Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/472 E. 2019/262 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/472
KARAR NO: 2019/262
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 21/09/2015
KARAR TARİHİ: 19/03/2019
DAVA :
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu 21/09/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —– günü davalı … şirketine ———–ZMMS poliçesi ile sigortalı … ‘un maliki ve yolcusu olduğu ve … ‘un sevk ve idaresindeki—— plakalı hususi otosu ile —-istikametinden ——–İstikametine seyri esnasında direksiyon hakimiyetini kaybederek gidiş yönünde doğru yolun sağ tarafından yola çıkıp şarampole uçup ağaca çarpmasıyla tek taraflı kaza meydana geldiğini, kazada müvekkillerinin destekleri baba … ile anne … ‘un vefat ettiğini, müvekkili … ‘un kazadan yaralı olarak kurtulduğunu, konu ile sigortalı şirkete yaptıkları başvuruya olumsuz cevap aldıklarını, kaza tarihi itibariyle müvekkillerinin destekleri baba … ‘un ———- Belediyesinde Kadastro Mühendisi, anne … ‘unda —-İlköğretim Okulu’nda Matematik Öğretmeni olarak çalıştığını, müvekkillerinin her ikisinin de üniversite öğrencisi olduğunu, destek olma süreleri her iki müvekkili içinde üniversiteye devam ediyor olması sebebiyle 25 yaş olarak tespiti ve buna göre hesaplama yapılması gerektiğini beyanla fazlaya dair haksalı saklı kalmak kaydı ile davacı … için 2.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere şimdilik 12.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu 16/11/2015 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: zamanaşımı def’inin yerinde olmadığını, KTK 92/2 maddesine göre zararın poliçe teminatı kapsamında olduğunu, müvekkillerinin zarar görün üçüncü kişi olarak kabul edilmesi gerektiğini, müvekkilinin kusuru sebebiyle indirim yapılması talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu 21/02/2017 havale tarihli ıslah/talep artırım dilekçesinde özetle; dava başında dava değeri olan 12.000,00 TL dava değerinin 13/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda 170.869,80 TL’sine HMK 170/2 maddesine dayalı olarak artırarak buna göre aradaki fark olan 158.869,80 Tl üzerinden harç yatırdıklarını belirterek davacı … için 30.426,08 TL, diğer davacı … için 140.443,72 TL olmak üzere toplamda 170.869,80 TL olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 19/03/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini, ayrıca sözlü yargılama için süre taleplerinin bulunmadığını beyan talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 04/11/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: KTK 109/1 maddesine göre sorumluluk sigortası sözleşmelerinden doğan her türlü tazminat davası hak sahibinin zararı ve tazminat yükümlülüğünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde zarara neden olan olay tarihinden itibaren 10 yıl sonra zamanaşımına uğrayacağını, elde ki davada, dava konusu kazanın 27/08/2011 tarihinde meydana gelmiş olması sebebiyle talebin zamanaşımına uğradığını, dava konusu kazada müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, özel şartlar ve trafik ve kasko sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün ve müteselsil sorumluluğu bulunan sigortalı araç işletenin kazanın meydana gelmesindeki ağır kusuru ile meydana gelen zarar arasındaki illiyet bağını kestiğini, müvekkili şirketin tazminat sorumluluğunun bulunmadığını, davacıların destekten yoksun kalma talep haklarının bulunmadığını, tazminata hükmedilmesi halinde kazanın meydana gelmesinde teknik arıza, yol kusur ve müterafik kusurun bulunup bulunmadığının tespiti ile kusur indirimi yapılması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile her durumda tazminat tutarına ilişkin yapılacak aktüer incelemesinde müteveffaların aylık ücret tutarına ilişkin ——-kayıtlarının dikkate alınması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitler ile sınırlı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 14/12/2015 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 19/03/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla ———–kararları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini, ayrıca sözlü yargılama için süre taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve davacıların desteklerini kaybedip kaybetmedikleri ile davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan 27/08/2011 tarihli ölümlü trafik kazası tespit tutanağına göre; ———– plakalı aracın sürücü … sevk ve idaresinde iken —–istikametinden —— İstikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetin kaybetmesi sonucu ölümlü, yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —–tarihinde … tarafından tanzim edilen Karayolları ZMSS Poliçesi incelendiğinde; poliçenin ——— tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının —-, sigortalanan aracın ———-model. —- plakalı araç, poliçe limitinin ise ———TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan —–plakalı aracın tescil bilgileri incelendiğinde; kaza tarihinde —— adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Turhal Sulh Hukuk Mahkemesi ‘nin — karar, – Esas – — Karar sayılı veraset ilamı ile aynı mahkemenin aynı tarihli — Esas — Karar sayılı veraset ilamı incelendiğinde, davacıların destek … ve … ‘un mirasçıları oldukları anlaşılmıştır.
———-Üniversitesi ‘nin ——– tarihli yazı cevabı incelendiğinde, davacı … ‘un Üniversitenin Makine Mühendisliği Bölmümü öğrencisi olduğunu ve ———— tarihinde mezun olduğu anlaşılmıştır.
———-Üniversitesi ‘nin —– tarihli yazı cevabı incelendiğinde, davacı … ‘un Üniversitenin Yazılım Mühendisliği Bölmümü öğrencisi olduğunu ve kazanın gerçekleştiği 27/08/2011 tarihinde lisans öğrencisi olduğu belirtilmiştir.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişi– havale tarihli raporunda özetle; ————- günü trafik kazasında ölen … ‘un desteğinden yoksun kalan davacı … için 17.580,96 TL, kızı … için 81.890,14 TL, ölen destek … ‘un desteğinden yoksun kalan davacı … için 12.845,12 TL, kızı … için 58.553,58 TL olarak hesaplandığını, davacı hak hasiplerinin maddi zararları toplamının 170.869,80 TL olarak hesaplandığını, davalı … şirketinin davacı hak sahiplerine karşı teminatla sınırlı olarak sorumlu olduğu ve davacıların zararının teminat limit dahilinde olduğunu ve davalı … şirketinin dava tarihinden önce temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren sorumlu olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişi 23/05/2017 havale tarihli ek raporunda özetle; kök rapordaki tespitlerini tekrarla, iki çocuk sahibi olan ölen … ‘un babasına da eylemli ve düzenli olarak baktığı ya da babasının zaruret içerisinde bulunduğunu sonut delillerle ispatlayamadığı gibi, tam tersine ölenin babası ——kimseni bakımına ihtiyaç duymadığı, sürekli bir emekli maaşının ve kira gelirinin bulunduğu anlaşıldığından, destek … ‘un babası ———— hak sahibi olmadığı kanaatini beyan ve rapor etmiştir.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişi 09/11/2017 havale tarihli raporunda özetle; rapor tanzim tarihi itibariyle müteveffa … ‘un hak sahibi oğlu … ‘a ilişkin ödenebilir tazminat tutarının 14.071,37 TL, kızı … ‘a ödenebilir tazminat tutarının 19.097,00 TL olmak üzere çocuklarına ödenebilir tazminat tutarının toplamının 33.168,37 TL olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişi 21/11/2018 havale tarihli raporunda özetle; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ‘nun 22/02/2012 tarih 2011/17-787 Esas – 2012/92 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, ——— plakalı araç sürücüsü müteveffa … % 100 kusurlu olsa bile, destekten yoksun kalan davacı hak sahibi babasının zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğu kabul edilerek maddi tazminat hesabının yapıldığı, davacı … ‘un müteveffa babası … ‘un desteğinden yoksun kalması nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 50.673,19 TL, müteveffa annesi … ‘un desteğinden yoksun kalması nedeniyle niai ve gerçek zararının 38.681,58 TL olmak üzere toplam nihai ve gerçek zararının 89.354,77 TL olduğunu, davacı … ‘un müteveffa babası … ‘un desteğinden yoksun kalması nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 13.901,54 TL, müteveffa annesi … ‘un desteğinden yoksun kalması nedeniyle nihai ve gerçek zararının 10.029,68 TL olmak üzere toplam nihai ve gerçek zararları toplamının 23.931,22 TL olduğunu, temerrüt başlangıç tarihinin 13/07/2015 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Aktüer kök raporları ile ek raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.(TBK Madde: 53)
Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.(TBK Madde: 55/1)
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır———–
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir———
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
Davacı tarafın, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı … şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı … şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir.—–
