Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1551 E. 2018/1051 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1551 Esas
KARAR NO : 2018/1051

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2015
KARAR TARİHİ : 18/10/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 28/12/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; ……. tarihinde, davacının kasko teminatı altındaki, sürücü ….. yönetimindeki … otomobil ile davalıların sürücüsü ve sahibi oldukları …….. plakalı kamyonun kazaya karıştığını, davalı sürücü …’in kusurlu olduğu…. plakalı otomobilin muafiyet sonrası 66,000 TL hasar tutarının 14.08.2015 tarihinde ödendiğini, …. plakalı kamyonun trafik sigortacısından 29.000 TL tahsil edildiğini, bakiye ödenmemiş 37.000 TL hasar tutarı kaldığı açıklanarak, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, 37.000 TL bakiye hasar tutarının ödenme tarihi 14.08,2015 itibariyle avans faizi ile tahsili talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 18/10/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ……….vekili Mahkememize sunduğu 17/02/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirkete ait, …‘in sevke ve idaresindeki ……. plakalı kamyon’a, …. Sevk ve idaresinde ki … plakalı aracın çarpması sonucu davaya konu trafik kaza tutanağı düzenlendiğini, Kusur oranına itiraz ettiklerini, hadisede …’e atfedilecek herhangi bir kusur söz konusu olmadığını, kazanın oluşumunda …… plakalı aracın sürücü….. asli ve tam kusurlu olduğunu, olayı gören görgü tanıklarının …. plakalı araç sürücüsünün hadisede telefonu ile ilgilendiğini, yola bakmadığını, hatta kamyonu fark etmediği için frene dahi basmadığını beyan etttiklerini, söz konusu kazanın ……. plakalı araç sürücüsünün tam kusuru, tedbirsiz ve dikkatsizliği ile meydana geldiğini, Ankara Adliyesi Yeminli Bilirkişisi (……….) sicil nolu…. müfettiş………. tarafından, hazırlanın Bilimsel Mütalaa raporunda, ……. plakalı araç sürücüsü……… KTK 52/1-b maddesini ihlal etmesi sebebiyle (%60) Asli kusurlu olduğu tespit edildiğini, polis memurlarının tutmuş olduğu rapordaki kusur oranınının tespitinde hataya düştükleri kanaatinde olunduğunu, bu hususun mahkemece alınacak bilirkişi raporu ile ortaya çıkacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……… … ŞTİ. vekili 18/10/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……… 18/10/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı … şirketinin maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle dava dışı sigortalısına ödediği bedelin davalı taraf sigortalısının ödediği miktar mahsup edildikten sonra kalan bakiyesinin davalılardan tahsil edip edemeyeceği ve kazanın meydana gelmesinde kusur durumu noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, değer kaybı/hasar bedeli tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan 12/06/2015 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre; …’in sevk ve idaresindeki ……….. plakalı araç ile …… sevk ve idaresindeki …… plakalı araçların kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez 20/03/2016 tarihinde …. tarafından tanzim edilen Genişletilmiş hususi Kasko Sigorta Poliçesi incelendiğinde; poliçenin 20/03/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının ……, sigortalanan aracın …. marka …. plakalı araç, poliçe limitinin ise kaza başına maddi 100.000,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan ……. Plakalı aracın tescil bilgileri incelendiğinde; ……… adına kayıtlı olduğu, … plakalı aracın ise davalı şirket adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Makine Mühendisi bilirkişi 16/05/2018 havale tarihli raporunda özetle; Davalı sürücü …’in yönetimindeki … plakalı kamyonu ile tali yoldan kavşağa geldiği halde ana yoldan kavşağa gelen …. plakalı otomobilin önce geçmesine fırsat vermediği; kavşaklarda geçiş önceliği kuralına uymadığı ve kazaya karıştığı İçin Karayolları Trafik Kanununun 57/b/5 – 84/h ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin I09/b/5 – 157/a/8 maddelerinde açıklanan kusurları işlediğini, kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 kusurlu olduğunu, Dava dışı siirücü……… yönetimindeki …… plakalı otomobili ile kavşaklara yaklaşırken yeterince yavaşlamadığını, kavşağa kontrolsüz giren …… plakalı kamyon ile kazaya karıştığı için Karayolları Trafik Kanununun 52/a ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 101/a maddelerinde açıklanan kusurları işlediğini, kazanın meydana gelmesinde tali ve %25 kusurlu olduğunu, davalı ………. …………’nin Karayolları Trafik Kanununun 85/1-5 maddesi gereğince sahibi olduğu …… plakalı aracının sürücüsü …’in kusurundan kendi kusuru gibi ve kusuru nedeniyle oluşan zarardan müştereken ve müteselsilsen sorumlu olduğunu, davacı ….’nin …… numaralı kasko sigorta poliçesiyle…….plakalı otomobilin 20.03.2015 – 20,03.2016 tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği 12.06.2015 tarihini de kapsayacak şekilde, rayiç değeri ile sigorta teminatında olduğunu, genel Şartların A.l maddesi gereğince ……. plakalı otomobildeki hasarların kasko teminatı altında olduğunu, poliçenin 4,12 Özel Servis Klozu maddesinde, otomobilin sigorta şirketinin anlaşmasının olmadığı serviste onarılması halinde hasar tutarının %25’i oranında muafiyet uygulanacağı belirtildiği ve ……. plakalı otomobilin onarımının yapıldığı servis ile sigorta şirketinin anlaşmasının olmadığının ve servisin yetkisiz olduğunun tespit edildiğini, tazminata konu ….. plakalı, ….. marka, ….., 12.09.2012 tarihinde trafiğe çıktığını, ……… model, 12.06.2015 tarihinde, 2 yıl 9 ay kullanıldıktan sonra kazaya karışmış otomobilin, hasar tutarının 80.147,00 TL ve muafiyet sonrası 60.110,25 TL olduğunu, davacı … tarafından muafiyetin düşük tutularak 14.08.2015 tarihinde sigortalısına 66.000 TL ödendiğini, davalı tarafın %75 kusur oranına denk hasar tutarının (%75×60.il 0,25=) 45.082,69 TL olduğunu, davalı aracının trafik sigortacısından 29.000 TL tahsil edilmesi ile bakiye ödenmemiş hasar tutarının (45.082,69-29.000=) 16.082,59 TL kaldığını, davalı tarafın ………. plakalı kamyonu ticari araç olduğu için ödeme tarihi 14.08.2015 itibariyle avans faizi talep edilebileceğini, …………….. ile …’den ……. plakalı otomobilin 16.082,59 TL bakiye hasar tutarının ödeme tarihi 14.08.2015 itibarîyle avans faizi ile müştereken ve müteselsilsen talep edilebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı tanığı … 16/05/2017 tarihli beyanında “Ben davalı … ‘i iş arkadaşım olması nedeniyle tanırım, kaza günü de ……… kullanmış olduğu ……….. plakalı aracın yolcu kısmında ön koltukta idim, ancak kazanın olduğu cadde ve sokak isimlerini hatırlamıyorum, biz bulunduğumuz yolda kavşaktan sola doğru dönecektik, kazaya karışan diğer aracın geldiğini ben önce görmedim, beni sürücü ……., bunun …. ‘e kornaya bas şeklinde söyledim, zaten hemen trafik kazası meydana geldi,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … 05/06/2017 tarihli beyanında ” Ben 2013/2017 yılları arasında davalı şirkette işçi olarak çalıştım. Ben kazanın nasıl meydana geldiğini görmedim. Bildiğim kadarı ile şirkete ait aracı kaza anında iş arkadaşım olan … kullanıyordu. Yalnızca ……………. bana diğer araç sürücüsünün telefon ile oynadığını ve yola bakmadığını bu nedenle kendi aracına çarptığını söylemişti. Bilgim ve görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(Yargıtay………. Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 Tarih, 2016/14573 Esas ve 2017/6035 Karar Sayılı İlamı).
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir(İstanbul BAM ……… Hukuk Dairesi’nin 12/07/2017 Tarih, 2017/426 Esas ve 2017/506 Karar Sayılı İlamı).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti, Bilirkişi Raporu, uzman mütaalası, tanık beyanları iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;
12/06/2015 tarihinde davalı …’in sevk ve idaresindeki ……… plakalı araç ile sürücü …….. sevk ve idaresindeki ………. plakalı aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …… %75 oranında, sürücü …. …….%25 oranında kusurlu oldukları, her ne kadar alınan uzman mütaalasında ……%60 davalı sürücü …. %40 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiş ise de gerek mahkememiz dosyasında alınan bilirkişi raporunda gerekse uzman mütaalasında kusur oranlarına esas ihlal edilen trafik kurallarının mutabık olup tespit edilen matematiksel kusur oranlarında ayrışma olması ve mahkememizce alınan diğer dosyalardaki kusur raporlarında kontrolsüz kavşağa girerken hızını azaltmamak şeklindeki kural ihlaline %25 kusur izafe ediliyor olması, gerekse trafik kazası tespit tutanağında yapılan tespit ve kusur dağılımının mahkememiz dosyasında alınan bilirkişi raporu ile uyumlu olması nedeni ile uzman mütaalasındaki kusur oranlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı, 16/05/2018 tarihli bilirkişi raporundaki kusur oranlarının somut olaya uygun ve isabetli olduğu, gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişisi raporuna göre davacının sigortalısının muafiyet sonrası 60.110,25 TL zararının bulunduğu, davacının sigortalısına 14/08/2015 tarihinde 66.000,00 TL ödeme yaptığı, ancak bilirkişi tarafından tespit olunan muafiyet sonrası zarara göre davalı tarafın kusuruna denk gelen hasar tutarının 45.082,69 TL olduğu ve davalı tarafın trafik sigortası tarafından tahsil edilen 29.000,00 TL mahsup edildiğinde davacının halefiyet ilkesi uyarınca 16.082,59 TL bakiye alacağı bulunduğu, her ne kadar davacı taraf muafiyet uygulaması yönünden bilirkişi raporuna itiraz etmiş ise de poliçede açıkça hasar bedelinden %25 muafiyet uygulanacağı düzenlendiği, eksper raporunda ise malzeme bedelinden bu indirimin yapıldığı, hasar bedelinin malzeme ve işçilik ücretinin tamamından oluştuğu nazara alındığında bilirkişi raporunun yerinde olduğu, davalı sürücü’nün davacı tarafın alacağından haksız fiil hükümlerine göre, davalı işleten/malik’in ise davacı tarafın alacağından, sürücü kusuru ve araçtaki bir bozukluğun birlikte kazaya neden olmuş olmaları ve kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini iddia ve ispat edilmediğinden KTK 85/1-4 ve 86. maddelerine göre işleten olarak kusursuz sorumluluk esaslarına göre müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davalı tarafın kazaya karışan aracının ticari araç olduğu, bir tacirin borçlarının ticari olmasının asıl olması(TTK 19/1) karşısında davaya konu tazminata ticari (avans) faiz(i) uygulanması gerektiği, ancak davalı sürücünün tacir olmaması nedeni ile onun yönünden yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı sürücü ve araç maliki yönünden temerrütün davacı … şirketi tarafından sigortalısına yaptığı ödeme tarihi olan 14/08/2015 tarihi itibari ile gerçekleştiği, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ ile 16.082,59 TL’nin Davalı … yönünden ödeme tarihi olan 14/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı ……… yönünden ödeme tarihi olan 14/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 631,87 TL harcın alınması gerekli olan 1098,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 466,73 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 284,6 TL, bilirkişi ücreti 700 TL, olmak üzere toplam 984,6 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 427,97 TL yargılama masrafından, davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gider 63,1 TL’den, kabul-ret oranına göre davacıya isabet eden 35,67 TL’nin mahsubu ile kalan 392,29 TL’ye peşin harç 631,87 TL, eklenerek sonuç olarak 1024,16 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 556,62 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 27,42 TL’nin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ……… uyarınca 2.180 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı …. yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan … uyarınca 2.510,08 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalı …’ye iadesine,
Dair, davacı vekilinin davalı…… ve davalının yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı