Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/417 E. 2018/116 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2015/763
KARAR NO : 2018/118
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 01/02/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 05/10/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ……….. plakalı aracın 03/08/2015 tarihinde davalı sigorta şirketine …………… nolu poliçe ile sigortalı sürücü …………..n sevk ve idaresindeki ………. plakalı aracın tam kusurlu olarak çarpması sonucu perte ayrıldığını, sigorta şirketi ve acentesi ile iletişime geçilse de herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı şirkete ………tarihinde Bakırköy …………….. Noterliğinden 51553 yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, ihtarnameye cevap verilmediğini beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile araçta meydana gelen zarar karşılığı olan şimdilik 500,00 TL’nin poliçe limitleri dahilinde davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Cevap dilekçesi davacı tarafa tebliğ edilmiş, ancak davacı tarafça cevaba cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davacı vekili 07/04/2017 havale tarihli dilekçesi ile davasının 11.500,00 TL’ye ıslah etmiş, ıslah dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 01/02/2018 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; subut bulan davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 18/12/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: kazaya karışan ………. plakalı aracın müvekkili şirkete………….. nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza olayı ile ilgili varsa ceza dosyası ve kusur durumunu gösteren bilirkişi raporu celbedildikten sonra kusur durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, kusur dağılımının tespiti sonrası hasar raporunun alınması için bilirkişiden rapor alınmasını, davanın haksız fiilden kaynaklanıyor olması nedeniyle davacının avans faizine yönelik talebin reddinin gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa karar sözlü yargılama ve karar duruşma gün ve saati bildirir davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak davalı tarafa karar celsesine katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf temelde, davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur oranı ve hasar miktarı ile davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, trafik kazası nedeni ile araçta meydana gelen zararın tazmini davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Trafik kazası tespit tutanağı incelendiğinde ……… tarihinde, …………..’nın sevk ve idaresindeki………… plakalı araç ile sürücü ……..n sevk ve idaresindeki ………….. plakalı aracın karıştığı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
12/05/2015 başlangıç tarihli ………………Sigorta tarafından tanzim edilen ZMSS Poliçesi incelendiğinde; …………….. tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının …………….. sigortalananın………………………. plakalı araç, ZMSS poliçe limitinin araç başına 29.000,00TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
13/08/2015 tarihli Eksper raporu incelendiğinde; mağdur aracın onarılması için parça ve işçilik dahil 30.000,00 TL hasar tespit edildiğini, bu durumda aracın onarımının ekonomik olmayacağını, aracın piyasa değerinin 15.000,00 TL civarında olduğunu, sovtaj bedelinin ise 3.500,00 TL olduğunu, araca pert işlemi uygulandığını rapor edilmiştir.
Araç tescil bilgilerine göre, ………….. plakalı aracın kaza tarihinde davacı…………………. adına,……………plakalı aracın ise …………….. adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi ‘nin tanzim ettiği 12/07/2016 tarihli kusur raporuna göre, dava konusu kazada sürücü …………..n kusursuz olduğu, sürücü………………… ‘ın % 100 kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
Kusur raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Hasar tespitine ilişkin 11/10/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ……………….. plakalı araçta 36.448,00 TL hasar tespit edildiğini, aracın tamiri esnasında onarım ve değiştirilmesi gereken başka parçalarınında çıkabileceği hususu göz önüne alındığında araçtaki hasar miktarının daha artacağını, aracın tamirinin ekonomik olmayacağını, araca tam ziya (pert) işleminin yapılmasının uygun olacağını, toplam zararın 11.500,00 TL olduğun beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, poliçe, eksper raporu, kusur raporu, bilirkişi raporu, araç kaydı, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, ıslah dilekçesi, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 03/08/2015 tarihinde sürücü………….. sevk ve idaresindeki ………… plakalı araç ile sürücü……………….sevk ve idaresindeki …………….. plakalı aracın karıştığı trafik kazası meydana geldiği, kazaya karışan ……………. plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi bulunduğu, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ……….. ‘ın %100 oranında kusurlu olduğu, kazada davacı aracının perte ayrılacak şekilde hasarlandığı, bilirkişi raporu ve eksper raporuna göre aracın piyasa değeri ile sovtaj değeri arasındaki farkın 11.500,00 TL olduğu, eksper raporu ile de uyumlu olan bilirkişi raporunun somut olaya uygun gerekçeli ve denetimi elverişli olması nedeni ile hükme esas alındığı, buna göre davacı aracında meydana gelen zarar miktarının 11.500,00 TL olduğu, davalının sigortaladığı aracın hususi olması ve araç malikinin ticari işletmesi ile ilgili olmaması ayrıca uyuşmazlığın temelinde haksız fiil bulunduğundan ticari iş karinesinin eldeki davada uygulanabilme imkanı bulunmaması nedeniyle tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesi kapsamında zarardan sorumlu olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 11.500,00 TL’nin temerrüd tarihi olan 29/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğu hasar tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Başlangıçta peşin olarak alınan 27,70 TL, ıslah sonrası 187,85 TL olmak üzere toplam 215,55 TL harcın, alınması gerekli olan 785,56 TL harçtan mahsubu ile bakiye 570,01TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 27,70 TL peşin harç, 187,85 TL ıslah harcı, 216,60 TL tebligat ve posta gideri, 250,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 682,15 TL yargılama masrafının, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.