Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1546 E. 2018/1193 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1546
KARAR NO : 2018/1193
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2015
KARŞI DAVA TARİHİ : 23/02/2016
KARAR TARİHİ : 05/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan ASIL VE KARŞI DAVANIN yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı-karşı davalı vekili dilekçesinde ; davacı şirket ile davalılardan ———— arasında 18/01/2005 tarihinde Hisse devir sözleşmesi imzalandığını , sözleşme ile ———- tarafından ihraç edilmiş hisselerin tamamının davalı …’a satılmasına karar verildiğini, diğer davalıların da müşterek borçlu-müteselsil garantör sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıklarını, ancak davalılar tarafından sözleşme uyarınca müvekkiline ödenmesi gereken KDV tutarını tüm sözlü ve yazılı ihtarlara rağmen ödemediklerinden iş bu davanın açılmasının zorunluluk olduğunu, müvekkili tarafından sözleşme ile kendisine yüklenen tüm edimlerin yerine getirildiğini, davalılar tarafından KDV alacaklarının ödenmediğini, davalılar ile müvekkili ve müvekkilinin iştiraki olduğu dava dışı —— Bankası arasındaki ticari ilişki süreklilik arzettiğinden konunun sıklıkla yapılan toplantılarda gündeme getirilmiş olmasına rağmen davalılar tarafından bu zamana kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili tarafından davalı …’a gönderilen yazı ile davaya konu alacağın engeç —— tarihine kadar ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarın tebliği üzerine davalı … tarafından hazırlanan ödeme planının dava dışı ——— ‘ye mail olarak sunulduğunu, davalı …’un antetli kağıdına hazırlanan ödeme planında davalı … yetkilisi ile ——————- yapılan görüşmeye istinaden dava konusu alacak tutarının belirli bir plan dahilinde ödemeyi teklif ettiğini, ancak uzlaşma sağlanamadığını, müvekkili Enternasyonal’ın dava dışı ———- iştiraki olduğunu ve bu süreçte görüşmelerin —- Bankası —aracılığıyla yapıldığını, ancak bu görüşmelerin sonrasında davalılar tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalılara 14/01/2015 tarihinde ihtarname gönderilerek dava konusu alacağın ferileri ile birlikte banka hesabına ödenmesinin ihtar edildiğini, davalılar tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede ise herhangi bir borçlarının olmadığının, bu zamana kadar ihtara konu alacağa ilişkin kendilerine herhangi bir bildirimde bulunulmadığının, uzun bir süre geçtikten sonra alacak talebinde bulunmanın MK 1 ve 3.maddelerine aykırılık teşkil ettiğinin, temerrüt durumunun gerçekleşmemesi nedeniyle fazi talep edilemeyceğinin iddia edildiğini, sözleşmede vade tarihi açıkça düzenlendiğinden temerrüde gerek kalmadan vade tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin usul ve yasalara uygun olduğunu belirterek şirketin 31.12.2004 tarihli bilançosuna göre yıl sonu itibariyle 2.597.390.98 TL KDV alacağı olduğunu belirterek davanın kabulü ile bu miktarın vade tarihi olan 31.12.2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA : Davalılar vekili cevap dilekçesinde ; davacının müvekkillerinden 18/01/2005 tarihinde imzalanan Hisse Devir Sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken KDV alacağının tahsiline ilişkin olarak açmış olduğu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğundan reddi gerektiğini, anılan sözleşmenin davacı ile ———- ile müvekkili Turkon arasında ——- tarafından ihraçz edilen hisselerin tamamının alım ve satımı ile tarafların yükümlülüklerini düzenlediğini, davacının iddia ettiği vade tarihine kadar 3.2 maddede belirtilen KDV tutarına ulaşılmadığını, dolayısıyla davacının vade olarak iddia ettiği tarihte muaccel bir borçtan söz edilemeyeceğini, bu nedenle davacının dava konusu KDV alacağının satışlar sonucunda dava konusu alacağa ulaştığı 2008 yılı sonu itibariyle talep edilebileceğini,
KDV nin kamusal bir borç olduğunu ve davacı tarafından dava konusu edilemeyeceğini, bu durumda kanun hükümlerine karşı sözleşme düzenlenemeyeceğini, aksi düzenleme olsa dahi hükümsüz olduğunu, satın alma bedeline ek alacak olarak da davaya konu edilemeyeceğini, davacının vade tarihi olarak 31.12.2007 tarihi olduğundan ve 25.12.2008 tarihine kadar ödenmesi gerektiğinden bahsederek beyanlarında çeliştiğini, davacının iddiasının aksine ödeme yeri konusunda davacının bildirimde bulunmadığını, yasadaki şekle uyularak herhangi bir ihtar veya ihbarda bulunulmadığından temerrüde düşürüldüklerinden bahsedilemeyeceğini, müvekkilinin belirttiği gizli ayıpların teknik incelemeler ile ortaya çıktığını ve ayıpların giderilmesi için müvekkilinin büyük zararlara uğradığını, müvekkilinin satılandan beklenen yararı sağlayamadığını, bu nedenlerle davacının yasal sorumlulukları olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Karşı davadaki istemlerinde ise ; taraflar arasında imzalanan hisse devir sözleşmesi hükümlerine göre, hisseleri devralan ————‘ne ait taşınmazların izin taahhüt hükümleri, tahsise, projeye, imara aykırı olmasından kaynaklı gizli ayıplara ilişkin 3.120.833.71 TL alacaklarının ödeme günü itibariyle işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000 TL nin ödeme günü itibariyle işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Asıl dava; hisse devir sözleşmesi uyarınca KDV tutarına ilişkin alacağın tahsiline, Karşı dava; hisse devir sözleşmesi nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak, dosya ve taraf şirketlerin ticari defter ,kayıt ve dayanak belgeleri üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak raporlar alınmıştır. Alınan raporların birbiri ile uyumlu, dosyadaki delillere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Davacı şirket ile dava dışı ————–ve davalı … AŞ arasında 18.01.2005 tarihinde 10 sayfadan ve 8 maddeden oluşan hisse devir sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin konusunun ; ——– tarafından ihraç edilmiş olan hisselerinin tamamının alıcı davalı şirkete satışı olduğu, sözleşmede davalılar …, … ve Mehmet Kalkavan tarafından alıcının yükümlülüklerinin teminatı olarak müşterek ve müteselsil garantör sıfatıyla “müşterek borçlu-müteselsil garantörler’in beyanı ” başlıklı 18.01.2005 tarihinde bir garanti sözleşmesi de imzaladıkları görülmüştür.
Davaya dayanak sözleşmenin KDV alacağına ilişkin hükümleri ; 3.2.satın alma ve ödeme koşulları başlıklı maddesinde ; ” alıcının şirketin esas sermayesinin tümünü temsil eden hisseler için ödenmesi gereken bedel 22.500.000.00 (yirmiikimilyonbeşyüzbin) ABD dolarıdır.(“Satın Alma Bedeli”) Alıcı hisselerin % 62,74 kısmını Enternasyonel’den kalan % 37,26 kısmını ise ——– den satın almaktadır. ….Şirketin Katma Değer Vergisi alacakları kapanış esnasında ayrı olarak ve şirketin 31.Aralık.2004 tarihli mali tabloları esas alınmak suretiyle değerlendirilecektir. Sözkonusu katma değer vergisi alacakları satın alma bedeline ek olarak iş bu sözleşmenin bölüm 7.3 hükümleri uyarınca ödenecektir, 7.3.Katma değer Vergisi Alacakları başlıklı maddesinde ; ” Alıcı, şirket tarafından apart villaların satışı başladığı andan itibaren , satılan apart villaların katma değer vergisi tutarını yukarıda 3.2 maddesinin son parağrafında yer alan Katma Değer Vergisi alacak tutarına eşit tutarını , Enternasyonel’e veya Enternasyonel’in belirleyeceği 3.bir kişiye satın alma bedeline ek olarak nakden ödemeyi kabul ve taahhüt etmektedir.
Söz konusu Katma Değer Vergisi alacağı ödemeleri engeç 31.Aralık.2007 tarihinde tamamlanacaktır” şeklinde düzenlenmiştir.
Dosya kapsamına sunulan ihtarnamelerden ;
——-Noterliğinin —– tarih, —– nolu ihtarnamenin davacı şirket tarafından davalılara gönderildiği, ihtarnamede sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesi ihtarının konu edildiği ve ihtarnamede özetle ; “muhatap ile aralarında akdedilen 18.01.2005 tarihli hisse devir sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek olarak borçlu -müteselsil garantörlerin beyanı uyarınca, iş bu ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 24 saat içinde 2.597.390,98 TL tutarındaki Katma Değer Vergisi tutarını, bahse konu alacağa muaccel olma tarihinden itibaren işlemiş ve ödeme tarihine kadar işleyecek yasal fer’ileri ile birlikte nakden ve defaten —– Bankası ……….nolu hesaba yatırılmasını , aksi halde kanundan ve sözleşmeden kaynaklanan hertürlü yasal haklarının kullanılacağını, …………bildirdiği,
—-.Noterliğinin—– tarih,————– nolu ihtarnamenin davalılar tarafından davacıya gönderildiği, ihtarnamede davacı tarafından gönderilen ———— tarihli ———–yevmiye nolu ihtarnameye cevap ile karşı iddialar ve taleplerin bildirilmesinin konu edildiği ve ihtarnamede özetle ; “……….muhatabın hakim ortağı ———— arasında 2004 ve 2005 yıllarında ——————— ünvanlı firmalara ait hisselerin devri için sözleşmeler yapıldığı, bu sözleşmelerin muhatap ve iştiraki olan şirketlerin bir bütünlük içinde sağlanan mutabakata dayalı olarak kül halinde tanzim edildiğinden herhangi bir borçları olmadığı, aksine aşağıda belirttikleri üzere alacakları olduğu, muhatap tarafından müteaddit defalar Katma Değer Vergisi tutarının ödenmesi için taraflarına uyarıda bulunulduğu belirtilse de, bugüne kadar talep edilen KDV tutarı ile ilgili olarak taraflarından bir talep olmadığı, temerrüt durumunun gerçekleşmediği, faiz talebinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğu, muhatabın taleplerinin Medeni Kanunun 2.ve 3.maddelerindeki dürüst davranma ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, ……..hisse devir sözleşmesi sonucunda devralının tesislerle ilgili olarak zararlarının tazmin edilmediği, iştiraklerinin kira alacaklarını ödemediği, muhatabın varsa alacak iddiası belirtilen sözleşmelere dayanıyor ise o tarihte talep etmesi gerektiği,……..muhatap ile yapılan diğer bir hisse devir sözleşmesi ile ————– ye ait hisselerin devralındığı, —————- mevkiinde 156.m2 lik ormanlık alanda —- Genel Müdürlüğünden alınan izinle kurulmuş olan turizm tesis ve binalarında şirketlerinin uhdesine geçtiği, ancak devirden sonra —– Genel Müdürlüğü —– Müdürlüğü ve ilgili kurumlar tarafından yapılan incelemeler sonucunda bu turizm şirketlerindeki yapılaşmanın izne aykırı yapıldığı, projeye ve izne aykırı yapıldığı, taahhütname hükümlerine aykırı davranıldığı, kaçak olarak fazladan personel lojmanları inşaa edildiği, mevcut binalarda imar izinleri ve ruhsata aykırı kısımlar olduğunun tespit edildiği, bu hususların devir tarihinden çok sonra—– Bölge Müdürlüğü tutanakları ve inceleme raporları ile tespit edildiği, izne ve projeye aykırı yapılaşmalar için 4916 sayılı Kanunun geçici 2.maddesi gereğince —– Genel Müdürlüğüne 1.468.688,48 TL ödendiği, yine bu yapılaşmalar ile ilgili İmar Kanunu gereği ruhsatsız ve kaçak yapılan kısımlar hakkında——- Özel İdaresi ve Encümeni tarafından tanzim edilen 414.121.00 TL imar cezaları ödendiği, kaçak yapıların yıkımı, yeniden projelendirilmesi, inşaa edilmesi, mimarlık ve inşaat maliyetleri vb.yapılan tüm masraflar toplandığında 3.120.833,11 TL masraf yapıldığı, fazlaya ilişkin hakların şimdilik saklı tutularak …….gizli ayıp niteliğinde olduğu…….bu aykırılıkların giderilmesi için oluşan zarar ve ziyanın tazmininin istendiği, bugüne değin hiçbir girişimde bulunulmadığı, şirketlerinin maruz kaldığı 3.120.833,11 TL zararın ödenmesi , aksi taktirde alacaklarının tahsili için yasal yollara başvurulacağı ……” bildirilmiştir.
