Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1430 E. 2018/350 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2015/1430 Esas
KARAR NO : 2018/350

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 06/03/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bulunduğu şirket tarafından ……….tari hinde …………….Ticaret firması hesabına …… yapılmak üzere ………………. Pendik Şubesi’ne havale yapıldığını, ancak EFT tutarının ……….. Bankası Pendik Şubesi tarafından gerekli eşleştirme ve kontroller yapılmaksızın alıcı ………. firması yerine 3. Bir kişi olan ……. isimli bir müşterinin hesabına geçirildiğini, ………… hesabına geçen bu parayı geri ödemediğini, EFT hesap no.su ve alıcı ismi bilgilerinde eşleşme olmadığından paranın bankaca havuzda bekletilerek havale lehtarına iade edilmesi gerektiğini, bankanın gerekli kontrolleri yapmadan havale bedelini ……….. isimli müşterinin hesabına geçirmesinden ötürü kusurlu bulunduğunu, bankanın kötü niyetli 3. Kişilerin uhdesine geçen 27.000,00 TL.sını İşlem tarihi olan 17.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek Ticari avans faizi ile birlikte müvekili bulunduğu firmaya ödenmesine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin de davalı bankaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 14/05/2015 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 29/03/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu 15/04/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Tamamen davacının talimatı ve iradesi doğrultusunda gerçekleşmiş olan EFT işlemi nedeniyle müvekkili bulunduğu bankaya bir kusur atfedilemeyeceğini, davacının 17.12.2014 tarihinde müvekkili bulunduğu banka nezdìndeki ……………..İBAN numaralı hesap numarası açıkça yazılmak sureti İle 27.000.0 TL nin EFT yolu ile bankaya transferini gerçekleştirdiğini, hiç kimsenin kendi kusuru ile gerçekleşen bir neticeden kendi lehine sonuç çıkaramayacağını, davacının dava konusu EFT işleminin gerçekleşmesinden itibaren dava tarihine kadar geçen süre içerisinde bu işlem ile ilgili itiraz ve talepte bulunmadığını, ……… işleminin gerçekleştirildiği …………. numaralı hesabın ……… isimli müşteriye ait bulunduğunu ve bu hesaba geçirilen 27.000.00 TL. tutar üzerindeki hak ve tasarrufun …… ait bulunması nedeni ile her türlü talebin…… yöneltilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın dava dışı.. ……………. ihbar edilmesini ve yapılan açıklamalar çerçevesinde davanın reddi ile yargılama harç giderleri ite Avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu 26/06/2015 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 29/03/2018 tarihli esas hakkındaki beyanında; Bilirkişi raporuna karşı önceki itirazlarını tekrarla, kusur oranlarını neye göre belirlediğinin belirsiz olduğunu, bu nedenle raporun denetime elverişli olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının bildirdiği IBAN numarası ile hesabın ait olduğu kişi bilgilerinin uyuşmamasına rağmen EFT yi gerçekleştiren bankanın kusurunun bulunup bulunmadığı ve davacının zararından sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, üçüncü bir şahsa gerçekleştirilen EFT işlemi nedeni ile tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: TBK’nın 49/1. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
……….. Bankasının 17/10/2014 tarihli dekontuna göre davacı taraf kendi hesabından IBAN nosunu girerek alıcı ……… hesabına 27.000,00 TL ‘yi EFT yolu ile gönderdiği anlaşılmıştır.
…………… Katılım bankasının 26/06/2015 tarihli cevabi yazısında …………… EFT belgesine konu işlemin bu belgede belirtilen IBAN nosuna aktarıldığını bu hesabın ise banka müşterilerinden dava dışı …’na ait olduğunu gönderilen paranın 17/10/2014 tarihinde ……. tarafından bankanın …….. şubesinden çekildiği, ……………. firmasının ise banka nezdinde hesabının bulunmadığı bildirilmiştir.
Bankacı ve hukuk bilirkişilerinin 17/01/2017 Havale tarihli raporunda özetle; Davalı …Ş’nin davacı………….firmasının ………. firmasına 17/12/2014 tarihinde kira bedeli olarak gönderdiği 27.000,00 TL’lık EFT tutarının ……… isimli bir başka müşterinin hesabına hatalı bir şekilde alacak kaydedilmiş bulunmasından ötürü borçlu bulunduğunu, 27.000,00 TL asıl alacak tutarı için 17/12/2014 işlem tarihi ile 06/03/2015 dava tarihi arasında …. avans faiz oranları üzerinden yapılan hesaplamaya göre 06/03/2015 dava tarihi itibariyle 27.000,00 TL asıl alacak ve 622,13 TL işlemiş faiz tutarı olarak toplam 27.622,13 TL davacı firma alacağı hesaplandığını, davacı firma tarafından dava tarihinden itibaren de 27.000,00 TL asıl alacak tutarına yıllık %10,50……. .Avans faizi ve değişen oranlarda avans faizi istenebileceğini, dava dışı………………. davalı bankaya karşı sorumluluğunun mevcut olduğunu ve bu hususun davalı banka tarafından dava dışı ……. açılacak olan bir rücu davasının konusunu teşkil edebileceğini Rapor etmişlerdir.
Bankacı bilirkişinin 14/07/2017 tarihli ek raporunda özetle; Dava tarihi itibariyle 27.000,00 TL asıl alacak ve 622,13 TL işlemiş faiz tutarı olarak toplam 27.622,13 TL davacı firma alacağı hesaplandığını, davacı firma tarafından dava tarihinden itibaren de 27.000,00 TL asıl alacak tutarına yıllık %10,50 ……. Avans faizi ve değişen oranlarda avans faizi istenebileceğini, dava dışı Alpay Yoncuoğlu’nun davalı bankaya karşı sorumluluğunun mevcut olduğunu ve bu hususun davalı banka tarafından dava dışı …….. açılacak olan bir rücu davasının konusunu teşkil edebileceğini Rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, ………..Bankası dekontu, davalı banka kayıtları, bilirkişi raporları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının 17/10/2014 tarihinde……….. Bankası İnternet şubesini kullanarak ……e kira ödemesi açıklaması ile 27.000,00 TL göndermek istediği, ancak ……… nosunun yanlış yazması nedeni ile EFT’nin davalı banka nezdinde hesabı bulunan dava dışı … hesabına transfer edildiği, davalı bankanın sorumluluğunun davacı tarafın müterafik kusuru dışlanarak tespit edilmesinin gerektiği (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 17/04/2015 tarih, 2015/666 E, 2015/5414 K sayılı ilamı) gerekçeli denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeni ile hükme esas alınan 16/10/2017 havale tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacının IBAN nosunu yanlış girmesi nedeni ile müterafik kusurunun bulunduğu, davalı bankasının ise kendi EFT havuzuna düşen paranın hesaba aktarılmadan önce hesap nosu ile alıcı bilgilerinin uyuşup uyuşmadığını kontrol yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeni ile kusurlu olduğu, davalı bankanın EFT bedeli üzerinden tespit edilen %70 oranındaki kusuruna tekabül eden 18.900,00 TL’den sorumlu olduğu, davalı bankanın eyleminin haksız fiil niteliğinde olması nedeniyle alacağa haksız fiil tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiği, ayrıca davalının tacir olması ve tacirin borçlarının ticari olduğunun kabul edilmesi nedeniyle alacağa ticari faiz uygulanması gerektiği, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-17/12/2014 tarihinden itirabaren işleyecek ticari (avans) faizi ile birlikte 18.900,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Başlangıçta peşin olarak alınan 27,7 TL harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 433,3 TL harcın, alınması gerekli olan 1.291,06 TL harçtan mahsubu ile bakiye 830,06 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
4- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 326,5 TL tebligat ve posta gideri 1.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.826,5 TL yargılama masrafının davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.278,55 TL yargılama masrafından davalının 700 TL bilirkişi ücretinden davacıya isabet eden 210 TL’nin mahsubu ile kalan 1.068,55 TL ‘ye davacının başlangıçta yatırdığı peşin harç 27,7 TL ve tamamlama harcı olarak yatırılan 433,3 TL ilave olunarak toplam 1.529,55 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 547,95 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 490 TL ‘nin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan …….uyarınca 2.268 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan …… uyarınca 2.180 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .