Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/734 E. 2022/52 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/734 Esas
KARAR NO: 2022/52
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 02/10/2015
KARAR TARİHİ: 27/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekili —- plakalı araç sürücüsü—- sevk ve idaresinde bulunan aracın aşırı hızlı gittiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın takla atmasına, kendisinin ölümüne ve araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralanmasına sebep olduğunu, kaza nedeni ile —– soruşturma numarası ile soruşturma başlatıldığını, ancak müvekkilinin şikayetçi olmaması nedeni ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, kazaya sebebiyet veren aracın davalı —- sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin söz konusu kaza nedeniyle iş gücü kaybından doğan daimi sakatlık tazminatını davalı şirkete başvuru yapılan—– itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesine , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili——tarihli cevap dilekçesinde özetle; davadan önce müvekkil şirkete herhangi bir başvuruda bulunmadığını, müvekkili şirketin temerrüdünün söz konusu olmadığını, müvekkil şirketin ancak sigortalısının kazadaki kusur oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiğinde maddi zarardan sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlı olacağının söz konusu olacağını, öncelikle huzurdaki dava kusur tespiti yapılmasını gerektiğini, ardından —– maluliyetin oluşup oluşmadığının tespit edilmesi gerektiğini, —- davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığının, maaş bağlanıp bağlanmadığı hususlarının sorulması gerektiğini, araç sigortalısı tarafından davacılara ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti ve ödeme yapıldığının belirlenmesi halinde mahsup yapılabilmesi açısından davanın sigortalı —– ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Konusu: Davalı sigortanın—– tek taraflı olarak yaptığı ve araçta yolcu olan davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazası neticesinde ; kazanın taraflarının kusur durumu , davacının kaza nedeniyle meslekte kazanma gücünü kaybedip kaybetmediği, kaybetmiş ise sürekli olup olmadığı ve oranının ne olduğu , ve davalı sigortanın bu zarardan sorumluluk miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, daimi iş göremezlik tazminatı (maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
Davalı — değişikliği sonrası isminin —olduğu , ünvan değişikliği sonrası ticaret sicil kayıtlarının dosyaya celp edildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —-incelenmesinde maktül —ait olan — emanet olarak kullanıp iade etmek üzere aldığı, yanında şikayetçi olmadığını bildiren arkadaşları mağdurlarında yolcu olarak bulunduğu sırada sevk ve idaresindeki—- — hızlı olarak gittiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybederek aracın takla atmasına , kendisinin ölümüne ve arkadaşlarının yaralanmasına sebebiyet verdiği, olaya başka birisinin karışmamış olduğu, kusur izah edecek herhangi birisinin bulunmadığı, olayın maktülün kendi kusuru sonucu oluştuğu anlaşılmakla kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Davacı —soruşturma kapsamında vermiş olduğu ifadesinde özetle; —- sıralarında işyerinde bulunduğu esnada akrabası olan —– plakalı araç ile yanına geldiğini, kendisi ile işyerinin—– katında sigara içtiğini daha sonra kendisini hastane gördüğünü, bundan önceki olayları beyin kanaması geçirdiği için hatırlamadığını, olayın nasıl meydana geldiğini ve diğer gelişmeleri hatırlamadığını beyan etmiş ve kimseden şikayetçi olmadığı yönünde ifade vermiştir.
— yazılan müzekkereye cevaben davacı—- tarihinde meydana gelen kaza nedeni ile gelir bağlanmadığı anlaşılmıştır, ayrıca davacının —-sicil dosyası celp edilmiştir.
Celp ve tetkik olunan sosyo ekonomik durum raporuna göre davacının kozmetik firmasında—— olarak çalıştığı, gelirinin — olduğu, ayrıca— yaptığı ve gelirinin —–olduğu, üniversite mezunu ve bekar olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu kaza nedeni ile kaza tespit tutanağı düzenlenmediği, olaya ilişkin — olay yerini gösterir basit kroki düzenlendiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre —- plakalı aracın ihbar olunan—– kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan — plakalı aracın davalı —- tarihleri arasında sigortalandığı ve sigortalısının dava dışı —olduğu ve poliçe limitinin — olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin talebi üzerine dava —- dava usulüne uygun olarak ihbar edilmiştir.
Dava konusu kaza nedeni ile —-gelen cevap yazısında davacıya herhangi bir sürekli iş göremezlik tazmitanı ödenmediği, geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili —- tarihli dilekçe ekinde müvekkilinin gelirine ilişkin —- dökümünü dosyaya sunmuştur.
Mahkememizce davacının trafik kazası nedeniyle tedavi gördüğü tüm ilgili hastanelerden tedavi evrakları celp edilmiş ve kaza nedeniyle maluliyetinin oluşup oluşmadığı hususunda —-rapor alınmış olup, dosyaya sunulan —-tarafından düzenlenen rapora göre davacının —- oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme sürecesinin kaza tarihinden itibaren—- uzayabileceği yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Dava konusu kazada tarafların kusur oranının tespiti yönünden —- tarihli rapora göre kazanın —- sıralarında sürücü — plakalı —- üzerinde seyri sırasında olay yeri geldiğinde tanık beyanına göre yolun sağındaki bir aracın sol tarafına çarparak takla atması sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacı —— yaralandığı, dava konusu kazanın bu şekilde meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davacının müteveffa idaresindeki araçta yolcu olarak bulunduğu sırada alacak bir önlemi olmadığından atfı kabil kusuru bulunmadığı, tanıkların ifadesinde bahsettiği plakası belirsiz aracın kimliği meçhul sürücüsünün olayda atfı kabil kusurunun görülmediğini ve müteveffa sürücü — % 100 oranında kusurlu olduğu yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak aktüer bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi — tarihli raporunda hesaplamanın — yapılmasının gerektiğini, davacının maluliyet oranın—–olduğu ve kazada kusursuz olduğu değerlendirmesine göre hesaplama yapılacağının, davacının gelirinin asgari ücret seviyesinde olduğunu ve hesaplamanında buna göre yapılacağını, dava konusu kaza nedeni ile — geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, sonuç olarak davacı — oranındaki sürekli iş göremezlik sebebi ile nihai ve gerçek zararının —- olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Davacı vekili aktüer raporu doğrultusunda talep artırım dilekçesi sunarak —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkememizce alınan aktüer bilirkişi raporunda tazminat hesabının — uyarınca hesaplamanın—-öre yapılması gerektiği, ayrıca ilk aktüer rapor tarihi —-olduğu anlaşılmakla —— göre hesaplama yapılması gerektiği kanaatine varılarak aktüer bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Aktüer bilirkişi —tarihli raporunda tazminat hesabında— hesaplamayı—–uygulanmadan hesaplama yapmış olup, yine hesaplamada davacının en son yasal asgari ücret artışları da nazara alınarak sürekli iş göremezlik zararına ilişkin değerlendirme yapmış ve davacının tazminatı —- tarihine kadar vergilendirmiş kazançlarına göre —- tarihinden sonra ise yasal asgari ücretlerin net tutarının altında olamayacağından anılan tarihten itibaren günümüze kadar geçen dönem içinde ülkemizde uygulanan ve —– yasal asgari ücretlere göre değerlendirme yapılmış olup, davacının —- oranındaki sürekli iş göremezlik sebebi ile nihai ve gerçek maddi zararının — olduğu yönünde rapor düzenlenmiş olup bilirkişi raporunun—- denetime elverişli olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili —tarihli talep artırım dilekçesi ile —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Islah dilekçesi ve ek rapor ihbar olunan —- tebliğ edilemeyip iade gelmesi nedeni ile ihbar olunana tebligat kanunu —– duruşmada davacı vekili beyanında dosyada mevcut —asgari ücret üzerinden hesaplanan aktüer raporunu kabul ettiğini, bu rapora göre karar verilmesini ve—- asgari ücret üzerinden rapor alınması talebi olmadığı yönünde beyanda bulunmuş olup, bu beyan uyarınca mahkememizce aktüer bilirkişiden —- asgari ücreti üzerinden yeniden bir ek rapor alınmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen —– ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır——
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve—— tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan—- tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır—–
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, —— öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.——
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.——
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez—–
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre——- tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir——
—— göre bedeni zararlardan sürekli sakatlık tazminatına esas sağlık kurulu raporunun —— çerçevesinde düzenlenmesi gereklidir.
Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği [bu yönetmelikte düzenleme bulunmayan hususlar yönünden —— uygulanması gereklidir.
TEMERRÜT VE FAİZ
Sigortacılar, hak sahibinin —– belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, — Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda——– toplanan/sunulan deliller,—- iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; —– tek taraflı yapmış olduğu trafik kazası sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, davacının tedavi gördüğü ilgili tüm hastanelerden tedavi evrakları celp olunarak alınan — düzenlenen rapora göre kaza nedeniyle davacının maluliyet oranının — uzayabileceği yönünde rapor düzenlendiği, alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı—- plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu , davacının ise kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı dava konusu kaza nedeni ile davalı —-davacıya geçici ve sürekli iş göremezlik zararına ilişkin bir ödeme yapılmadığı, huzurdaki davada davacı talebinini ise sürekli iş göremezlik zararınını tazminine ilişkin olduğu, — uygun şekilde düzenlenen aktüer raporunda davacının kaza nedeni ile —– oranındaki maluliyeti nedeni ile sürekli iş göremezlik zararının — olduğu, davacı vekilinin talep artırım dilekçesi ile birlikte — tazminatın her ne kadar —tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş ise de dava öncesi davalı sigortaya başvuru yapıldığına ilişkin bir belge veya ihtarname olmadığı, bu hali davalının temerrüdünün dava tarihi itibariyle gerçekleştiği, — aracın kaza tarihini kapsar şekilde —- şirketinin davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla —– göre sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi ve kazaya karışan aracın kullanım amacının hususi olduğu da dikkate alındığında tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği ayrıca davacının araçta yolcu olarak bulunduğu bu hali ile hatır taşıması indirimi yönünden bu hususun tartışılması gerekmekte ise de davalının cevap dilekçesinde hatır taşıması indirimi hususunda bir talebi olmadığı gibi dosyada mevcut beyanlarında ve duruşmadaki beyanlarında da bu yönde bir iddiası ve def i bulunmadığı anlaşılmakla hatır taşıması indirimi yönünden mahkememizce resen bir araştırma yapılmamış ve aktüer bilirkişi raporu ile tespit edilen tazminat miktarı üzerinden karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın kabulü ile; —– sürekli işgöremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 11.817,34 TL harçtan daha önceden peşin ve tamamlama harcı olarak olarak ödenen toplam 617,70 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 11.199,64 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 20.384,60 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 590,00 TL tamamlama harcı, 99,93 TL peşin harç, 7,80 TL vekalet ücreti, 2381,00 TL tebligat, bilirkişi, ATK, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 3.133,13 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2022