Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/302 E. 2019/128 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/302
KARAR NO: 2019/128
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/09/2015
KARAR TARİHİ : 12/02/2019
DAVA :
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu ——– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ‘ın eşi, …, … ve … ile …’ün babası … ‘ın 26/02/2015 tarihinde ———— malik olduğu, davalı … şirketine ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan ———– plakalı kamyonla —— gişelerine doğru seyir halinde iken direksiyon hakimiyetinin kaybetmesi sonucu geçirdiği tek taraflı kaza sebebiyle yaşamını yitirdiğini, kazanın tek taraflı olması sebebiyle kusur incelemesine gerek bulunmadığını, vefat edenin kendi kusuru ile gerçekleşen kaza sebebiyle davacı olan müvekkillerinin desteklerinden yoksun kaldıklarını, davalı … şirketine ——- temsil tarihli dilekçe ile başvurularak destek tazminatının talep edildiğini, yapılan hesaplama neticesinde 04/09/2015 tarihinde 157.919,00 TL ödendiğini, bu meblağın hesaplamadan tenzil edileceğini, vefat tarihinden önce kullandığı kamyonunun ait olduğu işyerinde haftalık 500,00 TL olmak üzere aylık 2.000,00 TL ücretle çalışarak gelir elde ettiğini, müteveffanın vefatı ile müvekkillerinin desteklerinden yoksun kalarak geçim sıkıntısı içerisine düştüklerini, her ne kadar prime esas kazanç sigorta dökümünde aldığı ücret eksik gösterilmiş ise de gerçek gelir tespiti bakımından sunulacak belgelerin bilirkişi incelemesine tabi tutulmasını, bu nedenle emsal ücret araştırması yapılması ve buna göre hesaplama yapılması gerektiğini beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davacı eş … için 20.000,00TL, oğlu ———- için 5.000,00 TL, kızı ——– 5.000,00 TL, kızı —– için 5.000,00 TL, kızı ——için 2.500,00 TL ve ——- için 2.500,00 TL olmak üzere 40.000,00TL maddi tazminatın davalı sigortaya başvuru tarihi olan 30.07.2015 tarihinden itibaren 8 gün sonrası olan 08.08.2015 tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili cevaba cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davacılar vekili 21/02/2018 havale tarihli ıslah/talep artırım dilekçesinde özetle; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davacı eş … için 20.000,00 TL maddi tazminatın 82.652,05-TL’ye, davacı … için 5.000,00TL maddi tazminat alacağının 20.399,46-L’ye, davacı … için 5.000,00-TL maddi tazminat alacağının 9.081,65TL’ye, davacı … için 2.500,00TL maddi tazminat alacağının 5.107,35TL’ye çıkarılarak işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca davacı … için dava ile talep ettikleri 5.000,00TL maddi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 12/02/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; bilirkişi raporuna itirazlarını tekrarla ıslah ve talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 23/11/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: söz konusu kaza nedeniyle davacıların davadan önce müvekkili şirkete yaptığı müracaatı üzerine uzman aktüer hesap bilirkişisinden alınan rapora göre davacıların isteyebileceği tazminat miktarlarının belirlenerek davacı eş için —–TL,———- TL, diğer kızı —- için ——- TL, oğlu —– için ——–TL olmak üzere—– TL olmak üzere toplam —– TL’nin—– tarihinde davacıların vekili … hesabına tazminat ödemesi yapıldığını, davacıların başkaca bir zararının kalmadığını, ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin zararı karşılayıp karşılamadığının tartışılmasının gerektiğini, hesap tarihi itibariyle esas alınacak verilerin değişmiş olacağından geçen her sürenin sigortacı aleyhine işleyeceğini, durumun sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını, davacıların hak tazminatının ödemeye esas hesaplamanın yapıldığı tarih itibariyle yapılması ve buna göre bakiye tazminatın faşih derecede farklı olması halinde ibarenin iptalinin gerekeceğini, davacıya yapılan ödemenin güncellenerek hesaplamadan tenzilinin gerekeceğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile kusur incelemesi yapılmadan hesaplama yapılmasının eksik inceleme olacağını, murisin gelir durumunun ispatlanarak ortalama gelirine göre hesaplamanın yapılması, ispatlanamadığı takdirde asgari ücretten hesabın yapılması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili karar celsesine katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde dava konusu kaza nedeniyle davalı … şirketinin tazmin yükümlüsü olup olmadığı, zararın teminat kapsamında kalıp kalmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Dosyaya sunulan ——–. Noterliği’nin ———- yevmiye sayılı mirasçılık belgesi sureti incelendiğinde; …, …, …, …, … ve … ‘ın müteveffa … ‘ın mirasçıları oldukları anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan ——- tarihli ölümlü trafik kazası tespit tutanağına göre; 26/02/2015 günü saat —— sıralarında——— yolunda İstanbul istikametinden gelerek —- istikametine seyir halinde olan sürücü … sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın ———-ayrımına yaklaşık 2,5 km kala sağ şeritte seyir halinde iken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu ölümlü trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez————- tarafından tanzim edilen Karayolları ZMSS Poliçesi incelendiğinde; poliçenin ———- tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının —– sigortalanan aracın ————- plakalı araç, poliçe limitinin ise kişi başına 268.00,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan ———- plakalı aracın tescil bilgileri incelendiğinde;—– adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
————tarihli cevabi yazısı incelendiğinde; kamyon şofönünün 2015 yılında alabileceği emsal ücretin 2.520,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Tüm Taşıma İşçileri Sendikası ———– tarihli cevabi yazısı incelendiğinde; 2014 yılı ve sonrasına ait ücret araştırmalarının bulunmadığını, 2013 yılındakamyon şoförü olarak çalışan taşımacılık işçisinin aylık net ücretinin sosyal yardımlar hariç 2.150,00 TL, sendikasız işçilerde ise 1.600,00 TL düzeyinde olduğu belirtilmiştir.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişi 19/01/2018 havale tarihli raporun——– kararında belirtildiği üzere —————- plakalı araç sürücüsü müteveffa … ‘ın % 100 oranında kusurlu olsa bile, destekten yoksun kalan davacı hak sahiplerinin zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğu kabul edilerek yapılan maddi tazminat hesabına göre müteveffanın davacı kızı … için müteveffa babasının desteğinden yoksun kaldığı gerekçesiyle maddi tazminat talep ettiğini, nüfus kayıt örneğine göre … ‘ün kazadan 2 sene önce 02/06/2013 tarihinde evlenmiş olması nedeniyle maddi tazminat hesabı yapılmasının mümkün olmadığı, davacı eş … ‘ın nihai ve gerçek maddi zararının 165.525,26 TL tespit edildiği, bakiye teminat limitiyle sınırlı olarak talep edebileceği maddi zararın 82.652,05 TL, davacı … ‘ın nihai ve gerçek maddi zararının 40.853,51 TL tespit edildiği, bakiye teminat limitiyle sınırlı olarak talep edebileceği maddi zararın 20.399,46 TL, davacı … ‘ın nihai ve gerçek maddi zararının 18.187,60 TL tespit edildiği, bakiye teminat limitiyle sınırlı olarak talep edebileceği maddi zararın 9.081,65 TL, davacı … ‘ın nihai ve gerçek maddi zararının 9.055,47 TL tespit edildiği, bakiye teminat limitiyle sınırlı olarak talep edebileceği maddi zararın 4.521,69 TL, davacı … ‘ın nihai ve gerçek maddi zararının 10.228,37 TL tespit edildiği, bakiye teminat limitiyle sınırlı olarak talep edebileceği maddi zararın 5.107,35 TL olduğunu, temerrüd başlangıç tarihinin 03/09/2015 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğunun tespit edildiğini beyan ve rapor etmiştir.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişi 10/10/2018 havale tarihli ek raporunda özetle; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ‘nun 22/02/2012 tarih ve 2011/17-787 E – 2012/92 K saylı kararında belirtildiği üzere —————- plakalı araç sürücüsü müteveffa … ‘ın % 100 oranında kusurlu olsa bile, destekten yoksun kalan davacı hak sahiplerinin zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğu kabul edilerek yapılan maddi tazminat hesabına göre müteveffanın davacı kızı … ‘ün kazadan 2 sene önce 02/06/2013 tarihinde evlenmiş olması nedeniyle maddi tazminat hesabı yapılmasının mümkün olmadığı, davacıların bakiye limitiyle sınırlı olarak talep edebileceği maddi zarar tutarının yapılan ödeme faizsiz ve güncellenmeden teminat limitinden tenzil edildiğinde 132.081,00 TL bakiye teminat limitine göre, eş … yönünden 81.554,23 TL, … yönünden 20.788,78 TL, … yönünden 9.199,40 TL, … yönünden 4.536,23 TL, … yönünden 5.314,68 TL olduğunu, yapılan ödeme faiziyle ve güncellenerek teminat limitinden tenzil edildiğinde 87.963,20 TL bakie teminat limitine göre, … yönünden 54.313,42 TL, … yönünden 13.811,60 TL, … yönünden 6.126,61 TL, … yönünden 3.021,03 TL, … yönünden 3.539,47 TL olduğu, temerrüt başlangıç tarihinin 03/09/2015 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz nev’inin yasal faiz olarak tespit edildiği beyan ve ek rapor edilmiştir.
Aktüer bilirkişi rapor ve ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.(TBK Madde: 53)
Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.(TBK Madde: 55/1)
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 Tarih, 2016/14573 Esas ve 2017/6035 Karar Sayılı İlamı).
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir———–
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
Davacı tarafın, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı …, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı … şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir. (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamları)
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, SGK müzekkeresi, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti, Ceza/Soruşturma Dosyası, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, Hesap/Aktüer Raporu, Emsal Ücret Araştırmasına ilişkin Sendika Cevapları, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 26/02/2015 tarihinde davacıların desteği … ‘ın sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın karıştığı ölümlü tek taraflı trafik kazası meydana geldiği, kazada destek … ‘ın öldüğü, kazanın meydana gelmesinde destek … dışında herhangi birine kusur izafe edecek dosyada delil bulunmadığı, davacıların müteveffa/desteğin eş ve çocukları olduğu, davada trafik(ZMMS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinden önce yürürlükte bulunan Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan hesap bilirkişisinin 10/10/2018 tarihli ek raporuna göre desteğin kamyon şoförü olması nedeniyle yapılan emsal ücret araştırmaları uyarınca ve sigorta şirketince yapılan ödemenin güncellenmemiş hali ile bakiye teminat limitinden tenzili sonucunda davacı … ‘ın 81.554,23TL, davacı … ‘ın 20.399,46 TL, davacı …’ın 9.081,65TL, davacı … ‘ın 4.536,23 TL, … ‘ın 5.107,35 TL destekten yoksun kalma zararının bulunduğu, her ne kadar davalı … vekilince 03/09/2015 tarihli 157.919,00 TL ödemenin güncellenmiş değeri ile birlikte sigorta teminatından tenzil edilmesi gerektiği iddia edilmiş ise de, son dönem Yargıtay kararları uyarınca yapılan ödemenin güncellenmeden teminat miktarından indirilmesi gerektiği————– plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan davalı … şirketinin davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı … yönünden dosya kapsamı itibari ile her ne kadar başvuru tarihi belirgin olmasa da davalı … şirketince yapılan ödeme tarihi olan 03/09/2015 tarihinin temerrütün oluştuğu tarih olarak kabul edilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kazadan iki yıl önce evlenen davacı … yönünden reddine, davacılar …, … ve … yönünden kabulüne, davacılar … ve … yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın davacı … yönünden REDDİNE, davacılar …, … ve … yönünden KABULÜNE, davacılar … ve … yönünden KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2- Destekten yoksun kalma tazminatı olan, davacı … yönünden 81.554,23 TL; davacı … yönünden 20.399,46 TL; davacı … yönünden 9.081,65 TL; davacı … yönünden 4.536,23 TL; … yönünden 5.107,35 TL ‘nin 03/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte ve davalı … şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydı ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 136,62 TL harcın ıslah harcı 1.400,00 TL ile birlikte alınması gerekli olan 8.243,58 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.706,96 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacıların yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 305,60 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 1.005,60 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 973,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 136,62 TL, ıslah harcı 1.400,00 TL ile birlikte eklenerek sonuç olarak 2.509,62 TL’nin davalı taraftan alınarak davacılar …, …, …, … ve …’a verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 33,00 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı … tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinden bırakılmasına,
6- Davacılar yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 12.404,31 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacılar …, …, …, … ve …’a verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacılar …, … ve … ‘dan alınarak davalıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/02/2019