Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1041 E. 2019/371 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1041 Esas
KARAR NO : 2019/371
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/09/2016
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 30/09/2016 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin firmasına ait araçların ve binaların sigorta poliçelerini 3 yıldır yapan davalı şirketin sigorta bedellerini müvekkili şirketin——– Bankası nezdindeki———–nolu kredi kartından tahsil ettiğini, müvekkili şirket yetkililerinin kredi kartı ekstrelerini incelemeleriyle birlikte sanki sigorta hizmeti verilmiş gibi – tarihinde-TL, – tarihinde -TL, – tarihinde-TL, – tarihinde- bakiyelerin fazladan tahsil edildiğini, çekilen bu bedellerin iadesi için davalı şirket ile görüşmelere yapıldığını, ancak davalının cevap verilmemesi üzerine – Noterliğinin – tarih, -yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, buna rağmen davalı şirketin ihtarnameye de cevap vermediğini ve herhangi bir dönüş sağlanmadığını, tüm taleplerine rağmen davalı şirketin yapıldığını iddia ettiği poliçelerin kendilerine ibraz edilmediğini, tüm çabalarına rağmen sonuçsuz kalan taleplerininin tahsili için davalı şirket hakkında İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü nezdinde mevcut – Esas sayılı dosyası ile 10.03.2016 tarihinde icra takibine başlatıldığını, davalı şirketçe 12/04/2016 tarihinde davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, davalı şirketin yapılan tahsilatların poliçeler ile ilgili olduğunu iddia ettiğini, ancak bunları ibra edemediğini, müvekkili ile davalı şirket arasındaki bu konuda yazılı veya sözlü bir anlaşma olmadığını, müvekkilinden fazladan yapılan tahsilatların iadesinin talep edilmesine rağmen herhangi bir sonuç alınamadığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 11/04/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle: davacı şirketin acente olarak poliçelerini yaptıklarını, isnat edilen tahsilatlar ile ilgili olarak davacı şirketten cari hesap ekstrelerinin defalarca istendiğini ancak cari hesap ekstresi yerine kredi kartı ekstrelerinin gönderildiğini, hata denetiminin ancak cari hesap kontrolü veya poliçe tespiti ile yapılabileceğini, bu bağlamda 15 Temmuz 2016 da tekrar istendiğini, 9 Ekim 2016 da cari hesap ekstrelerinin geldiğini, 2014 ve 2015 dönemlerine ait poliçelerin bir klasör halinde teslim edildiğini, Ekim ayı sonrasına ilişkin cari hesap durumu ile ilgili herhangi bir döküm alınmadığını, son toplantıda …’ ın da hazır bulunduğu ve şahit olduğu işlenmemiş poliçelerin tespit edildiğini ancak bu toplantı sonrasında herhangi bir döküm ibraz edilerek mutabakat yapılamadığını, bu konuda davacı firmanın çalışanlarından cari hesap hatası olduğu gerekçesiyle ——— tarafından çalışan——– uyarıldığını, sonuç olarak işlenmemiş poliçelerin var olduğunu, dolayısı ile mutabakatın kredi kartı ekstresi ile değil cari hesap ekstresi ile sağlanmasının gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa bilirkişi raporu ile birlikte duruşma gün ve saatinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davalı tarafın hüküm duruşmasına katılmadığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı tarafın tanzim edilmediği halde sigortalar için davacının kredi kartı hesabından tahsilat yapıp yapmadığı, tahsilat yapılmış ise iadesinin istenip istenemeyeceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün —— Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 10/03/2016 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 05/04/2016 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Sigorta Uzmanı bilirkişi 19/07/2017 havale tarihli raporunda özetle; davalının iddia ettiği tahsilatları yapmadığı, bu nedenle davacının iddiasının ispatının gerektiğini beyan ve rapor etmiştir.
Sigorta Uzmanı bilirkişi 29/01/2018 havale tarihli ek raporunda özetle; davalının iddia edilen tahsilatları yapmadığı, bu nedenle davacının iddiasının ispati için taraflarırn defter ve cari hesap kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, bu konunun uzmanlık alanların dışında kalması nedeniyle konusunda uzman bir Mali Müşavir tarafından inceleme yapılması gerektiğini beyan ve rapor etmiştir.
Bankacı bilirkişi 26/04/2018 havale tarihli raporunda özetle; Uluslararası kredi kartı kuralları ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları kanunun ilgili Maddeleri gereğince kart sahiplerinin koruma altında olduğu, zira riskli ve suitimale açık bir kullanım şerli olan mesaeli işlemlerde ispat külfetinin kredi kartını kabul eden işyerlerinde olduğu, davalı tarafından dava dosyasına bilgi ve belge sunulmadığı, davacının takibe konu ettiği işlemlerin yukarıda anlatıldığı üzere kart sahibinin telefonuna gönderilen tek kullanımlık şifre ile yapıldığının davalı tarafından belgelenmemiş olması nedeniyle işlemin davalı nezdinde bulunan davacıya ait kart bilgilerinin daha önce yapmış olduğu işlemler dolayısıyla elindeki davacıya ait kart bilgilerini kullanarak———şlemi yapılarak davacının rızası alınmadan daha açık bir ifade ile talimatı olmadan borçlandırıldığı ve karşılığında mal veya dosya içeriğinde dökümü bulunan sigorta poliçeleri arasında davaya konu işlemlerin yapılıdğı tarih itibarı ile poliçeler düzenlenmediği, dolayısıyla davacının talimatı olmadan manuel moto ilemi yapılarak karşılğında bir mal teslimi vaya poliçe dütenlediği belgelenmeyen işlemler neticesinde davacının davalıdan takip tarihi itibarı ile 37.195,44 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı takip tarihinden şbaşlamak üzere34 .522,54 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 9 oranında yasal faiz davalıdan istenilebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, fatura, poliçe, hesap hareketleri, ihtarname, takip dosyası, bilirkişi raporları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında kredi kartından fazla çekilen bedelin iadesi istemine dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, mahkememizce somut olaya uygun, denetime elverişli ve gerekçeli olması nedeniyle hükme esas alınan 26/04/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının talimatı olmadan kredi kartından 34.522,54 TL’nin çekildiği, davalı tarafça bu para çekme işlemine ilişkin poliçe düzenlendiğine ve bu poliçelerin davacıya teslim edildiğine dair dosyaya herhangi bir belge sunulmadığı, bu nedenle davacının kredi kartından tahsil edilen 34.522,54 TL’nin davacıya iadesinin gerektiği, bu miktar itibarıyla takibe yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu, davalıya gönderilen ihtarnamenin 28/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve borcun ödenmesi için 3 günlük süre verildiği nazara alındığında temerrüdün 02/05/2015 tarihinde oluştuğu, buna göre takip tarihine kadar işlemiş yasal faizin 6.972,90 TL olduğu, davacının takip talebinde yasal faiz talep etmiş olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz(3095 sy. m. 2/1) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün———— Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 34.522,54 TL asıl alacak ve 2.672,90 TL işlemiş faiz yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si olan 7.499,08 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 407,78 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 186,10 TL’nin, alınması gerekli olan 2.540,82 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.946,94 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 193,90 TL, bilirkişi ücreti 1.300,00 TL, olmak üzere toplam 1.493,90 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.493,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 407,78 TL, eklenerek sonuç olarak 1.900,78 TL’nin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 0,90 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.441,50 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün ———– Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2019