Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1557 E. 2022/787 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1557 Esas
KARAR NO: 2022/787
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/12/2015
KARAR TARİHİ: 22/11/2022
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– tarafından keşide edilen—– ait ——–çekin müvekkili şirkete isirdatına karar verilmesini, çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti——sayılı dosya kapsamı ödemeden men yasağı kararı ve daha önce yatırılan ——teminat mektubunu ihtiyati tedbir kararı verildiğini,—– esas sayılı dosyasından tedbir en teminatsız ya da teminatlı olarak durdurulmasını, çek bakımından yetkili hamil olmamız sebebiyle alacaklı olduğunun tespitini, çek keşidecesinin ve müvekkil şirketi davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini, davalı aleyhine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini,, yargılama giderleri ile karşı vekalet ücretinin davalıya talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER :
——- Soruşturma sayılı dosyası ——- dosya içerisine alındığı görüldü.
—–üzerinden dosya içerisine alındığı görüldü.
——alındığı görüldü.
Dosya bilirkişiye rapor hazırlamak üzere tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda;
İnceleme konusu çekin arka yüzünde —– atfen atıldığını, ciro imzası ile davacı şirketi yetkilileri —— ait karşılaştırma imzaları arasında ——— unsurları bakımından çok önemli farklılıklar saptandığından, inceleme konusu çekin arka yüzünde ——- atıldığın, ciro imzasının, mevcut karşılaştırma imzalarına kıyasla davacı şirket yetkilileri ——— eli ürünü olmadığını tespit etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, —-Maddesine göre, —– adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda——–, toplanan/sunulan deliller,———, fatura, ——– kaydı, sevk irsaliyesi, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit talebi ile çekin istirdadı ve davacının yetkili hamil olduğunun tespiti taleplerine ilişkindir.
Davacı şirket yetkilileri dava konusu çekin işyerinden çalındığını, çekteki imzanın müvekkiline davaya cevap vermemiştir.
Davaya konu çek incelendiğinde, —– bedelli ve lehdarın ise davacı ——– olduğu görülmüştür.
Mahkememizce çek üzerinde imza incelemesi yapılması amacıyla bilirkişi raporu aldırılmış olup dosyaya sunulan — tarihli raporda çek üzerindeki imzaların davacı şirket yetkilileri ——eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca dosya arasına alınan ——–Esas sayılı dosyasında verilen gerekçeli karar ile bilirkişi raporu dosya arasına alınmıştır. İcra Hukuk Mahkemesi dosyası ile alınan bilirkişi raporunda da yine dava konusu çekin arka yüzündeki imzaların davacı şirket yetkilileri olan ——-eli ürünü olmadığı belirtilmiş olup raporlar arasında çelişki de bulunmadığı gözetilerek dosya kapsamı itibariyle alınan raporun hükme esas almaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı şirket dava konusu çekte lehdar konumunda olup çekteki lehdar cirosunun davacı şirket yetkililerine ait olmadığı bilirkişi raporları ile sabit olmuştur. Sahtecilik iddiası herkese karşı ileri sürülebilen defilerden olup çek hamillerinin iyiniyetli olup olmamaları hukuki sonucu değiştirmez. Sahtecilik iddiası, mutlak defi olup, herkese karşı ileri sürülebilecektir. Bu sebeple dava konusu çekteki lehtar cirosunun davacı şirket yetkililerin eli ürünü olmadığı anlaşılmakla bu çek nedeniyle menfi tespit hükmü kurulması gerekmiştir———-
Çekin incelenmesinde davacı lehtardan sonra başka bir cirantanın daha bulunduğu, hamilin ise davalı olduğu, bir başka deyişle çekin tedavül gördüğü anlaşılmakla davacının talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava konusu çekte davalı ile davacı arasında bir başka ciranta bulunduğu ve davalının kötü niyetli hamil olduğu hususu ispatlanamadığından koşulları bulunmadığından davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiş ve davacı şirket tarafından açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile davaya konu —- bedeli çek nedeniyle davacı———- davalıya borçlu olmadığının Tespitine,
2-Çekin İstirdadı talebi ile koşulları bulunmadığından kötü niyet tazminatının Reddine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 426,94-TL harcın alınması gerekli olan 1.707,75‬- TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.280,81-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 426,94-TL peşin harç, 27,70-TL başvurma harcı, 143,00-TL posta ve tebligat gideri, 400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 997,64-TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00- TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —————Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022