ve hafriyatın yapıldığı inşaatın asıl müteahhidi —— de gerekli yol güvenliği önlemlerini almadığını, —– sürücü ile birlikte bir veya birden fazla yardımcı/yönlendirici elemen verilmesi gerektiği halde yapmadığı, yine inşaat alanına giriş ve çıkışlarda gerekli iş güvenliği önlemlerini almadığını, üçüncü şahısların güvenliği ile ilgili önlemleri almadığı için tam kusurlu olacağını, sigorta şirketi de sigorta limitleri ile sınırlı olarak sigortalı aracın verdiği zararlardan mesul olacağını, tazminat hesabının son —- doğrultusunda yapılması gerektiğini, yine gerek müvekkili, gerekse bakımını yaptığı eşinin hayatları boyunca bakıma ve yardıma muhtaç olarak yaşayacağını, tazminat hesabında bu hususunda dikkate alınmasını talep ettiklerini, —- müvekkilinin yaşadığı maddi ve manevi zararın bir nebze olsun karşılanabilmesi için iş bu davayı açtıklarını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik —- maddi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketinden ise poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihinden itibaren avans faizi ile müvekkilinin bakıma muhtaç hale gelmesi ve bakıcı tutulması gerekliliği nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik—- tazminatın maddi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketinden ise poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihinden itibaren avans faizi ile —manevi tazminatın sigorta şirketi hariç—–avans faizi ile tahsiline, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekiline —-tarihli duruşmada maddi tazminat istemini her bir talep yönünden ayrı ayrı miktarlayarak açıklaması için süre verilmiş olup, davacı vekili — tarihli dilekçesi ile maddi tazminat kalemlerinin, tedavi giderleri, geçici İş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı, güç kaybı, uzuv kaybı, maluliyet tazminatı ve bakım ve bakıcı giderlerinden ibaret olduğunu, tedavi giderleri; —– bundan sonraki süreçte yapılacak —— ve hastane masraf ve giderleri karşılığı şimdilik ——-olduğunu beyan etmiştir.
CEVAP:Davalı —– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete atfedilen kusuru kabul etmediklerini, kazanın gerçekleştiği yol gidiş geliş ve her iki tarafından da kaldırım bulunduğunu, sadece inşaat sahası girişinde kaldırım bulunmadığını, inşaat sahasında kullanılan kapının tahtadan bir kapı olduğunu, giriş çıkışlarda görüş açısını olumsuz etkilediğini, inşaat sahasının panellerle çevrili olduğunu, inşaat sahasından dışarısı nın gözükmediğini, herhangi bir levha, tabela, ayna da olmadığı için giriş çıkışlarda görüş açısının bulunmadığını, inşaat sahasına giriş yapılan kapının sadece arabanın sığabileceği genişlikte olduğunu, herhangi bir —- görevli kimsenin bulunmadığını, döküm fişlerinin dahi inşaat sahasının içerisinde bulunan şefe teslim edilip imza altına alınmakta olduğunu, herhangi bir yönlendirici tabela veya görevlinin olmadığını, — işverenin çalışma sahasında ki gerekli iş güvenliği önlemlerini almakla yükümlü olduğunu, olay günü davalı şirket bünyesinde ——- nezdinde —- plakalı aracın —– adresinde ki inşaat sahasında araç —- verdikten sonra inşaat sahasından çıkıp arızayı giderdikten sonra inşaat sahasına yeniden döndüğünü, inşaat sahasına girişteki kapı dar ve araç sığabilecek genişlikte olduğunu, araçların tek seferde değil manevra ile birkaç seferde girebildiğini, inşaat sahasına giriş esnasında manevra yapıp içeri girmeyi denemiş, giremeyip yanında oturan yağcısı olan —- araçtan indirip arka yolu kontrol edip kazaya mahal vermemek istediğini, sol arka karşı şeritte park halinde araç bulunduğunu, yoldan araçların geçtiğini, —- indikten sonra araç manevra yapıp geri doğru hareketlendiği anda sağ kapıya vurulduğunu duyunca— durdurduğunu, olay yerinden geçmekte olan —- adlı şahsın olayı gördüğünü ve ve koşarak aracın durmasını sağladığını, olayın gerçekleştiği inşaat sahasının girişinde kaldırımın tıraşlanmış olması sebebiyle yayaların inşaat alanı girişinde yürürken daha dikkatli hareket etmelerinin hayatın doğal akışının sonucu olduğunu, davacının olayın meydana gelmesinde dikkatsiz davranarak ve aracın sağ önü olan kör noktaya sokularak birinci dereceden kusurlu olduğunu, hayatın doğal akışına göre araçların kullandığı giriş çıkışlarda bulunmanın tehlike oluşturabileceğini, davacı —-aracın orada olduğunu gördüğü halde aracın gitmesini beklemeden aracın kör noktası sağ kapının altına yaklaştığını, aracın yüksekliği ve—-boyunun kısalığı da göz önüne alındığında şoförün davacıyı görme olasılığının bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından gerekli tüm eğitimler çalışanlarına verildiğini, iş güvenliği eğitimlerinin tam olduğunu, iş güvenliğine şirketin verdiği önemden dolayı da —-bulunduğunu, — araçtan inip arkayı kontrol ettiği sırada olay meydana geldiğini, müvekkili şirketin tüm araç bakımlarının tam olduğunu, ——– ve idaresindeki aracın ayna ve geri görüş sitemlerinin tamdır ve eğitimler eksiksiz olarak verildiğini, müvekkili şirketin bahsedilen önlemlerinin tümünü alarak sorumluluklarını yerine getirdiğini, olay gerçekleştikten sonra müvekkili şirketin davacı—- kaldığı hastanede bakıcı tuttuğunu, oksijen tüpü tedavisi gördüğü için—–kiraladığını,—- uğradığı zararın hiçbir kusuru olmamasına rağmen gidermeye çalıştığını, müvekkili şirketin kusuru olmamasına rağmen mahkemenin aksi bir görüşe varması halinde aracın sigortasını yaptırdığı —– karşılanmasını talep ettiklerini, maddi tazminat olarak talep edilen istemlerin tek tek ispat edilememesi halinde davacının maddi tazminata ilişkin istemlerinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, kusur, zarar ve zenginleşme yasağı nedeniyle reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, manevi tazminat zararının ispat edilmesi gerektiğini, miktarın sebepsiz zenginleşme yasağı nedeniyle reddi gereken bir miktar olduğunu belirterek davacı tarafın tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı —— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete karşı açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davaya husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirketin dava konusu kaza ile ilgisinin bulunmadığını, müvekkili şirkete atfedilen kusuru kabul etmediklerini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiği gibi her türlü güvenlik önlemlerini de aldığını, olayın meydana gelmesinde müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketin iş güvenliği için gerekli tüm eğitimleri çalışanlarına verdiğini, dava konusu kaza ile ilgili müvekkiline sorumluluk yükletilemeyeceğini, yüklenicinin eser sözleşmesine dayalı olarak yaptığı iş sırasında başkalarına verdiği zararlardan sorumlu tutulabileceğini, ancak söz konusu kazanın müvekkili şirketin yaptığı iş sonucu meydana gelmediğini, davaya konu kaza hakkında ceza soruşturması başlatılmış ve ceza davası açılmış ise savcılık soruşturma dosyası ile ceza dava dosyasının işbu dosyaya celbi ile bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, dava dilekçesinde alacak miktarlarının kalem kalem açıklanmadığını, davacı tarafın maluliyetine ilişkin tazminat talebinin ancak —–tarafından verilecek rapor sonucunda davacının gerçekten bir maluliyete uğramış olup olmadığının tespiti ile mümkün olacağını, davacının yaşının —- olduğu düşünüldüğünde sağlık durumu ve maddi durumunun araştırılması gerektiğini, müvekkil şirkete kaza ile ilgili hiçbir sorumluluk yüklenemeyeceği gibi, maddi ve manevi tazminat taleplerinden de sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—- dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılıp açılmadığının denetlenmesi gerektiğini, süresinde açılmamış ise reddinin gerektiğini, dava dilekçesinin HMK şartlarına uygun olmadığını, tüm alacak kalemlerinin net olarak açıklanması gerektiğini, dava konusu kaza ile ilgili olarak müvekkili şirkete dava öncesinde hiçbir başvuruda bulunulmadığını, kazaya