Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1300 E. 2019/975 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1300 Esas
KARAR NO: 2019/975
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/10/2015
KARAR TARİHİ: 17/10/2019
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ——- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —– sermayesinin % 56,09′ unu elinde bulunduran ——- hakim ortağı konumunda olduğunu, — tarihli özel durum açıklamasında aynı tarihli yönetim kurulu toplantısında–% 99,98 oranında hissedarı olduğu———- nin, ——— bağımsız denetime yetkili ———- tarafından yapılan değerleme çalışması neticesinde tespit edilen —–TL değer üzerinden % 20 iskontolu olarak —–TL bedel üzerinden devralınmasına, devir bedelinin —- TL tutarındaki kısmının ——-olan borcuna mahsup edilmesine, geri kalan —– tutarındaki kısmının ise —— nakden ödenmesine karar verildiğinin kamuya duyurulduğunu, —–değerinin tespitine yönelik Değerleme Raporu hazırlandığını, Değerleme Rapor’ unda —– tarihi itibariyle——— hisse değerinin tespitinde iki farklı yöntem kullanıldığı ve ——— kısmında özetle; halka açık ve borsada işlem gören şirketlerin hisselerinin alım ve satım kolaylığının —— için geçerli olmadığını, öz kaynak tutarının ——ın geçmiş performansı —-ve kar birikimi için bir gösterge teşkil etmekle birlikte ——– ileri yönelik büyüme hedeflerini göstermesi konusunda yetersiz kalabildiğini, İndirgenmiş Nakit Akımları—–yönteminin ——— ileriye yönelik nakit yaratma potansiyelini göstermesi açısından önemlilik arz ettiğini, bu nedenle —– değerinin belirlenmesinde —- yönteminin tercih edilmesinin adil ve makul bir dayanak oluşturacağı hususlarına yer verildiği ve bu bağlamda ——— yöntemine göre ——– tarihi itibariyle hisse değerinin ——– TL olduğu sonucuna varıldığını, değerleme raporunun incelenmesinde; gerek projeksiyon döneminde gerek projeksiyon dönemi sonrasında ———– sağlanması beklenen serbest nakit akımlarının olması gereken tutardan — yüksek belirlendiğini, bunun ——- tarihi itibariyle değerinin olması gerekenden — TL daha yüksek hesaplanmasına yol açtığını,——– yıllık net işletme sermayesi ihtiyacının tespitinde —-kaleminin hatalı olarak indirim kalemi olarak dolayısıyla gerek projeksiyon döneminde gerek projeksiyon dönemi sonrasında yıllık net işletme sermayesi ihtiyacından kaynaklanan tahmini serbest nakit akımlarının yanlış hesaplandığını, bunun ——- tarihi itibariyle değerinin olması gerekenden—- TL daha düşük hesaplanmasına yol açtığını, —– dönemi boyunca —- sağlaması beklenen nakit akımlarının olması gereken tutardan faiz giderleri kadar düşük, faiz giderlerinin vergi etkisi kadar yüksek belirlendiğini, bunun—– tarihi itibariyle değerinin olması gerekenden —- TL daha düşük hesaplanmasına yol açtığını, söz konusu hesaplama hataları nedeniyle —- tarihi itibariyle değerinin olması gerekenden yaklaşık %363 oranında —- TL tutarında daha yüksek belirlendiğini, böylelikle ——- % 99,998 oranındaki paylarını — hakim ortağı —- olması gerekenden toplam —TL daha yüksek bir değer üzerinden devralmış olduğunun tespit edildiğini, —-satın alınması işleminde — tarafından yapılan değerleme çalışmasındaki bariz hesaplama hataları dolayısıyla —- emsaline göre bariz yüksek bedel uygulanarak satış suretiyle halka açık şirketin zarara uğratıldığını, bu itibarla aktarılan ve değerleme raporundaki maddi hataların düzeltilmesi suretiyle Uzman Raporu’ nda hesaplanan — TL tutarındaki örtülü kazancın — dan Kurulumuz bilgilendirme yazısının tebliğ edildiği tarihten itibaren en geç otuz gün içinde kanuni faiziyle birlikte —- tam ve nakden ödenmesinin istenmesine karar verildiğini, —- tarafından—- satın alınması işleminin gerçekleştiği tarihte —-arasında hem —–hem de yönetim bakımından doğrudan bir ilişki bulunmadığını, satın alma işleminin tarafları halka açık anonim ortaklık ile halka açık anonim ortaklık ile yönetim ve —-bakımından ilişki bulunan şirket olduğunu, örtülü kazanç aktarımı eyleminin oluşumu bakımından öngörülen ilk iki şartın dava konusu olayda gerçekleştiğini,—–Denetim tarafından hazırlanan Değerleme Raporu’ nda yer alan bariz hesaplama hataları —- tarihi itibariyle değerinin dolayısıyla şirketin hisse değerinin olması gereken değerden —- TL tutarında daha yüksek belirlenmesine yol açtığının tespit edilmiştir demek suretiyle anılan bedelin şimdilik —– TL’ sinin kanuni faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: hazırlanan —– tarihli değerleme raporunun ——- onayına sunulduğunu, —- tarafından yapılan değerlenmesinde belirlediği — lik değer üzerinden % 20 ıskonto edilmesiyle ulaşılan —- TL tutarla devralmasına —-tarafından karar verildiği ve yine anılan tebliğ hükmü gereğei alınan karar ve işlemin niteliğine ilişkin bilgilerin değerlemede kullanılan varsayımalrı ve değerleme sonuçlarını içeren değerleme raporu —- tarihinde —– ilan edilem suretiyle kamuoyuna duyurulduğunhu, müvekkili şirket tarafından 3 farklı denetim ve tespit şirketinin farklı sonuçlar vermesi nedeniyle tekrar farklı bir değerleme şirketi tarafından bir değerleme raporu hazırlanması talep edildiği ancak bu talebin de —- tarafından reddedildiğini, bunun üzerine mevcut değerler ve mevcut deliller kapsamında inceleme yapıldığı ve dava konusu husus ortaya çıktığını, müvekkili şirketin —– olan borcun bağımsız denetim firması tarafınan yapılan değerleme raporunda çıkan sonuca göre ödediğini, % 99,998 oranında sahibi olduğu şirketteki hisselerin tamamını —– devrettiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin sahip olduğu şirketi devrederek mal varlığında azalma yaptığını, —– gazetesi mal varlığına ise katkıda bulunduğunu, bu sebeple açılan davanın herhangi bir faydası yoktur demek suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı ile ——— imzalamış olduğu adi ortaklık sözleşmesinin sona erip ermediği, adi ortaklığı temsil yetkisinin kime ait olup olmadığı, davaya konu çekin adi ortaklık sona erdikten sonra keşide edilip edilmediği, davacı tarafça çekin imzalanmamasının sorumluluğunu etkileyip etkilemediği, taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davanın adi ortaklar tarafından birlikte açılması gerekip gerekmediği bu nedenle davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, örtülü kazanç nedeniyle yapılan fazla ödemenin iadesi davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: —–Piyasası Kanunu(SPK)’nun 21/4. maddesindeki; ” Kazanç aktarımının Kurulca tespiti hâlinde halka açık ortaklıklar, kolektif yatırım kuruluşları ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıkları, Kurulca belirlenecek süre içinde kendilerine kazanç aktarımı yapılan taraflardan, aktarılan tutarın kanuni faizi ile birlikte mal varlığı veya kârı azaltılan ortaklığa veya kolektif yatırım kuruluşuna iadesini talep eder. Kendilerine kazanç aktarımı yapılan taraflar Kurulca belirlenecek süre içinde aktarılan tutarı kanuni faizi ile birlikte iade etmek zorundadır.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER:
Bilirkişi —- Havale tarihli raporunda özetle; Davalının SerPK. m. 94/1 hükmü uyarınca, küçük ortakların hak ve çıkarlarını korumak için bir yerde onlar adına tazmin ve denkleştirme amacına yönelik özel bir hukuk davası açma hakkına sahip olduğunu, örtülü kazanç aktarımının varlığından (SerPK. m. 110/1 -b ve e) söz edilebilmesi için öncelikle halka açık bir anonim ortaklığın kendisine yönetim, denetim veya ——bakımından dolaylı veya dolaysız olarak ilişkili bulunduğu diğer bir teşebbüs ya da kişi ile işlemlerde bulunması gerektiğini, somut olay açısından bu şartın bulunduğunu, ikinci olarak, halka açık anonim ortaklık sözü edilen teşebbüs ya da kişiye “emsallerine göre bariz şekilde farklı davranmış olması ve son olarak da söz konusu eylemler sonucunda halka açık anonim ortaklığın malvarlığı veya karının azalmış olması gerektiğini, son iki unsurun gerçekleşmiş olup olmadığının tespiti için ancak gerek —– gerekse de davalının ticari defteleri üzerinde en az bir Mali Müşavir tarafından inceleme yapılması gerektiğini, bu hususun uzmanlık alanımız dışında kaldığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti —- Havale tarihli raporunda özetle; ——— %99,998 payını satın almasında örtülü kazanç şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi için halka açık olan firmanın satın aldığı —– değerinin uygun olarak tespit edilebilmesi gerekeceğini, değer tespiti için kullanılan başlıca yöntemlerin İndirgenmiş Nakit Akışları yöntemi, ——– yöntemi olarak sayılabileceğini, —- tarafından yapılan —- Değerleme raporunda da yukarıda bahsedilen yöntemler kullanıldığını, daha önce de ifade edildiği üzere değerleme yapılırken değerlemeyi yapan kişi tarafından bazı projeksiyonlar yapılması gerektiğini, bu projeksiyonlar ulaşılacak değer üzerinde kritik derecede etkili olduğunu, daha önceki bölümde de belirtildiği üzere projeksiyonlar yapılırken kullanılan varsayımlar kaynaklandığını, zira geleceğe yönelik projeksiyonlar üzerinden yeni projeksiyonlar yapılması tercih edilmediğini, bunun yerine ———- denetim tarafından yapılan projeksiyonlar üzerinden gidildiğini ancak bu yöntemlerin uygulanması süreci iki farklı yöntemin sonucunda ulaşılan değerlerin ortalaması alınarak niyayetlendirilmiş ve şirketin değeri ———- değerinin 13.298.509,50 TL tespit edildiğini beyan ve Rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti ———– raporunda özetle; dosya içeriği iki farklı bilirkişi heyeti raporu ve dosyada mevcut delilerin değerlendirmesi neticesinde, şirket değerleme raporunda maddi hatalar bulunduğundan dolayı şirket değerlemesinde esas alınan tüm varsayımların geçerli olduğu kabul edilse bile şirket değerinin doğru bir şekilde hesaplanmadığını, şirket değerlemesinde yapılan hatalar nedeniyle şirket değerinin,——— Denetleme Raporunda belirtildiği üzere olması gerekenden daha yüksek belirlendiğini, yukarıda anılan nedenlerle ——- hisselerinin gerçek değeri üzerinden devredildiğinin öne sürülemeyeceğini, şirket değerleme raporundaki maddi hatalar nedeniyle şirket değerinin ——- tarafından yüksek belirlenmesinin davalıya örtülü kazanç sağlayıp sağlamadığı konusunda görüşün sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporları taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Halka açık ortaklıklar ve kolektif yatırım kuruluşları ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıklarının; yönetim, denetim veya —–bakımından doğrudan veya dolaylı olarak ilişkide bulundukları gerçek veya tüzel kişiler ile emsallerine uygunluk, piyasa teamülleri, ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine aykırı olarak farklı fiyat, ücret, bedel veya şartlar içeren anlaşmalar veya ticari uygulamalar yapmak veya işlem hacmi üretmek gibi işlemlerde bulunmak suretiyle kârlarını veya malvarlıklarını azaltarak veya kârlarının veya malvarlıklarının artmasını engelleyerek kazanç aktarımında bulunmaları yasaktır.——–
Halka açık ortaklıklar ve kolektif yatırım kuruluşları, ilişkili —– işlemlerinin emsallerine, piyasa teamüllerine, ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine uygun şartlarda gerçekleştirilmiş olduğunu belgelemek ve bu durumu tevsik edici bilgi ve belgeleri en az sekiz yıl süre ile saklamak zorundadırlar. Birinci fıkrada belirtilen ilkelere aykırılığın tespitinde izlenmesi gereken usul ve esaslar Kurul tarafından belirlenir.(SPK m.21/3)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporları, — işlem dosyası,—- denetleme raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı ——- % 99,998 oranında hissedarı olduğu ——– TL değer üzerinden % 20 iskontolu olarak —- TL bedel üzerinden ——-. tarafından devralandığı, devir bedelinin —-kısmının ——- olan borcuna mahsup edildiği, geri kalan —- nin ——- nakden ödendiği, ——— TL nominal değeri – grubu payların —– yılından halka arz edildiği, halka arz edilen % 16,67 orandaki pay dışında % 52,08 hisse oranı ile —– grubu, % 22,91 hisse oranı ile ——– grubu hisselerinin bulunduğu, davaya konu ——– devrine ilişkin devir bedelin esas alınan ————–. tarafından ——–) yöntemiyle ve ——- işlem gören benzer şirketlerin piyasa değeri/defter değeri oranlarına göre iki ayrı yöntemle şirket değerinin tespit edildiği, devir işleminde ——-yönteminin esas alındığı, eldeki davada ise davacı tarafça esas alınan hesaplama yöntemine herhangi bir itirazda bulunulmamakla birlikte hesaplamada maddi hatalar bulunduğunun iddia edildiği, mahkememizce gerekçeli denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan ——— tarihli bilirkişi heyeti raporunun —–denetim raporunu doğrular nitelikte olduğu, bu kapsamda örtülü kazanç olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerektiği, örtülü kazanç aktarımından söz edebilmek için 5 unsurun gerçekleşmesinin gerektiği, buna göre ——– halka açık bir anonim ortaklık olması, bu ortaklığın yönetim, denetim veya —-bakımından davalı ——-ile ilişkili bulunması, örtülü kazanç aktarımına konu işlemin bu ortaklıklar arasında gerçekleşmesi, örtülü kazanç aktarımına konu işlemde tercih edilen hisse değerinin belirlenmesi yönteminde hesaplamaları hataları yapılmış olması nedeniyle davalı tüzel kişi lehine emsallerine göre bariz bir şekilde farklı bedel uygulanması, örtülü kazanç aktarımına konu işlem nedeniyle halka açık olan ——–‘ nin mal varlığının azalması hususları nazara alındığında örtülü kazanç aktarımına ilişkin koşulların oluştuğu, her ne kadar kazanç aktarımı tercih edilen hisse değerinin belirlenmesine ilişkin yöntemdeki hesap hatalarından kaynaklanıyor olsa da —–Piyasası Kanunu’ nun 21/1. Maddesine göre halka açık ortaklıkların yönetim, denetim veya —–bakımından doğrudan veya dolaylı olarak ilişkide bulundukları gerçek veya tüzel kişiler ile emsallerine uygunluk, piyasa teamülleri, ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine uygun olarak işlem yapmaları gerektiği, ayrıca aynı maddenin 3. fıkrasına göre de halka açık ortaklıklar, ilişkili taraf işlemlerinin emsallerine, piyasa teamüllerine, ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine uygun şartlarda uygun şartlarda işlem yapmalarının gerektiği, hisselerinin devrine esas alınan şirket değeri ile ——– hataların düzeltilmesi sonucunda belirlediği değer arasında bariz ve piyasa teamülleri, ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine aykırı olacak şekilde fark bulunması nedeniyle hatalı hesaplama sonucu oluşturulan değerleme firması raporuna göre ——–devredilmesi sonucu örtülü kazanç aktarımı yapıldığı, örtülü kazanca konu miktarın halka açık ortaklık olan ——-iadesinin gerektiği ancak ——–kapatılarak mal varlığının hazineye devredilmiş olması karşısında iade nedeniyle yapılacak ödemenin hazineye yapılması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak taleple bağlı kalınmak suretiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 100.000,00 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak —— mal varlığının devrolonduğu hazineye verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan —– TL harcın alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.663,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 44,40 TL harç posta ve tebligat gideri 240,90 TL, bilirkişi ücreti 2.900,00 TL, olmak üzere toplam 3185,30 TL yargılama masrafının davalı ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı —– yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalı’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/10/2019