Taraf şirketlerin ve dava dışı ———— ticari defter, kayıt ve dayanak belgelerinin incelenmesi sonucunda ; davalı şirketin ticari defterlerinde ; davacı şirket ile dava dışı ——–…….Şirketinden —— nin % 100 hissesinin 22.000.000.00 USD bedel ile % 62,74 hissesinin davacı şirketten 23.970.600.00 TL karşılığı ve % 37,26 hissesinin dava dışı ——–n 5.992.650.00 TL karşılığı 18.01.2005 tarihli hisse devir sözleşmesi ile satın alındığının , …..yapılan hisse devir sözleşmesi ile 18.01.2005 tarihli 59 nolu sözleşme gereği KDV borcu açıklamalı yevmiye maddesine göre ; davaya konu 2.597.390,98 TL alacak hisse devrine konu ——- hesabında 31.12.2004 tarihinde 190 devreden KDV ana hesabında ve ……devralan alımlar KDV alt hesabında bulunan 2.597.390,98 TL nin bağlı ortaklıklar ana hesabının altında ve ——– hesabına borç kaydı verilerek takip edildiği, karşı hesap olarak da diğer çeşitli borçlar ana hesabının altında ve——– (davacı) hesabına 2.597.390,98 TL alacak kaydı verilerek muhasebe kayıtlarına alındığı, davalının davacıya tüm hisse devirden kaynaklanan borcunu ödediği, hisse devrinden dolayı borç kaydının olmadığı , açık hesap ekstresine göre davalının davacıdan —— hisselerini alması ile sözleşme gereği KDV borcu açıklaması ile 2.597.390,98 TL davacıya borçlu olduğu, 31.12.2006 tarihinde ise 2.597.390,98 TL borcun —— hesabına virman yolu ile aktarıldığı, davalının defter kayıtlarında davacıya olan 2.597.390,98 TL borcun sonraki yıllara devir edildiği tespit edilmiştir. Dava dışı ——- nin ticari defter kayıtlarında18.01.2005 tarihli hisse devri sözleşmesi sonrasında davalı … AŞ bünyesinde dava dışı—— nin 2004 yılından devreden KDV ana hesabında ve devralan alımlar KDV alt hesabında 2.597.390,98 TL devreden KDV nin kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. —— Kurumlar Vergi Dairesinden celbolunan ——n 2004 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesi ekinde bulunan 31.12.2004 tarihli bilançoda devreden KDV nin 2.597.390,98 TL olarak maliyeye beyan edildiği de anlaşılmıştır.
—–Genel Müdürlüğünün 30.12.2009 tarihli inceleme raporunda ;—- Genel Müdürlüğünün 22.12.2009 tarih ….sayılı emirlerinde —————adına verilen izinle ilgili olarak , izin sahibi firma tarafından izin sahibi aynı firma kalmak üzere hisse devir suretiyle devir talebinde bulunduğu belirtilerek ………onaylı plan projeye esaslı aykırılık teşkil eden —-ve tesis yapılması, tesisin onaylı projesinde 5 blok personel lojmanı olmasına karşın fiiliyatta 7 blok personel lojmanı mevcuttur . Fazladan yapılan 2 blok personel lojmanının bir tanesinin tamamı tahsis alanının dışında kalmasına karşın, bir tanesinin bir kısmı tahsis alanı dışında, bir kısmı tahsis alanı içerisindedir. Tahsis alanı dışarısındaki 1 blok personel lojmanının tamamı ile bir kısmı tahsis alanı dışında bir kısmı tahsis alanı içerisinde kalan 1 blok personel lojmanı olmak üzere toplam iki blok personel lojmanı için 22.03.2009 tarih ve 645 sayılı suç zaptı tanzim edilmiştir. …İzinsiz olarak yapılan iki blok personel lojmanı ile ilgili herhangi bir belge olup olmadığı konusunda —— İşletme Şefliğince şirkete 20.10.2009 tarih ve 554 sayılı yazı yazılmış, şirketten gelen 23.10.2009 tarihli yazıda izinsiz yapılı F ve G blok personel lojmanlarının izinli yapılan A,B,C,D,E blok personel lojmanları ile eş zamanlı yapıldığı , yapım tarihlerinin ise 1993-1994 yılları olduğu belirtilmiştir. Uzun yıllar tesiste çalışan personelden edinilen bilgiye göre proje harici yapılan iki blok personel lojanının 1990’lı yıllarda yapıldığı belirlenmiş olup, bu yönü ile 4916 sayılı Kanunun
