Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1427 E. 2020/147 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1427 Esas
KARAR NO: 2020/147
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2015
KARAR TARİHİ: 18/02/2020
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——– asıl borçlu, dava dışı 3. Kişi——– kefil olduğu — tanzim tarihli ve —— bedelli 1 adet senedin şahitler ——– huzurunda senet tanzim tarihi olan —– tarihinde ——– verilmiş, başka bir yere kullanılamaz” anlaşmasıyla —– teslim edildiğini, davalı tarafın müvekkil ve kefil tarafından kendisine ıslak imzasıyla teslim edilen —–tanzim tarihli senedin zorunlu unsuru olan tanzim tarihini sahtelemek kast ve saikiyle —-olarak sahteleyip yani senedin verildiği tarihteki tanzim tarihinin son rakamı olan – rakamını- rakamı olarak sahtelemek suretiyle senedi tahrif ettiğini, davalı tarafın senedin keşide tarihi olan — tarihini ——– olarak sahteledikten sonra senedin ödeme gününü anlaşmalara ve daha da ötesi müvekkil ve kefilin iradesine aykırı şekilde —– olarak yazdığını, bununla da yetinmemiş senedin veriliş gayesini nakden şeklinde değiştirerek senedi tahrif etmek suretiyle sahtelediğini, davalı ——– bu bonoyu —– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- D. İş sayılı dosyasına sunarak sahte ve tahrif edilmiş bono üzerinden —- tarihinde ihtiyati haciz kararı alındığını, aldığı bu kararı uygulamak için de davaya konu —– İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasının işleme konulup esas takibe geçtiğini, davalı tarafın esas takibe geçtiği —- tarihinde ihtiyati haciz kararını tatbik ederek müvekkilin tüm mal varlığına haciz uygulandığını, müvekkil hakkında icra takibi başlatıldığını —- tarihinde gıyabında ihtiyaten yapılan menkul haczi ile öğrenmiş ödeme emrinin ve senet fotokopisinin —– tarihinde kendisine ulaşmasına müteakip taraflarınca aynı gün —- İcra Hukuk Mahkemesi’nin ——— Esas sayılı dava dosyası ile senedin teminat senedi olduğundan bahisle takibin iptalinin talep edildiğini, mahkeme kararının taraflarınca temyiz edildiğini beyan etmiş, sonuç olarak öncelikle davalının davaya konu bonoyu sahtelemek suretiyle icra takibine konu ettiği yaklaşık delil ilkesi uyarınca sabit olmakla ve yine tedbir kararı verilmemesi halinde telafisi güç hatta imkansız sonuçlardan ötürü davacı müvekkilin zarara uğrayacağı açıkça anlaşıldığından mahkemece yapılacak tensip incelemesi esnasında takdiren teminatsız veya uygun bir teminat mukabilinde davaya konu—— İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı takip dosyasının yargılama kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar satış işlemleri dahil durdurulmasını, bu konuda esas takip dosyası olan — İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası ile bu dosyaya bağlı olarak gayrimenkul satışı için yürütülen —- İcra Müdürlüğü’nün —- satış numaralı dosyasına yazı yazılmasını, yapılacak sorgulama sonucunda menfi tespit davalarının kabulü ile müvekkil —- davalı ——İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı takip dosyasından ve icra dosyasına konu sahte senetten ötürü borcu olmadığının tespitini, ——- İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı takip dosyasından ve icra dosyasına konu sahte senedin iptalini, icra iflas kanununun 72. Maddesi delaletiyle haksız ve kötü niyetli icra takibi başlatan davalının %20’den aşağı olmamak üzere takip asıl alacak üzerinden hesaplanacak kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu —– havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçemizde belirtildiği hususlar doğrultusunda davanın kabulüne, davalının %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının, haksız ve mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun, alacağı sürüncemede bırakmak amaçlı ve kötü niyetli davasının tüm yönleriyle reddine, davacının icra takip miktarının %20’sinden aşağı olmak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve masraflarıyla birlikte vekalet ücretin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—– İcra Dairesi’nin—– Esas sayılı dosyası,
—- İcra Hukuk Dairesi’nin —— Esas sayılı dosyası sureti,
—— Asliye Ceza Mahkemesi’nin —–Esas sayılı dosyası sureti,
—–CBS’nin ——– Soruşturma sayılı dosyası sureti,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
—— İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyası ile davalı —- davacıların murisi —ve kefil aleyhine icra takibi başlatmıştır.
——-İcra Hukuk Mahkemesi’nin———- Esas sayılı dosyası ile takibin iptali davasının incelenmesinde davacı taraf satış sözleşmesi ve iş yeri devir sözleşmesi devir sözleşmesi ibraz etmiş olup, söz konusu sözleşmenin incelenmesinde takibe konu senede atıf yapılmadığı görülmüş olup, takibe konu senet zorunlu unsurları taşıdığından teminat senedi olduğu ispatlanamadığından borcun ödendiği de davacı tarafça yazılı delil ile ispatlanamadığından davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği görülmüştür.
——- Asliye Ceza Mahkemesi’nin——— Esas sayılı ceza dosyasının incelenmesinde, davalı hakkında resmi belgecilik hakkında açılan kamu davasında beraat kararı verildiği, kararın kesinleştiği görülmüştür.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Davacılar tarafından davaya konu bono senet üzerinde sahtelik iddiası ile bono senedin teminat olarak verildiği ileri sürülmüş ise de,——– İcra Hukuk Mahkemesi’nin kesinleşen ——– Esas sayılı takibin iptali davasında dava konusu bono senedin unsurlarının tam olduğu, teminat senedi olmadığına, bu nedenle davanın reddine karar verildiği, davalı aleyhine açılan —— Asliye Ceza Mahkemesi’nin ——— Esas sayılı dosyası ile beraatine karar verildiği, davacılar tarafından takibe ve davaya konu bono senedin teminat olarak verildiğinin senet metninden ve senet arkasındaki yazılı belgeden anlaşılamadığı, davacılar tarafından senedin teminat olarak verildiğinin ispatlanamadığı, bono senedin davacılar tarafından ödendiğinin yazılı olarak ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
Alacağın davacılar tarafından belirli ve bilinebilir olduğu anlaşıldığından asıl alacak miktarı—- %20 si olan ———- kötü niyet tazminatı olarak davacılardan alınarak davalı tarafa verilmesine,
2-Tedbir kararının karar kesinleştiğinde kaldırılmasına,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 470,34 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 137,71 TL’nin, alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 563,65 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri 14,00 TL, olmak üzere toplam 14,00 TL’nin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.304,95 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalıya iadesine,
7-Karar kesinleştiğinde —– İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2020