Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/772 E. 2018/326 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2015/772 Esas
KARAR NO : 2018/326

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/03/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 05/10/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 16/12/2012 bayilik sözleşmesi kapsamında davacı ………. Bölümünün …….. bölgesinin satışının davalı şirkete verildiğini, davacı tarafından sözleşmeden doğan tüm edimlerin ifa edildiğini, sözleşme gereği davalıya düzenlenen faturalar karşılığında yapılması gereken ödemelerin yapılmadığını, akabinde davalıya …. tarihinde Üsküdar ……. Noterliğinin 37139 yevmiye numarası ile bir ihtarname gönderilerek cari hesap borç bakiyesinin ödenmesinin talep edildiğini, davalı tarafından ödemenin yapılmaması nedeniyle İstanbul Anadolu ……. İcra müdürlüğünde 2015/12889 e dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalının süresinde haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ve bu nedenle takibin durduğunu beyanla, itirazın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte iptaline, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 27/03/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi hüküm duruşmasına da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde bayilik sözleşmesine dayalı olarak cari hesap nedeni ile davacı alacağının bulunup bulunmadığı ve takibin yapıldığı icra dairesinin yetkili olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12889 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 25/06/2015 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 30/06/2015 Tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 20/03/2017 Havale tarihli raporunda özetle; Davacının defterlerine ilişkin, davacının tutmakla yükümlü olduğu 2014-2015 yıllarına ilişkin yasal defterlerinin açılış kapanış tasdiklerinin süresinde ve mevzuata uygun yaptırdığını, davacının yevmiye defterinin incelenmesinde, davacının takip konusu yaptığı ……. TL’nin takip tarihinde davacı defterlerinde davalıdan alacağı olduğunu, ……. tarihindeki borç ve alacak kayıtları sonucunda söz konusu alacağın …. düştüğünün tespit edildiğini, Davacının defterlerine ilişkin, davalının tutmakla yükümlü olduğu ……… yıllarına ilişkin yasal defterlerinin açılış kapanış tasdiklerinin süresinde ve mevzuata uygun yaptırdığını, davalının yevmiye defterinin incelenmesinde …… takip tarihinde davalıya …… borcu olduğunun tespit edildiğini, her iki cari hesap arasındaki 21.405,30 TL farkın (……….) cari hesap yoğunluğu nedeni ile anlaşılamadığını, takipte talep edilen faize ilişkin tespit ile ilgili olarak ihtarnamenin davalıya ….. tarihinde tebliğ edildiğini, 5 iş günü sonrası 14/05/2015 tarihi olduğunu söz konusu tarih ile 24/06/2015 takip tarihi arasında geçen süreye … işlemiş faiz hesap edildiğini, takip tarihinde davacının davalıdan …… takip talebi tutarında alacağı olduğunu, (davalıda bu tutarın …..) tespit edildiğini, bu tutara … faiz hesap edildiğini Rapor etmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi …… Havale tarihli ek raporunda özetle; 1. Rapor kapsamı dahilinde yapılan tüm inceleme ve tespitler sonucunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle ……. (takipte olduğu gibi) alacağı olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu tutara kök raporunda belirtildiği üzere ….. faiz hesap edildiğini rapor etmiştir.
Bilirkişi kök ve ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
TİCARİ DEFTERLERİN DELİL KABİLİYETİ
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir. (HMK m. 199)
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
TEMERRÜT
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
FAİZ
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
………..Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, takip dosyası, bilirkişi raporu, ihtarname, sözleşme, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri ile icra müdürlüğünün yetkisi yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davalının kendi ticari defterlerine göre ……. davacıya borçlu olduğu, davacının ise kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan …… alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya …… bakiye borcunun bulunduğu, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği (Yargıtay ……. HD’nin 10/02/2016 tarih ve 2015/4576 Esas – 2016/621 Karar sayılı ilam) davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olması nedeni ile davacı lehine delil teşkil edeceği, bu nedenle davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, davacı tarafın davalıya Üsküdar…………. Noterliğinin 06/05/2015 tarih ve 37139 yevmiye nolu ihtarı ile muacceliyet kesbetmiş borcun ödenmesi için ihtarname keşide ettiği ve ihtarnamede borcun ödenmesi için 5 iş günü süre verildiği, ihtarnamenin 07/05/2015 tarihinde muhataba tebliğ edildiği buna göre temerrüt tarihinin 14/05/2015 tarihi olduğu, buna karşın davacı taraf takibinde 18/05/2015 tarihini vade tarihi olarak belirttiği, takip talebinde belirtilen 18/05/2015 tarihinden takip tarihi olan 24/06/2015 tarihine kadar 37 gün ve %10,5 faiz oranına göre işlemiş faizin 2.346 TL olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı takip borçlusunun İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğü ‘nün 2015/12889 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 220.409,20 TL asıl alacak ve 2.346,00 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibe konu asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari (avans) faizi uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen asıl alacağın % 20 ‘si olan 44.551,04 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Başlangıçta peşin olarak alınan 3.764,04 TL harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 232 TL harcın, alınması gerekli olan 15.216,41 TL harçtan mahsubu ile bakiye 11.220,37 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 180,5 TL tebligat ve posta gideri 1.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1180,5 TL yargılama masrafının davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1179,02 TL yargılama masrafına davacının başlangıçta yatırdığı peşin harç 3764,04 TL ve 232 TL tamamlama harcı ilave olunarak toplam 5.175,06 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1,48 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan …… uyarınca 19.315,31 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ……. uyarınca 279,28 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .