Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1345 E. 2019/715 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/232
KARAR NO : 2019/653

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/02/2018
KARAR TARİHİ : 02/07/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 26/02/2018 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; dava dışı ———- sahibi olduğu —- plakalı araç ile davalı —-sürücüsü ve diğer davalı şirket adına kayıtlı—- aracın —- tarihinde kazaya karıştığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü —– % 50 oranında kusurlu olduğunu, —– plakalı aracın onarımının 22 gün sürdüğünü, günlük 110,00 TL ‘den 2.420,00 TL kazanç kaybının kusur oranına isabet eden kısmın 1.210,00 TL olduğunu, —–. İle kazaya karışan araçların değer kaybı ve kazanç kaybı konularında temlik sözleşmesi imzalandığını, —– plakalı aracın tamir süresince kazanç kaybının tahsili için başlatılan icra takibine davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 27/04/2019 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: davanın haksız fiilden kaynaklanıyor olması sebebiyle mahkemenin yetkili olduğunu, müvekkilinin taraf ehliyetine sahip olduğunu, kusura ilişkin itirazların yerinde olmadığını, araç sürücüsünün kazaya kendi kusuru ile sebebiyle verdiğinin açık olduğnuu beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 02/04/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili Mahkememize sunduğu 30/03/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davaya bakmakla yetkili mahkemelerin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, kendilerine tebliğ edilmiş bir temlik sözleşmesi bulunmadığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, dava konusu trafik kazasında asıl kusurlu olanın —– plakalı araç sürücüsü olduğunu, aracın tamir süresinin bilirkişi marifetiyle tespitinin gerekli olduğunu, kazanç kaybına ilişkin tutarın afaki bir miktar olduğunu, aracın ticari araç olmadığını, uğranılan zararın ispat edilmesi gerektiğini, takip tarihi öncesinden işlemiş faiz talep edilmesinin mümkün olmadığını, kötü niyetli olarak icra takibine girişildiğini beyanla öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, reddi halinde husumetten davanın reddini, netice olarak esastan davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili Mahkememize sunduğu 07/06/2018 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla yetki ve husumet itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 02/07/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde dava konusu trafik kazası nedinyle kusur oranları, davacı tarafça temlik alınan alacak nedeniyle aracın kazanç kaybına uğrayıp uğramadığı, mahkememizin yetkisi, davacı tarafın aktif husumetin bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2017/31905 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 07/12/2017 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlularına 14/12/2017 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlularının süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan 11/04/2016 tarihli ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağına göre; —- sevk ve idaresindeki —–plakalı araç ile —— sevk ve idaresindeki —-plakalı aracın kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan tescil bilgileri incelendiğinde;— plakalı aracın —————- Adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Makine Mühendisi bilirkişi 29/04/2019 havale tarihli raporunda özetle; dava konusu trafik kazasında sürücü—- yönetimindeki — plakalı aracın % 100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü — kusurunun bulunmadığı, davalı —–.’nin zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, aracın onarım süresinin 9 gün, kazanç kaybının 42 TL onarım süresince kazanç kaybının 378 TL, kazanç kaybının kaza tarihi 11/04/2016 ile icra takip tarihi 07/12/2017 arasındaki süreye denk işlemiş yasal faizin 56,39 TL ve kazanç kaybı ile toplamının 434,39 TL olduğunu, ——- plakalı aracın 378,00 TL, kazanç kaybı ile 56,39 TL işlenmiş yasal faiz toplamının 434,39 TL tazminatın takip tarihi 07/12/2017 tarihi itibariyle talep edilebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(Yargıtay —-. Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 Tarih, 2016/14573 Esas ve 2017/6035 Karar Sayılı İlamı).
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir(İstanbul BAM —–. Hukuk Dairesi’nin 12/07/2017 Tarih, 2017/426 Esas ve 2017/506 Karar Sayılı İlamı).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti, Bilirkişi Raporu, Temlikname, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 11/04/2016 tarihinde davalı —- sevk ve idaresindeki ——— plakalı araç ile —-‘nın sevk ve idaresindeki — plakalı aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü——– %100 oranında kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, ancak davacı tarafça takip talebinde davalı takip borçlularının % 50 kusuruna denk gelen kazanç kaybı alacağı talep edilmiş olup, itirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı olduğundan icra takibinde talep edilen hususların itirazın iptali davası sırasında değiştirilmesinin mümkün olmaması nedeniyle bilirkişi tarafından davalı sürücüye daha az kusur atfedilmediğinden % 50 kusur durumuna göre tazminat alacağının tespitinin gerektiği, 2015 yılı itibariyle (——————-) internet adresinden ulaşılan ilanlara göre 2015 yılında —————– marka aracın günlük kiralama bedeli ortalamasının 60,00 TL olduğu, bu miktara 2015 yılı enflasyon oranı uygulanıp 2016 yılı emsal kira bedeli tespit edildikten sonra aynı artış miktarı bu kez aracın tamirde kaldığı süre içerisinde yıpranmayacak olması ve işletilme giderleri de bulunmayacak olması nazara alınarak tenzil edildiğinde hesaplamada günlük kira/kazanç kaybı olarak 60,00 TL’nin esas alındığı, davacı tarafça dosyaya sunulan intercity iş emrine göre aracın 12 Nisan – 20 Nisan tarihleri arasında 9 gün tamirde kaldığı, bilirkişi raporunda da bu sürenin makul olduğunun tespit edildiği, buna göre günlük 60,00 TL’den 9 günlük kira/kazanç kaybının 540,00 TL olduğu, takipte talep edilen % 50 kusur durumuna göre davalıların bunun 270,00 TL’si ile kaza tarihinden takip tarihine kadar % 9 yasal faiz oranına göre 605 gün için 40,28 TL işlemiş faizinden sorumlu oldukları, alacağın miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığı ,sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlularının, İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2017/31905 Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının 270,00 TL asıl alacak ve 40,28 TL işlemiş faiz yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Alacağın miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı taleplerinin, reddedilen kısım yönünden davalı tarafın şartları oluşmayan kötü niyet tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 35,90 TL harcın alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,50 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 173,00 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 873,00 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 195,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 35,90 TL eklenerek sonuç olarak 230,90 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 678,00 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ————- 13/2 maddesi uyarınca 310,28 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalılar yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ———–13/2 maddesi uyarınca 1.080,22 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
9-İstanbul Anadolu —-. İcra Dairesi ‘nin 2017/31905 Esas sayılı dosyasının mercine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kesin olarak açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı