Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/809 E. 2021/85 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/809 Esas
KARAR NO: 2021/85
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/10/2015
KARAR TARİHİ: 28/01/2021
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu —– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle;—– tarihinde müvekkilinin —- karşıya geçerken davalının idaresindeki —–plakalı kiralık araç ile müvekkiline çarptığını, çarpmadan sonra araçtan inen davalının kendisinde hata olmadığını söyleyerek olay yerinden ayrıldığını, davacı müvekkilinin ise hastaneye gittiğini ve ayağında kırık oluştuğunu öğrendiğini ve tedavisinin yapıldığını, —– alınan ifade ve beyanlardan sonra—- tarafından iddianame düzenlendiğini, davalının taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının talep edildiğini, —– sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sonunda davalı hakkında ——- adli para cezasına hükmedildiğini ve cezasının ertelendiğini, bu kararın kesinleştiğini, olay günü tutulan kaza tespit tutanağı, adli tıptan alınan rapor ve ifade ile beyan tutanaklarından anlaşılacağı üzere davalının davacı müvekkile karşı haksız fiil işlemiş olduğunun açık olduğunu, davalının dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması sebebiyle kusurlu olduğunu, davacının müvekkile çarpmasına rağmen davalının duyarlı bir vatandaşın ilgi ve alakasını göstermediğini, hatta olay yerinden kaçtığını, daha sonra kiralamış olduğu araç sahibinden öğrenmesi üzerine davacı müekkilini ziyarete gittiğini ve durumun ciddiyetini ancak o zaman kavradığını, davacı müvekkilinin ise çarpmanın etkisiyle yaşamış olduğu şokun devam ederken bir de kendisine çarpan kişinin duyarsızlığı ile karşılaştığını, hastaneye olay yerine çağrılan ambulans ile gittiğini, davacı müvekkilin ayağındaki kırığın——– düzenlenen raporunda belirtildiği üzere basit tıbbi bir müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı, kırıkların hayat fonksiyonunu ağır derecede etkileyecek biçimde olduğunun açıklandığını, davacı müvekkilinin olay sebebiyle büyük bir şok atlatmış, uzun bir süre kendisine gelememiş, yolda yürürken kendisini hep tedirgin hissetmiş olduğunu, müvekkilinin oto yedek parça-aksesuar satışı yapan bir dükkanının olduğunu, kaza sonucunda yaralanması sebebi ile uzun süre işe gidemediğini, ayağının tam olarak iyileşmesinin halen gerçekleşmediğini, —- gidemeyen müvekkilinin uzun zaman aksayarak yürüdüğünü, işlerini eskisi gibi idare edemediğini, müvekkilinin uğradığı iş gücü kaybı tazminatı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik —- talep ettiklerini beyan etmiş, bu nedenlerle öncelikle kazayı gerçekleştiren —– plakalı aracın davalılar adına kayıtlı bulunması halinde üzerine tedbir konulmasını, davanın kabulüne karar verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile —-iş gücü kaybı tazminatının, —— manevi tazminatın davalılardan tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalılara usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilinin davalılar—- —— cevap dilekçelerine karşı cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafların cevap dilekçelerindeki aleyhe olan hususları kabul etmemiş, davasını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı —- mahkememize sunduğu —— tarihli cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkil şirkete müracaat edilmediğini, herhangi bir hasar dosyası açılmadığını, müvekkil şirkete gönderilen dava dilekçesi ekinde de zarara ilişkin herhangi bir belge yer almadığını, bu nedenle dava konusunu, talebi, delilleri görüp değerlendirmeden davaya yanıt verebilmelerinin mümkün olmadığını, —- plakalı aracın müvekkil şirkete ——-ile sigortalı olduğunu, işbu poliçeden dolayı sorumluluğunun sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda şahıs başına azami—— sınırlı olduğunu, poliçe limitini bildirmelerinin davayı ve iddiaları kabul anlamında olmadığını, manevi tazminatın poliçe teminatı kapsamının dışında olduğunu beyan etmiş, davacının sürekli ve iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmesini, tüm delillerin toplanması ve ——- kusur tespitinin yapıldıktan sonra müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda maluliyet oranının tespiti için davacının tam teşekküllü bir devlet hastanesine sevk edilmesine, yine aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanmasına, müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda sorumluluğun azami limit ile sınırlı olacağına, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, müvekkil şirketin dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
—– vekili mahkememize sunduğu ——– tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu— plakalı aracın şirketleri nezdinde —– sigortalı olduğunu, poliçe uyarınca sorumluluklarının poliçede yazılı limitlerle sınırlı olduğunu, poliçede —- limitinin ——- olduğunu, söz konusu poliçe uyarınca manevi tazminatın teminat dışı olduğunu, dava konusu kazanın oluşumunda ve yaralanmanın gerçekleşmesinde davacın yanın yola kontrolsüz şekilde aniden fırlaması sonucu doğan müterafik kusurunun göz önüne alınmasının gerekmekte olduğunu, müvekkil şirkete davaya konu talep ile ilgili herhangi bir başvuru olmadığını, iş gücü sebebi ile dava dilekçesinde maddi tazminat talebinde bulunan davacının tazminat miktarını neye göre belirlendiğinin de anlaşılamadığını, tazminat miktarını belirleyecek hususlar hakkında mahkeme dosyasına herhangi bir belge sunulmadığını, hal böyle oluna davacı talebi olan tazminatın afaki ve soyut kaldığını, afaki ve soyut talebin mahkemece dinlenmeyeceğinin ortada olduğun, davacının bir maluliyeti veya iş göremezlik durumu var ise bunun için —- iş göremezlik ödeneği ve/veya maluliyet ödeneği ödemesinin gerektiğini, bu bilgi ve belgelere istinaden mahkemece kuruma yazılarak, kaza sebebi ile davacılara herhangi bir sosyal güvenlik kurumunca maluliyet aylığı bağlanıp bağlanmadığının sorulmasının gerektiğini beyan etmiş, müvekkil şirketin Kasko sigortacısı olması sebebiyle öncelikle diğer davalı —— teminatlarına başvurulması gerektiği, bu poliçe üzerinde kalan bir miktar olur ise bundan sorumlu tutulabileceğinin tespitini, manevi tazminat taleplerinin ilgili poliçe teminatı dışında kalması sebebi ile reddine, mahkemece gerekli yazıların celbi ile bilirkişi incelemesi ve ödenmesi gereken kadri maruf tazminatın hesaplanmasını, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacıya tahkimini talep etmiştir.
Davalı —- mahkememize sunduğu —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin araç kiralama işi ile iştigal etmekte olduğunu ve kazaya karışan aracın sahibi olduğunu, davalı ——müvekkil şirketin aracını kiralayarak kullanan kişi olduğunu, işbu sebeple araç işleten sıfatının —– bulunduğunu ve bu nedenle müvekkil şirket yönünden davanın öncelikle husumet nedeni ile reddini talep etmiş, kazadan sonra yapılan araştırmada davacının yaya geçiş noktasını kullanmaksızın kontrolsüz olarak yola çıktığı ve kazanın gerçekleşmesinde asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, işbu sebepten ötürü tanıklar dinlendikten, davacı ve araç sücüsünün ayrı ayrı dinlendikten sonra bilirkişiden kusur raporu aldırılmasını, müvekkil şirketin kazanın gerçekleşmesinde kusursuz olduğunu, işbu sebeple davanın reddinin gerektiğini, davacının ayağının kırılması sebebiyle işgücü kaybına maruz kaldığı iddisının asılsız olduğunu, davacı ayağının alçıya alınmasından —-sonra işe gidip gelmeye başladığını, —–içinde de tamamen iyileşerek tüm işlerini eskisi gibi yürütmeye başladığını, işbu sebeple işgücü kaybı iddiasına itiraz etmiş, gerekirse bu konuda da bilirkişi raporu alınmasını talep etmiş, öte yandan davacının kaza sebebi ile ——- manevi tazminat talebi ettiğini ve talep edilen tazminat miktarının tarafların sosyal ekonomik durumu, kazanın gerçekleşme şekli, kaza sonucu meydana gelen yaralamanın niteliği dikkate alındığında fahiş miktarda olduğunu, kazanın — yılında gerçekleştiğini, — yılında net asgari ücret tutarının —-olduğunu, davacının asgari ücretin altında kazanç elde ettiği gibi hususların gözetildiğinde —–tutarındaki manevi tazminatın çok yüksek olduğunun açık olduğunu, işbu sebeple manevi tazminat talebinin reddinin gerekmekte olduğunu, davacının ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, davacının yaklaşık haklılığını ispat etmediğinin özellikle iş gücü kaybı noktasında dilekçe ekinde rapor sunmadığını, davanın tazminat davası olması sebebiyle kazaya karışan aracın doğrudan davanın konusu olmaması, davacının bir zararı var ise bu zararın sigorta şirketince zaten karşılanacak olması sebebiyle davacının ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hukuki yararı bulunmadığını, bu nedenle ihtiyati tedbire itiraz ettiklerini beyan etmiş, davanın reddine yargılama masrafı ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- mahkememize sunduğu —– tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle; Davacının ayağının kırılması sebebiyle işgücü kaybına maruz kalındığı iddiasının asılsız olduğu beyanlarını yinelemiş, davacı ayağının alçıya alınmasından — gün sonra işine gidip gelmeye başlamış ve —— gün içinde tamamen iyileşerek tüm işlerini eskisi gibi yürütmeye başladığını, bu sebeplerle iş gücü kaybı iddiasına itiraz ettiğini, manevi tazminatın hakim tarafından takdir edilecek bir karar olmakla birlikte manevi tazminat miktarı tarafın zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı davacının maddi durumu dikkate alındığında asgari ücret üzerinden yapılacak bir hesaplamanın yerinde olacağını, her ne kadar manevi tazminat taleplerinin yerinde olmasa da mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda hesabın asgari ücret miktarı üzerinden yapılamasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—– tarihli müzekkere cevabı,
—- müzekkere cevabı —
—– havale tarihli müzekkere cevabı,
—- müzekkere cevabı —
—– tarihli kusur raporu,
—– tarihli maluliyet raporu,
—- bilirkişinin mahkememize sunduğu —– tarihli rapor,
-Davacı vekilinin —- tarihli ıslah dilekçesi,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava, trafik kazası nedeni ile açılan tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davalı —sigortalısı, davalı —– sevk ve idaresindeki davalı—maliki olduğu —– plaka sayılı aracın yaya olan davacıya çarpması ve davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazası neticesinde ; kazanın taraflarının kusur durumu , davalı —- aracın işleteni olup olmadığı , davacının kaza nedeniyle meslekte kazanma gücünü kaybedip kaybetmediği, kaybetmiş ise sürekli olup olmadığı ve oranının ne olduğu ve davalı sigortanın bu zarardan sorumluluk miktarının ne olduğu ve davacıınn bu kaza nedeniyle manen elem ve ızdırap duyup duymadığı olarak tespit edilmiştir.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
—– tarihli kusur raporunda sonuç olarak; Davalı sürücü —- %20 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya —- %80 oranında kusurlu olduğu konusunda rapor beyan etmiştir.
—-maluliyet raporunda sonuç olarak; Mevcut belgelere göre —– tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının; —–hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle —–oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği şeklinde rapor beyan edilmiştir.
Aktüerya Uzmanı bilirkişi mahkememize sunduğu—- tarihli raporunda sonuç olarak; Davacının geçici iş göremezlik zararının — olduğunu, davacının hesaplanan sürekli iş göremezlik zararının —olduğunu rapor etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu —- tarihli ıslah dilekçesinde; Bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebini geçici iş göremezlik zararını —sorekli iş göremezlik zararını —artırarak —- olarak ıslah etmiştir.
Davacı vekili —— tarihli dilekçesi ile maddi tazminat yönünden davasından feragat ettiğini, yargılamanın manevi tazminat yönünden devamını talep etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek hükme esas alınan —- kusur raporu, — maluliyet raporu ve—- tarihli aktüer bilirkişi raporu dayanak yapılarak;
—- tarihinde davalı sürücü — sevk ve idaresindeki —plakalı araç ile davacı yaya —— çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana gelmiş ve kaza nedeniyle davacı yaya —- yaralanmıştır.
—–aldırılan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü —- % 20 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya—— % 80 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
—— aldırılan maluliyet raporuna göre; — tarihli trafik kazası nedeniyle yaralanmasının —–göre; davacının E cetveline göre % 4,1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme ( iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Aktüer bilirkişiden aldırılan —–tarihli hesap raporuna göre; davacının hesaplanan geçici iş göremezlik zararının — davacının hesaplanan sürekli iş göremezlik zararının — olduğu bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından —- tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri artırılmış ve ıslah harcı yatırılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan —– tarihli dilekçe ile maddi tazminat yönünden davasından feragat ettiğini, yargılamanın manevi tazminat yönünden devamını talep etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek;
Davacı vekilinin —- tarihli feragat dilekçesi nedeniyle maddi tazminat talebinin tüm davalılar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminatın olay nedeni ile uğranılan zarar sonucu duyulan acı ve üzüntünün kısmen de olsa giderilmesi amacına matuf olup, haksız zenginleşmeye neden olmayacak şekilde hakkaniyete uygun bir miktarda takdir edilmesi gerektiği; bu kabul çerçevesinde olayın oluş şekli, kusur oranları, davacıların duyduğu elem ve ızdırabın derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın alım gücü ile —— öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimine, hak ve nesafet kurallarına göre hükmedilmesi gerektiği, anılan hususların mahkememizce nazarı itibara alınarak,
Davalı —–plakalı aracın sürücüsü olması nedeniyle haksız fiile istinaden, davalı — kaza tarihinde —– aracın maliki/işleteni olması nedeniyle davacının manevi zararından sorumlu oldukları anlaşılmakla davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davacının maddi tazminat talebinin tüm davalılar yönünde FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin ise davalılar —- yönünden KISMEN KABULÜ İLE;
—– kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair talebin REDDİNE,
3-Davalılar ——- yönünden manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 71,73 TL harcın ıslah/tamamlama harcı 145,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 136,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye 136,62 TL karar ve ilam harcının davalılar ——–alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 27,70 TL, posta ve tebligat gideri 886,90 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL, —– fatura bedeli 212,00 TL olmak üzere toplam 1.726,60 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 119,05 TL yargılama masrafına, peşin harç 71,73 TL, ıslah/tamamlama harcı 145,00 TL ile birlikte, eklenerek sonuç olarak 335,78 TL’nin davalılar ———alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.607,55 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.000,00 TL avukatlık ücretinin davalılar —- alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden davalı —–yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı ———– verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden davalılar ———-yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak bu davalılara verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı —– vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —————-Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2021