Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1385 E. 2019/73 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1385 Esas
KARAR NO : 2019/73

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2015
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … tarafınddan müvekkile mal tedarik edileceği vaadinde bulunulduğunu, müvekkil tarafından ————————- numaralı hesabından … namına 28/12/2011 keşide tarihli 35.000,00 TL tutarlı ——- numaralı çeki keşide ederek kendisine verildiğini, davalının çeki aldıktan sonra edimini yerine getirmediğini ve çekin bedelsiz kaldığını, …’ın çeki diğer davalı …’a ciro ederek devrettiğini, davalı … tarafından Ümraniye ——. Asliye Hukuk Mahkemesinin —— sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve İstanbul anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2012/283 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, haciz tatbik edildiğini, müvekkili …’in işyerinin kapanacağı endişesi ile icra dosyasına kefil olmak zorunda kaldığını tekrar işyerinde hacze gelindiğini, işyerindeki tüm makinelerin ve ürünlerin muhafaza altına alındığını, çalışamaz duruma gelindiğini ve ticari faaliyete son verildiğini, icra dosyasının alacaklısı tarafından üçüncü bir kişi olan …’e temlil edildiğini ileri sürerek müvekkillerin davalılara borçlarının bulunmadığının tespitine, ——– Şubesinin——numaralı hesabından … namına keşideli —– keşide tarihli 35.000,00 TL tutarlı — numaralı çekin iptaline, davalıların eyleminin kötü niyete dayandığından müvekkillerin lehine % 40 dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili tarafından 08/02/2018 tarihli dilekçe ile Menfi Tespit istemiyle görülmekte olan davanın devamı esnasında dava konusu borcun faiz ve masraflarıyla birlikte icra dosyasına ödenmiş ve dosyaya yatırılan paranın alacaklılar tarafından tahsil edilerek dosyanın infaz edildiğini, bu nedenle davaya İİK 72. Maddesi gereğince istirdat davasına dönüştürerek devam edilmesini, icra dosyasına ödenmiş olan paranın icra harç ve giderleri, inkar tazminatı, avukatlık ücreti, yargılama giderleri ve temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin takip dosyasını Sultanbeyli ———–. Noterliğinin 02/04/2012 tarih ve —— yevmiye numaralı temliknamesi ile diğer davalı …’tan temlik aldığını, davacı borçlunun 03/01/2012 tarihinden bu yana bir çok icrai işlem yapıldığını ancak davacı borçlu ———-adına kayıtlı taşınmazın satışına ilişkin işlemlere geçilmesi üzerine davacı borçlular tarafından iş bu davanın açıldığını, oysa ki 4 yıldır süren işlemlere rağmen davacıların borçlu olmadıklarına ilişkin sözlü dahil bir iddialarının olmadığını, Ümraniye ——— İcra müdürlüğünün 2012/238 Esas sayılı dosyasından alınan talimat ile Sultanbeyli ———-. İcra Müdürlüğünün 2012/50 Talimat dosyasından yapılan haciz sırasında davacı ———- şirketi yetkilisi ——– borcu kabul ettiğini ve yetkilisi olduğu şirketin borcuna kendi isteğiyle kefil olduğunu, menfi tespit davalarının açılma süresine ilişkin olarak İİK 72. Maddesi gereği 1 yıllık hak düşürücü sürenin mevcut olduğunu, bu süre geçtikten sonra açılan davaların dinlenmesinin mümkün olmadığını, davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu çeki, ciro yoluyla devralan son kişinin … olduğu ve çekin yetkili ve meşru hamili olduğunu, müvekkilinin ise 3. İyi niyetli kişi son ciranta olan——— kalabalıktan söz konusu takip dosyasını temlik aldığını, huzurdaki davada davacıların soyut iddiaları dışında hiçbir delil bulunmadığını davacının ihtiyati tedbir talebi için kanunun aradığı şartların mevcut olmadığını, TTK 680 ,684 ve 686 maddeleri uyarınca dava konusu çekte müvekkilinin iyi niyetli olup bunun aksini iddia eden tarafça ispatlanması gerektiğini, söz konusu icra takibinin kıymetli evraka dayandığını, kıymetli evrakta müvekkilinin çekin kimden ne şekilde geldiğini ve cirantalara ait imzaların da doğru olup olmadığını araştırma yükümlülüğü olmadığı gibi böyle bir imkanının da olmadığını, müvekkilinin davalı kambiyo senedinin nedenini, asıl borç ilişkisinin varlığını kanıtlamak zorunda olmadığını, ispat külfetinin davacı tarafta olduğunu, senedin nedenini ve asıl borç ilişkisinin varlığını kanıtlamakta ispat yükünün borçluda olduğu, bundan doğacak defilerde TTK gereği iyi niyetli 3. Kişilere karşı ileri sürülemeyeceğini, dolayısıyla yetkili ve meşru hamil olmamız nedeniyle tedbir talepli iş bu davanın tamamen hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olması nedeniyle davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu çekin davalılardan …’a mal tedariki karşılığında verilip verilmediğini, davalılardan …’ın bu çek karşılığında davacıya mal teslim edilip edilmediği ve davacıların bu çek nedeniyle davalılara borçlu olmadıklarının tespitini isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, davaya konu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit), ödenen çek bedellerinin tahsili davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/1 D.İŞ. sayılı dosyasında; dava konusu çek nedeniyle ihtiyati haciz isteyen ————–aleyhine ve davacı ————– aleyhine 03/01/2012 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, davacı borçlu ———-tarafından ihtiyati hacze yetki yönünden itirazda bulunulduğu, mahkemece yapılan itirazın kabulü ile yetkisizlik sebebiyle verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşıldı.
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu ———. İcra Müdürlüğü’nün 2012/283 Esas sayılı dosyasında; davalı … —- tarafından davacı ——- Aleyhine dava konusu 35.000 TL bedelli çek yönünden icra takibi başlatıldığı, İstanbul Anadolu ————. Asliye Hukuk Mahkemesinin —- (Ümraniye ——. Asliye Hukuk Mahkemesi) ihtiyati haciz yönünden verildiği yetkisizlik kararı uyarınca ihtiyati haciz kararının infazının tedbiren durdurulmasına karar verildiği, Sultanbeyli ———-. İcra Müdürlüğünün — Talimat dosyasında 06/01/2012 tarihli gönderilen haciz tutanağında davacı … — “dosya borcunun 35.000 TL sine kendi rızamla şahsi icra kefili olup ödemeyi kabul ederim ” beyanında bulunarak icra dosyasının 35.000 TL yönünden kefil olduğu, ayrıca alacaklı vekili tarafından yatırılan teminatın iadesine muvafakat ettiği anlaşıldı. Ayrıca 07/09/2017 tarihinde alacaklıya verilmek üzere —- tarafından 75.522,07 TL ve 06/09/2017 tarihinde 112,19 TL icra dosyasına ödeme yapılarak icra dosyasının infaz edildiği anlaşıldı.
Davaya konu çek incelendiğinde çekin ———- ait, keşide yerinin İstanbul, keşide tarihinin —- tarihli 35.000,00 TL bedelli, keşidecisinin —— —— olduğu, lehtarının … olduğu, …’ın cirosuyla çekin en son …’a verildiği, … tarafından bankaya ibraz edildiği ve karşılıksız kaşesinin işlendiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla bilirkişi ara kararı oluşturulmuş ve alınan 10/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davacı ———- ticari defterlerinde — yıllarına ait, yevmiye defterlerinin tasdiklerinin TTK hükümleri uyarınca süreleri içeresinde yaptırılmış olduğu, TTK hükümleri uyarınca yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yaptırılmamış olduğu, aynı yıllara ait defteri kebir ve envanter defterlerinin ise ibraz edilmediği, davacı tarafından ibraz edilmekle incelenen yevmiye defterlerinde takibe dayanak gösterilen dava konusu 35.000 TL bedelli davalı … adına keşide edilmiş çekin, davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu gösteren bir muhasebe kaydına rastlanılmadığını, ayrıca davacı ticari defterlerinde davalı …’dan herhangi bir mal ve hizmet alışını gösteren bir muhasebe kaydına rastlanılmadığı, davalı …’ın ise ticari defterlerini sunmadığı, sonuç olarak davacının ticari defterlerinde dava konusu çekin kayıtlı olduğu, …’dan herhangi bir mal ve hizmet alışını gösteren bir muhasebe kaydı olmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş, rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yine mahkememizce, davacıların ihtiyati tedbir talebi hakkında 08/03/2017 tarihli ara karar ile İİK nın 72/3 maddesi uyarınca sadece davanın taraflarını bağlamak kaydıyla takibe konu alacağın % 20 si oranında gösterilecek teminat karşılığında İstanbul Anadolu ———-. İcra müdürlüğünün 2012/283 Esas sayılı dosyasında icra veznesine girmiş ve girecek paraların takip alacaklısına ödenmesinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine dair karar verilmiş ancak, davacılar tarafından % 20 teminat yatırılmadığından tedbirin uygulanmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, takip dosyaları, İstanbul Anadolu ———-. İcra Dairesinin 2012/283 Esas sayılı dosyası, İstanbul Anadolu ——–. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ( Ümraniye ———-. Asliye Hukuk Mahkemesi ) —- Değişik İş Dosyası, alınan bilirkişi raporu, tarafların ticaret sicil kayıtları, çek sureti, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Senet borçlusu/Keşideci, ———- tarafından keşide edilen dava konusu çekin davalı/lehtar, … tarafından iktisap edildiği, …’ın çeki cirolayarak diğer davalı …’a ciro ettiği ve —- tarafından İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasından kapatılan Ümraniye—-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —-Değişik İş dosyasından alınan ihtiyati haciz kararına istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe başlandığı, daha sonra takip dosya alacağının diğer davalı …’e Sultanbeyli —. Noterliği’nin —- Nisan —- tarih ve —–yevmiye nolu temlikname ile temlik edildiği, Sultanbeyli—- İcra müdürlüğü’nün 2012/50 talimat dosyası ile takip borcunun tahsili amacıyla davacı işyerinde hacize gidildiği, bu haciz tutanağında diğer davacı ….—- tarafından “alacaklı vekili tarafından yatırılan teminatın iadesine muvafakat edildiği, ayrıca dosya borcunun 35.000,00 TL sine kendi rızasıyla şahsi icra kefili olup ödemeyi kabul ettiği yönünde beyanda bulunduğu, davacılar tarafından sunulan dava dilekçesinde davacı —- —–. Şirketi tarafından keşide edilen ve davalılardan … adına düzenlenen çekin davalı …’a davacı şirkete mal tedarik edeceği vaadinde bulunmuş olması nedeniyle verildiğini, davalı …’ın çeki aldıktan sonra edimini yerine getirmediğini , taahhüt ettiği malları davacı tarafa göndermediğini, bu nedenle çekin bedelsiz kaldığını ve kendisine karşı açılacak bir alacak davasından kurtulmak amacıyla çeki diğer davalı …’a ciro yoluyla devrettiğini, davalı … tarafından alınan ihtiyati haciz kararına istinaden icra takibi yapıldığını ve davacı şirketin ———- İstanbul adresinde bulunan iş yerine haciz tatbik edildiğini, bu haciz esnasında alacaklı vekili tarafından makinaların sökülerek muhafaza altına alınması konusundaki ısrarının psikolojik baskıya dönüşmesi sonucu şirket ortağı olan diğer davacı ….