Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/939 E. 2018/917 K. 18.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/939 Esas
KARAR NO : 2018/917

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2015
KARAR TARİHİ : 18/09/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 19/10/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ısı yalıtım işi ile iştigal ettiğini, davalı tarafın tescil ettirdiği marka sloganının büyük ölçüde benzerini dürüstlük kuralı ve iyiniyet ilkesine aykırı şekilde kullandığını, müvekkilinin markasını Türk Patent Enstitüsü’nün … .sayılı numarası ile tescil ettirdiğini, marka tescilinde “……” sloganının yer aldığını, ancak bu sloganın davalı tarafından “…..” şeklinde ufak bir değişikliğe uğratılarak halen kullanılmaya devam ettiğini, davalı firma yetkilisinin müvekkili şirketin web tasarımını yapan firmayı arayarak müvekkili ile aynı web sitesini istediğini söylediğini, davalının müvekkili şirketteki çalışanları transfer için sürekli uğradığını ve telefonla rahatsız ettiğini, bazı çalışanların davalı şirket bünyesine geçtiğini, davalının bu yolla bir bakıma işletmenin, üretim, dağıtım, organizasyon ve yönetim alanında oluşturduğu teknik- ticari bilgi ve tecrübelerini ele geçirmeye çalıştığını, bir haksız rekabet durumu daha yarattığını, davalı tarafın müvekkilinin yetiştirdiği elemanlarını aldığını, firmanın iltibas yaratmaya çalışması ve yetişmiş personelini çalması gibi durumlar olduğunu beyanla, 10.000,00 TL manevi tazminatın zarar tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 09/02/2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 24/01/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin ……. işine girme sebebinin …. Ortaklarından dostları olan …’nin ısrarı ile olduğunu, müvekkilinin köpük sıkma uygulama işini …. öğrendiğini araç ve tüm makinalarını da bu firmadan satın aldığını, köpük sıkma uygulama işinin uzun ve kapsamlı bir eğitim gerektirmediğini, müvekkilinin şirket ismini davacı firmadan üç yıl önce aldığını, müvekkilinin dava konusu sloganla benzerlik gösteren açıklamayı slogan ve reklam olarak kullanmadığını, web sitesinde yer almadığını, kullanılan fatura ve yazışmalarda da hiçbir şekilde yer almadığını, dava dilekçesinin müvekkiline tebliği ile uyuşmazlık konusu olmasın diye.. sayfasından kaldırıldığını, müvekkili hakkında iddia edildiği gibi karışıklığa veya yanılgıya sebep olabilecek bir durum söz konusu olmadığını, …sayfası üzerinde yer alan açıklama ile iletişim kurulmadığını, müvekkili firmasının web sayfasının davacı web sitesi ile hiçbir benzerliği bulunmadığını, müvekkilinin davacı şirket çalışanlarını etkileyerek kendi bünyesine dahil ettiği iddiasının asılsız olduğunu, …. kendileri müracaat ederek gelen elemanların hiçbirisinin köpük sıkma uygulama işinin ustası olarak gelmediğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın Hukuki Niteliği; Markanın iltibası nedeniyle markaya tecavüz olup olmadığının tespiti ile davalıların markayı kullanımlarının men’i, davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi; 556 sayılı K.H.K. Nın 62.maddesindeki; “Marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibi, mahkemeden, aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Marka hakkına tecavüz fiillerinin durdurulması,
b) Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini,
c) Marka hakkına tecavüz dolayısı ile üretilmesi veya kullanılması cezayı gerektiren eşya ile bu eşyaları üretmeye yarayan araç, cihaz, makine gibi vasıtalara el koyulması talebi.
d) (c) bendi uyarınca el konulan ürünler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması, (Bu durumda, söz konusu ürünlerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değer, kabul edilen tazminatı aştığı zaman, marka sahibinin fazlayı karşı tarafa ödemesi gerekir.).
e) Marka hakkına tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle bu maddenin (c) bendine göre el koyulan ürünlerin ve araçların üzerlerindeki markaların silinmesi veya marka hakkına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası talebi.
f) Marka hakkına tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya yayın yoluyla duyurulması.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun cevabı yazısı, Marka sicil kaydı, marka bilgileri dökümü, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;….n markasının ve .. …” sloganının .. tescil nosu ile 27/01/2015 tarihinde sicile tescil edildiği, marka sahibinin davacı şirket yetkilisi…. olduğu, davacının dava dilekçesinde davalı tarafın davacının markası ile birlikte tescil ettirmiş olduğu marka sloganının büyük ölçüde benzerini dürüstlük kuralı iyi niyet ilkesine aykırı şekilde kullandığını beyan etmesi karşısında davacı tarafın talepleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde marka ile birlikte tescil ettirilen sloganın iltibas oluşturması ve manevi tazminat isteminin dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 556 sayılı K.H.K kapsamında kaldığı, 556 sayılı K.H.K’nın 71. Maddesi uyarınca 556 sayılı K.H.K’dan doğan uyuşmazlıklarda Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, her ne kadar dava dilekçesinde web adresi ve çalışanların ayartılmasına dair iddialar da bulunuyor ise de dava konusunun bir kısmı ile ilgili özel görevli mahkemenin bulunması halinde uyuşmazlığın tamamının özel görevli mahkemece çözümlenmesinin gerektiği, bu nedenle davaya konu uyuşmazlığın çözümünde Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle dosya üzerinden karar verildi.