Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/851 E. 2018/66 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2015/851 Esas
KARAR NO : 2018/66

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ : 18/01/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 07/10/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ……nolu kasko poliçesi ile …….plakalı aracı, 12/12/2014/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortaladığını, davalılardan ……… trafik sigortacısı ……’nun maliki, …’un sürücüsü olduğu …….plakalı araç, Mudanya yolunda seyrederken sis ve buzlanma sebebi ile …… plakalı araç ile çarpıştığını ve ….. plakalı aracın çar-pmanın etkisi ile savrularak müvekkiline Kasko poliçesi ile sigortalı …….. plaka sayılı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, …’nin trafik sigortacısı olduğu …..plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu, …… plakalı aracın kusursuz olduğunun tespit edildiğini, eksper raporunda sigortalısının aracında 20.000,00 TL tutarında hasar tespit edildiğini, kazanın meydana gelmesnide yol kusurun da olduğunu %50 kusur oranına göre 10.000,00 TL deme yapıldığını Kaza tespit tutanağı ve tramer kayıtları lie de davalıların %100 oranında müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının sabit olduğunu, geriye kalan 10.000,00 TL’nin davalılar tarafından müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini beyan ederek, 10.000,00 TL rücuen tazminat alacağının, hasar tarihi olan 21.02/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 05/01/2016 havale tarihli ……… hitaben sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle: Davalının itirazının yerinde olmadığını, görevli mahkemelerin ticaret mahkemeleri olduğunu, TKK’nın 85/1 maddesi gereğince “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletlimesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” şeklinde olduğunu, kazanın mücbir sebepten kaynakladığı iddiasının kabulünün taraflarınca mümkün olmadığını beyanla, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 05/01/2016 havale tarihli ……… A.Ş’ye hitaben sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle: Davalının dava konusu kazada sigortalısının tek başına kusurlu olmadığından bahisle, hasarın %50’sini kabul ettiğini ve müvekkili şirketin başvurusu üzerine, dava öncesinde hasarın %50’sini ödediğini, davalının sigortalısının beyanında, kaza tespit tutanağında ve cevap dilekçesinde kusurunu kabul ettiğini, davalının, söz konusu kazadan dava dışı ……. plaka sayılı aracı sorumlu tutmasına karşın, dosyaya sunulan ……. ile ………. plaka sayılı araçlar tarafından tutulan kaza tespit tutanağında; ……. plakalı aracın sürücüsünün “Mudanya istikametinden Bursa istikametine giderken geçit mevkinde aşırı buzlanmadan dolayı önümdeki araçların kaza yaptığını gördüm yavaşladığım sırada arkadan gelen ……. plakalı araç arka solumdan vurarak savruldum dönerek önümdeki araca çarptım” şeklinde beyanda bulunduğunu, davalının bahsettiği gibi kazanın ilk bölümünün de sorumlusu davalının sigortalısı olduğunu, davalının sigortalısının ……… müvekkilinin sigortalısından önce ……… plaka sayılı araca da çarptığını, davalının sigortalısının %100 kusurlu olduğunun tramer kayıtlarında görüldüğünü beyan ederek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 05/01/2016 havale tarihli davalı …’a hitaben sunulu cevaba cevap dilekçesinde özetle: Davalının yetki itirazının ve görev itirazının yerinde olmadığını, davalının cevap dilekçesinde, müvekkiline sigortalı …….. plaka sayılın araca çarptığını beyan ettiğini, davalı aracının sigortalı olduğunu ve diğer davalı … şirketi tarafından zararın karşılanması gerektiğini beyan ettiğini, diğer davalı … şirketinden talepte bulunulduğunu ancak eksik ödeme yapıldığı için işbu davayı açma zarureti doğduğunu beyanla, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 18/01/2018 havale tarihli esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ……… Ltd. Şti. vekili Mahkememize sunduğu 11/12/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, aracı işleten olarak müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, mücbir sebebin varlığı dolayısıyla, araç işletieni müvekkili ile ile kaza arasındaki illiyet bağının kesildiğini ve müvekkilinin sorumluluğnun ortadan kalktığını, kazanın meydana gelmesinde buzlama çalışmalarını yamayan karayolları genel müdürlüğünün sorumlu olup, ilgili müdürlüğün işbu davada ihber edilmesinin zorunluğu olduğunu beyanla, davanın öncelikle görev yönünden akabinde esas yönünden reddine, Karayolları trafik müdürlğüne ihbar edilmesine karar verlimesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ………. Ltd. Şti. vekili Mahkememize sunduğu 18/01/2016 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ………. Ltd. Şti vekili 18/01/2018 havale tarihli esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ………… vekili Mahkememize sunduğu 14/11/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu kazaya sebebiyet verdiği ileri sürülen …… plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde …… sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk(Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya konu trafik kazasına 5 aracın karıştığını, yolun karlı ve buzlu olmasının etkisi ile meydana gelmiş zincirleme bir trafik kazası olduğunu, dava dilekçesi ekinde yer alan evraklar arasında 3 adet anlaşmalı kaza tespit tutanağı bulunduğunu, ancak sözkonusu zincirleme kazada ……. plakalı aracın sürücüsü ………un yaralanması sebebi ile polisler tarafından, …… plakalı araç ile önünde bulunan ……. plakalı araç hakkında Trafik Kazası Tespit Tutanağı düzenlendiğini, bu tutanağa göre arkadan çarpan ………. plakalı araç sürücüsüne havanın sisli ve yolun buzlu olmasını dikkate almadan araç kullandığı için,ilgili belediyeye de buzlanma için gerekli önlemleri almadığı için kusur atfedildiğini, zincirleme kazanın ilk bölümü ……. plakalı aracın ……. plakalı araca arkadan çarpması şeklinde meydana geldiğini, davaya konu kazada bir etkenin de buzlanmış olan yolda, ilgili belediye tarafından tuzlama çalışması yapılmaması olduğunun açık olduğunu, tutanaklarda……. plakalı araç önce ……… plakalı araca çarptığının, daha sonra savrulmuş, savrulmanın etkisi ile müvekkili şirkete sigortalı ……. plakalı araca çarptığının, bu aracın da savrularak ……… plakalı araca arkadan çarptığının belirtildiğini, müvekkil şirkete sigortalı aracın davacıya sigortalı araçta meydana gelen hasarda tamamen kusurlu olmadığını, kazaya çok sayıda araç karışması ve yolda gerekli tuzlama çalışmalarının yapılmaması sebebi ile, kusurun ilgili beledeiyede ve diğer araç sürücülerinde de olduğunu, davacı şirketin başvurusu üzerine müvekkili şirketin %50 kusura isabet eden 10.000TL’yı ödediğini, ancak tüm kusurun sigortalı…….. plakalı araç sürücüsünde olmadığı için, zararın tamamının müvekkili şirketten talep edilmesinin mümkün olmadığını beyanla, davanın reddi ile masraf ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 18/01/2018 tarihli esas hakkındaki duruşmaya katılmamıştır.
Davalı … Mahkememize sunduğu 14/12/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Görev ve yetki itirazında bulunarak olay günü havanın görüş açısını engelleyecek derecede sisli olduğunu ve kış şartları nedeniyle yolda buzlanma olduğ olduğunu ve yol çalışması yapıldığını, bu nedenle çok yavaş ilerlediğini, ……… plakalı aracın aşırı buzlanmadan dolayı savrularak kendisine çarptığını, kendisinin de çarpmanın tesi ile ……… plakalı araca çarptığını, aracın ……. Sigorta A.Ş. Tarafından sigortalandığını,davanın sadece sadece anılan şirkete yöneltilmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 18/01/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur durumu hasar miktarı ve davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, rücuen tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Davaya konu trafik kazası nedeni ile …….tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre …….. sevk ve idaresindeki …….plakalı araç ile …’un sevk ve idaresindeki ……. plakalı aracın kaza yaptıkları, ayrıca dava dışı sürücü …….sevk ve idaresindeki …………… sevk ve idaresindeki ……… plakalı araçların karıştıkları zincirleme trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
30/03/2014 tanzim tarihli ……..Sigorta ZMSS Poliçesi incelendiğinde ………tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının ………. Ltd. Şti olduğu, sigortalananın ……….plakalı araç, ZMSS poliçe limitinin 29.000,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
12/12/2014 tanzim tarihli ………Sigorta kasko Poliçesi incelendiğinde ……. tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının ……….Ltd. Şti olduğu, sigortalananın …… marka …….. plakalı araç, kasko poliçe limitinin 50.000,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
……… Plakalı aracın tescil bilgileri incelendiğinde ………Şti adına kayıtlı olduğu, ………. plakalı aracın ise davalı…….. Ltd. Şti adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
…………Bankası’nın 16/04/2015 tarihli dekontuna göre ………sigorta A.Ş. Tarafından 16.560,00 TL’nin sigortalısı ……………. Ltd. Şti’ye ödendiği anlaşılmıştır.
16/04/2015 tarihli prim tahsilat makbuzuna göre 3.440,00 TL sigortalı ….. Tur … Ltd. Şti’den tazminat alacağına mahsuben davacı …Ş. Hesabına alacak kaydedilmiştir.
31/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü …’un %100 oranında kusurlu olduğunu ve diğer araç sürücülerinin kusurlarının bulunmadığını, davalı …Ş tarafından 10.000,00 TL ödendiğinin beyan ve kabul edildiği dikkate alındığında bakiye hasar tutarının 10.000,00 TL olduğunu rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 Tarih, 2016/14573 Esas ve 2017/6035 Karar Sayılı İlamı).
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir(İstanbul BAM 9. Hukuk Dairesi’nin 12/07/2017 Tarih, 2017/426 Esas ve 2017/506 Karar Sayılı İlamı).

SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.é şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).

Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçeleri ve Hasar Dosyası, ödeme dekontu, prim tahsilat makbuzu, Kusur Tespiti, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;
21/02/2015 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki ……. plakalı aracın davacı … şirketi nezdinde sigortalı araç sürücüsü …….sevk idaresindeki …….. plakalı araç ile çarpışması sonucu, diğer bir kısım araçların da karıştığı zincirleme maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın ve davacının sigortaladığı araçtaki zararın meydana gelmesinde davalı sürücü …’un %100 oranında kusurlu olduğu, davalılardan herhangi birinin davacının sigortaladığı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu iddia etmedikleri dolayısıyla davacının sigortaladığı araç sürücüsünün tam ve/veya ağır kusuru da ispatlanamadığından davalı araç maliki davalı tarafın hasardan müteselsilen sorumlu oldukları, davalı araç sürücüsünün kaza tespit tutanağındaki beyanları ile cevap dilekçesindeki beyanlarının çelişkili olduğu, bu nedenle savunmasına itibar edilemeyeceği, 2918 sayılı Kanun bakımından mücbir sebep, önceden görülmesi mümkün olmayan, motorlu araç işletmesi veya faaliyeti dışında kalan ve karşı konulamayacak şiddetle kendisini gösteren, kaçınılmaz harici ve olağanüstü bir olayı ifade ettiği, bu nedenle umulmayan hallerin mücbir sebep sayılamayacağı, aracın işletilmesine bağlı, yol ve hava koşulları, trafikten kaynaklanan beklenmeyen olaylar, sürücünün ölümü ve bayılması gibi hallerin mücbir sebep olarak kabul edilmediği, öncelikle sürücünün aracının hızını yol, hava, görüş ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurması gerektiği, aksine davranış, sürücünün kusurlu olduğunun kanıtı niteliğinde olduğu, yoğun sis, görüş mesafesinin çok az olması, sisin aniden bastırmasının da mücbir sebep olmayıp ancak umulmayan hal olarak değerlendirilebileceği (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 22/10/2015 tarih 2015/1604 E, 2015/11066 K sayılı ilamı), bu kapsamda hava ve yol koşullarının mücbir sebep olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, davalı sürücünün bu yöndeki savunmasına itibar edilemeyeceği, davada poliçe tarihinin 30/03/2014 tarihi olması nazara alındığında uyuşmazlığa 01/06/2015 tarihinden önce yürürlükte bulunan genel şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultudu hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporuna göre davacının sigortaladığı araçta 20.000,00 TL tutarında hasar meydana geldiği, davacı … şirketi tarafından sigortalısının prim borcu mahsup edilerek 16.560,00 TL’nin hasar bedeli olarak sigortalısına ödendiği, taraflar arasında hasar bedeli olarak ödendiği hususunda ihtilaf bulunmayan 10.000,00 TL mahsup edildiğinde geriye davacının 10.000,00 TL bakiye tazminat alacağının bulunduğu, ….. plakalı aracın davalı … şirketi nezdinde kaza tarihini kapsar şekilde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalandığı, kaza nedeniyle davacının uğradığı maddi zarardan kusur oranına göre davalı sürücü …’un haksız fiil hükümlerine göre, davalı … şirketinin ise poliçe limitlerinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre, davalı ……..Otomotiv’in ise işleten olarak davacının zararından, sürücü kusuru ve araçtaki bir bozukluğun birlikte kazaya neden olmuş olmaları ve kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini iddia ve ispat edilmediğinden KTK 85/1-4 ve 86. maddelerine göre işleten olarak kusursuz sorumluluk esasına göre müteselsilen sorumlu oldukları, …….. plakalı aracın davalı ………. Ltd. Şti adına kayıtlı ticari araç olması nedeni ve bir tacirin borçlarının ticari olmasının asıl olması(TTK 19/1) karşısında davaya konu tazminata ticari (avans) faizi uygulanması gerektiği, ancak davalı sürücünün tacir olmaması nedeni ile onun yönünden yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı ……..Ltd. Şti. yönünden temerrütün haksız fiil tarihi itibari ile gerçekleştiği, davalı … şirketi yönünden ise dosya kapsamı itibari ile her ne kadar başvuru tarihi belirgin olmasa da, dosya arasında mevcut mail yazışma tarihi 24/07/2015 tarihinin başvuru tarihi olarak kabul edilerek 02/08/2015 tarihinin davalı … şirketi yönünden temerrütün oluştuğu tarih olarak kabul edilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 10.000,00 TL’nin davalılar … yönünden 16/04/2015 tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte ……….LTD. Şti. Yönünden 16/04/2015 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı … şirketi yönünden temerrüd tarihi olan 02/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve davalı … şirketinin sorumluluğu kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2- Başlangıçta peşin olarak alınan 170,78 TL harcın, alınması gerekli olan 683,1 TL harçtan mahsubu ile bakiye 512,32 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak hazineye irat kaydına
3- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 170,78 TL peşin harç, 277 TL tebligat ve posta gideri, 600 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1047,78 TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalı ……… Ltd. Şti’ye iadesine,

Dair, hazır olan taraf vekillerinin ve davalı …’un yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..