Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/906 E. 2018/1084 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/906 Esas
KARAR NO : 2018/1084

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 08/10/2015
KARAR TARİHİ : 01/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; şirketlerine ait, ———plakalı aracın 11/08/2015 tarihinde ——— halindeyken başka bir aracın çarpıp kaçması sonucu hasarlandığını, aracın davalı tarafından —– poliçe ile sigortalı olduğunu, araçlarında bu olay nedeniyle 4.485,00 TL hasar meydana geldiğini, tazmini için yapılan başvuruya sigorta şirketince 14/09/2015 tarihinde verilen cevapta hasarın poliçe vadesinden önce gerçekleştiği gerekçesiyle reddedildiğini, ve poliçenin iptal edileceğini bildirildiğini, sigorta şirketinin bu kanıya nasıl vardığını anlayamadıklarını poliçe yükümlülüklerinin tamamını yerine getirdiklerini, araçta oluşan 4.485,00 Tl maddi hasar ile mahrum kalınan kazanç kaybı olan 7.200,00 TL nin kaza tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsilini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;————– plakalı aracın 03/08/2015 tarihnide sigortalandığını, sigortalı aracın kazaya karıştığına ilişkin resmi makamlarca düzenlenmiş bir kaza tespit tutanağının olmadığını, yapılan araştırmalar neticesinde aracın poliçe tazmininden önce hasarlandığının tespit edildiğini, kazaya karışan aracın önceki poliçesi ile davalı şerkit tarafından düzenlenen poliçe tarasında 4 ay bulunduğunu, ancak sözleşme düzenlenmesinden 8 gün sonra hasar ihbarında bulunulduğunu, davacının istenilen kaza tarihini ispata yarayacak yakıt fişi, vs belgeler istenildiğinde ibraz edilemediğini, kazanç kaybına ilişkin taleplerin dolaylı zararlar niteliğinde olduğundan teminat kapsamı dışıhda olduğunu, gerçek zararın tespit edilmesi gerektiğin, davalının temerrütü oluşmadığını en fazla dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Ayrıca davacı 03/07/2018 tarihli bilirkişi raporuna ilişkin itiraz ve ünvan değişikliği hakkında sunmuş olduğu beyan dilekçesinde davalı şirketin Kadıköy ——–. Noterliği 08/03/2017 tarih ve 46399 sayı ile onaylı Genel Kurul Kararı ile Yönetim Kurulu Kararı, 6102 sayılı TTK’nın hükümlerine uygun olarak 09/03/2017 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tescil edildiğini, şirketin ünvan değişikliği ve şirket ünvanının “————” olarak tescili Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin ——— tarih ve —— sayısında yayınlanmış olduğunu beyan etmiş, Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ait ilgili evrakları dosyaya sunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde hasarın kaza ile uyumlu olup olmadığı ve sigorta teminatında bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, hasar ve kazanç kaybı tazminatı davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen davalı … tarafından düzenlenen eksper raporunun incelenmesinde; kaza nedeniyle araçta oluşan hasarın toplam 4.865,83 TL hesaplandığı, sonuç kanaat kısmında ise özetle; ekspertiz esnasında vasıta üzerinde yapılan tespitlerde hasarın kaza tarihinde olabilme ihtimalinin düşük olduğu kanaatine varıldığı, eksper savunması evrakları incelendiğinde sigortalı vasıtanın kasko poliçesinin 09/04/2015 tarihinde sonlandığı, yeni poliçenin ise 03/08/2015 tarihinde başlatıldığı, ve kaza tarihi ile bir haftalık sürecinin olduğunun tespit edildiği, acente ile irtibata geçildiğinde poliçenin vasıtanın görülmeden düzenlendiğine dair yazılı beyan temin edildiği belirtilmiştir.
Sigorta bilgi ve gözetim merkezine yazılan müzekkere ile hasar dosyası istenilmiş, dava konusu ——— plakalı aracın davalı … Sigortaya KZMSS ile sigortalı olduğu tespit edilmiş, mahkememizce bir sigortacı ve bir makine mühendisi bilirkişiden alınan 21/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; meydana gelen 11/08/2015 tarihinde ———– ait ————- plakalı vasıtanın park halinde iken kimliği meçhul kişiler tarafından hasara uğratılmış olduğu şeklindeki, ——– plakalı aracın park halinde iken çarpılması halinde araç sürücüsü ve malikinin kusursuz olduğunun belirtildiği, kasko sigorta teminatının ————-plaka sayılı araçta meydana gelen hasarın davacı sigortalının beyan ettiği şekilde değil de, davalı sigortacının yaptırdığı ekspertizde subut bir ifadeye dayalı tespiti üzerine, araç hasarının sigorta başlangıç tarihinden önce gerçekleşmiş olduğu iddiasının ispat yükünün davalı sigortacının üzerinde olduğunu beyan etmiş, sigorta himayesi sağlanan aracın park halinde hasarlandığı davacı tarafından beyan edilmekte ise de ancak aksi durumun sigortacının iddia ettiği şekilde hasarın poliçe düzenlenme tarihinden önceye dayalı olduğunun somut olarak ortaya konulmasıyla ispat yükünün sigortacıda olduğu, bu nedenle davalının davacıya tazminatı ödemekle yükümlü olduğu, davacının talep ettiği kazanç kaybı tazminine ilişkin hususun davacıya ait kasko poliçesi genel şartlarında ” ek kredi ile verilecek teminatlar ” kapsamında bulunduğu, davacı poliçesinde ek teminat ile poliçe kapsamına dahil edilmediği belirtilmiş, davacı aracında meydana gelen hasarın toplam 4. 484,99 TL olacağı rapor edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sigorta şirketine 11/08/2015 tarihinde başvurulmuş, sigorta şirketine tarafından 14/09/2015 tarihinde cevap verildiği, davacıya herhangi bir ödeme yapılmayacağının ve ilgili poliçenin iptal edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davalı … her ne kadar araçta oluşan zararın sigorta poliçesinin düzenlenme tarihinden önce olduğunu beyan etmiş ise de; bunu soyut beyanları dışında ispat edememiş ayrıca sigorta şirketi tarafından düzenlenen eksper raporunda poliçenin vasıtanın görülmeden düzenlendiğine dair yazılı beyan temin edildiğinin bildirmiştir.
11/08/2015 kaza tarihinde aracın ————poliçe no ile 03/08/2015 – 03/08/2016 tarihleri arasında davalı … nezdinde trafik sigortası ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.(KTK Madde 97)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, trafik kazası tespit tutanağı, ekspertiz raporu, araç kaydı, poliçe, bilirkişi raporları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 11/08/2015 tarihli kazada ———- plakalı araç sürücüsünün aracın park halinde olması nedeniyle kusurunun olmadığı her ne kadar davalı … şirketince kaza ile hasar arasında uygunluk bulunmadığı kazanın poliçe düzenlenme tarihinden önce olduğunun belirtilmiş olsa da , mahkememizce alınan 21/06/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda davaya konu trafik kazasında dosyadaki mevcut bilgiler kapsamında———-plakalı araca park halinde çarpıldığı, sigorta şirketinin bunun aksini ispat yükünün kendisinde olduğu, sigorta şirketinin soyut beyanları dışında kazanın poliçe düzenlenme tarihinden önce olduğuna ilişkin bir delil sunulmadığı gibi basiretli bir tacir gibi davranması gereken sigorta şirketinin eksper raporundan anlaşılacağı üzere poliçenin vasıtanın görülmeden düzenlendiğine dair yazılı beyan temin edildiği de dikkate alınarak davalı tarafın beyanlarına itibar olunmadığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, somut olaya uygun denetime elverişli ve gerekçeli olması nedeni ile hükme esas alınan 21/06/2018 havale tarihli bilirkişi raporuna göre davacı aracında 4.484,99 TL hasar oluştuğu ve sigorta poliçesi kapsamında kazanç kaybının ek primle verilecek teminatlar kapsamında bulunduğu ancak davacı poliçesinde ek teminat ile poliçe kapsamına dahil edilmediği anlaşılmakla araçta oluşan hasar kaybı 4.484,99 TL yönünden davanın kabulüne kazanç kaybı talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, 4.485,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Sigortaya başvuru tarihi olan 11/08/2015 tarihinden 8 iş günü sonrası olan 20/08/2015 tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 199,56 TL harcın alınması gerekli olan 306,37 TL harçtan mahsubu ile bakiye 106,81 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 149,9 TL, bilirkişi ücreti 1.500 TL, olmak üzere toplam 1.649,9 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 633,27 TL yargılama masrafına, peşin harç 199,56 TL, eklenerek sonuç olarak 832,83 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.016,62 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——– uyarınca 2.180 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ————-uyarınca 2.180 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta yasal süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.