Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/753 E. 2020/328 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/753 Esas
KARAR NO: 2020/328
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/10/2015
KARAR TARİHİ : 08/09/2020
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; — tarihinde —- sevk ve idaresindeki —- plakalı aracı ile——— köyü köy içinde bulunan ——- binasının önündeki köy yolunda yaya müvekkile çarpması sonucu sonucu tek araçlı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın ardından ——- plakalı araç sürücüsü —— kendisinin çarptığı yaya müvekkilini hastaneye götürdüğünü ve müvekkilinin ————————- tedavi edildiğini, müvekkilinin meydana gelen kaza nedeni ile çok zor günler geçirdiğinden müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi için davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ——– havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ——- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ———- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı vekilinin sunduğu dilekçe ekinde olaya ilişkin hiçbir belge olmadığını, dava öncesinde davacının müvekkili şirkete başvurusu bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi husunun ——— tarafından yerine getirilmesi gerektiğini, davacının söz konusu olaydan dolayı sosyal güvenlik kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitinin gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde —– fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak belirsiz alacak niteliğinde açılan maddi tazminat davasına ilişkin olduğu noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve/veya daimi iş göremezlik tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan —————– tarihli yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre; ——- sevk ve idaresindeki —— plakalı aracı ile yaya ———çarpması sonucu kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —— tarihinde —-tarafından tanzim edilen———– incelendiğinde; poliçenin ——- tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının ——- sigortalanan aracın ———— marka———plakalı araç, poliçe limitinin ise — ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan tescil bilgileri incelendiğinde; kaza tarihi itibariyle —– Plakalı aracın ——- adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
———- tarih ve —————-sayılı MALULİYET raporuna göre; incelenen evraka ve istenen ———- göre —— tarihli trafik kazasına bağlı olarak sol dizde bağ yaralanması olduğu iddia edilmektedir. Ancak olay tarihli evrakında, olaydan —-gün ve yaklaşık—- ay sonra gittiği ————yapılan muayenesinde sol diz bağ yaralanmasından bahsedilmemekte olup yumuşak doku bozukluğu olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Olaydan yaklaşık ———— çekilen MR’mda bağ lezyonundan bahsedildiğini, sonuç olarak, olay tarihi ile bağ yaralanması tespit edilene kadar geçen sürede kişinin bir başka travmasının (spor yaralanması dahil) olup olmadığı bilinmediğinden ve olay tarihli evrakında yumuşak doku travmasından bahsedilmekle birlikte bağ yaralanmasından bahsedilmediğinden tespit edilen bulgu ile ——– tarihli trafik kazası arasında illiyet bağı kurulamamıştır. Bu nedenle, trafik kazasına bağlı olarak tespit edilen yumuşak doku travmasının şahsın maluliyetine ———- neden olmadığı mütalaasına varıldığını, mahkemenizce olay tarihinde olaya bağlı bağ yaralanması olduğunu gösterir bir belgenin temini ile trafik kazası ve mevcut bulgu arasında illiyet bağının bulunduğunun kabulü halinde olay tarihinde tekstil işçisi olarak çalıştığını beyan eden —- doğumlu ——— tarihli trafik kazasına bağlı olarak Meslekte Kazanma Gücünde Meydana Gelen Azalma Oram, olay tarihinde yürürlükte olan 03 Temmuz 1985 tarih ve 18800 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğünde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tüzük” den faydalanılarak hesaplandığında; —————- hareketlerinde kısıtlanmaya neden olan sertlikler ———————— Sonuç olarak; olayla mevcut bulgu arasında illiyet bağı bulunduğunun tarafınızca kabulü halinde şahsın Meslekte Kazanma Gücündeki Azalma Oranı olay tarihindeki yaşma göre % 9.2 ve bugünkü yaşma göre de % 10.2 olarak bulunduğunu, illiyetin bulunduğunun kabulü halinde menisküs ve kollateral bağ yaralanmasının ameliyat edilme durumu da göz önünde bulundurulduğunda tıbbi iyileşme süresinin ——- ay olarak aksi takdirde yumuşak doku travmasının tıbbi iyileşme süresinin ——- hafta olarak kabulünün uygun olacağını beyan ve rapor etmiştir.
——–Tarih ve —— sayılı MALULİYET raporuna göre; şahsın olay tarihli tıbbi belgelerinde herhangi bir diz travması tarif edilmediği, olay tarihli radyolojik tetkikleri de dosyada mevcut olmadığından sol diz yaralanması ile dava konusu olay arasında illiyet kurulmadığı cihetle; ———doğumlu — tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren —– haftaya kadar uzayabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
———–sayılı MALULİYET raporuna göre; mevcut belgelere göre şahsın olay tarihli tıbbi belgelerinde herhangi bir diz travması tarif edilmediği, olay tarihli radyolojik tetkikleri de dosyada mevcut olmadığından sol diz yaralanması ile dava konusu olay arasında illiyet kurulmadığı cihetle; ——- doğumlu ——– tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı yaralanması 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren ———- haftaya kadar uzayabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Maluliyet raporları, taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen ——— ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.é şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, ————— sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir————-
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/08/2016 Tarih ve 29789 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın Ek:6 Tazminat Ödemelerinde İstenilecek Belgeler Maddesi ile eklenen düzenlemeye göre bedeni zararlardan sürekli sakatlık tazminatına esas sağlık kurulu raporunun 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmesi gereklidir.
Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin uygulanması gereklidir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, —— Kayıtları, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti Raporu, Hastane Belgeleri, Maluliyet Raporları, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizce verilen —–tarihli ara kararda dosyanın bir Makine Mühendisi ve bir Aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdiine karar verildiği, bilirkişi ücreti olan ——- yatırmak üzere davacı tarafa kesin süre verildiği ve ücreti kesin süre içinde yatırmadığı takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği, ara kararın davacı tarafa —– tarihinde tebliğ edildiği bu şekilde davacı tarafa ihtaratın yapıldığı, davacı tarafça süresi içinde delil avansının yatırılmadığı, böylece bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, davanın çözümü için bilirkişi incelemesi zorunlu olduğundan ispat yükü kendisine düşen davacının TMK 6 ve HMK 190. Maddeleri gereği davasını ispat edemediği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcından daha önce peşin olarak alınan 27,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,70 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/09/2020