Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1031 E. 2019/1309 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1031 Esas
KARAR NO: 2019/1309
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2016
KARAR TARİHİ: 24/12/2019
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; – tarihinde davalı— – Şubesi’nden – plakalı – – tipi, – şasi nolu sıfır km aracı satın alındığını, – tarihinde arç henüz – de iken yağ ikaz uyarısı nedeniyle – yetkili servisi olan — Şubesi’ ne götürüldüğünü, yapılan kontrolde yağ kaçağı ile ilgili bir problem olmadığını, ilk – km’ de böyle problemler olabileceğinin söylendiğini, – tarihinde araç – km’ de iken aynı uyarının tekrar olduğunu, aynı yetkili servise gidildiğini, yetkili servis tarafından yağ eklendiğini, – km kullanıldıktan sonra aracı tekrar getirmeleri gerektiğini, — km kullanımdan sonra tekrar aynı yetkili servise gidildiğini, herhangi bir problemin olmadığının söylendiğini, kısa bir süre sonra tekrar yağ ikazının yandığını, — tarihinde aracın normal bakım prosedüründe yağ filtresi değiştirilerek yağ eklendiğini, yaklaşık – km sonra aracın yine yağ ikazı verdiğini, servise gidildiği ve bir sorun olmadığının söylendiğini, – ve – tarihlerinde yine aynı arıza nedeniyle servise gidildiğini, -tarihinde – yetkili servisi—- yağ ilavesi yapıldığını, bunun üzerine gizli ayıplı olarak satın alındığı iddia edilen aracın öncelikle yenisi ile değiştirilmesini, mümkün değilse arç bedelinin işleyecek yasal faizi ile iadesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: dava konusu araçta üretim hatası veya üretim hatasından kaynaklı herhangi bir ayıp bulunmadığını, yağ sarfiyatı ölçümünün en erken motorun alıştırma ve açılmla prosedürünü büykü ölçüde tamamlamadığı ve motor yağ sarfiyatının stabilize olduğu – km’ lik bir sürüşten sonra yapılması gerektiğini, aracın — tarihinde kaçak kontrollerinde herhangi bir sorun olmadığını, – tarihinde -km iken – litre yağ ilavesi yapıldığını, bu km’den sonra yapılan tüm kontrollerde yağ seviyesinin tam olduğunun ölçüldüğünü, — tarihinde diyagnoz testi yapıldığı ve herhangi bir arıza kaydına rastlanmadığını, davacının araçtan faydalanmasını engelleyecek bir durum olmadığını, davacı tarafın onarım hakkını kullandığını, dava konusu araçta meydana gelen değer kaybının ve araçtan elde edilen faydaların iade edilmesi gerektiği yönünde ayıp ihbarı yapılmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili — tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından davalı —- sıfır olarak satın alınan aracın yağ eksiltmesi nedeni ile ayıplı olup olmadığı, davacının onarım hakkını seçip seçmediği, ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı, üretim hatası veya başkaca bir ayıp bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, ayıp nedeniyle aracın misliyle değiştirilmesi olmadığı takdirde bedelinin iadesi davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 219/1 maddesindeki; “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen–. Noterliğinin—yevmiye nolu araç satış sözleşmesi incelendiğinde; – model – markalı aracın — tarih ve – nolu irsaliyeli fatura ile—tarafından—- TL bedelle satışının yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen garanti belgesinde davaya konu araca ilişkini olarak—- tarafından iki yıl veya—– kadar garanti verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez araç ruhsat belgesi incelendiğinde;— plakalı aracın —- adına kayıtlı bir araç olduğu anlaşılmıştır.
Makine Mühendisi bilirkişi —- Havale tarihli raporunda özetle; dava konusu aracın – plakalı, – marka,-tipi, -tarihinde davalı — TL bedeli ödenerek satın alındığı ve – tarihinde …adına tescil edilidiğini, davaya konu otomobilin – model, beyaz renkli,- motor ve – şase numaralı otomobil olduğunu, otomobilin üretiminden kaynaklı gizli ayıplı olduğunu, söz konusu gizli ayıbın kullanıma bağlı olmadığı ancak otomobilin — km kullanılmadan önce gizli ayıbın tespit edilmesinin de mümkün olmadığını, servisin kitapçığında ve davalının beyanlarında otomobilin – km değerine kadar normalden fazla yağ tüketebileceğinin ve sorun olarak görülmemesi gerektiğinin belirtildiğini, yağ eksiltme sorunun ancak— km kullanımdan sonra devam etmesi halinde sorun olarak kabul edildiğini, otomobilin mevcut haliyle de kullanılamayacağını, bu nedenle ayıp oranında indirim yapılmasının söz konusu olamayacağını, davalı yetkili servis — Tarafından tamir edilemediği/edilmediği dikkate alındığında da iade edilmesinden başka çare kalmadığını, davacının otomobili iade etmesinin gerektiğini, karşılığında mislinin verilmesinin veya bedelinin ödenmesinin mahkememin takdirinde olduğunu, otomobilin iade edilmesi halinde iadeye esas bedelin – TL olduğunu, eşdeğer ayıpsız bir otomobil için satınalma tarihinin – ile dava tarihi -arasındaki süre için toplam kullanım bedelinin – TL olacağı ancak dava konusu otomobilin normal kullanılmadığını, eşdeğer araçlara göre – kat servise fazla götürüldüğünü, — kat fazla servis bedeli ödendiğini, serviste daha uzun süre kaldığını, sahiplerinin de yıprandığı ayrıca normal çalışmayan bir araç ile uzun yola çıkılamayacağı ve yoğun trafiğe girilemeyeceği dikkate alındığında kullanım bedeli talep edilemeyeceği şeklinde beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti — Havale tarihli raporunda özetle; davaya konu aracın konforunu bozacak şekilde yağ tüketmediğini, bu durumun araçtan beklenen faydayı azaltmadığını, dava konusu aracın yağ tükemi açısından üretimden kaynaklanan bir ayıbının olmadığını beyan ve rapor etmişlerdir.
Bilirkişi heyeti — Havale tarihli raporunda özetle; dava konusu araçtaki olağan dışı yağ tüketiminin kullanım hatasından kaynaklanmayan imalat hatasına dayalı satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre inceleme ile anlaşılması mümkün olmayan belirli bir kullanım süresi sonrasında ortayaçıkan zaman ve ekonomik kayba yol açması nedeniyle araçtan beklenen faydayı ve kullanım konforunu azaltan işletme masraflarını artıran aracın değerini düşüren nitelikte olması nedeniyle dava konusu aracın 6502 sy. THKK: 8. Maddesi kapsamında AYIPLI(GİZLİ) mal olarak değerlendirilmesi gerektiğini, araçtan tam olarak faydalanma olmadığı için herhangi bir kullanım bedeli hakkının oluşmadığını, dosyada bulunan evraklar incelendiğinde de araçta değer kaybı oluşturacak herhangi bir hasarın olup olmadığının tespit edilemediğini, bu nedenle de değer kaybı hesabı yapılamadığını beyan ve rapor etmişlerdir.
Bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ve imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme seçimlik hakkını kullanabilir.(TBK m. 227/1)
Borçlu, bu emri hiç tutmaz veya eksik bırakır ve hükmolunan taşınır veya misli yedinde bulunursa elinden zorla alınıp alacaklıya verilir. Yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değeri alınır. Vermezse ayrıca icra emri tebliğine hacet kalmaksızın haciz yoliyle tahsil olunur. Taşınır malın değeri, ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde, icra memuru tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunur. Hükmolunan taşınırın değeri, borsa veya ticaret odalarından, olmıyan yerlerde icra memuru tarafından seçilecek bilirkişiden sorulup alınacak cevaba göre tayin edilir.(İİK’ nın m.24/3-4-5)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, servis kayıtları, irsaliyeli fatura, garanti belgesi, araç ruhsat belgesi, satış sözleşmesi, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu — plakalı – model -marka aracın davacı tarafından – tarihinde davalı – satın alındığı, davacı tarafça araç satın alındıktan sonra davalının bayisi — yağ eksiltme şikayeti ile – tarihinde müracaat edildiği, yine — tarihinde yağ eksiltme şikayeti ile servise başvurulduğu, aracın motor aksamının makul alışma süresi olan- KM’ den sonra – tarihinde yine yağ eksiltme şikayeti ile servise müracaat edildiği, daha sonra yine sırasıyla — tarihlerinde —servis müracaatının bulunduğu, ayrıca – tarihlerinde de davalı —bayisi —- yağ eksiltme şikayeti ile müracaat edildiği, servis müracaatlarında aracın yağ ölçümleri ve yağ ilavesinin yapıldığı, ayrıca diğer bir kısmı servis müracaatlarında da yağ filtresi ve yağın değiştirildiği, mahkememizce alınan ve gerekçeli, denetime elverişli, somut olaya uygun ve ayrıca birbiriyle de uyumlu olması nedeniyle hükme esas alınan — tarihli bilirkişi ve — tarihli bilirkişi heyeti raporlarına göre davaya konu aracın yağ eksiltme sorunu nedeniyle üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu, kusurun kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, aracın yağ eksiltme şikayeti ile davalının yetkili servisine ilk kez müracaat ettiği — tarihinde ve motor aksamının makul alışma süresi olan – KM’ den sonra yine davalının yetkili servisine yapılan ilk servis müracaat tarihi olan — tarihinde ayıp ihbarının gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, aracın servis müracaatlarından sonra da aracın yağ eksiltmeye devam etmiş olması nedeniyle davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu, her ne kadar garanti sözleşmesinin tarafı(garanti veren)—- davada taraf olmaması nedeniyle garanti sözleşmesinin eldeki davada uygulanma imkanı yok ise de davalının satıcı olarak TBK’ nın 219. vd. maddeleri uyarınca ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince ayıptan sorumlu olduğu, davalı satıcı her ne kadar davacının onarım hakkını seçtiğini ve bu hakkını değiştiremeyeceğini beyan etmiş ise de davacının tüm servis müracaatlarına rağmen aracın ayıbının giderilememesi nedeniyle bu savunmaya itibar olunamayacağı, davacının tüm servis müracaatlarına rağmen ayıbın giderilemediği, davacıdan aracın mevcut haliyle kullanmasının beklenilemeyeceği, ayıbın araçtan yararlanmamayı sürekli kılabilecek nitelikte olduğu(Yargıtay – Hukuk Dairesinin— tarih, – Esas, -Karar sayılı ilamı) bu nedenle ilk talep olan aracın misliyle değişimine ilişkin talebin kabulü gerektiği ancak aracın misliyle değişiminin mümkün olmaması halinde ikinci talebe ilişkin olarak bedel iadesinin de hükümde yer alması gerektiği, zira “mal bedelsiz para faizsiz ilkesi” nin gözetilmesi ve buna göre aracın fatura satış bedeli üzerinden hüküm kurulması gerektiği(Yargıtay –. Hukuk Dairesinin – tarih, – Esas, -Karar sayılı ilamı), ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre aracın iadesi halinde satıcıya iade edilecek bedelin satış faturasındaki bedel olması gerektiğinden İİK’ nın 24/4 maddesindeki taşınırın değerinin ilamda yazılı olmaması halinde değerin icra memuru tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir olunacağı şeklindeki düzenlemenin eldeki davada uygulama olanağı bulunmadığı, araç bedelinin iadesine ilişkin hükmün uygulanması halinde ise birlikte ifa kuralı gereğince faizin aracın iadesi tarihinden itibaren uygulanması(Yargıtay -. Hukuk Dairesinin – tarih, – Esas, – Karar sayılı ilamı) gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davaya konu — tarih ve – nolu irsaliyeli fatura ile davalı – satın alınan – plakalı, – motor no ve —şase nolu aracın AYIPSIZ MİSLİ İLE DEĞİŞTİRİLMESİNE, bunun mümkün olmaması halinde TBK.nun 227/1 maddesi uyarınca davaya konu aracın satıcıya iade edilmesi kaydı ile satış bedeli olan —– TL’nin iade tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.460,51 TL harcın alınması gerekli olan 5.842,01 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.381,5 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 1.460,51 TL, posta ve tebligat gideri 277,15 TL, bilirkişi ücreti 2.500,00 TL, olmak üzere toplam 4.237,66 TL yargılama masrafının davalı ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.591,76 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/12/2019