Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/351 Esas
KARAR NO : 2018/184
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar
Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 21/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkile alacağa temlik eden …… kendisine ait şirkete ticari faaliyet sürdüren aynı zamanda bir şirketler grubunda uzun yıllar icra kurulu üyelikleri bulunan bir kişi olduğunu, ekonomik gücü itibariyle yüksek meblağlı ticari faaliyetleri bulunan bir kişi olduğunu, davalı şirketin anonim şirket olmadan önce ……..Kooperatifi olarak faaliyetini sürdürdüğünü, davalı şirketin kooperatif aşamasında arazi üzerinde inşaat faaliyetlerinin yapılması için mevcut durumlarınnı nakit paraya sıkışıklığı nedeniyle durumdan haberdar olan müvekkile temlik eden ……. kooperatifin % 5 hissesini vermek suretiyle koopertif üyeliği teklifinde bulunulduğunu, ……. teklifi kabul ederek kooperatife üye olmaya karar verdiğini, kooperatifin % 5 hissesinin sahibi ve kooperatif üyesi olarak ekonomik gelir elde edeceği düşüncesiyle itirazın iptali davasına konu yapılan icra takibinde belirtilen 2.160.530,49 TL ‘ nin banka dekontları ile kooperatif adına şahsi hesaplardan ödeme yapıldığını, vaat edien kooperatif üyeliğinin verilmediğini, temlik eden adına İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün 2014/7701 sayılı dosyası ile davalı aleyhinde icra takibi yapıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek davalı şirket adına kayıtlı ……… Parsel sayılı gayrimenkulü üzerine ihtiyati tedbir karar verilmesine, davalının İstanbul Anadolu …….. İcra Müdürlüğü’ nün 2014/7701 sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptaline, takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili 04/11/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, davanın dava şartı yokluğundan dolayı reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin gerek kooperatif olarak faaliyetini sürdürdüğü dönemde gerekse tür değiştirdikten sonra temlik eden şahsa hisse devri gibi yazılı veya sözlü bir taahhüdün söz konusu olmadığını, davacının temlik edene kooperatif hisselerini getirilmediği yönündeki iddiasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, dava dışı ……. müvekkili olduğu şirkete borcu bulunan kişilerin talimatı ile yine ödeme yapması için kendisine gönderilen para ve dava konusu ödemeleri yaptığını ileri sürerek davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, davanın esastan reddine, davacının takip konusu alacağın % 40′ ından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK nun 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu …….. İcra Müdürlüğü’nün 2014/7701 Esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde dava dışı …… tarafından dosyamız davalısı aleyhine muhtelif tarihlerde ve miktarlarda bankalar aracılığıyla gönderilen paralara ilişkin dekontlar dayanak tutulmak suretiyle sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak açıklaması ile genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, davalının yasal süre içerisinde itirazı üzerine takibin durduğu, icra takibinde alacaklı bulunan …… tarafından icra takibine konu alacağın dosyamız davacısı …….ne temlik edildiği, yazılı temlik uyarınca temlik alan tarafından işbu davanın açıldığı görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunarak dava dosyası ve davalı şirkete ait tüm yasal defter kayıt ve dayanak belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak kök ve ek rapor alınmıştır. Alınan raporların dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Davaya konu takibe yapılan dayanak belgeler temlik eden …… hesabından muhtelif tarihlerde ve bedellerde davalıya toplam 2.160.530,49 TL lik bedelin gönderilmesine ilişkin ………… Bankası İkitelli şubesine ait dekontlar olduğu görülmüştür.
Dava dışı temlik eden ……… davalı şirkete ( türünü değiştirmeden önceki haliyle kooperatife ) üye olacağı zannı ile yapılan protokol uyarınca kooperatifin bir kısım borçlarını ödemiş olmasına ve kooperatifin …… nezdindeki işlerine ve diğer bir kısım işlerine yardımcı olmasına karşın davalının temlik edeni kooperatife üye yapmadığını iddia ederken davalı şirket de savunmasında; dava dışı temlik eden …….. davaya konu takibe dayanak yapılan dekontlardaki ödemeleri davalı şirkete borcu bulunan üçüncü kişilerin talimatı ile ödeme yapmak üzere …. gönderilen paraları kendisine ödediğini iddia etmiştir. Yani temlik eden …..ı bu ödemeleri gerçekte üçüncü kişilerin nam ve hesabına yapmasına rağmen sanki kendi nam ve hesabına yapıyormuş gibi dekont düzenlenmesini sağladığını, dolayısıyla davacının davalı şirketten talep edebileceği bir alacağının bulunmadığını bildirmiştir. Buna göre taraflar arasındaki somut uyuşmazlık davacıya alacağı temlik eden…. davalı şirketin paraların gönderildiği dönemde kooperatif halinde iken …… kooperatif ortaklığı vaad edilmesi nedeniyle … tarafından davalıya paranın gönderilip gönderilmediği mi yoksa …… davalının savunmasında belirttiği gibi davalıya borcu bulunan üçüncü kişilerin ödemelerini ……l aracılığıyla yapıp yapmadıkları konusunda toplanmaktadır. Bu durumda davalının yaptığı savunmaya göre davacıya temlik eden tarafından kendisine ödeme yapıldığını kabul etmekte ancak bu ödemelerin temlik eden tarafından değil üçüncü kişilerin davalıya olan borçlarına karşın onların talimatı ile yapıldığını savunduğuna göre davalının bu hususu ispatlaması gerekmektedir.
Tarafların tüm delilleri celp olunduktan sonra davalı şirketin tüm yasal ticari defter kayıt ve dayanak belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yaptırılan incelemede davalı şirketin başlangıçta bir kooperatif olduğu ve ortaklarının ödemeleri dışında herhangi bir gelir kaynağının bulunmadığı, ortak ödemeleri dışında kooperatifin üçüncü şahıslardan kredi almalarının da olanaklı olmadığı, temlik eden tarafından yatırılan paraların kaydının bulunmadığı, davalı defterinin 10/09/2012 tarih 23 nolu yevmiye maddesinde 04/09/2012 tarihinde …….. dekontunda ……..’dan gelen 480,00 TL havalenin yine …….’a havale olarak gönderildiği, ancak havalenin ……….n geldiğini gösteren somut bir banka dekontunun davalı tarafça sunulamadığı, aksine ………A.Ş nin mahkememize verdiği 04/03/2016 tarihli yazı ekinde gönderilen 04/09/2012 tarihli 480.000,00 TL tutarlı dekont incelendiğinde, 480.000,00 TL nin ……. tarafından …… hesabına gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davalının incelenen yasal defterlerinde savunmasında belirttiği üzere üçüncü kişilerin şirkete ( eski haliyle kooperatife ) borcu bulunduğuna dair hiçbir kayıt bulunmadığı gibi davacıya alacağı temlik eden ……. yaptığı ödemeler de kayıtlı olmadığı gibi bu ödemelerin üçüncü kişilerin borçlarına karşılık yapıldığına dair bir kaydın bulunmadığı tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosyadaki tüm delillere ve alınan bilirkişi raporlarına göre davalıya davaya konu yapılan ödemelerin alacağı davacıya temlik eden dava dışı …….. tarafından yapıldığı, savunmada ileri sürüldüğü gibi ……. davalıya yatırılmak üzere üçüncü kişiler tarafından paraların verilmesinden sonra dahi gerçek ödemeyi yapan üçüncü kişi ya da diğer ortak ve şahısların ödeme belgelerini …… talep etmeleri ve tahsilat makbuzlarında kendi adlarının olmadığını görmeleri ve bu durumda ödeme belgelerine o tarihte düzeltme yapmış olmaları gereği hayatın olağan akışına uygun ve basiretli bir ödeyen gibi davranmış olma gereğinin doğal bir sonucu olmasına rağmen bunun yapılmamış olması, basiretli bir ödeyen gibi hareket etmeyen kişilerin doğacak sonuca katlanmaış olmaları yasa gereği olduğu gibi temlik eden …… ………mahkememizce yaptırılan ekonomik ve sosyal durumuna ilişkin Emniyet soruşturmasına ilişkin tutanaklardan maddi durumunun davaya konu edilen paraları davalıya göndermeye yeterli olduğu davalı tarafça davaya konu edilen paraların temlik eden …… tarafından ödenmesinin arkasındaki gerçeği yani üçüncü kişilerin yaptığı ödemeler olduğu yönündeki savunmasını ispatlayamadığı, vicdani kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığı yönündeki itirazının reddi ile davanın KABULÜNE, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalının İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğü 2014/7701 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİ İLE takibin 2.160.530,49 TL üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz de yürütülmek sureti ile DEVAMINA
2-Alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın %20 si oranında 432.106,10 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte olan Harçlar Kanunu ‘na göre alınması gerekli 147.585,83 TL ilam harcından dava açılırken yatırılan 26.093,86 TL peşin harcın mahsubu ile 121.491,97 TL bakiye ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T. ‘ye göre hesaplanan 82.607,96 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılmış olduğu anlaşılan 27,70 TL başvurma harcı, 26.093,86 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti, 155,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 30.780,66 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının taraflara ya da ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, ihbar olunanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.