Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/378 E. 2019/881 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/378 Esas
KARAR NO : 2019/881

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2015
KARAR TARİHİ : 19/09/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 17/09/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin,—–davalı şirket ile yapılan anlaşma gereği Davalı-borçlu şirkete —— seçim yaçılımı gerçekleştirildiğini, yazılımı için toplam ——-desteği kapsamında 19.000 TL ‘sı bedelle ödeme mutabakatı kalındığını, müvekkili şirket tarafından, davalının———- seçim yazılımı lisansı,—– özelleştirmesi ve eğitimi işi yapılmış olduğunu, müvekkili şirketin, hazırlanan —— üzerine düşen edimini yerine getirdiğini, Davalı tarafından yapılan mutabakat gereğince teslim edilen fatura bedelinden 7.000 TL’sı davalı şirket tarafından ödenmediğini belirtmiştir, fatura alacağının ödenmemesi üzerine, davalı-borçlu aleyhine İstanbul Anadolu———-. İcra müdürlüğü’nün—— sayılı dosyası ile 19.000 TL’sı fatura alacağından ödenmeyen 7.000,00 TL’lik fatura alacağı ile ilgili olarak ilamsız takibe konu ödeme emri gönderildiğini, itiraz akabinde itirazın iptali davasının açıldığını, davalı-borçlu tarafından İstanbul Anadolu—–. İcra müdürlüğünün ——– sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı-borçlu aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 04/02/2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 19/09/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 11/12/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın müvekkilinden icra tehdidi ile tahsil etme talebinde bulunduğu alacağın müvekkili ile aralarında imzalamış oldukları 17/12/2013 tarihli “———— başlıklı yazılım sözleşmesi nedeniyle davacı tarafından müvekkilinden talep edilen yazılım hizmeti bedeli olduğunu, yazılım ürününün çalışır durumda teslim edilmediğini, ürünün amacına uygun şekilde kullanılabilir hale getirilmesi için davacı firmaya defalarca sözlü ve yazılı taleplerde bulunulduğunu, teknik sorunların davacı yanca giderilmemiş olduğunun uzman bilirkişiler tarafından yapılacak inceleme ile ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin davacı yan tarafından giderilemeyen ve müvekkili tarafından amacına uygun olarak kullanılamayan yazılım dolayısı ile maddi ve manevi zarar uğradığını, itirazın iptali davasının reddine, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan icra takibi nedeniyle davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 24/02/2016 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 19/09/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Davanın reddine ve %20den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının, davalıya sözleşme uyarınca yazılım hizmeti verip vermediği, vermiş ise bu hizmetin tam ve ayıpsız olarak davalıya teslim edilip edilmediği noktasındadır.
DELİLLER :
—————- yazılımı sözleşmesi,
-Fatura sureti,
-İstanbul Anadolu —-. İcra müdürlüğünün—– sayılı takip dosyası,
-17/10/2016 tarihli bilirkişi heyet raporu,
-15/05/2019 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava; —– tarihli ——- yazılım sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacak nedeni ile başlatılan icra takibine itiraz nedeni ile açılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu——-. İcra müdürlüğünün —–esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesinde ödeme emrinin 30/06/2015 tarihinde borçlu tarafa tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 02/07/2015 havale tarihli dilekçe ile süresinde borca itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür.
Davacı taraf itirazı öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürede ———-. Maddesine istinaden itirazın iptali davasını açmıştır.
—— oluşan bilirkişi heyetinden alınan 17/10/2016 tarihli raporda özetle; Dava konusu davacı tarafından hazırlanan ——yazılımının gerektiği gibi çalışmadığı, davalının şikayet etmekte haklı olduğu ve sorunlarını yazılı olarak dile getirdiği halde davacının çözüm getirmediği ve gerekli desteği vermediği, yazılımın ayıplı olduğu, sözleşme gereği uygulama sürecinin 3 – 6 haftasında yazılımın teslim edilmesi gerektiği halde davalının davaya konu olan yazılımı teslim aldığına dair bir belge bulunmadığı, bu durumun yazılım hazırlama sürecinin davacı tarafından bitirilemediği anlamına geldiği, dosyada kesin kabul belgesinin bulunmadığı, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediği, buna göre edim yönünden davalıdan talepte bulunamayacağını beyan ve rapor etmiştir.
———– bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 15/05/2019 tarihli ek raporda özetle; Heyetteki teknik inceleme kapsamında davaya konu bilgisayara program ve yazılımın kullanım amacına göre kendisinden beklenen şartları eksiksiz karşılamadığı gözetilerek ayıp ifa gerçekleştiği kabul edildiği bu kapsamda kök bilirkişi raporundaki sonuç değerlendirmesinde herhangi bir değişiklik bulunmadığı, aynı kanaatler devam ettiği bildirilerek kök raporun sonuç ve kanaat kısmı aynen beyan ve rapor edilmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin değerlendirilmesine tarafların arasında anlaşmaya varılan 17/12/2013 tarihli yazılım sözleşmesinin eser sözleşmesi olduğu, davacı tarafın yazılım sözleşmesine uygun edimini tamamlayarak davalı tarafa teslim edemediği, davalı tarafın bilgisayarında kurulumu yapılan yazılımın ayıplı olduğu, yazılımdaki ayıbın davalı tarafından davacıya E-mailler ile ihbar edildiği, fatura düzenlenmesinin alacağın varlığını ispat etmediği, ticari ilişkinin temeli olan yazılımın tam ve eksiksiz olarak teslim edilmesi gerektiği, ancak davacı tarafından tam ve eksiksiz teslim edildiğinin teslim belgesi veya mahkemece bilirkişi heyetinden aldırılan kök ve ek rapor ile ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı tarafın faturaya dayalı alacak nedeni ile açtığı itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafından her ne kadar kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de davalının yazılım sözleşmesine konu bedelin 12.000,00 TL sini ödediği, bakiye kalan 7.000 TL’sini ödemediği, davacı tarafın dava konusu alacağı kötü niyetle takibe koyduğu hususunun yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla, koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacının itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin koşullar oluşmadığından REDDİNE,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 119,55 TL harcın alınması gerekli olan 44,4 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 75,15 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri —— davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——- avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.