Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1321 E. 2019/887 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/1321 Esas
KARAR NO : 2019/887

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 02/11/2015
KARAR TARİHİ : 24/09/2019

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 02/11/2015 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; 02/07/2015 günü saat 20:00 sıralarında sürücüsü —idaresindeki ve davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan —- plaka sayılı aracın müvekkili davacının idaresindeki —- plakalı araç ile çarpışması sonucu yaramalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan —- plaka sayılı aracın sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin ölümle yüz yüze geldiği ve vücudunda muhtelif yerlerde kırıklar oluştuğunu, yüzünde ve kafasında ağır yaralanmalar oluştuğunu, 3 ay sürekli yatarak tedavi gördüğü ve halen protez ve refakatçi yardımıyla asli ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığını, müvekkilinin tek başına hayatını idame ettirebilecek şekilde iyileşmenin henüz gerçekleşmediğini, kaza nedeniyle ölümle yüz yüze gelen davacı müvekkilinin halen çalışamamakta iş ve sosyal sorumluluklarını yerine getiremez duruma geldiği ve olay nedeniyle büyük üzüntü ve elem duyduğunu, sağlığı ve yaşam kalitesi bakımından abonesi olduğu spor aktivitelerini yapamaz ve devam edemez durma geldiğini, müvekkilinin tedavi giderlerini ve tüm zararlarını bu zamana kadar kendisi karşılamak durumunda kaldığını beyanla davanın kabulüne karar talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 11/04/2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 30/05/2019 tarihli ıslah dilekçesinde talep sonucunun daimi iş göremezlik tazminatı yönünden 12.324,71 TL’ ye, bakıcı tazminatı ve tedavi giderleri yönünden 4.120,50 TL’ ye ıslah edilmiştir.
Islah dilekçesi davalı tarafına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 24/09/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 11/02/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: kazaya karışan— plakalı aracın müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, trafik sigortacısı şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, dosyada öncelikle kusur tespitinin yapılması gerektiğini, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, tedavisi tamamen tamamlanan ve kalıcı şekilde malul kalan davacının bakıma muhtaç olup olmadığı husunun hekim bilirkişilerince tespit edilmesi gerektiğini beyanla geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 24/09/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla ve soruşturma dosyası kapsamında uzlaşma sağlanması nedeniyle davadan feragat edilmiş sayılacağı beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu kaza nedeniyle kusur durumunun, davacının maluliyet oranı ve davalı sigorta şirketinin tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve/veya daimi iş göremezlik, tedavi ve bakıcı giderleri tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan 02/07/2015 tarihli yaralamalı trafik kazası tespit tutanağına göre; —–ın sevk ve idaresindeki —- plakalı araç ile —–ın sevk ve idaresindeki —–plakalı araçların kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez 06/01/2016 tarihinde —–. tarafından tanzim edilen Karayolları ZMSS Poliçesi incelendiğinde; poliçenin 28/10/2014-2015 tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının — sigortalanan aracın ———– plakalı araç, poliçe limitinin ise 268.000,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan tescil bilgileri incelendiğinde; kaza tarihi itibariyle —- Plakalı aracın — adına; —- plakalı aracın ise—- adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu CBS’ nin —-Soruşturma sayılı dosyasındaki uzlaşma tutanağı incelendiğinde müşteki — ile şüpheli — 4.000,00 TL ‘ nin ödenmesi konusunda 10/08/2015 tarihinde uzlaştıkları anlaşılmıştır.
İstanbul—- Trafik İhtisas Dairesinin—- Tarih ve —– KUSUR raporuna göre; sürücü —- ın % 100 oranında kusurlu olduğu ve sürücü ——-ın kusursuz olduğunu rapor etmiştir.
İstanbul ATK ——. İhtisas Kurulunun 29/06/2018 Tarih ve 8033 sayılı MALULİYET raporuna göre; —‘ ın 02/07/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol klavikula arızası, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak, Gr1 %2,4, E cetveline göre %1,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğini, bakıcı yardımına ihtiyaç duymayacağı beyan ve rapor edilmiştir.
————– İstanbul Tıp Fakültesinin 10/12/2018 Tarih ve —- sayılı MALULİYET raporuna göre; —–02/07/2015 geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı bağlı sol klavikula kırığı meydana geldiği ve konservatif(ameliyatsız) takip edildiğinin anlaşıldığı, —— Araştırma Hastanesi Ortopedi Polikliğinin 22/12/2017 tarihli durum bildirir raporunda; sol omuz klavikula cilt üzerinde belirginleştiği, radyografide klavikula malunion(yanlış kaynama) saptandığının belirtildiği, kişinin taraflarınca yapılan adli tıbbi değerlendirmesinde; her iki omuz harektelri tam, her iki üst ekstremite kas gücü 5/5 olduğunun kısalık-atrofi olmadığının, sol klavikulada asitmerik görünüm, palpasyon ile fark edilen şekil bozukluğunun tespit edildiği, kişide meydana gelensol klavikula kırığının iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği ve kişinin bu sürede % 100 oranında geçici iş göremezlik ve başkasının bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olduğu, 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre; dava dosyasında kişinin olay tarihinde spesifik bir meslek grubunda çalıştığına dair herhangi bir yazılı belge veya bilgiye rastlanmadığından kalıcı iş göremezlik maluliyet oranının hesaplanmasında olay tarihinde vasıfsız işçi olarak çalıştığı kabul edilerek meslek grup numarası 1 olarak alındığı, olaya bağlı vücudunda ters kaynayan sol klavikula kırığı arızasının; Gr1 VII=%2,4, E Cetveline göre kaza tarihindeki 26 yaşına göre % 1,3 oranında kalıcı iş göremezlik durumuna neden olduğu, kişide taraflarınca saptanan geçici iş göremezlik ve başkasının bakımına muhtaç olma süresi-oranı, kalıcı iş göremezlik oranı ile02/07/2015 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası yaralanması arasında doğrudan illiyet bağı bulunduğunu beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin 22/04/2019 havale tarihli raporunda özetle; hastanelerdeki tedavi giderlerinin ——- karşılandığını, sol klavikula kırığının malunionla kaynadığı ve bu nedenle gelecekte herhangi bir tedaviye gerek olmadığı ve gelecekte yapılması muhtemel tedavi gideri olmadığı, ——‘ nın sorumlu olmadığı faturalandırılması zorunlu olmayan bakıcı, ulaşım, evde yapılan pansuman ve gerekli tıbbi malzemeler gibi tedavi giderlerinin 4.120,50 TL olduğu, kazanın meydana gelmesinde kusur olmadığından tamamını talep edebileceği ve ——–. Teminat limiti dahilinde olduğu, geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zararın—ödemesi ile karşılandığı, sürekli iş göremezlik dönemine ait %1,3 maluliyeti ile ilgili maddi zararın 12.324,71 TL olduğu, uzlaştırma tutanağı kapsamında davacının işbu dava kapsamındaki alacaklarından feragat edip etmediği ve buna göre işbu davanın feragat nedeniyle son bulup bulmayacağı hususundaki hukuki durumun takdir ve değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu, bir an için mahkemece uzlaştırma sonucu yapılan ödemeni kısmı ifayı içeren makbuz kabul edilmesi ve ödemeni davacının maddi zararından tenzil edileceğinin kabulü halinde ödemenin güncel değerinin davacının maddi zararından tenzili sonucu davacının sürekli iş göremezlik dönemi için talep edilebilir bakiye maddi zararının 6.992,22 TL olacağı, davacının yukarıda belirlenen zararlarının poliçe limitleri içinde kaldığı, davalının 02/11/2015 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediğini, sigortalı aracın kullanım amacının hususi gözüktüğü şeklinde rapor etmiştir.
Kusur, maluliyet ve aktüer raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(Yargıtay ——– Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 Tarih, 2016/14573 Esas ve 2017/6035 Karar Sayılı İlamı).
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir(İstanbul BAM ——-. Hukuk Dairesi’nin 12/07/2017 Tarih, 2017/426 Esas ve 2017/506 Karar Sayılı İlamı).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir(Yargıtay ————–. Hukuk Dairesi’nin 30/10/2017 tarih, 2015/18576 Esas ve 2017/9772 Karar Sayılı İlamı).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/08/2016 Tarih ve 29789 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın Ek:6 Tazminat Ödemelerinde İstenilecek Belgeler Maddesi ile eklenen düzenlemeye göre bedeni zararlardan sürekli sakatlık tazminatına esas sağlık kurulu raporunun 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmesi gereklidir. Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin uygulanması gereklidir.
TEDAVİ-BAKICI GİDERLERİ
Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. (KTK Madde: 98) SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderleri dışında kalan tedavi harcamalarından ise sigortacı sorumludur.(Yargıtay —-. Hukuk Dairesi 05/11/2015 Tarih, 2014/4977 Esas ve ——– Karar Sayılı İlamı)
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, 171 inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.(CMK m. 253/19)
Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.(KTK m. 111/1,2)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, —- Kayıtları, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Hastane Belgeleri, Maluliyet Raporu, Ceza/Soruşturma Dosyası, Uzlaşma Tutanağı, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, Kusur Tespiti, Hesap/Aktüer Raporu, Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;
02/07/2015 tarihinde davalının sigortalısı —— sevk ve idaresindeki —- plakalı araç ile davacı — sevk ve idaresindeki — plakalı aracın karıştığı yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, kazada davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücü ————–n % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü —– kusursuz olduğu, trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle geçerli mevzuat hükümlerine göre kaza nedeniyle davacı —— % 1,3 oranında sürekli malul kaldığı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği ve bu dönem içinde başkasına bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olacağı, davada trafik(ZMMS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinden önce yürürlükte bulunan Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporuna göre davacının 4.120,50 TL bakıcı ve tedavi giderleri, 12.324,71 TL iş gücü kaybı nedeniyle olmak üzere toplam 16.445,21 TL zarara uğradığı, kask takılmaması, alkollü sürücünün aracına binme, istiap haddinin aşılması, hatır taşıması gibi kazanın meydana gelmesinde değil ve fakat zarara etkili olan müterafik kusur indirimi nedeni bulunmadığı, her ne kadar soruşturma dosyasında davacı ile dava dışı Mustafa Kılıç’ ın uzlaşmaları nedeniyle bu davanın açılamayacağı iddia olunmuş ise de 5271 sayılı CMK’nın 253/19. Maddesinde, Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağının düzenlendiği, ancak bu düzenlemenin haksız fiil(suç) sorumlululuğuna ilişkin olduğu, oysa işleten ve sigortanın sorumluluğunun KTK’ndan kaynaklanan objektif(kusursuz) sorumluluk esasına dayandığı, KTK’ nın 111/1 maddesine göre de Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersiz olduğu, KTK’ nın 111/2 maddesine göre de tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmaların veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebileceği, eldeki davanın da soruşturma dosyasındaki uzlaştırma tutanağındaki tarihten itibaren 2 yıllık süre içerisinde açıldığı, bu nedenle araç sürücüsü ile savcılık soruşturması sırasında yapılan uzlaşmanın işleten ve sigortanın sorumluluğunu kaldırmayacağı,—— plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan davalı sigorta şirketinin davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalının daha önce başvuru yapılarak temerrüte düşürüldüğü ispatlanamadığından faizin dava tarihinden itibaren uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Daimi iş göremezlik tazminatı 12.324,71 TL ile bakıcı tazminatı ve tedaviye yönelik giderler 4.120,50 TL olmak üzere toplam 16.445,21 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 239,09 TL harcın ıslah harcı 41,76 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 1.123,37 TL harçtan mahsubu ile bakiye 842,52 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 458,20 TL, bilirkişi ücreti 1.400,00 TL, Adli Tıp Kurumu(Kusur) fatura bedeli 200,00 TL, olmak üzere toplam 2.058,20 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.741,00 TL yargılama masrafına, peşin harç 239,09 TL, ıslah harcı 41,76 TL ile birlikte, eklenerek sonuç olarak 2.021,85 TL’nin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 317,20 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—-uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan— uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ‘a verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, reddedilen kısım yönünden kesin, kabulüne karar verilen kısım yönünden gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.