Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1511 E. 2018/327 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2015/1511 Esas
KARAR NO : 2018/327

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/03/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 17/12/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu Şirketin Müvekkil Davacı Şirketten talep ve siparişe uygun çeşitli ürünler satın aldığını, satın alınan ürünlerin faturalarla birlikte davalı Şirkete teslim edildiğini ve bu hususta taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, davalı Borçlunun ………Tarihleri arasında kendisine teslim edilmiş olan Ticari Emtiaya ilişkin bazı faturaları ödediği halde ……… Bakiye borcunu ödemediğini, müvekkil şirket ile davalı şirket arasındaki tüm işlemlerin …. olarak yapıldığını ve bu konuda taraflar arasında bir teamül oluştuğunu, bu nedenle cari alacağın takip günündeki kur üzerinden icra takibine konulduğunu, davalı borçlu Şirketin borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili amacıyla müvekkil şirketçe İstanbul Anadolu ………İcra Müdürlüğü’nün 2015/24115 E. sayılı Dosyasıyla İcra Takibi başlatıldığını, davalı Borçlu Şirketçe süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapıldığını, müvekkil şirketçe davalı şirket adına düzenlenen faturalara davalı şirketin yasal sürede itiraz etmeyerek fatura içeriğini kabul etmiş ve ticari defter kayıtlarına geçirilmiş olduğunu iddia ederek, davalı Şirketin itirazının İptali ile Takibin devamına ve yasada belirlenmiş olan İcra Tazminatına hükmedilmesini, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 21/03/2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Dava ve İcra Dosyasının incelenmesinden görüleceği üzere, gerek İcra Takibi, gerekse İtirazın kaldırılması için açılmış işbu İtirazın İptali Davasının davalı borçlunun İflasın Ertelenmesine dair aldığı karardan önceki tarihi ihtiva ettiğini, gerek icra takibinin gerekse açılan bu davanın iflas erteleme kararından olması nedeniyle Davalı Borçlunun taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 27/03/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; Davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ………. havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacı Şirket Vekilince Dava Dilekçesinde İcra takibine haksız ve hukuka aykırı şekilde İtiraz edildiğinin belirtildiğini, davacının bu iddialarının gerçek dışı olduğunu, İcra Takibinde belirtilen tutar hakkında tarafların mutabık kalmadıklarını, bunun dışında Müvekkil Şirket hakkında İstanbul Anadolu………ATM’ nin 2016/1 E. Sayılı Dosyasında İflas Erteleme Tedbir Kararı verildiğini, verilen bu tedbir kararıyla müvekkil şirket hakkında başlatılmış tüm icra takiplerinin durmasına karar verildiğini ve ilgili tedbir kararının İlamlı İcralar için de geçerliliğini koruduğunu beyanla, davanın Reddine, yargılama Giderleri ve Vekâlet Ücretinin Davacı Üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde fatura nedeni ile alacak olup olmadığı ve davalı şirket hakkındaki iflas erteleme davası ve bu dava kapsamında verilen tedbir nedeni ile davalı hakkında takip yapılıp yapılamayacağı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu …………İcra Müdürlüğü’nün 2015/24115 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 04/12/2015 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 07/12/2015 Tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince dosyaya sunulan ……… tarihli faturalar incelendiğinde, davalıya yönelik olarak düzenlendiği ve açık fatura niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu ………….. Asliye ticaret mahkemesinin 2016/1 e sayılı dosyası incelendiğinde 04/01/2016 tarihinde davalı şirketin de davacıları arasında yer aldığı davada iflasın ertelenmesi talep edildiği ve 04/01/2016 tarihli ara karar ile iflas erteleme isteyen şirketler hakkında yapılan takiplerin durdurulmasına tedbiren karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 18/08/2017 Havale tarihli raporunda özetle; Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile Tarafların ticari defterlerindeki kayıtları ve müstenidatları üzerinde yapılan inceleme sonucuna göre, davacı Şirketin İtirazın İptali istemi ile ikame etmiş olduğu işbu davaya 1……asıl alacak üzerinden konu ettiği alacağını, talebi gibi ……….Asıl Alacak üzerinden talep edebileceğini, davalı Şirketin…. Tarihinde İkame Etmiş olduğu ve halen Derdest olan İflas Ertelemesi Davası Kapsamında Tedbir Kapsamına alınmış olmasının, İşbu davanın ve davanın dayandığı takip dosyasına yönelik hukuki sonuçlarının takdirinin, uzmanlık alanım dışında kalması nedeniyle Yüce Mahkemenin Takdirinde olacağı sonuç ve kanaatlerine varıldığını Rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
TİCARİ DEFTERLERİN DELİL KABİLİYETİ
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir. (HMK m. 199)
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
TEMERRÜT
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
FAİZ
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
…………. Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, takip dosyası, bilirkişi raporu, İstanbul Anadolu ……… Asliye ticaret mahkemesinin 2016/1 e sayılı dosyası, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın davalı şirket hakkında iflas erteleme davasında verilen tedbir nedeni ile davalı hakkındaki takibin durması nedeniyle eldeki davanın açılıp açılamayacağı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davalının ticari defterlerine göre davacı tarafa ………… borcunun bulunduğu, davacının ise kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan ……… alacaklı olduğu, davacının ticari defterlere delil olarak dayandığı, davalının ticari defterlerine göre davacıya ………. bakiye borcunun bulunduğu, borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği (Yargıtay ……. HD’nin 10/02/2016 tarih ve 2015/4576 Esas – 2016/621 Karar sayılı ilam) davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olması nedeni ile davacı lehine delil teşkil edeceği, davalı taraf her ne kadar iflas erteleme davasında verilen tedbir kapsamında davanın reddini talep etmiş ise de iflas erteleme davasının açıldığı tarih ile ihtiyati tedbirin verildiği tarihin takip ve itiraz tarihlerinden sonra olduğu, mahkememizde açılan davanın ise takip hukukuna ilişkin olmayıp iflas erteleme davasında verilen tedbir kapsamında kalmadığı, eldeki davanın görülmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca mahkememizce verilen kararın ihtiyati tedbir nedeni ile duran takibe ilişkin olmayıp itiraz üzerine duran takibe ilişkin olduğu, bu nedenle davalı takip borçlusunun icra takibine borca fer’ileri yönünden yaptığı itirazının haksız ve yersiz olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) ve takibin yabancı para cinsinden açılması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren devlet bankalarınca mevduata uygulanan en yüksek faizin(3095 sy. m. 4/a) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2), takibin yabancı para cinsinden açılmış olması nedeni ile icra inkar tazminatının takibe konu asıl alacağın takip tarihindeki Türk Lirası cinsinden değeri üzerinden belirlenmesi gerektiği, takip tarihi olan 04/12/2015 tarihi itibariyle ………Bankası kayıtlarına göre ………Türk Lirası cinsinden efektif satış değerinin 2.9016 TL olduğu ancak davacı takip alacaklısının takibinde …… ……… üzerinden hesaplayarak takip açmış olması nedeni ile taleple bağlı kalınarak ………. değeri 2,8880 TL kabul edilmek kaydıyla davaya konu 1………….nin takip tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığının 42.276,19 TL olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı takip borçlusunun İstanbul Anadolu …….. İcra Müdürlüğü ‘nün 2015/24115 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının…. asıl alacak yönünden iptaline, takibe konu asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sy. Yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
3-Takibe konu asıl alacağın takip tarihi itibariyle Türk Lirası cinsinden karşılığı 42.277,19 TL’nin % 20 ‘si olan 8.455,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Başlangıçta peşin olarak alınan 717,26 TL harç ile icra dosyasına yatırılan 211,59 TL harcın, alınması gerekli olan 2887,95 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1959,1 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 717,26 TL peşin harç, 167,5 TL tebligat ve posta gideri, 700 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 1584,76 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan …… uyarınca 5000,49 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
8- Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu ………… İcra Müdürlüğü’nün 2015/24115 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .