Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1332 E. 2020/243 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1332
KARAR NO : 2020/243

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2015
KARAR TARİHİ : 23/06/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 04/11/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; sürücü ———— plakalı araç ile diğer sürücü —–kullandığı —– plakalı aracın——— çarpıştıklarını, kaza esnasında savrulan araçlardan birinin kaldırımda bulunan müvekkiline çarparak ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu, olay yerinde düzenlenen kaza tutanağına göre sürücü ——- kavşaklara yaklaşırken yavaşlamamak, geçiş hakkı olan araçlara üstünlüğü vermemek sebepleriyle kusurlu bulunduğunu, 04/09/1963 doğumlu olan müvekkilinin kaza sebebiyle —— kaldırılarak yoğun bakım ünitesine yatırıldığını, hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, göğsünden ameliyata alındığını, kafa travması geçirdiğini, birden fazla kaburgasının kırıldığını, kaburga kırılmasıyla birlikte solunup sıkıntısı yaşadığını, bir omzu ile bir kolunun dirsekten yukarısının kırıldığını, dirsekten aşağı kısmının çatladığını, kaza nedeniyle müvekkilinin—– tarihine kadar çalışamadığını, rapor almak zorunda kaldığını, fazla mesai ücretleri dahil, çeşitli maddi kayıplara uğradığını, manevi tazminat taleplerinin davalı sürücüler ile kazaya karışan araç sürücülerine karşı açtıklarını, işleten ——– plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ———– plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ——– ZMMS poliçesi ile sigortalı olduklarını ve bu nedenle geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminatları kapsamında tazminat istendiğini belirterek kaza sonucu müvekkilinin uğradığı bedensel zararlar, geçici veya kalıcı iş göremezlik bedeli ve diğer giderler bakımından fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren en yüksek faiziyle birlikte davalı sürücülerden, araç sahiplerinden ve sigorta şirketlerinden ortaklaşa ve zincirleme, müvekkilinin uğradığı bedensel zararlar neticesinde müvekkilinin yaşamak zorunda kaldığı acı, ızdırap, ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklara karşılık 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren en yüksek faizle birlikte davalı sürücüler ile araç sahiplerinden ortaklaşa ve zincirleme tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 15/03/2016 havale tarihli dilekçesinde özetle: davalı —- maddi tazminat talepleri bakımından sulh olduklarını, araç sahipleri ile araç sürücüsüne yönelik manevi tazminat taleplerinin anlaşma dışı olduğunu belirterek davalılardan ——-ile araç sürücüsü ——- yönelttikleri maddi tazminat taleplerinden yapılan anlaşma, ödeme ve ibraname uyarınca feragat ettiklerini, sigortalı —– sürücüsü———- karşı manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini beyan etmişlerdir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 19/06/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle: 15/03/2016 tarihinde sundukları dilekçe ile davalılardan ——–yapılan sulh anlaşması gereğince bu davalı yönünden davadan feragat edildiğini, ayrıca bu dilekçe ile sigortalı——— karşı açılan davada yalnızca maddi tazminat taleplerinden feragat edildiğini, manevi tazminat taleplerinin devam ettiğinin, bildirildiğini, bu kez 17/02/2020 tarihinde diğer davalı——– Şirketi ile sulh anlaşması yapıldığını, yapılan anlaşmaya göre kendilerine ödeme yapıldığını, yapılan anlaşma gereğince her türlü dava ve takip hakkında ———– yahut sigortalıdan veya sürücüden maddi tazminat talebinde bulunulmayacağının manevi tazminat hakları saklı kalmak kaydı ile kendilerince kabul edildiğini belirterek, davalı ————– karşı açılan davadan ödeme yapılması sebebiyle feragat nedeniyle reddine, davalılardan —— yöneltilen maddi tazminat taleplerinden ödeme uyarınca feragat nedeniyle reddine, her ne kadar davalılar ——- daha önce diğer davalılar ——- karşı maddi tazminat taleplerinden feragat edilmiş ise de, bu kişilere yönelik karşı manevi tazminata ilişkin taleplerinin devam ettiğini beyanla manevi tazminat taleplerinin 23/06/2020 tarihli celsede kabulüne karar verilmesini, davalı sigorta şirketlerinin taleplerinin bulunmadığını belirterek aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
Davacı vekili 23/06/2020 tarihli karar celsesinde/esas hakkındaki beyanında; celse arasında sundukları beyanlarını tekrarla sigorta şirketleri ile yapılan sulh nedeniyle maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, sürücü ve işletenler yönünden manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini beyanla manevi tazminat davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ——–. vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: kazaya karışan —- plakalı aracın ——-tarihleri arasını kapsayan—– nolu ZMMS poliçesi ile müvekkili şirket tarafından sigortalandığını, davacı vekilinin geçici iş göremezlik tazminat taleplerinin yerinde olmadığını,—-geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığını, ——— tarafından bedelin tahsili amacıyla müvekkili şirkete başvurulduğunu ve bu bedelin 03/12/2015 tarihinde kuruma ödendiğini, bu nedenle geçici iş göremezlik tazminat talebinin yerinde olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile kalıcı iş göremezlik tazminatı taleplerinden müvekkilinin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davadan önce müvekkili şirkete başvuru yapılmadığını, bu nedenle kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin yerinde olmadığını, müvekkilinin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulabileceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———- vekili Mahkememize sunduğu ——– havale tarihli dilekçesinde özetle: davacı taraf ile sulh olunduğunu, maddi tazminat tutarının davacıya ödendiğini, davacı tarafın feragati halinde masraf ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.
Davalı ———şirketi vekili Mahkememize sunduğu—— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: kazaya karışan —- tarihleri arasında ——— nolu Trafik Sigrota Poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalandığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin sorumluluğunun Trafik Sigorta Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, bu nedenle kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin ancak sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde sorumlu tutulabileceğini, Adli Tıp Kurumu’ndan yalnızca kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet durumu hakkında rapor alınmasını talep ettiklerini,—– ödeme alınıp alınmadığının sorulması gerektiğini, tazminat hesabının aktüer siciline kayıtlı uzman bilirkişiden alınmasını talep ettiklerini, ticari faiz talebinin reddinin gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———-Mahkememize sunduğu 25/02/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle: davacı taraf ile yapılan sulh anlaşması gereğince, davadan feragat halinde karşı vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalılar ——-vekili Mahkememize sunduğu 18/12/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: meydana gelen kazada müvekkili —– bir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin kullandığı araca diğer aracın çarpması sonucu davacı yayaya çarptığını, müvekkili—— hız azaltmadığı gerekçesiyle kusur atfedilmiş ise de kaza tespit tutanağını kabul etmediklerini, bu nedenle ——— kusur raporu alınması gerektiğini, müvekkili —- kazada bir kusuru olmadığı için diğer davalı olan —— araç maliki olarak kusur ve sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, müvekkillerinin kusurlu olmadığının tespit edilmesi halinde talep edilen tazminat taleplerinden sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin sevk ve idaresindeki——- plakalı aracın kaza tarihinde —– şirketi tarafından —– poliçesi ile sigortalı olduğunu ve üçüncü kişilere verilecek zararların da bu sigorta poliçesi ile sigortalandığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkiline atfedilebilecek bir sorumluluk olması halinde bunun sigorta şirketince karşılanması gerektiğini, davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminat talepleri nedeniyle maluliyetinin tespit edilmesi gerektiğini, manevi tazminattan müvekkilinin ancak kusurları oranında sorumlu tutulabileceğini, manevi tazminat talep tutarının fahiş miktarda olduğunu, davacının iddia ettiği gibi acı ve ıstırap oluştuğuna dair somut bir emare bulunmadığını, mahkeme manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatinde ise şayet ekonomik ve sosyal durum araştırılması yapılması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ——– usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
Davalılar karar celsesine katılmamışlardır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde meydana gelen kaza nedeniyle kusur ve maluliyet durumu ile davalıların meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadıkları noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan —— tarihli yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre; —– idaresindeki —- plakalı araç ile sürücü ——sevk ve idaresindeki—— plakalı araçların çarpışması ve çarpışma sonucu ——- plakalı aracın savrularak kaldırım üzerinde yaya olarak bulunan davacı ——–çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —– tarihinde ——. tarafından tanzim edilen —-incelendiğinde; poliçenin —– tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının——, sigortalanan aracın ——- plakalı araç, poliçe limitinin ise —- ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —– tarihinde ——- tarafından tanzim edilen —–Poliçesi incelendiğinde; poliçenin——– tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının—— sigortalanan aracın ——- plakalı araç, poliçe limitinin ise—– ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan tescil bilgileri incelendiğinde; kaza tarihi itibariyle —– plakalı aracın ———– plakalı aracın ise davalı————- anlaşılmıştır.
İstanbul ——- raporuna göre; sürücü ——— % 70 (yüzde yetmiş) oranında, sürücü ——– % 30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya ——— kusursuz olduğu rapor edilmiştir.
—————– tarih ve 573 sayılı MALULİYET raporuna göre; davacı —–tarihinde trafik kazası neticesinde yaralandığı, kaza sonucu yaşadığı travma neticesinde paryetal kemikte parçalı, içe deplase fraktür, sağ multiple kol kırığı ve sağ humerus üst uç kırığı geliştiği, sağ humerus üst uç kırığına bağlı gelişen sağ omuz eklem hareket kısıtlılığının 11/10/2008 tarih ve ————- sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 2014 yılında yürürlükte olan Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca değerelndirilmesi sonucunda, A cetveli VII Liste (Omuz ve Kol Arızaları), Arıza Sıra No 3-a, Arıza Ağırlık Ölçüsü 15 omouğu. S cetveline Meslek Grup Numarası ‘nın 1 olduğu, C Cetveline göre sürekli iş göremezlik simgesinin A olduğu, D cetveline göre (38-39 yaşlarındaki sigortalının meslekte kazanma gücünden kayıp oranı) % 10 olduğu, takdiren klinik ve muayene bulguları göz önüne alınıp 1/2 oranında indirip yapıldığında oranın % 10 olduğu, E cetveline göre olay tarihindeki yaşı 51 olduğu göz önüne alındığında meslekte kazanma gücü kayıp oranının % 11,3 (yüzdeonbirvirgülüç) olduğu, kafa kemik çökme kırıklarının iyileşme süresi göz önüne alındığında iyileşme süresinin 6 (altı) ayı bulacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, şahsın bu süre içerisinde bir başkasının bakımına ihtiyaç duyacağı ve bu sürede % 100 malul sayılacağı rapor edilmiştir.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişi 18/11/2019 havale tarihli raporunda özetle; davacının maddi zararlarının müşterek ve müteselsilen sorumluluk prensibine göre hesaplandığı, davacının nihai ve ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 4.240,82 TL olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 50.317,78 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketleri yönünden 04/11/2015 dava tarihi, davalı sürücüler ve işletenler yönünden ise 18/12/2014 kaza ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu beyan ve rapor edilmiştir.
Kusur, maluliyet ve aktüer raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Manevi Tazminat
Anılan Kanunun 56/1-2. Maddesine göre, Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.é şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, ———————— tarihinde davalı —— sevk ve idaresindeki——-plakalı araç ile davalı ——– sevk ve idaresindeki —— plakalı araç ve davacı yaya —— karıştığı yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, kazada davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü —— %70 oranında, davalı sürücü —- %30 oranında kusurlu oldukları, davacı yayanın kusurunun bulunmadığı, trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle geçerli mevzuat hükümlerine göre kaza nedeniyle davacı—— %11,3 oranında sürekli malul kaldığı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği, davacı tarafın 19/06/2020 tarihli dilekçesi ile tüm davalılar yönünden maddi tazminat taleplerinden feragat edildiği, davacı taraf dilekçe ile kayıtsız ve şartsız olarak yargılama sırasında maddi tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden, feragat beyanının yasal şartları taşıdığı, bu nedenle maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddi gerektiği, kaza nedeniyle davacı ——————- hastaneye sevk edildiği, ilk muayenesinde ——– bölgede —- kesisi olduğu, ayrıca beyin —- sol peryetal çökme fraktörü ve sağ humerus fraktörü olduğunun tespit edildiği, davacının sosyal ve ekonomik durumu, kaza anında yaşadıkları, yaralanma nedeni ile geçirdiği tedavi süreci, yaralanma nedeniyle duyulan acı, elem ve ızdırap ile tedavisi mümkün olmayacak şekilde sürekli malül kalınmış olması karşısında tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, kaza anı ve olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, davalı sürücülerin davacı tarafın manevi zararından haksız fiil hükümlerine göre, davalı işleten/malikler’in ise davacı tarafın manevi zararından, sürücü kusuru ve araçtaki bir bozukluğun birlikte kazaya neden olmuş olmaları ve kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini iddia ve ispat edilmediğinden KTK 85/1-4 ve 86. maddelerine göre işleten olarak kusursuz sorumluluk esaslarına göre müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı sürücüler ve işleten/araç malikleri yönünden temerrütün haksız fiil tarihi itibari ile gerçekleştiği, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Maddi Tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE, manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak 15.000,00TL’nin manevi tazminat namı ile kaza tarihi olan 18/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ——— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 358,63 TL harcın alınması gerekli olan 1.024,65 TL harçtan mahsubu ile bakiye 666,02 TL karar ve ilam harcnın davalılar ——- müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın manevi tazminat davası yönünden yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 792,25 TL, —– fatura bedeli 314,50TL olmak üzere toplam 1.106,75 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 791,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 358,63 TL, eklenerek sonuç olarak———– müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 315,75 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafın maddi tazminat davası yönünden yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat davası yönünden sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemeler ile dava sonuçlandığından davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan——– avukatlık ücretinin davalılar ———- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden davalılar—— yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan——avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalılar——verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.