karışan— plakalı aracın — arasında müvekkili şirket tarafından sigortalandığını, poliçe limitinin ölüm sakatlık başına —- olarak tespit edildiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin poliçe limitleri ile sigortalısının ispatlanabilen kusuru oranında meydana gelen ve yine ispatlanabilen gerçek zarardan sorumlu tutulabileceğini, gerçek zararın hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde davacı tarafça ispatlanması gerektiğini, dava konusu kaza hakkında ceza soruşturması başlatılmış ve ceza davası açılmış ise savcılık dosyası ile ceza dosyasının celbinin gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen kazanın gerçekleşmesinde kusuru olup olmadığı, kazanın hangi şartlar altında meydana geldiği ve gerçek zarar miktarı bilirkişi incelemesiyle tespit edilmesi gerektiğini, eğer sigortalı araç sürücüsünün kusursuz bulunursa davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının olay tarihinde —- yaşında olması sebebiyle olay esnasında gerekli dikkat ve özenin davacı tarafından alınıp alınmadığı ve bu sebeplerle davacı yönünden müterafik kusuru olup olmadığının araştırılması gerektiğini, dava konusu kazanın inşaat alanında gerçekleşmiş olması sebebiyle poliçe limiti kapsamında olmadığını, maddi tazminat taleplerinin maluliyet raporu alındıktan sonra değerlendirilebileceğini, davacıya tarafından yapılan bir ödeme var ise tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, davacı tarafın yaşı itibariyle sağlık durumunun araştırılması gerektiğini, müvekkili şirket bakımından kaza tarihinden itibaren avans faizi talep edilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca manevi tazminat taleplerinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinde davalılar arasında —gösterilmiş iken davacı vekilinin — tarihli dilekçesi ile trafik kazasının meydana geldiği yerdeki inşaatta hafriyatın —olması nedeniyle davanın — açıldığını, ancak yapılan yargılama sırasında davalının—olması gerektiğinin tespit edildiği belirtilerek dava dilekçesinin —- tebliğ edilerek gerçek davalı yönünden yargılama yapılmasını talep ettiği, mahkememizce — duruşmada davacı tarafın bu yöndeki talebi değerlendirilerek —davalı olarak gösterilen—- davalı olarak değiştirilmesi yönündeki talebinin HMK 124. Maddesi uyarınca davalı tarafın yanlış gösterilmesi dosya kapsamındaki mevcut delillere göre kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı ve dürüstlük kurallarına da aykırı olmadığı sonucuna varılarak kabulüne davacı vekiline bu yönde düzenlenmiş usulüne uygun dava dilekçesini sunarak değişiklik yapılan—- dilekçeler aşamasının tamamlanmasının sağlanmasına” şeklinde karar verilerek—- düzenlenen dava dilekçesinin davalıya tebliği sağlanarak yargılamaya devam olunmuş, davalı — dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davaya cevap verilmemiştir.
Mahkememizin — tarihli celsesinde; yargılama sırasında iflas ettiği anlaşılan —- hukuken kayıt kabul davası niteliğine dönüştüğünden yargılama usulünün farklılığı da nazara alınarak tefrikine karar verilmiş ve tefrik sonucu ayrılan dava mahkememizin — sırasına kaydı yapılmış olup, bu dava dosyasında —- kararının kaldırılarak konkordato talebinin de reddine yönelik kararın kesinleştiği anlaşıldığından —-yönünden tefrik edilen dava dosyasının iş bu asıl dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, iş göremezlik, bakıcı ve yol giderleri tazminatı(maddi tazminat) ile manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan — tarihli yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre;— sevk ve idaresindeki — sıralarında—– alanına girmek istediği sırada manevra alamayıp, tekrar geri geri manevra yapmak istediği sırada kaldırımda yürüyen ve inşaat alanının önünden geçmek isteyen yaya — fark etmeyerek aracın ön sağ tekerlekleriyle çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, kazanın oluşumunda araç sürücüsünün —hlal ettiği belirtilmiştir.
Dosyada mübrez — tarihinde — tarafından tanzim edilen — incelendiğinde; poliçenin— tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının —sigortalanan aracın — plakalı araç, poliçe limitinin ise —- ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan tescil bilgileri incelendiğinde; kaza tarihi itibariyle — plakalı aracın —– kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
—-sayılı dava dosyasının — celbolunarak yapılan incelenmesinde; — sayılı iddianamesi ile muris davacı — davamıza konu trafik kazasında yaralanması nedeniyle dosyamız davalısı —– yetkilileri aleyhine taksirle bir kişinin duyularından veya organlarından birini yitirecek şekilde yaralanması nedeniyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda mahkemece — yönünden şikayet yokluğundan davanın düşürülmesine, diğer sanıklar —- yaralama suçunu işlediklerine dair şüpheden uzak delil edilemediğinden beraatlerine, dosyamız davalısı — dava dışı —- atılı taksirle yaralama suçunu işlediği anlaşıldığından bahisle eylemine uyan —uyarınca cezalandırılmalarına karar verildiği tespit edilmiştir.
—MALULİYET raporuna göre; davacı —tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, —– hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle —-süresinin olay tarihinden itibaren — —kadar uzayabileceği rapor edilmiş ise de, mahkememizce kaza tarihinin— tarihi olması nedeniyle maluliyet raporunun düzenlenmesinde esas alınması gereken yönetmeliğin; kaza tarihi — tarihleri arasında olduğundan —- yeniden rapor düzenlenmesi istenilmiş, alınan—-tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, —-olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren— aya kadar uzayabileceği..” bildirilmiştir. Kaza tarihi itibariyle alınan maluliyet oranın tespiti yönünden esas alınması gereken yönetmeliğe göre düzenlenen iş bu rapor esas alınmıştır.
Bilirkişi heyeti — tarihli raporunda özetle; — tarihli kaza nedeniyle — olduğu — % 100 (yüzdeyüz) kusurlu olduğu; davacıya atfı kabil kusur bulunmadığı; kaza yeri, inşaat sahası dışında yol üzerinde olduğundan, inşaat şirketi —— kaza ile ilgili olarak herhangi bir kusuru bulunmadığı; tazminat talepleri yönünden davacının olay tarihinde — yaşında olmasına nazaran, belirlenen — aylık geçici iş göremezlik devresinde kazanç kaybı oluşmadığı; davacının çalışma gücünde % 62 oranında eksilme meydana gelmesi sebebiyle, — tablosu ve yıllık —teknik faiz oranına göre, —sürekli iş göremezlik zararı oluştuğu; bu zarar kalemiyle mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığı bulunmadığı; davacının benimsenen – aylık bakıcıya ihtiyaç duyacağı devre kapsamında uğradığı bakıcı gideri zararının — olarak hesaplandığı; zarar kalemiyle mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığı bulunmadığı; davacının gerçekleşmiş — tazmin talebinden—–olduğu; anılan yasa düzenlemesi ile benimsenen yüksek yargı uygulamasında sürücü ve işleten ile onların sorumluluğunu üstlenen sigortacının sorumluluğunun kalktığı; ileride gerçekleşecek —– bedellerinin değişim bedeli yönünden, vaki muhtemel yaşam süresine nazaran — olarak hesaplandığı; sürücü, işleten ve sigortacının sorumluluğu kapsamında kaldığı; yol gideri kapsamında—- kadri marufunda bulunduğu; sürücü, işleten ve sigortacının sorumluluğu kapsamında kaldığı; diğer tedavi giderlerine ilişkin belgelerin dosyaya yansımadığı; kural olarak tedavi giderlerinden — sorumlu olduğu rapor edilmiştir. Aktüer bilirkişi — tarihli ek raporunda özetle; olaya bağlı olarak % 62 oranında çalışma gücünü kaybeden davacı — yargılamanın devamı sırasında —- tarihinde vefat etmesine göre, gerçek varken varsayıma dayalı hesap yapılamayacağı ilkesi gereği, olay-ölüm tarihi arasında uğradığı sürekli iş göremezlik zararının — olduğu; zararın tamamının işlemiş devre içinde kaldığı dikkate alınarak, iskontoya – tabi tutulmadığı; zararın bilinen devre içinde bulunması sebebiyle, —- iptal kararının bu bağlamda sonuca da etkisi olmadığı; kök raporda gerçekleşmiş —– bedeli yönünden sorumluluğun — kapsamında kaldığı; gerçekleşecek —bedeli yönünden vaki yaşına nazaran — hesaplanmış ise de, —- tarihinin gerçekleşecek döneminin –olarak kök raporda öngörüldüğü; davacının — tarihinde vefat ettiği; dolayısıyla tazmin talebinin mahkemenin takdirinde olduğu rapor edilmiş ise de, kaza tarihinin — tarih olması nedeniyle —olarak alınan raporda davacı muris —- davaya konu trafik kazası nedeniyle % 48 oranında maluliyeti oluştuğu esas alınmak suretiyle talep edilebilecek kalıcı maluliyet tazminatı mahkememizce resen hesaplanarak —- tazminat hesap edilmek suretiyle bu miktar üzerinden karar verilmiştir.
Davacı vekili —- tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava ve ıslah taleplerinin kabulü ile davanın “HMK’nın 107. vd. maddeleri hükmü gereğince belirsiz alacak davası niteliğinde olduğu” dikkate alınarak karar verilmesini, geçici İş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı, güç kaybı, uzuv kaybı, maluliyet giderleri vb karşılığı —— tazminat taleplerinin kabulü ile müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren, sigortacı davalıdan poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihinden avans faizi ile birlikte tahsiline, tedavi giderleri kapsamında —— tazminat talebimizin kabulün ile davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren, sigortacı davalıdan poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihinden avans faizi ile birlikte tahsiline, bakıcı giderleri için müvekkilimin maluliyet oranı (%62) dikkate alınarak (bilinen dönem ve muhtemel yaşam süresi dikkate alınarak bakıcı giderinin istenebileceğine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile —- tazminat talebimizin kabulü ile tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren, sigortacı davalıdan poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihinden avans faizi ile birlikte tahsiline), dilekçe metnindeki açıklamalar dikkate alınarak —- manevi tazminatın, sigorta şirketi hariç avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yüklenmesini talep etmiştir.
Kusur, maluliyet ve aktüer raporları ile ıslah dilekçesi taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler——
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Manevi Tazminat
Anılan Kanunun 56/1-2. Maddesine göre, Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
UYGULANACAK MEVZUAT
—- kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve —- tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” —– şeklindedir.
Yeni —- tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır—-
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği — tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar — tarihinde yürürlüğe giren — değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir—-
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde —-aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu —– şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.—–
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.—–
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, —- öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç — içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.—-
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.—–
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez—-
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre ———
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/08/2016 Tarih ve 29789 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın Ek:6 Tazminat Ödemelerinde İstenilecek Belgeler Maddesi ile eklenen düzenlemeye göre bedeni zararlardan sürekli sakatlık tazminatına esas sağlık kurulu raporunun 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmesi gereklidir.
Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği 27.04.2016 tarihi itibariyle; 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ‘in uygulanması gereklidir.
TEDAVİ-BAKICI GİDERLERİ
Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde —- tarafından karşılanır.——– olduğu tedavi giderleri dışında kalan tedavi harcamalarından ise sigortacı sorumludur.—-
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın 5/b maddesi “Sağlık Giderleri Teminatı: Üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen ——- organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı —- sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve —- sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” şeklindedir.
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin —– genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini,—Maddesine göre, — adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, —– Kayıtları, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti Raporu, Hastane Belgeleri, Maluliyet Raporu, Ceza/Soruşturma Dosyası, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, Hesap/Aktüer Raporu, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; — tarihinde davalı —sevk ve idaresindeki— plakalı — davacı muris davacı yaya —- çarpması şeklinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, kazada muris davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü —– %100 oranında kusurlu olduğu, davacı muris yaya — ise kusurunun bulunmadığı, trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle geçerli mevzuat hükümlerine göre kaza nedeniyle muris davacı — % 48 oranında sürekli malul kaldığı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren — kadar uzayabileceği, davada trafik–poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle — tarihinde yürürlüğe giren —-gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan ancak kazanın meydana geldiği tarih itibariyle esas alınması gereken yönetmelik uyarınca maluliyet oranı % 48 olması nedeniyle (mahkememizce aktüerya hesap bilirkişi tarafından % 100 ‘lük maluliyet halinde hükmedilecek miktarı — üzerinden % 48 maluliyet oranı esas alınarak tespit edilmek suretiyle) — kalıcı maluliyet tazminatı ve muris davacının kaza tarihi itibariyle —- yaşında olması nedeniyle geçici iş göremezlik zararının haksız eylem sonucu yaralanan kişinin yeniden çalışabileceği güne kadar geçecek süredeki çalışamama durumu olarak yasal tanımı nazara alındığında olay tarihinde ve fiilen çalıştığı da iddia edilmediğinden geçici iş göremezlik zararının söz konusu olmayacağı, kaldı ki davacı vekilinin —bedel artırım dilekçesinde aktüerya bilirkişi tarafından hesaplanan — sürekli iş göremezlik tutarı üzerinden miktar artırımı yapıldığı anlaşılmakla dava dilekçesindeki — geçici iş göremezlik tazminat isteminin (davacı vekilinin — bedel artırım dilekçesinin —— reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargılama sırasında davacı —- vefat etmiş olması nedeniyle ölüm tarihi nazara alınarak davaya dahi olan mirasçıların talep edebilecekleri kalıcı maluliyet tazminatının hesaplanması için ek rapor alınmıştır. Ayrıca davacı tarafın talebine konu ettiği gerçekleşmiş — giderleri ile ileride gerçekleşecek –bedeli uygulaması yönünden de yapılan incelemede davacının ilk— uygulamasına ilişin faturanın— tarihi olduğu ve—- değişiminin — ayında gerçekleştiği anlaşılmış ise de gerçekleşmiş ———- bedelleri tazminat talebinden 2918 sayılı yasanın 98.maddesi uyarınca ve poliçe tarihi itibariyle yürürlükte olan — göre sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan tedavi giderlerinden sigorta şirketi değil — sorumlu olduğu, dolayısıyla iş bu düzenleme ve benimsenen — göre sürücü ve işleten ile onların sorumluluğunu üstlenen sigortacının sorumluluğunun kalktığı, ileri de gerçekleşecek —- bedellerinin değişim bedeli bilirkişi tarafından muhtemel yaşam süresine göre — olarak hesaplanmış ise de, davacı murisin yargılama sırasında vefat etmesi nedeniyle gerçek zararın tespiti esas alınarak muhtemel zarar olarak belirlenen — yönünden davanın reddi gerekmiştir.
Davacı murisin davaya konu trafik kazasına bağlı arızasının % 48 oranında kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren -aya uzayabileceği bildirildiği gibi bilirkişi heyetinde yer alan bilirkişi doktor tarafından düzenlenen raporda davacı murisin —- ay süresince bakıcıya ihtiyaç duyacağı ve hastane ulaşım gideri yönünden de —talebin kadru marufunda olduğu bildirilmiştir. Davacı murisin kazadaki yaralanması nedeniyle — aylık iyileşme süresi için başkasının yardımına muhtaç olduğu mahkememizce kabul edilerek bakıcı giderinin tespiti yönünden bakıcıyı çalıştıran davacı murisin brüt asgari ücret kadar bir ödeme yapması gerektiği nazara alınarak olay tarihi ve devamındaki – aylık sürede —uğranılan bakıcı gideri zararı — tespit edilerek bakıcı gideri bu miktar üzerinden kabul edilmiştir.
Davalılar —-davaya verdikleri cevap dilekçelerinde husumet itirazında bulunarak kazanın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığını bildirmişlerdir. Davaya konu trafik kazazının — karşısında yol üzerinde davalı — sevk ve idaresindeki, davalı —plakalı aracın muris davacı — çarpması şeklinde meydana geldiği, kazanın — firmanın maliki olduğu ve davalı — sevk ve idare ettiği —-tarafından yürütülen inşaata girmek isterken meydana geldiği tüm dosya kapsamında sabit anlaşılmaktadır. Davalılar arasında beton dökme işi yönünden yazılı sözleşme bulunup bulunmadığı yargılama boyunca sorularak varsa sunulması için defalarca süre verilmesine rağmen duruşma zabıtlarına geçen beyanlarından yazılı sözleşme bulunmadığı, sözlü sözleşme bulunduğu yönünde beyanda bulunulmuştur. Birleşen davalı — dilekçe ekinde — diğer davalılar— düzenlenmiş —- ve —sunulmuş olup, yapılan incelenmesinde — davalılar — ortaklığına hazır beton satışına ilişkin olduğu görülmekle, birleşen davalı —- iş bu davadaki sorumluluğunun aracın işleteni sıfatı ile kusursuz sorumluluğunu engelleyecek nitelikte olmadığı anlaşılmakla, —kusursuz sorumluluğu bulunduğundan husumet itirazı mahkememizce varit görülmemiştir. Diğer davalılar —- ortaklığının kazanın meydana geldiği inşaat yönünden yüklenici oldukları anlaşıldığından BK.nun 55 ‘nci maddesi hükmünden doğan sorumluluğu nedeniyle davalılara husumet düşeceği, üçüncü kişilere verilecek zararlardan kusursuz ve BK.nun 51 ‘nci maddesi uyarınca müteselsil sorumluluğu bulunduğu, BK.nun 355 ‘nci maddesinde düzenlenen eser sözleşmesinin özelliği nazara alındığında— sorumluluğunun bulunduğu, diğer birleşen davalı — kendileri arasındaki olayın meydana gelmesinde sorumluluk oranı ve miktarı yönünden ileri sürülen hususlar kendi iç ilişkilerinden kaynaklı olacağı, zarar gören üçüncü kişi konumundaki muris davacıyı bağlamayacağı, dolayısıyla işin yürütülmesinden sorumlu davalıların inşaatın yapımı sırasında üçüncü kişilere verilen zararlar nedeniyle doğrudan sorumlu oldukları, davalıların aralarındaki akdi ilişki ve sorumsuzluk hükümleri kendi aralarındaki rücu ilişkisini ilgilendirdiğinden tespit edilen zarar miktarlarından davalıların müteselsil sorumlu oldukları sonucuna varılarak husumet itirazları mahkememizce nazara alınmayarak davalıların müştereken ve müteselsil sorumlu oldukları — yönünde karar vermek gerekmiştir.
Yargılama sırasında davacı — vefat etmesi nedeniyle dava dosyasına sunulan veraset ilamına göre mirasçıları olan—- davaya dahili davacı olarak dahil edilmişler, usulüne uygun vekaletnameler sunulmuştur. Muris davacı lehine hükmolunan maddi, manevi tazminat mirasçı olarak davaya katılan dahili davacılara payları oranında belirtilmek suretiyle hükme bağlanmıştır.