geçici 2. Maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. A,B,C,D,E blok personel lojmanları ile ilgili —-ruhsatı ve —–kullanma izin kağıdı rapor ekindedir….yapılan izinsiz yapılaşmalar nedeniyle yapım tarihi açısından 19.07.2003 den önce 4916 sayılı Kanunun geçici 2. Maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmış ise de, 4916 sayılı Kanunun 2.maddesinin tahsis edilen saha dışarısındaki izinsiz yapılaşmaları kapsayıp kapsamadığı hususunda ————- Müdürlüğünden görüş alınmalıdır ….” şeklinde yazıldığı görülmüştür. Raporda belirtildiği üzere yapılan izinsiz yapılaşmalar nedeniyle yapım tarihi açısından 19.07.2003 den önce 4916 sayılı Kanunun geçici 2.maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmış, 4916 sayılı Kanunun 2.maddesinin tahsis edilen saha dışarısındaki izinsiz yapılaşmaları da kapsayıp kapsamadığı hususunda geçerli bir neden belirtilmemiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamında bulunan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının talep ettiği KDV alacağının tarafların kabulünde bulunan sözleşme ve sözleşmedeki 31.12.2007 kesin vade tarihine dayandığı anlaşıldığından, davacının KDV alacağı talebinin yerinde olduğu, karşı dava yönünden incelenen Orman Bölge Müdürlüğü yetkililerinin düzenlediği inceleme raporuna göre; yapım tarihi açısından 4916 sayılı Kanunun geçici 2.maddesi kapsamında kaldığı, davalının iş bu dava açılana kadar davacıya herhangi bir yazılı ayıp ihbarında bulunmadığı, bu nedenle tazminat talep etmediği gibi, yapılan hisse devri sözleşmesi ile davalı şirketin hisse devrine konu olan ———–i kül halinde devraldığı, dolayısıyla ——– sahibi olduğu taşınmazları üzerindeki olumsuz durumları bildiği yada bilmesi gerektiği, 2005 yılından 2015 yılına kadar davalının bu yönde davacıdan hiçbir tazminat -zarar talebinin olmayışı ile davalının bu durumu benimsediği anlamına geldiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Asıl davanın KABULÜ ile 2.597.390,98 TL KDV tutarı alacağın 31/12/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- Karşı davanın REDDİNE ,
3-Harçlar Yasası uyarınca;
Asıl davada alınması gereken 177.427,71 TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 44.356.95 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 133.070,76 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
Karşı davanın reddi nedeniyle alınması gereken 35.90 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 1.708.00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.672.10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davalılar-karşı davacılara verilmesine,
4-Davacı tarafından asıl davada yapılan 44.388.75 TL toplam harç masrafı, 2.000.00 TL bilirkişi ücreti, 1.000.00 TL ek bilirkişi ücreti, 428.00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam olarak sarfedilen 47.816,75 TL yargılama giderinin tümünün davalılar- karşı davacılardan alınıp davacı-karşı davalıya verilmesine,
5-Davalılar-karşı davacılar tarafından yapılan harç ve yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca;
-Asıl dava ile ilgili olarak vekille temsil edilen davacı -karşı davalı yararına davanın kabul edilen miktarı üzerinden tayin ve takdir edilen 89.160,86 TL nispi vekalet ücretinin davalılar-karşı davacılardan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
-Karşı dava ile ilgili olarak davanın reddi nedeniyle davacı-karşı davalı yararına tayin ve takdir edilen 10.750.00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar-karşı davacılardan alınıp davacı-karşı davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştikten sonra ve talep edilmesi halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı karşı davalı vekili ve davalı karşı davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/12/2018