—– iş yerinin kapanacağı endişesi ile icra dosyasına kefil olmak zorunda kaldığını, bu arada icra dosyasının alacaklı … tarafından üçüncü bir kişi olan diğer davalı … adlı kişiye temlik edildiğini, ve davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığının tespiti ile çekin iptalini talep etmiş ise de , davacı tarafından dava konusu çekin davalı …’a mal tedarik etmesi karşılığından verildiği hususunda davacının soyut beyanı dışında dosyaya sunulmuş herhangi bir delil bulunmamakta, ayrıca mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu davacı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, davacı defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, yine raporda davacı tarafın yevmiye defterlerinde dava konusu çekin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu gösteren bir muhasebe kaydına rastlanılmadığı, ayrıca davacı ticari defterlerinde davalı …’dan herhangi bir mal ve hizmet alışını gösteren bir muhasebe kaydına rastlanılmadığı yönünde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Huzurdaki menfi tespit davasının icra takibinden sonra açıldığı, genel kuralın aksine senede dayalı borç ilişkilerinde ispat yükünün senet borçlusunda olduğu, çekin mevcut bir borcun ödendiğine karine teşkil etmesi karşısında davacının davalılardan … ile aralarındaki ticari ilişkiyi ve malların teslim edilmediğini ispatlaması gerektiği, davacı tarafça davaya konu çeklerin mal tedarik karşılığında verildiğine ilişkin dosyaya herhangi bir yazılı delil sunulmadığı, dolayısıyla davacının davalı …’a çeki mal tedariki karşılığında verdiğini ispat edemediği, diğer davalı …’ın çeki ciro yolu ile davalı …’dan aldığı ve icra takibi yaptığı, daha sonra icra takibi ile alacağını diğer davalı …’e temlik ettiği ve davacılardan———– icra dosyasına şahsi kefil olduğu ve icra dosya borcunun —- tarafından ödendiği ve dosyanın infaz edildiği, huzurdaki davanın istirdat davasına dönüştüğü, davacılar tarafından davalılar … ve icra dosyası alacağını devralan … yönünden de borçlu olmadığının tespitini istediği, ancak davacının, alacağı ciro yolu ile ve temlikle alan davalıların çeki TTK 686 maddesi uyarınca kötü niyet ve iktisap etmiş oldukları veya iktisabında ağır bir kusuru bulunduğunu ispata yarar herhangi bir delil sunmadığı anlaşılmıştır.
Yine TTK nın 680. Maddesinde ” tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğer ki , hamil poliçeyi kötü niyetli iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun” şeklinde düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle davacının davasını ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı …’in kötü niyet tazminatı talebinin değerlendirilmesi; davalı … vekili dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında davacıların % 40 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiş ise de mahkememizce davacıların tedbir talebi hakkında 08/03/2017 tarihli ara kararla İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca sadece davanın taraflarını bağlamak kaydıyla takibe konu alacağın % 20 si oranında gösterilecek teminat karşılığında İstanbul Anadolu —————-. İcra müdürlüğü’nün 2012/283 Esas sayılı dosyasında, icra veznesine girmiş ve girecek paraların takip alacaklısına ödenmesinin ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine dair karar verildiği, ancak davacılar tarafından mahkemece belirlenen teminatın yatırılmadığı ve tedbirin uygulanmadığı ve davaya konu çek nedeniyle başlatılan icra takibinde dosya borcunun davacı … Çiçek tarafından ödendiği, mahkememizce tedbir kararı verilmiş ise de tedbirin uygulanmadığı ve takip alacaklılarının alacağına geç kavuşmadığı anlaşılmakla davalı …’in kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın REDDİNE,
2.Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Dava açılırken peşin olarak alınan 597,72 – TL harçtan alınması gereken 44,40-TL. ilam harcının mahsubu ile fazla olan 553,32 -TL. ‘nin harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya veya ahzu kabza yetkili vekiline iadesine,
4-Kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.200,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde ve istem halinde kullanılmayan gider avansı ve delil avansının HMK 333 maddesi gereğince taraflara ya da ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.