Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1447 E. 2018/144 K. 13.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1447 Esas
KARAR NO : 2018/144

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 13/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacı şirketin anlaşmalı müşterilerinden olan davalı borçlu firmanın davacı şirkete muhtelif zamanlarda taşıttırdığı kargo veya ücret alıcı olarak kabul ettiği kargo bedelleri olarak oluşan icra dosyasındaki borç miktarının tüm girişimlere rağmen ödemediğini, bunun üzerine davacının İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün 2015/14911 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini davacının taşıma hizmetinde üzerine düşüen yükümlüğülü yerine getirdiğini, taşıma hizmetinde herhangi bir ziya hasar yada geç tesilmat söz konusu olmadığını, düzenlenmiş faturaların davalı borçluya listeler halinde teslim edildiğini, davalı borçlunun bugüne kadar ödemeyi yapmadığını, borçulunun itirazlarının iptali ile takibin devamına karar verilmesini davalının %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine , yarglama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Taraflar arasında akdedilen 24/06/2013 tarihli sözleşme uyarınca davacı taşıyıcı davalı müvekkili şirkete ait kargoları belirlenen adreslere hasarsız tesil etmekle yükümlü olduğunu, ancak davacı yan taşıma işleri sırasında edimini kusursuz ifa edemediğini, sorumluluğunda bulunan eşlaları alıcılara hasarlı teslim etmiş olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülük gereği süresi içinde tazmin taleplerini davacıya bildirdiğini, ancak bildirimlerin sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine ihtarmname keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen davacı taşıyıcı müvekkili şirketin uğradığı zararları karşılamadığını, kanundan doğan zamanaşaımı nedeniyle davanını reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava : Dava; İİK 67 vd. Maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava yazılı yargılama usulüne tabii olup, usulünce taraf teşkili sağlanmış , dilekçeler aşaması tamamlanmış , HMK 140 maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı yapılıp uyuşmazlıklar tesbit edildikten sonra tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi heyeti aracılığıyla dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, tahkikat sonlandırılarak HMK 186 maddesi uyarınca sözlü yargılama yapılarak dava sonuçlandırılmıştır.
İstanbul Anadolu …….. İcra Müdürlüğü ‘nün 2015/14911 Esas sayılı icra dosyası dosya içerisine celp edilmiş, yapılan incelemede; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 3.946,69 TL asıl alacak ve 24,14 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 3.970,83 TL alacak yönünden ilamsız icra takibini başlattığı, davalı tarafından süresinde verilen itiraz dilekçesinde takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin 07/08/2015 tarihinde tarihinde durduğu, davanın 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu . ……… icra dairesinin 2015/14911 esas sayılı icra dosyasında takibe konu alacağın dayanağı olan faturalar nedeniyle taraflar arasında taşımadan kaynaklı ticari ilişki bulunduğu hususu ihtilafsız olup;
Uyuşmazlık; Davacının taşımadan kaynaklı ticari ilişki nedeniyle davalının mallarını hasarsız olarak taşıyıp taşımadığı , davalının hasar bedelinin davacının alacağına mahsup edilip edilemeyeceği ile davacının davalıdan bir alacağıı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişi heyeti aracılığıyla dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi heyeti 30/11/2017 tarihli raporunu dosyaya sunmuştur.
Sunulan rapor uyarınca Mali Müşavir bilirkişi; tarafların ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümlerine göre yapıldığı ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı ticari defterlerine göre ; davalıdan 3,946,69 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre; davalının davacıya 3.873,76 TL borçlu olduğu, tarafların ticari defterleri arasındaki farkın ………. nolu 67,50 TL,…… nolu 2,83 TL ve ……nolu 2,60 TL ‘lik faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, kayıtlı olmayan bu faturaların fatura teslim tutağında şirket kaşesinin bulunduğunu, davalı şirketin davacı şirket adına düzenlediği 2.668,55 TL bedelli “………….n tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davacının 01/12/2013 tarihinde kaydettiği yansıtma faturalarını yine aynı hesapta 31/12/2013 tarihinde “Alıştan İade İrsaliyeli Fatura” açıklaması ile hesabın tersine kaydedilmek suretiyle yansıtma faturalarının geri fatura edildiğini bildirmiştir.
Teknik bilirkişiler; davalıya ait oto yedek parçası niteliğindeki emtiaların davacı kargo şirketinin sorumluluğu altında taşınırken hasara uğraması nedeniyle yansıtma faturaları düzenleyerek navlun alacağından mahsubunun talep edildiğini, dosya kapsamından taşımaya konu emtianın taşıma sırasında hasar görüp görmediği hususunun tespit edilemediği, gördü ise onarımı için herhangi bir harcama yapılıp yapılmadığı, harcama ve yenileme bedeli ödenip ödenmediği hususunun dosya kapsamındaki delillerle ve yansıtma faturalarının içeriğinden anlaşılamadığını, davacının ifa ettiği tartışmasız olan taşımaya ait navlun ücretinden kaynaklanan bu alacağından hasara ilişkin yansıtma fatura bedelinin mahsubunun mümkün olmadığını bildirmiştir.
Dava, taşıma ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, cevap dilekçesi, yargılama sırasında davacının taşıma işini üstlendiği malları hasarlı olarak teslim ettiğini, bu hasarlar için düzenlenen yansıtma faturalarının navlun ücretinden mahsubu sonucunda borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
TBK 139. Maddesi uyarınca iki kişi karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimlerin birbirine borçlu oldukları takdirde her iki borç muaccel ise her bir alacağını borcu ile takas edebilir. Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile ileri sürülebilir.
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde ; Her ne kadar davalı vekili takibe konu alacağın zamanaşımına uğradığını iddia etmiş ise de, takibe konu alacak taşıma sözleşmesi neticesinde navlun ücretine ilişkin düzenlenen faturalara ilişkin alacaktan kaynaklanmakta olup; TBK 146 maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabi olduğundan davalı vekilinin zamanaşımı defi yerinde görülmeyerek işin esasına girilerek , tarafların TTK hükümlerine uygun olarak tutulan ve sahibi lehine delil niteliği taşıyan ticari defter kayıtlarından takip tarihi itibari ile davacının ticari defterlerine göre davalıdan 3.946,69 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre 3.873,76 TL borçlu olduğu, taraf ticari defterleri arasındaki farkın takibe konu ……nolu 67,50 TL,……… nolu 2,83 TL ve …………. nolu 2,60 TL ‘lik faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, davalı ticari defterlerine kayıtlı olmayan bu faturaların teslim tutanağında davalı şirket kaşesi ve imzasının bulunduğu ve faturaların davalı şirkete teslim edildiği, davalının defterlerinde kayıtlı olmayan faturalar yönünden hizmet alınmadığına dair açıkça itiraz edilmediği hususları nazara alındığında davacının davalıya verdiği ve taraflar arasında ihtilafsız olan taşıma hizmeti nedeniyle 3.946,69 TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak , takibe konu asıl alacak miktarı yönünden itirazın iptali talebinin kabulüne,
Takas – Mahsup Talebi Yönünden ; Davalı vekili takibe konu taşıma işlemi sırasında taşınan malın uğradığı zarar nedeniyle düzenlediği 2.668,55 TL yansıtma faturasının mahsubu neticesinde borçlu olmadığını savunmuş, tarafların TTK hükümlerine uygun olarak tutulan ve sahibi lehine delil niteliği taşıyan ticari defter kayıtlarına göre taraflar yansıtma faturalarını ticari defterlerine kaydetmiş ise de; davacının 01/12/2013 tarihinde kaydettiği yansıtma faturalarını yine aynı hesapta 31/12/2013 tarihinde “Alıştan İade İrsaliyeli Fatura” açıklaması ile hesabın tersine kaydedilmek suretiyle yansıtma faturalarının geri fatura ettiği, dosya kapsamındaki delillerle zararın taşıma esnasında meydana geldiği hususu ispatlanamadığı gibi, hasara ilişkin olduğu iddia olunan yansıtma faturalarının içeriğinin de taşımaya konu oto yedek parçalarının hasarının giderilmesine ilişkin olduğu tespit edilemediğinden davalının ispatlanamayan hasara ilişkin 2.668,55 TL faturanın mahsubu talebi yerinde görülmemiştir. .
İşlemiş faiz alacağı yönünden ; Davacı vekili icra takibinde işlemiş faiz alacağı talep etmiş ise de dosya kapsamından davalının takibe konu alacak nedeniyle TTK 18/3 maddesi uyarınca davacı tarafından temerrüde düşürüldüğü hususu da ispatlanamadığından işlemiş faiz alacağına yönelik itirazın iptali talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden ; Takibe konu alacak fatura alacağından kaynaklanan likit bir alacak olup, itiraz haksız olduğundan davacı lehine İİK 67/2 maddesi uyarınca % 20 oranında İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE
2- İstanbul Anadolu ……… İcra Dairesinin 2015/14911 esas sayılı icra dosyasında takibe konu 3.946,69 TL asıl alacak yönünden İİK 67 maddesi uyarınca İTİRAZIN İPTALİNE , takibin bu miktar üzerinden takip talebinde belirtilen faiz oranı ile birlikte devamına ,
3-İşlemiş faiz alacağına yönelik itirazın iptali talebinin ve fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Takibe konu 3.946,69 TL asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK 67 maddesi uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte olan Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 269,60 TL karar ilam harcından dava açılırken yatırılan 48,02 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 221,58 TL ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’ye göre 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya yada ahzu kabza yetkisi olan vekiline verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 146,00 TL tebligat zarf gideri olmak üzere toplam 2.396,00 TL yargılama giderinin 2.372,04 TL ‘sinin davalıdan alınarak davacıya yada ahzu kabza yetkisi olan vekiline verilmesine, bakiye 23,96 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 48,02 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya yada ahzu kabza yetkisi olan vekiline verilmesine,
9-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra HMK 333 maddesi gereğince davacı tarafa ya da ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Karar verildi.
Taraf vekillerinin yüzüne karşı , Gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren HMK 345 maddesi uyarınca yasal iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı..