Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/778 E. 2018/323 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2015/778 Esas
KARAR NO : 2018/323

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 27/03/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 06/10/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ….. eşi ve … babası ……n 03/08/2015 tarihinde……… sevk ve yönetimindeki ……….. plakalı araçta yolcu konumunda iken meydana gelen kazada vefat ettiğini, aracın davalı sigorta şirketine ……. poliçe numarı ile KTK zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta poliçesi gereğince ölümlü trafik kazasında ölüm halinde sigorta bedeli üst sınırı 268.000,00 TL olduğunu ancak 2015 yılı için hazine müsteşarlığının belirlediği sigorta bedmeli üst sınırının 290.000,00 TL olduğunu, murisin işçi emeklisi olduğunu vefat etmeden önce kargo servisi yaptığnıı aylık gelirinin toplamda 10.000,00 TL üzerinde olduğunu, müvekkillerinin murisin maddi desteğinden mahrum kaldığını beyanla, maddi tazminatın dava tarihinden işletilecek yasal faizi ile davalı sigortalı şirketinden tahsiline, yargılama giderlei ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 27/03/2018 havale tarihli esas hakkındaki beyanında; Talep arttırım dilekçeleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 28/03/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 290.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami lititlerle ve işletinin veya işletinin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, kazanın taşıma işi sırasında meydana geldiğini, karayolu taşıma kanununa göre zararların öncelikle taşıma poliçesinden karşılanması gerektiğini, kazaya karışan minibüsün 13/11/2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ……. sayılı poliçe numarası ile ……… taşıma poliçesi ile sigortalandığını, davanın ilgili şirkete ihbarı gerektiğini, zararın öncelikli olarak zorunlu taşıma poliçesinden karşılanması gerektiğini, işbu davadan doğacak sorumluluklarının ikinci derecede bir sorumluluk olduğunu ve taşımacılık sigorta poliçesinin teminat limitlerinin tükenmesi halinde söz konusu olacağını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, faiz açısından dava tarihinin esas alınması gerektiğini, tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini beyanla, davanın ihbarına, zararın taşıma poliçesinden karşılanmasına, davanın müvekkil şirket yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve davacıların desteklerini kaybedip kaybetmedikleri ile davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan ……….. tarihli ölümlü trafik kazası tespit tutanağına göre;………. sevk ve idaresindeki ……. plakalı aracın sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeni ile tek taraflı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez 10/09/2014 tarihinde ………….. Sigorta A.Ş. tarafından tanzim edilen ……..ZMSS Poliçesi incelendiğinde; poliçenin….. tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının ………….., sigortalanan aracın………. .r marka ………. plakalı araç, poliçe limitinin ise 268.000,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan …………… Plakalı aracın tescil bilgileri incelendiğinde; ……….. adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
…………….. Trafik İhtisas Dairesinin 19/11/2015 Tarih ve 6348 sayılı KUSUR raporuna göre; sürücü……… asli kusurlu olduğu, yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluşun ise kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişi ………… havale tarihli raporunda özetle; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde dava dışı……. asli kusurlu olduğu ve müteveffanın asgari düzeyde gelir elde ettiği duruma göre davacı eş …………. 152.902,43 TL, davac………….. 6.203,25 TL destekten yoksun kalma tazminatı alacağının bulunduğu beyan ve rapor edilmiştir.
Davacı vekilince rapora esas alınan ücret yönünden itiraz edilmesi üzerine emsal ücret araştırması yapılarak dosya yeniden ek rapor için yeniden bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişi 19/12/2017 havale tarihli ek raporunda özetle; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde dava dışı ….. asli kusurlu olduğu ve müteveffanın emsal gelir araştırmasına göre geliri tespit edilerek bu duruma göre davacı eş………..188.855,00 TL, davacı ……… 10.572,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı alacağının bulunduğu beyan ve rapor edilmiştir
Aktüer raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.(TBK Madde: 53)
Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.(TBK Madde: 55/1)
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 Tarih, 2016/14573 Esas ve 2017/6035 Karar Sayılı İlamı).
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir(İstanbul BAM 9. Hukuk Dairesi’nin 12/07/2017 Tarih, 2017/426 Esas ve 2017/506 Karar Sayılı İlamı).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
Davacı tarafın, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir. (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamları)
TEMERRÜT VE FAİZ
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, Nüfus Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, SGK müzekkeresi, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası,Kusur Tespiti, Ceza/Soruşturma Dosyası, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, Hesap/Aktüer Raporu, Islah/Talep Arttırım, emsal ücret araştırması, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 03/08/2015 tarihinde ……..n sevk ve idaresindeki ……… plakalı aracın tek taraflı olarak trafik kazası yapmış olması nedeni ile araçta yolcu olarak bulunan ………… öldüğü, kazanın meydana gelmesinde sürücü………. asli kusurlu olduğu, sürücü dışında başka herhangi bir kimseye kusur izafe edilmediği, davacı………. ile ……….n müteveffa/desteğin eşi ve oğlu oldukları, davada trafik(ZMMS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinden önce yürürlükte bulunan Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultudu hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporuna göre davacı ……….. 188.855,00 TL, davacı ……10.572,00 TL destekten yoksun kalması nedeniyle zarara uğradığı,……………plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan davalı sigorta şirketinin davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı sigorta şirketi yönünden daha önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından dava tarihinin temerrütün oluştuğu tarih olarak kabul edilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın destekten yoksun kalma tazminatı yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; Dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davacı ………. yönünden 188.855,00 TL; davacı….. yönünden 10.572,00 TL olmak üzere toplam 199.427,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının sorumlu olduğu miktar kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Başlangıçta peşin olarak alınan 34,15 TL harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 680 TL harcın, alınması gerekli olan 13.622,86 TL harçtan mahsubu ile bakiye 12.908,71 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
3- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 34,15 TL peşin harç, 680 TL tamamlama harcı, 236,6 TL tebligat ve posta gideri, 1.000 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 1950,75 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan …….. uyarınca 17.915,62 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.