Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1370 E. 2018/714 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2015/1370 Esas
KARAR NO : 2018/714

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
KARAR TARİHİ : 07/06/2018

DAVA :
Davacılarca Mahkememize sunulan 12/11/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar aralarında müvekkilinin firmasına alınacak arabaların alım-satım konusunuda anlaştıklarını,tüm davalılar birbirleriyle akraba ve ortak olduğunu, araba alım satımı ile uğraştıklarını, müvekkili anlaşmış ve bu amaçla davalı taraf ile başladığını, ancak müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen davalılar anlaşma gereği otoları teslim etmediklerini, müvekkili davalı tarafla yaptığı anlaşma doğrultusunda başlangıçta ……. vade tarihli ve ……..TL bedelli çek ödemesi yoluyla ödeme yaptığını, işin kalan …….. TL si için 3 adet ileri tarihli çeki teslim ettiğini, davalılar çekleri almasına ve çeklerin davaya konu ettikleri bir çeki de ödenmesine rağmen müvekkilinin üstüne düşen sorumlulukları yerine getirip anlaşmada belirlenen ilk tarihli çeki de ödemesine rağmen davalıların hiçbir iş myapmadan kambiyo senetlerini tahsile koyduğunu, dava konusu haksız durum sebebiyle müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı oldukça açık olduğundan advya konu kambyiyo senetlerinni ödenmesini eneller mahiyette ve olası bir icra takibi neticesinde müvekkilinin uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve dava konusu çeklerin iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacıların Mahkememize sunduğu ……. havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: ilk satış sözleşmesine göre verilen……… karşılığı olarak senetlerin verildiğini, ……… malı oluşu ve satış yapamayacaklarını öğrenmeleri üzerine ödemeleri durduklarını, mülkiyeti kendilerine ait değil iken kötü niyetli olarak protokol imzalanarak senetlerin alındığını, bir yıl sonra ………… üzerlerine aldıklarını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 07/06/2018 tarihli karar celsesindeki beyanında; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar …, … ve … vekilinin Mahkememize sunduğu 13/01/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesinde ileri sürülen hususların tamamen gerçeğe aykırı olduğu ve mahkemeye yanlış bilgi verilerek mahkemeyi yanıltmak istendiğini, müvekkillerine çek bedelinin ödendiğine ilişkin iddiayı kabul etmediklerini, davacı bu çekle ilgili müvekkilerine herhangi bir ödeme yapmadığını, davacı dava dilekçesiyle ileri sürmüş olduğu ……… Şubesinden davacı adına tahsisli hesaptan keşide edilen çekin müvekkillerinden …’ e davacının borcu karşılığı verildiği ve davacının bu çek yönünden borcu bulunmadığına ilişkin beyanlarını kabul etmediklerini belirterek haksız yersiz davanın reddine karar verilmesi ile davacı tarafın müvekkilerinden hiçbir hakkı olmadığını bilerek dava açtığından HMK.nun 329. Maddesi uyarınca cezalandırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ e usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Davalılar vekili ve davalı … karar duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf davaya konu çeklerin oto alım sözleşmesine istinaden avans olarak verilip verilmediği, otoların tesliminin yapılıp yapılmadığı hususlarında uyuşmazlığa düşdükleri; tarafların sulh olmak ve arabulucuya başvurmak istemedikleri noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, takibe konu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Davaya konu çekler ayrı ayrı incelendiğinde,
……………. Şubesi’ne ait çekin keşidecisinin …, alacaklısının …, keşide tarihinin ………, çek nosunun …………, bedelinin 60.000,00 TL,
……………. Şubesi’ne ait çekin keşidecisinin …, hamiline olarak düzenlenen çekin alacaklısının …, keşide tarihinin ………, çek nosunun ………, bedelinin 5.000,00 TL,
…………………. Bostancı Şubesi’ ne ait çekin keşidecisinin ………., alacaklısının …, keşide tarihinin 15/11/2015, çek nosu…….., bedelinin ……… TL olduğu anlaşılmıştır.
………… Şubesi’ne ait çekin keşidecisinin…………., alacaklısının …, keşide tarihinin ………., çek nosu ………, bedelinin……. TL olduğu anlaşılmıştır.
Muhatap banka şubelerine yazılan müzekkere cevaplarında ………. ait çekin keşideci firma tarafından iptal edilerek teslim edildiğinin bildirildiği, …… ait çekin elden ödenerek bankaya çek aslının teslim edildiğinin bildirildiği,………..’ na ait çekin…………. Ltd. Şti hesabına tahsil olduğunun bildirildiği,…. ait çekin ise …………… tarafından tahsil edildiği hususunun bildirildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, çek suretleri, banka kayıtları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/senet borçlusu/Keşideci tarafından keşide edilen kambiyo senedinin davalı/senet alacaklıları tarafından iktisap edildiği, menfi tespit davasının henüz icra takibine geçilmeden önce açıldığı, genel kuralın aksine senede dayalı borç ilişkilerinde ispat yükünün senet borçlusunda olduğu, davacı tarafın davaya konu çekleri avans olarak verildiğine ilişkin dosyaya herhangi bir yazılı delil sunulmadığı, yemin deliline dayanılmış ise de bedelsiz çeki kullanmak TCK ‘ da suç olarak düzenlendiğinden konusu suç teşkil eden hususlarda yemin teklifinin mümkün olmaması nedeniyle davacı tarafa yemin hususunun hatırlatılmadığı, davacının iddialarını ispatlayamadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 3.287,42 TL karar ve ilam harcı nın işin hitamında ödenmesi gereken 35,90 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 3.251,52 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar …, … ve ……….. tarafından yargılama sırasında yapmış olduğu 33,60 TL tebligat ve posta giderinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
5-Davalılar …, … ve ……….. e verilen çekler yönünden açılan davada bu davalılar yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan …………. uyarınca 12.750,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.