Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/40 E. 2020/369 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/40 Esas
KARAR NO: 2020/369
DAVA :Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2015
KARAR TARİHİ : 17/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ———tarihli sözleşme ile ——— kanun kapsamında davalı şirkete güvenlik hizmeti verilmesi konusunda anlaştıklarını, sözleşme öncesinde davalı şirketin merkez binasında güvenlik denetimleri yaptıklarını ve raporların da davalı şirkete verildiğini, sözleşmenin———-tarihine kadar yenilendiğini, davalı şirketin uğrayabileceği zararlar konusunda sözleşme gereği olarak——- bedelli teminat mektubu verdiklerini ancak davalı şirketin teminat mektubunu haksız olarak —- tarihinde nakde çevirdiğini davalı şirketin buna gerekçe olarak —– tarihinde şirket ticaret merkezinde yaşanan hırsızlık olayını gerekçe gösterdiğini ve — tarihli ihtarname ile —- tarihi itibariyle sözleşmeyi feshettiklerini, — tazminatın da ödenmesini istediğini, oysa olayda davalı şirketin müterafik kusuru bulunduğunu ve teminat mektubunun nakde çevrilmesi şartlarının oluşmadığını, davalı şirketin zararını ispat edemediğini ve zarara dayanak hiçbir belge sunmadığını, hırsızlık olayında çalınan bilgisayarların da —————— unvanlı dava dışı şirketlere ait olduğunu, bu kapsamda davalı şirketin maddi zararı da oluşmadığını, yeni aldıklarını belirttikleri bilgisayarların fatura ve bedellerinin de ispatlanmadığını, nitekim çalındığı belirtilen bilgisayarların da eski olduğunu ve faydalı ömürlerini tamamladıklarının anlaşıldığını, yine bilgisayarlar sigortalı ise bu yönde bir ödeme alınıp alınmadığını da bilmediklerini, ayrıca davalının istifa dışı nedenlerle ayrılan personel için de ———- kıdem tazminatı tutarı bedeli talep ettiğini, oysa müvekkiline ödenmiş bir kıdem tazminatı katılım payı bulunmadığını ve personelin de istifa ile işten ayrılmadığını, davalının sözleşmeye konu fatura bedellerini gecikmeli olarak ödenmesi sebebiyle kendilerinin ——– faiz alacakları bulunduğunu, — maddi zarar ile birlikte tüm bu nedenlerle uğradıkları ticari itibar kaybından kaynaklanan ——- manevi tazminatın —– avans kredi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacı şirket arasında —- bulunan şirketlerinin güvenliğinin sağlanması konusunda ——- imzalandığını, —– yılında ise yeni bir sözleşme imzalanarak önceki sözleşmenin yürürlükten kaldırıldığını, davacı tarafın verdiği güvenlik hizmetinin 5188 sayılı kanun kapsamında verildiğini ve TBK m115/3 uyarınca uzmanlık gerektiren bir hizmet olduğunu, davacı şirketin tüm ——yönelik güvenlik hizmeti sağlamakla yükümlü olduğunu, müvekkilleri şirketin———– bünyesindeki tüm grup şirketlerinin temizlik-güvenlik-bina yönetimi faaliyetlerini yürüttüğünü ve diğer grip şirketlerinin de sözleşmede zaten belirtildiğini,————– tarihlerinde üst üste ayrı hırsızlık olayı gerçekleştiğini, hırsızlık olaylarında çalınan bilgisayarlar ve bu bilgisayarlar yerine alınan yeni bilgisayarlarla———– maddi zarar oluştuğunu, ayrıca bilgisayarların mali işler ve finans departmanlarına ait olması sebebiyle gizli bilgilerin de çalınmış olduğunu davacı şirketin ——— tarihli rapor ile olaydaki kusur ve ihmalini kabul ettiğini, ve ilgili personelinin de iş akdine son verdiğini sözleşme gereği zararlarının tazmin edilmemesi sebebiyle teminat mektubunun paraya çevrilmesinin belli olduğunu, ayrıca – yılı içinde davacı şirketten istifa ederek ayrılan ve kıdem tazminatı ödenmemiş çalışanlar için de müvekkilleri tarafından davacı şirkete tazminat ödemeleri yapıldığını, tüm bu nedenler teminat mektubundan bakiye kalan —– bedelin davacı şirkete ——— tarihinde derhal iade edildiğini, manevi tazminat talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
UYUŞMAZLIK ; Taraflar arasında —————- tarihli güvenlik hizmet alım sözleşmesi kapsamında davalıya ait iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle davacı tarafından sözleşme kapsamında verilen teminat mektubunun hırsızlık olayı nedeniyle davalının uğramış olduğunu iddia ettiği zararın tazmini için paraya çevrilmesi ve davalının zararını mahsup ettikten sonra teminat mektubundan kalan bakiye tutarı davacıya iade etmesi sonucu davacının teminat mektuplarını paraya çevirdiği tarih ile bakiye tutarın davacıya ödendiği tarih arasındaki işlemiş faizi, teminat mektubunun haksız olarak paraya çevrilmesi nedeniyle teminat mektubundan davalının mahsup ettiği tutarın iadesini ve taraflar arasındaki sözleşme kapsamında sözleşme bedelinin davacıya geç ödenmesi nedeniyle işlemiş faiz alacağının davacının davalıdan isteyip isteyemeyeceği, hırsızlık olayında tarafların kusur durumu, davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği ve davalının manevi zararının oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf olduğu tespit edilmiştir.
Dava, taraflar arasında hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Celp ve tetkik olunan, ——- tarihli hizmet sözleşmesinin incelenmesinde tarafların davacı ile davalı olduğu, sözleşmenin konusunun davalı şirketin adresinde faaliyette bulunduğu mekanlar ile bu mekanlarda bulunan çalışanların ve müşterilerinin—————– belirlenen esas ve usullere uygun sayı ve nitelikte görevlendirilecek güvenlik görevlisi ile güvenliğin ve emniyetin sağlanması, koruma, gözetim ve güvenlik hizmetleri detaylarını belirlemek ve bu hizmetler karşılığı alınacak ücreti tespit etmektir, şeklinde olduğu, sözleşmenin son hükümler bölümünün 9.7 maddesinde işbu sözleşmenin imzası ile birlikte bu sözleşmeden doğacak borçların ve müşteri firmanın uğrayacağı her türlü zararların teminatı olarak bir aylık fatura bedeli karşılığı teminat mektubu vermeyi davalının kabul ettiği kararlaştırılmış olup, aylık ücretin —– olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan ———– tarihli ihtarnamenin incelenmesinde davalı tarafından davacıya gönderilen ihtarname ile taraflar arasındaki güvenlik hizmet sözleşmesinin — tarihi itibariyle fesih edildiği ve davalının uğramış olduğuna iddia ettiği zararların tahsili talebine ilişkin ihtarname olduğu ve ——— ödenmesinin aksi takdirde teminat mektubunun nakte çevireceğinin ihtar edildiği görülmüştür.
Davacı tarafından ise ———– yevmiye nolu ihtarname ile davalının ihtarına cevap verildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan——-ait dekontun incelenmesinde sözleşme kapsamında davalıya verilen teminat mektubuna ——– tarihinde paraya çevirdiği ve davalı hesabına ödendiği görülmüştür.
Davacı tarafından davalıya ait iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı sonrası hazırlanan —– tarihli raporun incelenmesinde, hırsızlık olayının meydana geldiği saatte, güvenlik kontrol merkezinde görev yapan – güvenlik personelinin — tarihinde işbu sözleşmenin fesih edildiği,——– tarihinde görevde bulunan vardiya amiri ——— güvenlik ekibinin vardiya saatleri içerisinde görev geçiş rotasyonunu takip etmemesi ve gerekli önlemleri zamanında almaması nedeniyle görevinden alındığı, hırsızlık olayının meydana geldiği —–tarihlerinde hırsızın geçiş yaptığı bölgede bulunan kırık camı fark etmeyen ve devriye görevini kusurlu gerçekleştirmiş olan diğer güvenlik personeli ————– denetim ve kontrol sorumluluklarını gereği gibi yerine getirmeyen vardiya amiri pozisyonundaki ———– kınama cezası verildiği belirtilmiş olup işbu raporda davacının personelinin meydana gelen hırsızlık olaylarındaki ihmal ve kusurlarının kabul ettiği, davacı tarafından hazırlanan denetim ve risk analiz raporlarını ve teknik altyapıya ilişkin eksiklikler ile ilgili e posta yazışmalarını da davalının dikkatine sunduğu, işbu raporlarda davalı iş yerindeki güvenlik açıkları ve alınması gereken tedbirler ile ilgili öneriler olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce ön inceleme duruşması yapılmış, dava konusu hırsızlık olayı ile ilgili davacı ve davalı tanıkları dinlenmiş ve uyuşmazlık konusu hakkında 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —-tarihli raporunda özetle; ——— tarafından düzenlenen tespit tutanağına göre hırsızlığın meydana geldiği yerin ——- olduğu, iş yerinin birinci katında bulunan muhasebe müdürü odasının pimapen camında zorlama izinin mevcut olduğu, muhasebe odası, finans odası, finans müdür odasında masaların üzerinde bilgisayar fişlerinin boşta olduğu, ayrıca————— bölümünde camın çatlamış olduğu, ancak çerçevenin kapalı olduğu, başka herhangi bir zarar ve ziyanın olmadığına dair tutanak tutulduğu, işbu hırsızlık olayı nedeniyle davacı tarafından da tutanak tutulduğu ve güvenlik kamera görüntülerinin izahatının yapıldığı, her iki hırsızlık olayında toplam —–adet dizüstü bilgisayarın çalındığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesi sonucu davacı——— davalıya ait iş yerinin güvenlik ve korumasını sağlamak üzere davalı ile güvenlik hizmet sözleşmesi imzalandığı, binaya ait incelenen kamera görüntü kayıtlarına göre — cumartesi günü —- saatleri arasında ve ——— saatleri arasında olmak üzere davalıya ait iş yerinde — ayrı hırsızlık olayının gerçekleştiği ve toplam ———-çalındığı, bu durumda yabancılara iş merkezinin girişine engel olmak, ziyaret için gelenleri kontrol ve takip etmek, iş merkezi içerisindeki can ve mal emniyetini sağlamakla yükümlü olmasına rağmen davalının daha önceden dosyada mevcut risk analizleri yapılarak güvenlik ve koruma hizmeti verilen davalı şirkete alınması gereken önlemler ile ilgili bilgi verilmiş olsa da görev alanında suç işlenmesini engelleyici tedbirlerin yeterince alınmaması ve hırsızlık olayı ile ilgili özellikle genel kontrol merkezindeki özel güvenlik görevlilerinin kendi ifadelerinde de belirttikleri gibi dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi güvenlik kamera görüntülerini takip etmemesi şeklinde özen yükümlülüğüne uymayarak görev alanı içinde kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette koruma ve güvenliğin sağlanmasından sorumlu olduğu halde hırsızlık olayının meydana gelmesine engel olunamadığı anlaşıldığından davacının meydana gelen hırsızlık olayında % 60 oranında kusurlu olduğu, davalı şirketin ise meydana gelen hırsızlık olayında kusuru yönünden yapılan değerlendirmede taraflar arasında imzalanan güvenlik sözleşmesinde müşteri firmanın yükümlülükleri başlığının 6.3 maddesine göre müşteri firmanın belirleyeceği yetkili kişi ——- firma arasındaki kordinasyonu sağlayacak ve —— denetleyebileceğinin belirtildiği, bu şekilde müşteri davalı şirketin özel güvenlik şirketini ve yapılan işi denetleme ve kontrol etme yükümlülüğü bulunduğu, davacı özel güvenlik şirketi tarafından daha önceden hazırlanan risk raporlarında bildirilen binanın ———— bir kontrolün bulunmaması durumunun göz önüne alındığı, bu eksiklik sebebi ile yangın merdivenini kullanarak yetkisiz kişilerin teras katına çıkabileceği ön görüsünde bulunduğu, bu uyarı sonrası —– gündüz ve gece personel planlaması yapılarak bölge kontrolü sağlandığı, ancak informatik projesinin son bulduğu —– — bina yönetimi talimatıyla gündüz bir personel ile hizmet verilmeye devam edildiği, ancak gece vardiyasında personel bulundurulmasının istenmediği, ———tarihinde meydana gelen hırsızlığın bu bölgeden geçiş ile gerçekleştiği, tanık olarak dinlenen davalı şirket çalışanı ————- ifadesinde güvenlik şirketinin dönemsel olarak risk analizlerinde güvenlik zafiyeti ve iyileştirilmesi gereken hususları davacı şirkete bildirildiğini, bildirimler doğrultusunda gerekli önlemler alındığını, hırsızlık olayından sonra kamera sistemlerinde iyileştirmeler yapıldığı, kamera kayıtlarından güvenlik görevlisinin kameraları izlemediğinin tespit ettikleri için alarmı ve harekete duyarlı kamera sistemi yaptıklarını beyan ettiği, güvenlik şirketi uyarıları ile aydınlatmanın sağlandığı, ancak kameraların alarmlı ve hareket duyarlı olmasının hırsızlık olayından sonra yapıldığı, daha önce tespit edilen bu eksikliklerin yapılmamış olmasından kaynaklanan güvenlik zafiyetleri ile incelenen hırsızlık olayı arasında illiyet bulunduğu, bu durumda davalı iş merkezi yönetimi tarafından davacı özel güvenlik şirketinden hizmet alınmış olsa da iş merkezi güvenliğini sağlama sorumluluğu ve güvenli şekilde koruma borcu altına girilmesine rağmen fiziki olarak alınması gereken tedbirlerde eksiklik olduğu ve iş merkezi fiziki güvenliğinin tam ve muhkem olarak alınmadığı anlaşıldığından meydana gelen hırsızlık olayında davalı şirketin % 40 oranında müterafik kusurlu olduğu şekilde rapor düzenlenmiştir.
Maddi zarar ve teminat mektubunun paraya çevrilmesi yönünden yapılan değerlendirmede güvenlik hizmet sözleşmelerinin madde 1.1 hükümlerinde güvenlik hizmetlerinin———- kapsamında, bu iş merkezinin tümünde verileceği kararlaştırılmış olup, sözleşme tarafı aynı iş merkezi adresi davalı ———– sözleşmede verilen özel güvenlik hizmetinin kapsamı değerlendirildiğinde davacı şirketin yalnızca davalı şirket tüzel kişiliğinin merkezini değil tüm —adlı binanın güvenlik işini üstlendiği, nitekim ——— tarihlerinde art arda yaşanan iki hırsızlık olayının da —— gerçekleştiği, davalı şirketin ———- binasının tümü için sözleşme akdettiği, binadaki diğer grup şirketleri bakımından üçüncü şahıs yararına sözleşme ve şirket çalışanları ile binaya gelen müşteriler yönünden üçüncü kişiyi koruyucu etkili sözleşme vasfında olduğu, bu nedenle hırsızlık olayı kapsamında ortaya çıkan tüm maddi zarardan davacı şirketin sorumlu olduğu, hırsızlık olayı sonucu———– toplam —- adet laptop çalındığı, davacı şirket tarafından düzenlenen olay raporunda da bu hususun belirtildiği, iş bu çalınan bilgisayarların dosyaya sunulan faturalar değerlendirildiğinde fatura tarihi itibariyle toplam değerinin —olduğu, olay tarihi itibariyle — tekabül ettiği, işbu bilgisayarların bilinen — yıllık ekonomik ömürlerine göre yıllık ——– amortisman oranı üzerinden yapılan değerlendirmede toplam bedelinin —- olduğu, binanın teras katı camı ve penceresinde hırsızlıktan kaynaklanan zarar yönünden yapılan değerlendirmede davalı tarafından sunulan faturaya göre kırılan cam nedeniyle oluşan zarara ilişkin faturanın——– olduğu, ancak hırsızlık olayında teras katta bir adet cam kırıldığı tespit edilmiş iken sunulan faturanın olaydan —- ay sonrasına ait ve içi açılır cephe sistemi doğraması olduğu, bu noktada hırsızlık kaynaklı maddi hasar ile fatura arasında uygun bir illiyet bağı bulunmadığı, bu nedenle fatura bedelinin maddi zarara dahil edilmeyeceği, tarafların kusur oranı dikkate alındığında yapılan hesaplama sonucu — kusuruna göre çalınan bilgisayarlardan dolayı ———- zarardan sorumlu olduğu, kıdem tazminatı ödenmeyerek işten çıkan işçiler için davalının iade alacağı yönünden yapılan değerlendirmede sözleşme kapsamındaki aylık ödemelerin içinde iş yerinde münhasıran davacının istihdam ettiği güvenlik personelinin kıdem tazminatına ait paylarının da bulunduğu, bu yönden kıdem tazminatının ödenmediği hallerde aylık bedel içinde yansıtılan kıdem tazminatı paylarının davalı şirkete iadesinin sözleşme ile düzenlenmiş olduğu, dosyada mevcut delillere göre yapılan değerlendirmede davalı şirkete ödenmesi gereken toplam — işçi çalışması karşılığı —– kıdem tazminatı hesaplandığı, sözleşme konusu aylık hizmet bedellerinin davacıya gecikmeli ödenmesinden kaynaklanan faiz alacağı talebi yönünden yapılan değerlendirmede taraflar arasındaki sözleşmede ödemeler yönünden açıkça ve kesin olarak gün kararlaştırılmamış olduğu, davalının temerrütünün alacaklının temerrüt ihtarı ile gerçekleşeceği, faiz alacağı için ana para tahsil edilirken faiz hakkının saklı tutulması gerektiği, davacı şirketin aylık hizmet bedellerinin tahsil ederken faiz ile ilgili itirazi kayıt koymadığı veya itirazi kayıt bildirimi de mevcut olmadığı, davacının faiz talebinin yerinde olmadığı, sonuc olarak sözleşmenin feshi nedeniyle davalının toplam zararının —- olduğu, davalı şirket lehine verilmiş olan teminat mektubundan ———— kısmının haklı neden bulunmaksızın tahsil edilmesi sebebiyle davacı şirkete iade edilmesi gerektiği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Tarafların rapora itirazı üzerine mahkememizce aynı bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler dosyaya sunmuş oldukları ——– tarihli raporlarında kusur yönünden ek raporda bir değişiklik olmadığı, maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede ise binanın teras katı camı ve penceresinde hırsızlıktan kaynaklı yapılan zarar yönünden değerlendirmede kök raporda belirtilen ———— tutarlı faturada hırsızlık nedeniyle kırılan camın yenilenmesi ve diğer kısımların onarılmasının hırsızlık nedeniyle oluşan zarar olduğu gözetilerek —- tutarlı faturanın yarısı olan —- kısmının bu zarara ilişkin olduğu, bu bedelin % 60 ın dan davacı sorumlu olmakla —- eklendiğinden maddi zarar yönünden davacının sorumlu olduğu miktarın —————- sonuç olarak davacının —maddi zarar ve davalı şirkete ödenmesi gerekin kıdem tazminatı zararı —- toplamı —— davalının zararının bulunduğu, teminat mektubunun paraya çevrilmesi nedeniyle——————– kısmının haklı neden bulunmaksızın tahsil edilmesi nedeniyle davacıya iade edilmesi gerektiği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki delillere, taraflar arasındaki güvenlik hizmet sözleşmesi, tanık ifadeleri, kamera görüntüleri, teminat mektubu, bilirkişi raporu , iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ——–güvenliğinin sağlanması amacıyla güvenlik hizmet sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşmenin kapsamının — tamamını kapsadığı, davalıya ait iş merkezinde ————- tarihlerinde iki ayrı hırsızlık olayı meydana geldiği bu hırsızlık nedeniyle davalı iş merkezinde bulunan ———- adet bilgisayarın çalındığı ve bir adet camın kırıldığı, sözleşme kapsamında davacının davalıya bir aylık sözleşme bedeli —– tutarında davalıya teminat mektubu verildiği, hırsızlık olayı nedeniyle davacının güvenlik hizmet sözleşmesini fesih ettiği ve teminat mektubunu paraya çevirdiği, hırsızlık olayı nedeniyle uğramış olduğu zarar tutarı olduğunu iddia ettiği —-kendi hesabına aktardığı ve teminat mektubundan bakiye —– davacıya iade ettiği, alınan bilirkişi raporuna göre hırsızlık olayının meydana gelmesinde sözleşme hükümlerine göre davacının % 60 oranında kusurlu olduğu, davalının ise % 40 oranında kusurlu olduğu, kusur oranlarına göre yapılan maddi tazminat zararı yönünden yapılan değerlendirmede —-adet bilgisayar ve kırılan cam nedeniyle maddi zarar tutarının —- olduğu, sözleşme kapsamında —— tespit edilen —işçi yönünden kıdem tazminatı tutarının — olduğu ve bu zararın davalıya ödenmesi gerektiği, hırsızlık olayı nedeniyle davalının toplam zararının —– olduğu, davacı her ne kadar taraflar arasındaki sözleşme kapsamında ödemelerin gecikmeli yapılması nedeniyle ——— işlemiş faiz alacağı talep etmiş ise de taraflar arasındaki sözleşmede ödemeler yönünden açıkça ve kesin olarak gün kararlaştırılmamış olduğu, davalının temerrütünün alacaklının temerrüt ihtarı ile gerçekleşeceği, faiz alacağı için ana para tahsil edilirken faiz hakkının saklı tutulması gerektiği, davacı şirketin aylık hizmet bedellerinin tahsil ederken faiz ile ilgili itirazi kayıt koymadığı veya itirazi kayıt bildirimi de mevcut olmadığı, davacının faiz talebinin yerinde olmadığı, davalının hırsızlık olayı nedeniyle zararının —- olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olmakla, tahsil ettiği teminat mektubundan kalan ——— kısmı yönünden sebepsiz zenginleştiği ve davacıya iade edilmesi gerektiği, davacı ——– manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de meydana gelen hırsızlık olayında davacının % 60 oranında kusurlu olduğu nazara alındığında davalının teminat mektubunu paraya çevirmesinde haklı olduğu, manevi tazminatın şartlarının gerçekleşmediği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü kısmen reddine, manevi tazminat talebinin ise reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Maddi tazminat yönünden;
Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile; ————- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2.Manevi Tazminat yönünden açılan davanın REDDİNE,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 2.642,01 TL harcın alınması gerekli olan 1.431,97TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.210,04 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 224,50TL, bilirkişi ücreti 2.250,00 TL olmak üzere toplam 2.474,50 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 335,296 TL yargılama masrafına, 1.431,97 TL harç eklenerek sonuç olarak 1.767,26 TL’nin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan kısmın davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 20,000TL yargılama masrafının, davalı yan davada kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 17,28 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan kısmın davalı yan üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ‘nin 13/3 maddesi uyarınca 3.400,00TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Maddi tazminat davası yönünden davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ‘nin 13/3 maddesi uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ‘ya verilmesine,
6-Manevi tazminat davası yönünden davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ‘nin 10/3 maddesi uyarınca 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ‘ya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/09/2020