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, SGK müzekkeresi, Araç Tescil Bilgileri, Veraset Belgesi, Boğaziçi ve Işık Üniversitesi müzekkere cevapları, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası,Kusur Tespiti, Ceza/Soruşturma Dosyası, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, Hesap/Aktüer Raporları, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 27/08/2011 tarihinde … ‘un sevk ve idaresindeki ————– plakalı aracın karıştığı tek taraflı ölümlü trafik kazası meydana geldiği, kazada … ve … ‘un öldüğü, kazanın meydana gelmesinde sürücü … ‘un asli kusurlu olduğu ve kusur izafe edilebilecek başka bir kimsenin bulunmadığı, davacıların müteveffa/desteklerin çocukları olduğu, davada trafik(ZMMS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinden önce yürürlükte bulunan Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan 21/11/2018 tarihli hesap bilirkişisi raporuna göre müteveffa … ‘un destekliğinden yoksun kalma davası yönünden davacı … için 50.673,19 TL ve davacı … için 13.901,54 TL; Müteveffa … ‘un destekliğinden yoksun kalma davası yönünden davacı … için 38.681,58 TL ve davacı … için 10.029,68 TL davacıların destekten yoksun kalma nedeniyle zarara uğradıkları, bilirkişi ———— tarafından hazırlanan rapora desteklerin ölüm tarihi itibariyle sağ olan anne ve babasına pay ayrılmaması; bilirkişi ———- tarafından hazırlanan rapora ise destek … yönünden hesaplama yapılmaması ve davacı … ‘un eğitim durumunun nazara alınmaması nedeniyle itibar edilmediği, davalı tarafça her ne kadar dosyaya sunulan Yargıtay HGK’nun 2017/1315 Esas ve 2017/1239 Karar sayılı ilamı gereğince zarardan sorumlu olmadıkları iddia edilmiş ise de anılan HGK’nun somut olaya uygulanma olanağının bulunmadığı, ayrıca kazanın ölümlü trafik kazası olması ve ceza zamanaşımının 15 yıl olması nedeniyle henüz zamanaşımının dolmadığı, bu nedenle davalının davaya konu trafik kazası nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu, ———- plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan davalı … şirketinin davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı … şirketinin dosya kapsamı itibari ile her ne kadar başvuru tarihi belirgin olmasa da davalı … şirketine yapılan başvurunun reddedildiği tarih olan 13/07/2015 tarihi itibariyle temerrütün oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın destekten yoksun kalma tazminatı yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2- Müteveffa … ‘un destekliğinden yoksun kalma davası yönünden davacı … için 50.673,19 TL ve davacı … için 13.901,54 TL; Müteveffa … ‘un destekliğinden yoksun kalma davası yönünden davacı … için 38.681,58 TL ve davacı … için 10.029,68 TL’nin 13/07/2015 tarihinden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizleri ile birlikte ve davalı … şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 40,99 TL harcın ıslah harcı 2.713,00 TL ile birlikte alınması gerekli olan 7.738,57 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.984,58 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacılar yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 528,35 TL, bilirkişi ücretleri 1.400,00 TL olmak üzere toplam 1.928,35 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.278,00 TL yargılama masrafından, davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri 10,00 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 710,00 TL’den, kabul-ret oranına göre davacılara isabet eden 239,00 TL’nin mahsubu ile kalan 1.039,00 TL’ye peşin harç 40,99 TL, ıslah harcı 2.713,00 TL ile birlikte, eklenerek sonuç olarak 3.792,99 TL’nin davalı ‘dan alınarak davacılara verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 650,00 TL yargılama masrafının davacılar üzerinde bırakılmasına, davalı ‘ın yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 471,00 TL’nin davalının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacılar yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 11.812,88 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 6.684,22 TL avukatlık ücretinin davacılardan alınarak davalı ‘a verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacılara; artan delil avansının davalı ‘a iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/03/2019