Davacı —- davaya konu kaza nedeniyle mikser arabasının davacıya çarparak sol ayağının üzerinden geçmesi şeklinde meydana gelen yaralanması sonucunda sol kolunun kırıldığı ve sol diz altı —-uygulandığı, yaralanması nedeni ile acilen ameliyata alındığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza anında yaşadıkları, doku ve uzuv kaybı oluşması, yaralanma nedeni ile ağır bir tedavi süreci geçirmeleri, —- sürekli göz önünde olup hatırlanacak olması, —kaybı nedeni ile 3. kişilerin yardım ve bakımına muhtaç hale gelecek olmanın verdiği üzüntü, yaralanma nedeniyle duyulan acı, elem ve ızdırap ile tedavisi mümkün olmayacak şekilde sürekli malül kalınmış olması karşısında tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, kaza anı ve olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince uyarınca davacı muris lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, davalı sürücü’nün davacı tarafın maddi ve manevi zararından haksız fiil hükümlerine göre, — plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde —- sigortalayan davalı sigorta şirketinin davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla —-davalı işleten/malik’in ise davacı tarafın maddi ve manevi zararından, sürücü kusuru ve araçtaki bir bozukluğun birlikte kazaya neden olmuş olmaları ve kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini iddia ve ispat edilmediğinden KTK 85/1-4 ve 86. maddelerine göre işleten olarak kusursuz sorumluluk esaslarına göre müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davalılar —– kazanın meydana geldiği inşaatın yüklenicisi oldukları, diğer birleşen davalı işleten ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve kazaya neden olan aracın ticari olduğu, ticari işletmeyi ilgilendiren işin yapımı sırasında meydana geldiğinden tazminat alacağına talep gibi avans faiz uygulanması gerektiği, davalı sürücü ve işleten/araç maliki ve iş sahipleri yönünden temerrütün haksız fiil tarihi itibari ile gerçekleştiği, davalı sigorta şirketi yönünden ise dosya kapsamı itibari ile talep gibi dava tarihinden itibaren temerrütün oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kalıcı maluliyet tazminatı, ulaşım gideri, bakıcı gideri ve manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
Maddi ve manevi tazminata ilişkin asıl ve birleşen davaların KISMEN KABULÜ ile;
1-Mirasçı davacı — yönünden — maluliyet tazminatı, –ulaşım gideri —- bakıcı gideri
Mirasçı davacı — kalıcı maluliyet tazminatı, — ulaşım gideri — bakıcı gideri
Mirasçı davacı— kalıcı maluliyet tazminatı,— bakıcı giderinin davalılar — tarihinden itibaren davalı —- dava tarihinden itibaren işleyecek değişir oranlı avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
2-Maddi tazminat davasında fazlaya ilişkin istemlerin reddine
3-Mirasçı davacı — manevi tazminatın
Mirasçı davacı —- manevi tazminatın
Mirasçı davacı — yönünden — manevi tazminatın davalılar —- tarihinden itibaren işleyecek değişir oranlı avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine
4-Manevi tazminat davasında fazlaya ilişkin istemin reddine
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.711,17 TL harcın ıslah/tamamlama harcı 1.888,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 7.598,99 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.999,82 TL karar ve ilam harcının -davalı —- sınırlı olmak kaydıyla- davalılar ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 29,20 TL, posta ve tebligat gideri 1.245,00 TL, bilirkişi ücreti 3.000,00 TL olmak üzere toplam 4.274,20 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 776,27 TL yargılama masrafına, peşin harç 1.711,17 TL, ıslah/tamamlama harcı 1.888,00 TL ile birlikte eklenerek sonuç olarak —- sınırlı olmak kaydıyla- davalılar ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 3.497,93 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
7-Tefrik edilip yargılama sırasında tekrar iş bu dava dosyası ile birleştirilen —- sayılı dosyasında davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 54,40TL, posta ve tebligat gideri 57,00 TL olmak üzere toplam 111,40 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 20,23 TL’nin -davalı —sorumluluğu 9,31 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılar ‘dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 91,17 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
8-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 7.461,55 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Maddi tazminat davası yönünden davalılar — yargılama sırasında kendilerini ayrı ayrı vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ‘nin 13/3 maddesi uyarınca 7.461,55 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak bu davalılara verilmesine,
10-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendilerini ayrı ayrı vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 8.600,00 TL avukatlık ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
11-Manevi tazminat davası yönünden davalılar—- yargılama sırasında kendilerini ayrı ayrı vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ‘nin 10/2 maddesi uyarınca 8.600,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak bu davalılara verilmesine,
12-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalılara iadesine iadesine,
Dair, davacı vekili ve asıl davalılar ile birleşen davalı vekilinin yüzüne karşı, davalı —- yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2022