Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/608 E. 2018/405 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/608 Esas
KARAR NO : 2018/405

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 10/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında uzun yıllardır süren sözleşmeye dayalı elektrik aboneliği ilişkisi bulunduğunu, müvekkilin şirketten abonelik süreci içerisinde kullandığı elektrik tüketimine mukabil kesilen faturalara kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, iletim ve dağıtım bedelleri ve diğer isimler altında haksız bedellerin tahsil edildiğini ve yansıtıldığını haksız tahsil edilen işbu bedellerin davalı şirketlerden alındıkları tarihlerden itibaren işletilecek kademeli avans faizleri ile davalıdan tahsili amacıyla huzurdaki davayı açma zaruretinin olduğunu, müvekkil şirketten elektrik aboneliğinin tesis edildiği süre boyunca kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, iletim ve dağıtım ve diğer isimler altında haksız alınan bedellerin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.100,00 TL sinin alındıkları tarihlerden itibaren işletilecek kademeli avans faizi ile davalıdan tahsiline yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı şirket vekili cevap dilekçesi ile ; davacı tarafından müvekkil şirket aleyhinde mahkememizde ikame edilen davada davacının dava konusu faturlara yansımış olan kayıp kaçak, sayaç okuma PSH bedeli, iletim ve dağıtım bedellerinin iadesini talep ettiğini, müvekkil şirket gibi elektrik piyasasında faaliyet gösteren lisans sahibi şirketlerin kullanıcılarına yansıtabilecekleri tarifeler, ………ı Denetleme Kurulu tarafından belirlendiğini, EPDK kararlarının iptali hususunda mahkememizin görevli olmadığını bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde, dava kıonusu bedellere ait iade teleplerinin mali yükümlülüğü, ilgili dağıtım şirketine ait olduğundan huusmetin ….A.ş ye yönetilmesi gerektiğini, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini, davacının talep ettiği faturalarda tahsil edilen kayıp kaçak bedellerini tespit etmesinin mümkün olduğunu, belirsiz alacak davasının hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesini, davacının dava konusu talepleri haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkil şirketin kanun, yönetmelik maddeliren istinaden ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun almış olduğu kararlara istinaden dava konusu bedelleri tahsil etme yetkisine sahip olduğundan davacının davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dava ; Dava, hukuki niteliği itibariyle; elektrik abonesi olan davacıdan kayıp -kaçak, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli, adı altında tahsil edilen bedellerin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava yazılı yargılama usulüne tabii olup, usulünce taraf teşkili sağlanmış , dilekçeler aşaması tamamlanmış , HMK 140 maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı yapılıp uyuşmazlıklar tesbit edildikten tahkikat sonlandırılarak HMK 186 maddesi uyarınca sözlü yargılama yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı vekili 10/04/2017 tarihli duruşmada; EPDK nın düzenleyici işlerine aykırı şekilde hesaplama yapıldığına yjönelik bir iddialarının olmadığını, davanın konusuz kaldığını, davanın açıldığı tarihte haklılık durumlarına göre vekalet ücreti taleplerinin olduğunu beyan etmiştir.
Kayıp kaçak, dağıtım ve iletim bedeli, sayaç okuma ve perakende satış hizmet bedeli ile ilgili olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nce verilen kararlar ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında abonelerden tahsilinin hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Mahkememizde açılan davadan sonra 17/06/2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun’un 17. Maddesinin 1,3 ve 4. Fıkraları ile 6. Fıkrasının (a.ç.d.f) bentleri değiştirilmiş, aynı maddeye eklenen 10. bent ile “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilmiştir.
6719 sayılı Kanun’un 26. Maddesi ile 6446 sayılı yasaya eklenen Geçici 20. Maddesinde ise “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkisi sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedellerinin kurumun bu konuda düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmıştır. Kanunun yürürlüğünden önce mahkememizde açılan işbu davada davacı yanın tahsilatların EPDK’nın düzenleyici işlemlerine aykırı olduğu yönünde bir iddiası bulunmayıp, yapılan tahsilatların haksız ve hukuka aykırı olduğu iddiası ile davalıdan tahsili istenmiş, EPDK’nın düzenleyici işlemlerine aykırı şekilde işlem yapıldığı yönünde bir itizarız olmadığını bildirmiştir.
HMK 331 maddesi hükmü uyarınca davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde Hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hüküm eder.
Bir davanın yargılaması sürerken yürürlüğe giren yeni bir Kanun yada Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile davanın konusuz kalması mümkündür. Bu durumda mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir. Mahkememizde açılan davanın yargılaması sırasında 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı Yasa ile 6446 sayılı Yasa’ya getirilen yeni düzenlemeler uyarınca dava konusuz kalmıştır. Yürürlüğe giren yeni yasa nedeni ile konusuz kalan davada yeni yasanın yürürlüğe girmemiş olması halinde davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olan ve kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gereklidir. Mahkememizde açılan davanın tarihi itibariyle gerek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, gerekse Yargıtay…. Hukuk Dairesi kararları ile davacının bu davayı açmakta haklı olduğu sabittir. Dava açıldığı anda haklı durumda olan tarafın yargılama sırasında oluşan yasa değişikliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden ve dolayısıyla karşı tarafın vekalet ücretinden sorumlu kılınması da mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 günlü ve 2009/18 – 421 Esas – 2009/526 Karar sayılı ilamı ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 05/05/2017 tarih, 2017/452 Esas- 394 Karar sayılı karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/2534 Esas 3956 Karar sayılı 28.03.2017 tarihli kararı ile onanan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 2016/21 Esas – 21 Karar sayılı 07/12/2016 tarihli kararı da nazara alınarak ) konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açıldığı tarih itibariyle dava açmakta haklı olan davacının yargılama sırasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacı lehine maktu vekalet ücreti takdireni dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6719 sayılı kanunun 21. Maddesi ile 6446 Sayılı Elektirik Piyasası Kanunu’nun 17. Maddesine eklenen 10. Fıkra hükmü ve 6719 Kanunu’nun 26. Maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası KAnunu’na eklenen geçici 20. Maddesi hükümlerine istinaden davanın konusuz kalması nedeniyle DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Karar tarihinde yürürlükte olan Harçlar Kanunu ‘na göre alınması gerekli 35,90 TL ilam harcından dava açılırken yatırılan 27,70 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 8,20 TL ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan………’ye göre 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya yada ahzu kabza yetkisi olan vekiline verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 163,00 TL tebligat zarf giderinin davalıdan alınarak davacıya yada ahzu kabza yetkisi olan vekiline verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 27,70 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya yada ahzu kabza yetkisi olan vekiline verilmesine,
6-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ve istem halinde HMK 333 maddesi gereğince davacıya ya da ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine